YEREL HABERLER - 06 Ocak 2012 Cuma 15:17

TÜRKİYE`NİN EN GENÇ YAZARI MANİSA`DA KONFERANS VERDİ

A
A
A
TÜRKİYE`NİN EN GENÇ YAZARI MANİSA`DA KONFERANS VERDİ

Türkiye’nin en genç yazarı ünvanını elde eden Rana Demiriz, Manisa Doğa Koleji’nde öğrencilere konferans verdi.
14 yaşında iken ilk romanı olan "Gölgedeki Işıklar’ı yazarak Türkiye’nin en küçük yazarı unvanını elde eden Rana Demiriz, tanıtım ve imza günleri kapsamında Manisa Doğa Koleji’nde öğrencilerle biraraya geldi. 14 yaşında yazdığı “Gölgedeki Işıklar” adlı romanı ile Türkiye’nin en genç roman yazarı ünvanına sahip olan Rana Demiriz, 2011 yılının başında serinin ikinci romanı “Yüzleşme”yi çıkarmasının ardından, şimdi de üçüncü romanı “Donmuş Ateş”i tamamlayarak 16 yaşında üç roman yayınlayan en genç yazar olarak Türkiye’de bir ilke daha imza attı. Konferansta öğrencilere başarı hikayesini anlatan Rana Demiriz, çok fazla kitap okuduğunu belirterek, "Ben sınavlara hazırlanırken annem tüm kitaplarını alıp saklardı, biraz test çözeyim diye. Ben annemden kaçırabildiğim kitapları yatağımın altında sakladım. Kitap okumaya devam ettim. Son 1 ay kala test çözdüm ve sınavda çok büyük bir başarı elde ettim. Bu zamana kadar hiç dershaneye gitmedim." dedi. Çok uzun olan hikayeleri bir kitapta toplama ihtiyacı duyduğunu ifade eden Demiriz, ’’Yazdıklarım hikaye niteliğinden çıkmıştı. Dolayısıyla ilk kitabımı 14 yaşında çıkartmış oldum. 20 yaşındaki bir genç kızın Amerika’da devam eden fantastik bir aşk hikâyesini yazmıştım. Çocuk kitabı olarak düşünülmemesi lazım. Çünkü kurgu açısından 18 yaş üstüne daha çok hitap ediyor. Okuyanlar ’da vinci şifresi’ gibi diyorlar’’ diye konuştu. Demiriz, 2’nci romanının ’’Yüzleşme’’ olduğunu, 3 kitabın toplam 1150 sayfa ve 65 bölümden oluştuğunu, serinin devamı olan 4’üncü kitabını da yazmaya başladığını sözlerine ekledi.
RANA DEMİRİZ KİMDİR?
1995 İstanbul doğumlu olan Rana Demiriz İlköğrenimi Marmaris Şehit Ahmet benler İlköğretim Okulunda birincilikle tamamlamıştır.2006 yılında Günseli Top Resim Atölyesinde resim çalışmalarına başlamıştır. 2007, 2008 ve 2009 da beş adet karma resim sergisine katılmıştır. 2009 yılında Turizm ve Kültür Haftası için düzenlenen resim yarışmasında birincilik ödülü alan Rana Demiriz’in çok sayıda eseri bulunmaktadır. İdeali olan Plastik sanatlarda akademisyen olmak için çalışmalarına yoğun olarak devam etmektedir. Yoğun ilgi gören romanın 2.baskısıda yapılmıştır devamı niteliğinde olan romanı Gölgedeki ışıklar "Yüzleşme" 2011 Mart ayında Serinin 3. Romanı Gölgedeki Işıklar "Donmuş Ateş" de 15 Aralık’ta yayınlanmıştır. Gölgedeki Işıklar romanı Rana Demiriz e birçok ödül kazandırmıştır. Bunlar sırasıyla İçmeler belediyesi, Marmaris Belediyeler Birliği Martab,İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Marmaris Kaymakamlığı İl Milli Eğitim Müdürlüğü Muğla valiliği ve T.C. Başbakanlık’dır. Şu an İstanbul Bostancı Doğa koleji 11. sınıf öğrencisi olarak eğitimini sürdürmekte ve 18 yaşına gelmeden 4 adet roman yazarak bir ilke daha imza atmak için çalışmalarına ara vermeden devam etmektedir.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”