EKONOMİ - 21 Haziran 2025 Cumartesi 11:38

MAGİNDER Başkanı Karademir: "Çiftçimizin alın teri kutsaldır"

A
A
A
MAGİNDER Başkanı Karademir: "Çiftçimizin alın teri kutsaldır"

Zirai don sonrası tarım arazilerini inceleyen MAGİNDER Başkanı Karademir, çiftçilere destek çağrısında bulundu.


12 Nisan’da yaşanan zirai don felaketinin ardından Malatya’daki çiftçilerin yaşadığı zararlar yerinde incelendi. MAGİNDER Başkanı Salih Karademir ile Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, hasat dönemine verim kaybıyla giren üreticilere destek için Özal köyünü ziyaret etti.


Malatya’da arpa ve buğday hasadı sürerken, zirai don felaketinin ardından birçok üretici büyük zarar yaşadı. Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği (MAGİNDER) Başkanı Salih Karademir, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek ile birlikte Özal ve Karahan köylerindeki tarım arazilerinde incelemelerde bulunarak çiftçilerin sorunlarını dinledi. Ziyaret sırasında konuşan Karademir, "Çiftçimizin alın teri kutsaldır. 12 Nisan’da yaşanan don felaketi arpa ve buğday ekili arazilere ciddi zarar verdi" dedi.


Malatya genelinde 460 bin dönüm buğday, 380 bin dönüm arpa ekili alan bulunduğunu ifade eden Karademir, geçen yıl 160 bin ton buğday, 80 bin ton arpa hasadı yapılmasına karşın bu yıl ciddi düşüş beklendiğini belirtti. Karademir, "Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) sadece 20 bin ton alım yapıyor. Bu kapasitenin artırılması, depolama alanlarının genişletilmesi şart. Ayrıca çiftçimize mazot ve ilaç gibi desteklerin artırılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.


Zirai donun etkilerine dikkat çeken Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek ise, "Arapgir, Arguvan ve kısmen Malatya Ovası’nda arpa hasadı başladı. Ancak 11-13 Nisan’da yaşanan don ve ani sıcaklık değişimleri başaklarda doluluğu etkiledi. Özal-Karahan bölgesinde geçen yıl dönüme 400 kilogram ürün alınırken, bu yıl 200-250 kilogram bekleniyor" dedi.


Türkiye genelinde buğday üretiminin de kuraklık ve iklim etkisiyle 22 milyon tondan 19 milyon tona gerilediğini belirten Çiçek, üretici kayıplarının destekleme kapsamına alınması gerektiğini vurguladı.


Bölgede üretim yapan çiftçilerden Nihat Karademir ise, "Hasat bayramı dediğimiz bu dönemi buruk geçiriyoruz. Geçen yıl 400 kilogram aldığımız ürünü bu yıl yarı yarıya biçiyoruz. Girdi maliyetleri yüksek, üretici zorda. TARSİM ödemeleri acilen yapılmalı" diyerek destek çağrısında bulundu.


Ziyarette yapılan açıklamalarda, zirai donun ve iklim değişikliklerinin tarımsal üretimi büyük ölçüde etkilediği belirtilerek üretimin sürdürülebilirliği için devlet desteklerinin artırılması gerektiği vurgulandı.



MAGİNDER Başkanı Karademir: "Çiftçimizin alın teri kutsaldır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da salça yapım telaşı başladı Aydın’da havaların sıcak gitmesiyle birlikte domates sezonu hareketliliği erken başlarken, mutfakları da kış hazırlığı telaşı sardı. Yerli domateslerin çıkmasıyla birlikte vatandaşlar salça yapımlarına başladı. Türkiye’nin domates üretim merkezleri arasında yer alan Aydın’da, domates üreticilerinde sezon hareketliliği bu yıl havaların sıcak gitmesi sebebiyle erken başladı. Yerli domateslerin çıkmasıyla birlikte vatandaşlarda da kış hazırlığı telaşı başladı. Sofralarında doğal ürünleri tercih eden Aydınlıların ise balkon ve teraslarda güneşlenmeye bıraktıkları salçalık ve kurutmalık domatesler, renkli görüntüler oluşturdu. Bazı vatandaşlar aldıkları domatesleri kaynatmak için bahçelerinde kazanlar kurdu, bazıları ise kurutmak için kurutulmuş domates yapmak için balkon ve terasları adeta kırmızıya boyadı. "Sofrada tuzu olmayanın yemeye yüzü olmazmış" Atalarından öğrendikleri geleneği sürdürdüklerini ve her yıl kış hazırlıkları yaptıklarını ifade eden vatandaşlardan Kemal Göçgeldi; "Bu sene havaların sıcak gitmesiyle birlikte yerli domatesler biraz erken çıktı. Biz de her yıl olduğu gibi bu yıl da kendi yiyeceğimiz ürünlerimizi yapıyoruz. Kışlık domates soslarımızı, salçalarımızı hazırlıyoruz. Domateslerimizi salçaya dönüştürmek için bahçemizde hazırlığımızı yaptık. Yerli domateslerimizi İncirliova’daki Acarlar Mahallemizden aldık getirdik. Zaten bu dönemlerde Aydın genelinde birçok evde kışlık hazırlıkları başladı. Yılın bu zamanlarında balkon ve teraslar adeta kırmızıya boyanıyor. ‘Sofrada tuzu olmayanın yemeye yüzü olmaz’ demiş atalarımız. Bizim de kışın yemeye yüzümüz olsun. Allah çoluk çocuk yemeye nasip etsin inşallah" dedi.
Trabzon Trabzon’un yol ağı, Washington gidiş-geliş mesafesini geride bıraktı Türkiye’nin Karadeniz kıyısındaki şehirlerinden biri olan Trabzon, sahip olduğu yol ağı uzunluğuyla dikkat çekiyor. Kentin toplam yol ağı uzunluğu 22 bin kilometreye ulaşarak, Türkiye’nin en uzun yol ağına sahip illeri arasında yer alıyor. Coğrafi açıdan zorlu ve dağlık bir yapıya sahip olan Trabzon’da yol yapımı, şehirleşme ve altyapı çalışmaları yıllar içinde geniş bir kapsama ulaştı. Özellikle mahalle yolları, stabilize yollar, şehir içi bağlantı yolları ve kırsal altyapı projeleriyle şekillenen bu geniş ulaşım ağı, Karadeniz’in engebeli coğrafyasında yaşamı kolaylaştırıyor. Türkiye ortalamasının üzerine çıkan Trabzon yol ağı ulaşım yükünü gözler önüne sererken, ilginç bir detayı da beraberinde getiriyor. Trabzon ile Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington arasındaki kuş uçuşu mesafenin 9 bin 57 kilometre olduğu göz önünde bulundurulduğunda Trabzon’un toplam yol uzunluğu bu mesafenin iki katından daha fazlasına denk geliyor. Başkan Genç: "Neredeyse dünyanın yarı çapını dolaşıyoruz" Yol ağı uzunluğu bakımından Türkiye’nin en önde illeri arasında yer aldıklarını belirten Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, engebeli arazi ve dağınık yerleşimden dolayı çok zorlandıklarını kaydetti. Yol ağı uzunluğu bakımından neredeyse dünyanın yarıçapını dolaştıklarını belirten Başkan Genç, "Gerçekten çok zorlanıyoruz. Bizim topoğrafyamız, arazilerimiz oldukça engebeli. Tam 22 bin kilometrelik bir yol ağına sahibiz. Bunun 2 bin kilometresi Karayolları Genel Müdürlüğü’ne, 20 bin kilometresi ise Büyükşehir ve ilçe belediyelerimize, mezra ve yayla yollarına ait. Engebeli arazi yapısı ve dağınık yerleşim nedeniyle ciddi zorluklar yaşıyoruz. Ankara’ya gittiğimizde bakanımız, milletvekillerimiz ve genel müdürlüklerimiz bize destek oluyor. Ancak bizim temel önceliğimiz, mevcut imkan ve kabiliyetlerimizle, şartlar ne olursa olsun vatandaşımızın ulaşımını sağlamak. Türkiye’de bu kadar uzun bir yol ağına sahip başka bir yer olduğunu sanmıyorum. Çünkü mesele yalnızca yol uzunluğu değil arazinin zorluğu, engebeliliği işimizi daha da zorlaştırıyor. 22 bin kilometrelik yol ağıyla adeta dünyanın yarıçapını dolaşıyoruz" ifadelerini kullandı.