ASAYİŞ - 19 Mayıs 2019 Pazar 13:13

Kaçak balık avcıları drone denetiminden kaçamadı

A
A
A
Kaçak balık avcıları drone denetiminden kaçamadı

Manisa’nın Gölmarmara ilçesinde, avcılığın yasak olduğu dönemde, ruhsatsız tekne ile Marmara Gölü’ne açılarak ağ dökmeye çalışan balıkçılar, Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün drone ile denetimi sırasında kameraya yakalandı.

Manisa’nın Gölmarmara ilçesinde, avcılığın yasak olduğu dönemde, ruhsatsız tekne ile Marmara Gölü’ne açılarak ağ dökmeye çalışan balıkçılar, Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün drone ile denetimi sırasında kameraya yakalandı. Üzerlerini ağ ve kıyafetle örterek sazlıkların arasında kamufle olmaya çalışan balıkçılar hakkında yasal işlem uygulandı.


Gölmarmara ilçesi, Marmara Gölü’nde yasa dışı su ürünleri avcılığı yapıldığına dair gelen ihbarlar üzerine; Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Hayvan Sağlığı Yetiştiriciliği ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğünde görevli su ürünleri mühendisleri göl üzerine drone yardımı ile denetim gerçekleştirdi. Avcılığın yasak olduğu dönemde, ruhsatsız tekne ile Marmara Gölü’ne açılarak ağ dökmeye çalışan balıkçılar, drone yardımı ile tespit edilerek görüntüleri kayıt altına alındı. Yasa dışı avcılık yapan kişiler, drone çekimini fark etmeleri sonrası üzerlerini kıyafetle örterek sazlıkların arasında kamufle olmaya çalıştı. Yakalanan kaçak balıkçılar hakkında yasal işlem uygulandı. Manisa il ve ilçe müdürlükleri tarafından rutin olarak denetimlerin sürekli devam etmekte olduğunu ve balıkların üreme dönemi olan 15 Mart-15 Haziran tarihleri arasında gerek drone, gerekse yüksek yakınlaştırma özellikli fotokameralarla kaçak avcılara göz açtırılmadığını ifade eden İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, “Tespit edilen 2 teknede bulunan toplam 4 kişi hakkında, ’Su ürünleri av yasağı döneminde balık avlamak’ ve ’Ruhsatsız tekne ile ticari balık avcılığı yapmak’ kabahatlerinden gerekli yasal işlemler uygulanmıştır. İlimiz iç sularında 15 Mart-15 Haziran 2019 tarihleri arasında Sazangiller av yasağı sebebiyle her türlü amatör veya ticari su ürünleri avcılığı yasaktır. Bu yasakları ihlal edenler hakkında gerekli cezai işlemler uygulanmaktadır. Amatör ve ticari su ürünleri avcılığında uyulması gereken kurallar, Bakanlığımızca yayınlanan ’4/1 numaralı Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ’ ve ’4/2 numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ’ ile belirlenmiştir. İlimizde 15 Mart-15 Haziran arasındaki dönem, balıkların yumurta bıraktığı ve yavru balıkların yumurtadan çıkarak su kaynaklarımızı zenginleştirdikleri dönem olduğu için avcılık yasaklanmaktadır. Sürdürülebilir balıkçılık ve gelecek nesillerimize su kaynaklarımızın ve su ürünlerimizin sağlıklı şekilde aktarılabilmesi için bu yasaklara uymaya mecburuz. Bu nedenle de sıklıkla hem rutin denetimler yapılmakta hem de gelen ihbarlar değerlendirilerek efektif denetimler yapılmaktadır Denetim faaliyetlerimizde teknoloji kullanımı hem işimizi kolaylaştırmakta hem de kontrollerin verimli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktadır” dedi.


Sürdürülebilir balıkçılığın sağlanabilmesi için vatandaşlara da önemli görevler düşmekte olduğuna dikkat çeken Metin Öztürk, “Av yasaklarına uymak, yasal limitlerin altındaki balıkları tutmamak ve satın almamak bu görevlerin başında gelmektedir. Balık türlerimizin neslini devam ettirebilmek, her daim soframızda balık görebilmek için su ürünleri mevzuatlarına ve kurallarına uyulması gerekmektedir. Biz il müdürlüğü olarak bu konudaki görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmekte ve denetimlerimize devam etmekteyiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Kapadokya’nın lezzetleri ‘Kapadokya’da Bahar Sofraları’ etkinliğinde görücüye çıktı Kapadokya bölgesinin önemli organizasyonlarından biri olan ’Kapadokya Gastronomi Festivali’ bu yıl ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ adı altında Kapadokya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde başladı. İlki 2022 yılında yapıldığında Kapadokya bölgesinde gastronomi rüzgarını başlatan festival; yine insan, tarih ve doğa temaları üzerinden yürütülüyor. Tarih boyunca kadim topraklarda yaşamış çeşitli kültür ve inançlara sahip insanların baharın gelişini, şifa, bolluk ve bereket beklentileriyle anlamlandırarak kutladıkları Hıdırellez’in geleneksel lezzetleri öne çıkartılıyor. Katılımcılar doğanın uyanışı ile insanın yeşeren umutlarının bütünleştiği, mevsimsellik ve yerelliğin ön planda tutulduğu Kapadokya’da Bahar Sofraları etkinliği ile gastronomi alanında kanaat önderleri Kapadokya’nın gastronomi mirası ile tanışma imkânı buldu. Nevşehir Valiliği himayesinde Kapadokya Üniversitesi, Ürgüp Kaymakamlığı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA) ve Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) iş birliği ile düzenlenen festival, Kapadokya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Bölümü ile Kapadokya bölgesinin değerli şeflerinin öncülüğünde hazırlanan ve ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ sloganı ile sunulan öğle yemeği ile başladı. Kapadokya Üniversitesi Gastronomi bölümü mutfağında hazırlanan ve bölgeye özgü birbirinden farlı tatların bir araya getirildiği festivalde, özellikle küllü mısırlı ısırgan çorbası ve tatlı su balığından yapılan fava tabağı dikkat çekti. Kapadokya yöresinde yetişen bitkilerden yapılan yemeklerin ön plana çıktığı etkinlikte katılımcılara, taze otlu, asma yapraklı, bölgeye özgü bulgur pilavı ile sunulan kuzu yahninin yanı sıra, bazlama üzerinde karamelize edilmiş soğan ile sunulan kuzu ciğeri ve bölgede yetişen otlarla yapılan gözlemeler ikram edildi. Tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı Saniye Gezer, bölgede yenilenebilir otlardan bir araya getirdiği su ritüeli hazırladı. Bölge özgü yemeklerin sunumunun yapıldığı festivalde konuşan Anadolu Halk Mutfakları Araştırmacısı ve Program Yapımcısı Adnan Şahin, "Kapadokya’da bu yıl 3.’sü yapılan bu festivalin gecikmiş bir festival olduğunu düşünüyorum. Bölgenin gastronomik zenginliğinin öne çıkması konusunda çok önemli bir çalışma" dedi. Akademisyen şef ve TV yapımcısı Asuman Kerkez de yenilen yemeğin damağa imza atması gerektiğini söyledi. Kerkez, "Bu festival gerçekten çok önemli, belki de yüz yıllar önceki reçeteleri burada tatma ve deneyimleme şansınız oluyor. Kapadokya’yı çok seviyoruz. Her sene buraya keyifle geliyoruz. Eskiyle yeniyi bir araya getirmeyi çok iyi başarıyorlar. İçeride birbirinden güzel nefis şeyler tattık. Özellikle tatlı su balığından yapılan bir fava tabağı var. O tabak benim favorimdi. Bunun üzerine yetiğin hiçbir şey o tadı değiştiremedi. Yemek böyledir, damağınıza imza atar. Yıllar sonra bile hatırlarsınız" ifadelerini kullandı.