POLİTİKA - 14 Mart 2012 Çarşamba 20:43

AK PARTİ MANİSA MİLLETVEKİLİ SELÇUK ÖZDAĞ:

A
A
A
AK PARTİ MANİSA MİLLETVEKİLİ SELÇUK ÖZDAĞ:

AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, "Keşke CHP, Meclisi militanlık yapılacak bir yer olarak göreceğine, çözüm üretecek bir yer olarak görseydi " dedi.
Eğitim sisteminde değişiklik öngören yasal düzenleme ilgili değerlendirmeler yapan AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, "Milletimiz, çözüm üreten, barıştıran, birleştiren bir siyaset biçimini istiyor. Keşke CHP, Meclisi militanlık yapılacak bir yer olarak göreceğine, çözüm üretecek bir yer olarak görseydi. Hem mesajını kitlelere daha rahat verir hem de toplumsal meselelerin çözümüne katkıda bulunurdu. Bu üslup siyasete de, CHP’ye de bir şey kazandırmaz. TV ekranlarında yumruk sıkarak ’kahrolsun
Faşizm’ diye bağıran CHP’liler ekrandaki görüntülerine bir daha baksınlar; 12 Eylül öncesinin, şiddetten medet uman Marksist militanlara ne kadar benziyorlar. Bunun bir adım sonrası, ’Faşizme ölüm’ diye bağırmaktır. Ölümün, kavganın, şiddetin olduğu yerde siyaset olmaz. CHP kendine de, millete de kötülük ediyor" diye konuştu.
"CHP’NİN MUHALEFET GEREKÇELERİ KAYNADI GİTTİ"
Siyasetin sorumluluk isteyen ve çok dikkatli olmayı gerektiren bir iş olduğunu dile getiren Özdağ, "Saatler süren konuşmalar kürsü işgalleri, sokak üslubu ile atılan sloganlar, bundan sonra CHP’nin izleyeceği yol ve kullanacağı politik dilin nasıl olacağını gösteriyor. Siyaset sorumluluk isteyen, çok dikkatli olmayı gerektiren bir iştir. Bağırarak, kavga ederek, şiddete çanak tutarak yapılan bir siyasetin toplumdaki yansımaları farklı olabilir. Toplumu geren, kamplara ayıran bir siyaset biçiminin sonu
mutlaka kavgadır. Yaşadığımız bu süreçte hiç kimse CHP’nin neye, niye karşı olduğunu anlayamadı. Onca gürültü arasında CHP’nin muhalefet gerekçeleri kaynadı gitti. Kavganın olduğu yerde fikir ikinci plana düşer, anlamını kaybeder. CHP milletvekilleri bağırıp çağırarak aslında kendi düşüncelerini boğdular" dedi.
"KESİNTİSİZ EĞİTİM BU ÜLKENİN EN AĞIR VESAYETLERİNDEN BİRİDİR"
Kamuoyunda 4+4+4 formülü olarak bilinen 12 yıllık eğitimin önceki eğitim sisteminden bazı önemli farklarının bulunduğunu vurgulayan Özdağ, "28 Şubat iradesi, mecburi eğitimi 8 yıla çıkararak meslek okullarının orta bölümlerini yok etmişti. İmam Hatiplerin orta bölümlerini ortadan kaldırmak için yapılan bu düzenleme sadece İmam Hatiplerin orta kısmını yok etmekle kalmamış, mesleki eğitimi de yok etmişti. 8 yıllık mecburi eğitimden sonra dini eğitim almak, binayı yapıp çatısını kurduktan sonra yıkıp
yeniden yapmaya benzer. Bu yaştan sonra kişiliği teşekkül etmiş çocuklara artık tesir edilemeyeceği, kişilik harcına dini değerler konulamayacağı için böyle bir yol tutulmuştu. Türkiye bunun büyük zararını gördü. Dağa çıkan, askere polise kurşun sıkan çocukların eğitim düzey ve biçimlerine bakıldığında onları hangi manevi boşluğun terör olaylarının kucağına ittiği daha iyi anlaşılır" diye konuştu.
"CHP MUHALEFET YAPMIYOR, KAVGA YAPIYOR"
Açıköğretim imkanının, devletin okul, öğretmen masraflarını düşürerek, başka alanlara yatırım yapma imkanını doğuracağını savunan Özdağ "Bütün bunlardan rahatsız olacak, gocunacak ne var. Siyasetinizi ’milli ve manevi değerlerimize saldırı, dini hayatı yok etme’ üzerine kurarsanız, yeni düzenleme ile elde edilecek faydayı da görmezden gelirsiniz. Eleştiriler çekinceler olabilir, bunu söylemek, ifade etmek siyasetin görevidir. Kimse, kimse gibi düşünmek zorunda değildir. Ama bunu yaparken gerilimlere,
toplumsal çatışmalara sebep olmak yanlış bir yoldur. CHP muhalefet yapmıyor, kavga yapıyor" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da temiz hava seferberliği Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın hava kirliliği açısından büyük bir risk altında olduğunu belirterek, "Çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Halkımızın daha temiz, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir Bursa’da yaşamalarını istiyoruz" dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı tarafından hava kalitesinin iyileştirilmesine yönelik çalışmaları artırmak, kurumlar arası iş birliğini güçlendirmek ve mevcut durumun bilimsel veriler ışığında değerlendirilmesini sağlamak amacıyla ‘Hava Kirliliği ve Çevresel Etkileri Paneli’ düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra aynı zamanda Halk Sağlığı Uzmanı olan CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, akademisyenler, kamu kurumları, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. "Hepimiz aynı havayı soluyoruz" Programda konuşan MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeşilin, beyazın ve mavinin bir araya gelerek eşsiz bir doğa dokusu oluşturduğu Bursa’da hava kalitesinin düşük olduğunu vurguladı. Bunda kentin coğrafi konumunun, yeryüzü yapısının ve sanayi yoğunluğunun etkili olduğunu anlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Bursa hava kirliliği açısından bugün de çok büyük bir risk altındadır. Kentimizin hava kalitesi gelecek kuşaklar için de önem taşıyor. Göreve geldiğimiz günden itibaren havamız ve suyumuz için birçok çalışma yaptık ve bunları kamuoyuyla paylaştık. Önemli çağrılar yaptık. Havamızı ve suyumuzu kimlerin kirlettiğini açıkladık. Bu konuda herkesin sorumluluk sahibi olması gerektiğini her platformda dile getirdik. Hepimiz aynı havayı soluyoruz. Havamız ne kadar temizse, insan sağlığı açısından o kadar kaliteli bir yaşam sunarız" diye konuştu. "Amacımız, temiz, sağlıklı ve yaşanabilir Bursa" Bursa’da hava kirliliğinin en yüksek olduğu yerin İnegöl olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, hava kirliliği açısından Kestel ve Gürsu’nun da İnegöl’ü takip ettiğini söyledi. Kentin farklı noktalarına yerleştirilen hava kalitesi ölçüm cihazlarıyla canlı takip yapabildiklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Bu tür çalışmalarımızı genişleteceğiz. Muhtemelen İnegöl’de ve Kestel’de maske dağıtacağız. Çünkü durum bunu gösteriyor. Hava kirliliği, insan sağlığını, yaşam kalitesini ve kentlerin geleceğini doğrudan etkileyen bir konudur. Sanayi kimliğiyle öne çıkan Bursa’da özellikle kış aylarında partikül madde değerlerinde yaşanan artış, hepimizin yakından takip ettiği önemli bir sorundur. Bizler halk sağlığını önceleyen, temiz çevreyi merkeze alan bir anlayışa sahibiz. Amacımız, halkımızın daha temiz, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir Bursa’da yaşamasını sağlamaktır" dedi. "Gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz var" Yılların ihmali ve düşüncesizliği sonucu Nilüfer Çayı’nın kirlendiğini ve buna sebep olan kurumlardan birinin de BUSKİ olduğunu dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, bunun yanında 155 kaçak deşarj da tespit ettiklerini hatırlattı. Bunlara yönelik işlemlerin sürdürüldüğünü anlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Bu süreci kararlılıkla sürdürüyoruz. Çevreyi kirleten her unsurla mücadele edeceğiz. 2026 yılı içerisinde atık su ve altyapı projelerini büyük ölçüde tamamlayacağız. Eksikleri gidererek kentimizin havasını ve suyunu korumak için gereken adımları atacağız. Ovaakça bölgesindeki atıkların da Nilüfer Çayı’na karıştığını biliyoruz. Bu konuda proje hazırladık. İnşaat süreci başladı ve kısa sürede faaliyete başlatacağız. Yıllarca bu kentte görev yapan insanların duyarsızlığı bir Bursalı olarak beni son derece üzdü. Gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz var. Çocuklarımız ve torunlarımız bu kentte yaşayacak" diye konuştu. "Kurumlar arası iş birliğiyle hareket etmek zorundayız" Hava kalitesi ölçümüyle ilgili Nilüfer Belediye Başkanlığı döneminde yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Mustafa Bozbey, dünya genelinde yaşanan iklim krizine de dikkat çekerek gerekli tedbirlerin şimdiden alınması gerektiğini vurguladı. Sorunların ancak tüm kurumların iş birliğiyle çözülebileceğinin altını çizen Başkan Mustafa Bozbey, "Kurumlar arası iş birliğiyle ve ortak akılla hareket etmek zorundayız. El ele verdiğimizde hava kirliliğine karşı daha etkili ve kalıcı çözümler üretebileceğimize inanıyorum. Düzenlenen panelin, Bursa için yol gösterici sonuçlar ortaya koyacağını inanıyorum" dedi. "Bursa’nın temiz hava eylem planına ihtiyacı var" CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa’nın uzun yıllardır hava kirliliğiyle mücadele ettiğini söyledi. Çarpık kentleşme, endüstri ve ulaşım gibi etkenlerden dolayı hava kirliliğinin Bursa’da ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Pala, "Bursa, yıllar boyunca Türkiye genelindeki ölçüm istasyonları arasında en kirli ilk 10 kent arasında olmuştur. Nilüfer ölçüm istasyonunda partikül madde (PM10) değeri 367 seviyesine ulaştı. Bu açık bir alarm durumudur. Hava kirliliği, sadece Bursa merkezde değil, 17 ilçede ciddi sorundur. Bursa’da her yıl 3 bine yakın insan hava kirliliği sebebiyle hayatını erken kaybediyor. Çok sayıda çocuk hava kirliliğine bağlı hastalıklara yakalanıyor. Bu hastalıkların bir bölümü ömür boyu sürüyor. Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliğini sigara kadar ciddi bir sağlık tehdidi olarak tanımlıyor. Bursa’nın çok ciddi temiz hava eylem planına ihtiyacı var. Umarım hep birlikte temiz hava soluduğumuz günleri yaşarız" diye konuştu. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Ahmet Cihat Kahraman, Bursa genelinde kentsel hava kalitesini yakından takip ettiklerini, Bursalıların sağlıklı hava teneffüs etmelerini sağlamak amacıyla çalıştıklarını ifade etti. Hava kirliliğiyle mücadelede sunduğu yol gösterici destekler için Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür eden Kahraman, emeği geçenlere teşekkür etti. Program, konuşmaların ardından panel oturumlarıyla devam etti. ‘Farklı dinamikler perspektifinden hava kalitesi’ konulu birinci oturumda, Prof. Dr. Ülkü Alver Şahin ‘Kent havasının kirlilik dinamikleri ve kaynak dağılımları’, Doç. Dr. Aşkın Birgül ‘Bursa’da hava kalitesi ve emisyon kaynaklarının bilimsel değerlendirilmesi’, Derya Sarıoğlu ‘Hava emisyon yönetimi çalışmaları’, Prof. Dr. Burcu Onat ‘İç ortam hava kalitesi: Bina içi kirlilik kaynakları ve yönetimi’, Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan ‘Temiz hava hakkı ve çevresel adalet perspektifi’, Prof. Dr. Alpaslan Türkkan ‘Hava kirliliğinin halk sağlığı üzerine etkileri’ başlığında sunum yaptı. ‘Yerelde havayı yönetmek’ isimli ikinci oturumda ise, Bursa, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından ‘hava kalitesi ve izleme yönetimi’ hakkında bilgi verildi. Program, moderatörlüğünü Barış Can Üstündağ’ın yaptığı ‘Hava sohbetleri-Birlikte konuşalım: Çevre için paylaşılan sorumluluklar’ oturumuyla sona erdi.
Mersin Tarsus’ta Kent Meydanı Projesi açılış için gün sayıyor Mersin’in Tarsus Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen Kent Meydanı Projesi, gün yüzüne çıkarılan tarihî mozaikleri ve sosyal yaşamı canlandıracak yapısıyla tamamlanma aşamasına gelirken, kentin kültürel mirasını geleceğe taşıyacak yeni bir buluşma noktası olmaya hazırlandığı belirtildi. Tarsus Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen Kent Meydanı Projesi, tamamlanma aşamasına geldi. Kente sosyal ve kültürel açıdan yeni bir soluk kazandıracak olan proje, aynı zamanda Tarsus’un köklü tarihi mirasını gün yüzüne çıkararak geçmiş ile bugünü aynı meydanda buluşturuyor. Projesi kapsamında yürütülen çalışmalar sırasında gün yüzüne çıkarılan gladyatör mozaiği ile Tarsus’un bir dönem balıkçı kenti olduğunu gösterdi. Tarihî mozaik, kentin binlerce yıllık geçmişine ışık tutarak kültürel mirasına da önemli bir değer kattı. Ortaya çıkarılan bu nadide eserlerin, Tarsus’un tarihi kimliğini bir kez daha gözler önüne serdiği, kentin belleğinde kalıcı izler bırakacak nitelikte bulunduğu kaydedildi. Kent Meydanı Projesi’ne ilişkin değerlendirmede bulunan Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, bu projenin Tarsus için önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Boltaç,"Kent Meydanı Projemizde artık sona yaklaşıyoruz. Bu alan, Tarsus’un hem bugünü hem de tarihi birikimiyle buluştuğu çok özel bir yaşam merkezi olacak. Çalışmalarımız tamamlandığında, hemşehrilerimizin gurur duyacağı bir meydanı kentimize kazandırmış olacağız" ifadelerini kullandı.