GENEL - 13 Temmuz 2018 Cuma 20:13

15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde fotoğraf sergisi açıldı

A
A
A
15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde fotoğraf sergisi açıldı

15 Temmuz darbe girişiminin 2’inci yılı nedeniyle Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından fotoğraf sergisi açıldı.

15 Temmuz darbe girişiminin 2’inci yılı nedeniyle Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından fotoğraf sergisi açıldı. Sergide hain darbe girişimi sırasında İhlas Haber Ajansı tarafından çekilen fotoğraflar da sergilendi.


15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasının ikinci yılında Malatya’da çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu kara geceyi unutturmama ve hatırlatma adına Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen etkinlikler kapsamında 15 Temmuz fotoğraf sergisi açıldı. Kültür A.Ş. organizasyonunda eski belediye meydanında açılışı yapılan fotoğraf sergisinde İhlas Haber Ajansı (İHA) fotoğraflarının yanı sıra Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz yıl düzenlenen yarışmada dereceye giren fotoğraflar ve AA fotoğrafları yer aldı. Açılış törenine Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Kültür A.Ş. Genel Müdürü Sabri Akın, İtfaiye Daire Başkanı Hanifi Acar, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Rasim Bulut, İhlas Haber Ajansı (İHA) Gaziantep Bölge Müdürü Ahmet Orhan Akın, 15 Temmuz şehidi Ramazan Sarıkaya’nın ailesi, 15 Temmuz gazilerinden Enes Gün ile davetliler ve vatandaşlar katıldı.


Açılışta bir konuşma yapan Büyükşehir Belediyesi Başkanı Hacı Uğur Polat, 15 Temmuz’un aslında darbe hayalinde olanların teşebbüsüne karşı milletin darbesi olduğunu ifade ederek “Onlar millete darbe yapmak istedi ama bu millette onların karşısında dimdik durarak darbelerine karşı darbe yapmış oldu. Ama ortada bir fark var. Bir tarafta elinde uçak, füze ve helikopter olan darbeciler, diğer tarafta ise elinde sadece bayrağı, dilinde tekbiri ve göğsünde imanı olan bir millet vardı” dedi.


Polat konuşmasını şöyle sürdürdü:


“O gün silaha, topa, tanka karşı milletin dimdik ayakta duruşu, Allah’u ekberi galip geldi. Onların amacı ve hedefi açıktı, 40 yıldan beri bu milletin arasına girerek kendini gizlemiş, takiye yaparak bu milleti kandırmış bir güruhtu. Ama işin aslından onların ipi dışarıya bağlıydı. Amerika’ya, İsrail’e, Avrupa’ya bağlı, onların talimat ve isteklerine göre adım atan işler yapan bir projeydi. Bu millet dimdik ayakta durarak, onların hedeflerini tarihin çöplüğüne attı. Biz 15 Temmuz’da sadece bir grup alçak FETÖ grubuna karşı direnmedik, biz aslında onların ipleri ellerinde tutan onların ağababalarına direndik. Onlara o gün çıkın diyen, bu dünyanın düzenini bozan, bu dünyaya zulmü yayan dünya müstekbir güçlerine karşı dimdik ayakta durduk ve elimizde bayrağımızdan başka bir şeyimiz yoktu."


Darbe girişimi sonrası yakalanan FETÖ’cülerin yaptıklarını inkar etmeye çalıştığını dile getiren Polat, “Haince ve alçakça biz bunu yaptık diyebilecek ne bir erkekliğe ne de bir cesarete sahipler. Milletin gözünün önünde Meclisi bombalamış, Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu evi silah altına almış, mahkemeye çıkıyor ’Ben bilmiyordum, görmedim, haberim yoktu’ diyorlar. Kendi iradesini ortaya koyabilecek cesaretleri bile olmayan grup. O gün milletimiz dimdik ayakta durarak FETÖ grubunu tarihin çöplüğüne gönderdik" diye konuştu.


Konuşmaların ardından kurdele kesimi ile serginin açılışı gerçekleştirildi. 3 gün açık kalacak olan sergide 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin fotoğraflar yer alıyor. 20’den fazla İHA fotoğrafının yer aldığı sergide, Malatya’da 2. Ordu Komutanlığı önünde yaşanan sıcak gelişmelerin fotoğrafları da yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 13’üncü Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda yapıldı. "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13’üncü Çalışma Meclisi, 29-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. 4 oturumda düzenlenen Çalışma Meclisi’nde “Çalışma Hayatında İnsana Yakışır İş, Yeşil ve Dijital Dönüşümün İşgücü Piyasasına Etkileri ve Adil Geçiş, Sendikal Örgütlenmede Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Toplu Pazarlık Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları” başlıkları ele alındı. İki gün boyunca devam eden programda, işçi, kamu görevlileri ve işveren sendika konfederasyonlarının başkanları, oda ve borsa birliklerinin başkanları, sivil toplum kuruluşlularının başkanları ile akademisyenlerin katılımıyla çalışma hayatına ilişkin istişarelerde ve çözüm önerilerinde bulunuldu. İkinci gününde de devam eden program, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle düzenlenen yemekle sona erdi. Burada konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışma hayatında; sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir biçimde işletilmesinin Bakanlık açısından çok önemli ve faydalı gördüklerine vurgu yaparak, “Geçtiğimiz yıl içerisinde çalışma hayatında katılımcı sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından olan; Üçlü Danışma Kurulu’nu, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Ortak Paylaşım Platformu’nu gerçekleştirdik. Çalışma Meclisi ise bu platformlar arasında, en kapsamlı ve en kritik öneme sahip istişare mekanizmalarından biridir. Bu çerçevede; ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, işçi, işveren, ve kamu görevlileri sendikaları/konfederasyonları, akademisyenler, iş dünyası, uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan geniş katılımlı yapısı ile; Çalışma Meclisi toplantılarımızı, sosyal diyalogun hayata geçirilmesi vizyonuyla gerçekleştirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, çalışma meclislerinin en önemli hedefleridir” Işıkhan, Türkiye Yüzyılı’nın ilk Çalışma Meclisi olan bu seneki programın ‘Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği’ temasıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarına dikkati çekerek, “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak işbirliği alanının oluşturulması, mevcut durum hakkındaki değerlendirmelerin yapılması, sorunların karşılıklı olarak, tartışılarak, ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, Çalışma Meclislerinin en önemli hedefleridir. Dün ve bugün gerçekleştirilen toplantı ve panellerimiz ile çalışma hayatına dair güncel konular yanında, geleceğe dair fırsatlar ve zorluklarla ilgili istişarelerde bulunduk. İki gün boyunca gerçekleştirilen panelde; çalışma hayatının geleceği, insana yakışır iş, ikiz dönüşüm ve adil geçiş konuları yanında; sendikal örgütlenmede ve toplu pazarlık süreçlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini kapsamlı olarak ele aldık” diye konuştu. “Temel hedefimiz, refahtan herkesin pay alabildiği, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir” Bakanlıkların, sosyal tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile akademisyenlerin katkıları doğrultusunda etkin ve verimli bir Çalışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: “Temel hedefimiz, sadece üreterek büyüyen ve istihdamı arttıran bir Türkiye değil; aynı zamanda; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ temel değeriyle; refahtan herkesin pay alabildiği, hakkın ve adaletin korunduğu, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir. Bu noktada; Çalışma Meclisi gibi çözüm odaklı platformlar; çalışma hayatının hem yapısal hem de fonksiyonel sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu meclisin çıktıları, özellikle; kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücret, çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği gibi çalışma hayatının öncelikli sorun alanlarının kalıcı olarak çözüme kavuşturulması için bizlere, geleceğe ait önemli fırsatlar sunacaktır.” “Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü’dür” Işıkhan, Türkiye’nin 21 yılda sosyal güvenlikten sendikal örgütlenmeye kadar çalışma hayatını ilgilendiren her alanda çok büyük mesafeler kat edildiğini belirterek, “Geçmişte; hak ettiği ilgiyi göremeyen sendikacılık ile işçi, memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen sosyal diyalog mekanizmaları son 21 yılda etkin bir şekilde işletilmiştir. Özellikle; örgütlü emek mücadelesinin kendine en rahat yaşam alanı bulduğu dönem, hükümetlerimiz, dönemidir. Çünkü; emek ve alın teri bizim hem maddi hem de manevi dünyamızda derin karşılıkları olan kavramlardır. Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür. Daha önce kanlı olaylarla anılan ve toplumda büyük endişelere yol açan 1 Mayıs; Başbakanlığı döneminde; Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2009 yılında resmi tatil ilan edilmiştir. 1 Mayıs resmi tatil yapıldıktan sonra hem kutlamalar tüm Türkiye’ye yayılmış; hem de toplumun tüm kesimlerince kutlanmaya başlanmıştır” dedi. Işıkhan, Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs’ın barışçıl gösterilerle, anlamına uygun olarak kutlandığını söyleyerek, “Daha önce belli başlı marjinal gruplar tarafından sahip çıkılan 1 Mayıs; günümüz itibariyle tüm emekçilerimize bir bayram olarak teslim edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; işçimizin, memurumuzun ve tüm emekçilerimizin hakkının korunması, her zaman öncelikli meselemiz olmaya devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu. Programda Jandarma Genel Komutanlığı’nda temizlik işçisi olarak çalışan evli ve iki çocuk sahibi Saadet Tom da bir konuşma yaptı. Tom, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, “Bugün burada, 2018 yılında taşeron işçi olarak çalışırken kadroya geçirilmiş bir kardeşiniz olarak bulunuyorum. Hepiniz çok iyi biliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere kadro verdi. Emekçiler olarak istediğimiz hastanelere gidemediğimiz günlerden, SSK hastanelerinde ilaç kuyruklarında beklemekten bugün istediğimiz hastanelerde muayene olacak bir sosyal güvenlik sistemine sayenizde sahip olduk. Çocuklarının ve ailesinin geleceği adına büyük kaygılar içerisinde evine helal lokma götürebilmenin telaşı içerisinde olan biz emekçiler olarak sizlere teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa Ormanlık alanda gezintiye çıkan 3 genç mahsur kaldı, ekipler seferber oldu Bursa’nın Orhangazi ilçesinde dağlık arazide gezintiye çıkan ve dere kenarında mahsur kalan 3 genç, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, Orhangazi’ye bağlı Sölöz mahallesi ile Bayırköy yolu üzerinde dağlık bir bölgenin içinde yer alan vadide meydana geldi. Alınan bilgilere göre, motosikletler ile Sölöz köyüne gelen Beyzanur A., Ali K., Ahmet Arda Ş. isimli 3 genç, yanlarına hiçbir koruyucu ve güvenlik malzemesi almadan yaya olarak ormanlık alanda gezintiye çıktı. Geldikleri yerden yaklaşık 1 kilometre uzaklaşan ve orman içindeki vadide yollarını kaybeden 3 genç, 112’den yardım istedi. Gençlerin bulunduğu bölgeye ihbar üzerine ilk olarak Orhangazi İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri sonrasında ise çok sayıda AFAD, JAK ve itfaiye personeli sevk edildi. Sölöz Mahallesi ile Bayırköy Mahallesi arasındaki yol üzerinden başlatılan çalışmayla ekipler yaklaşık 500 metre mesafeden aşağı indi. Yoğun akan bir derenin karşı tarafından yerleri tespit edilen 3 genç, ilk olarak derenin karşı tarafına alındı ve sonrasında ekiplerinde yardımı ile yukarı çıkarıldı. 3 saatlik bir çalışma ile mahsur kaldıkları yerden alınan ve sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen gençler daha sonra yol üzerinde hazır bekletilen sağlık ekipleri tarafından tedbir amacıyla Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırıldı.