EKONOMİ - 06 Temmuz 2025 Pazar 19:29

Manisa’da zirai don çalıştayı

A
A
A
Manisa’da zirai don çalıştayı

TBMM Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonunun Manisa’da gerçekleştirdiği toplantıda konuşan Komisyon Başkanı ve AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz, "İklim krizinden ve sudan bahsediyorsak ve tarımdan gıdadan stratejik güvenlik meselesinden bahsediyorsak şimdiye kadar yaptığımız geleneksel alışkanlıklarımızı bir kenara koyarak kendi geleceğimiz ve çocuklarımızın geleceği için başka bir şeyleri düşünüyor ve kurguluyor olmamız lazım" dedi.


Manisa’da geçtiğimiz 9-13 Nisan tarihleri arasında meydana gelen ve il genelinin neredeyse tamamındaki zirai alanlarda zarara yol açan don olayının sonuçlarının araştırılması, üreticilerin ve tarımsal ürünlerin uğradığı zararların tespiti ve gelecekte yaşanabilecek benzer olayların etkilerinin en aza indirilmesi amacıyla faaliyetlerini sürdüren komisyon üyeleri Manisa’ya geldi.


TBMM Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonu Değerlendirme Toplantısı’nın açılış konuşmasını gerçekleştiren Manisa Valisi Vahdettin Özkan, komisyon üyeleriyle sektör temsilcilerinin toplantı vesilesiyle bir araya geldiğini ve sonuçlarının Manisa çiftçisi için önemli veriler ortaya çıkaracağını söyledi.


Toplantıda konuşan Komisyon Başkanı ve AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz, iklimlerin değiştiğinin kabul edilmesi gereken bir gerçek olduğunu belirterek, "Artık bunu hepimiz kabul ediyoruz. İstemesek de kabul ediyoruz. İklim değişiyor. Belki de değişti. Bazen kabul etmek istemiyoruz. Belki ileride daha da değişecek. Bilim insanları da bunları söylüyor. Onun için cuma günü de bu konuda Burdur’da iki konulu çalıştay gerçekleştirdik. Türkiye’de gerek tarım ekonomistlerinin, ziraat mühendislerinin, alanında uzman hocaların, teknisyenlerin ve bürokratların bir araya geldiği iki ayrı grupta, birinci grup ‘bu iklim değişikliği gerçeğinde tarım ne olacak?’ sorusuna cevap aradılar. İkinci grup ise tarımın sürdürülebilirliği meselesi artık çok önemli bir mesele. Bundan sonra tarımsal üretim, gıda gibi temel insanın yaşamını sürdürebilmesinin en temel meselesi olan gıdanın sürdürülebilirliği için yarının daha güvende hissedecek üreticilerin yanında bir güvence olarak tarımsal sigorta sistemini masaya yatırdık" dedi.


Tarımsal sigorta sisteminin de masaya yatırıldığını belirten Korkmaz, "Türkiye’deki ve dünyadan da katılan isimler tarımsal sigorta sistemini nasıl yapılandırabiliriz? Yani mevcut haliyle TARSİM olarak isimlendirdiğimiz ama konuyu sadece TARSİM’in aktüeriyel bir sigorta sistemi üzerinden yürüyen bir TARSİM’le bunu sınırlı mı tutmamız lazım? Yoksa bunun ötesine geçen insanların ortalama bir ölçekte üretimlerini gerçekleştirirken başlarına gelebilecek olan özellikle iklim olaylarına karşı kendisini güvence altına alacağı ve kendisinin de istese de istemese de minimum gider ve maliyetleriyle asgari gelirini mutlak anlamda güvende hissedeceği zorunlu bir sigorta sisteminin olabilirliğini tartıştı" ifadelerini kullandı.


İkili sigorta sistemlerinin de tartışıldığına değinen Korkmaz, "Şu anki sistem genellikle isteğe bağlı ve çoğunlukla da tarım kredi ve Ziraat Bankası’ndan kredi kullanılması üzere üzerinden daha çok gelişme eğiliminde olan bir sistem var. Bu sistemin mevcut haliyle yetersizliği bize bu durumu gösterdi. Belli yörelerde Tarsim sigorta sisteminin daha yüksek olduğu ama genellikle düşük olduğunu gözlemledik. Bunun için de acaba burada nasıl bir sistem, dual sistem yapabilir miyiz? Yani bu komisyonun çalışmalarında geldiğimiz bir nokta bu. İkili bir sigorta sistemi. Birincisi zorunlu trafik sigortası gibi geliri değil de daha çok gideri, maliyeti ve temel gelir dediğimiz insanların çocuğuna okula gönderebilecek kadar, evinin kirasını ya da evinin giderini karşılayabilecek kadar temel gelir kısmını, üretimden kaynaklanacak temel gelir kısmını sigorta eden bir mantık olabilir mi? İkinci kısmı da ihtiyari. Burada da eğer isterse üretici daha yüksek bir primle belki gelirini de sigorta ettirebilecek bir model. Bunu tartıştık. Bu tartışma, Türkiye gündemine de bu tartışmayı koyduk. Hükümetimiz de bu tartışmanın şu anda içinde bu konu tartışılıyor. Cumhurbaşkanımız da bu konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı. Bu da komisyonumuzun gerçekten bu yaklaşık 2 aylık çalışması içerisinde konunun özüne ilişkin çalışmalar" diye konuştu.


Çiftçilerin zararlarının karşılanıp karşılanmayacağına ilişkin beklentilerin olduğuna değinen Korkmaz, "Şu andaki beklenti genellikle şu noktada. ‘Ya işte bizim hasarlarımız ödenecek mi?’ Ya da ya ‘Bizim krediye ilişkin taleplerimiz var. Özellikle finansal bakımından sıkıntılarımız var. Ötelenmesi gereken kredilerimiz var ya da yeni finansman imkanları talep ediyoruz’ şeklinde sahanın bir talebi var. Bunlar bugünkü yaşanan olayın krizin yönetimine ilişkin. Ama biz biraz da millet olarak, toplum olarak, devlet olarak önümüzdeki 10 yıllara da hazırlanmak zorundayız" dedi.


İklim krizine karşı geleneksel alışkanların bir kenara konulması gerektiğini ifade eden Korkmaz, "İklim krizinden bahsediyorsak ve sudan bahsediyorsak ve tarımdan gıdadan stratejik güvenlik meselesinden bahsediyorsak şimdiye kadar yaptığımız geleneksel alışkanlıklarımızı bir kenara koyarak kendi geleceğimiz ve çocuklarımızın geleceği için başka bir şeyleri düşünüyor ve kurguluyor olmamız lazım. Onun için zirai don komisyon çalışmalarımız idari yönden hükümetimize birtakım öneriler getirerek siyasi yönden sahada sizleri dinleyerek hiç bir karartma, yapmaksızın ne varsa bunları dinleyip kulaklarımızla not ederek konuya bilimsel olarak da bir perspektif koymak en önemli. Canımız istese de istemese de eğer bilimin ve sahanın gerçekliğini duymadığımız zaman bunun bedellerini bir gün en acı şekilde ödemek durumunda kalıyoruz" dedi.


Başkan Korkmaz’ın ardından Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk ve Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar, illerindeki zirai don zararı, tespitleri, yapılan çalışmalar hakkında sunum yaptı, komisyon üyelerinin sorunlarını yanıtladı.


Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk yaptığı sunumda, "900.000 dekara yakın bağlanımız var. 50 binin üzerinde bir ailemiz de bağcılıkla geçimini sağlamakta. Dolayısıyla üzüm Manisa için birçok şeyi ifade ediyor. Asma tabii belli sıcaklıklara kadar dayanabilse de belli dönemlerde 9-13 Nisan tarihleri arasında yaşadığımız don olayında bağın en hassas dönemiydi. Dolayısıyla zararlanma oranı en yüksek olduğu bir süreç oldu. Çünkü hassas bir döneminde yakalanmış oldu. En yüksek, çok yüksek diye ifade ettiğimiz üzüm, kiraz yüksek oranda çünkü çiçekten ve küçük meyve döneminde yakalanmıştı. Gene kayısı da çok yüksek oranda, erik de orta derecede, bademde yüksek oranda, şeftalide düşük bir orta oranda, zeytinde de düşük oranda bir zararlanmayla karşı karşıya kaldık bu don hadisesinden sonra" dedi.


Öztürk ayrıca, "484 bin 666 dekarlık bir ilçe hasar tespit komisyonlarının tespiti var. Çiftçi kayıt sisteminde kayıtlı olan ve olmayan don olayına maruz kalan çiftçimiz 25 bin 6 ve bunların ilçe müdürlerimize müracaatlarıyla tespit edilen hasar görmüş alan 621 bin 311 dekar. Bunun haricinde ilçe hasar tespit komisyonlarının çiftçi kayıt sistemi kayıtlı olsun olmasın sahada yaptıkları tespitler ise 38 bin 944 çiftçi ve 886 bin 194 dekarlık bir zarar görmüş alan farklı oranlarda. Valimizin talimatları ve riyasetinde hemen donla ilgili tedbirler alın dememize rağmen çok uzun süreli bir hadise olduğu için sahada çok etkin bir mücadele yapma imkanı yoktu" ifadelerini kullandı.


Toplantının ardından komisyon üyeleri Manisa’nın Saruhanlı ilçesine geçerek zirai dondan etkilenen üzüm bağlarında incelemelerde bulundu.



Manisa’da zirai don çalıştayı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 2026 bütçe görüşmeleri MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, "Milliyetçi Hareket Partisi dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek olarak Türkiye, Rusya ve Çin’den müteşekkil TRÇ ittifakının inşa edilmesini önermektedir" dedi. TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2024 kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. Bütçe görüşmelerinin son günü AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu Genel Kurul salonunda yerlerini aldılar. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, görüşmeler öncesinde MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin yanına giderek tokalaştı. AK Parti Genel Başkanvekili Ala da Bahçeli, Dervişoğlu ve Bakırhan ile selamlaştı. CHP Genel Başkanı Özel, Genel Kurul Salonu’na girdikten sonra genel başkanlarla ve AK Parti Grubu ile de tokalaştı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz da genel başkanlarla selamlaştı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 8 Aralık 2025 Pazartesi günü, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın 2026 yılı bütçesi ve 2024 yılı kesin hesap sunuşlarıyla başlayan bütçe maratonunun bugün itibarıyla sona ereceğini söyleyerek, "Bu 13 günlük süre içerisinde 13 birleşim ve 35 oturumda yaklaşık 154 saat mesai harcanmış ve bin 206 sayfalık tutanak tutulmuştur. Bu görüşmeler kapsamında Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, 17 sayın bakanımız ve 457 sayın milletvekilimiz olmak üzere toplam bin 208 söz hakkı talebi karşılanmıştır. Bu görüşmelerin, müzakerelerin bugüne kadar gelmesinde emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Katkılarıyla bu bütçe görüşmelerine fevkalade olumlu katkı sunan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Çalışmalarımızda bize, Genel Kurula ve milletvekili arkadaşlarımıza destek olan Meclis çalışanlarımıza, emekçilerimize sizler adına da tebriklerimi, teşekkürlerimi ifade ediyorum" ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye’nin yeni yönetim sistemiyle diplomasiden ekonomiye, enerjiden savunma sanayisine, sağlıktan kültüre, terörle mücadeleden egemenlik çıkarlarımızı müdafaaya kadar her alanda göz doldurduğunu söyleyerek, "Türkiye, çok yönlü ve insani dış politika anlayışıyla bölgesel gelişmelerin belirleyicisi küresel düzeyde etkili bir aktör konumuna gelmiştir. Uluslararası sistemin giderek daha büyük belirsizliklere sürüklendiği bir dönemde Türkiye’nin izlediği etkili diplomasi dünya başkentleri tarafından yakından takip edilmektedir. Milli dış politikamız bölgesel barışı ve güvenliği güçlendirmeyi, dış ilişkilerimizin kurumsal zeminini genişletmeyi, bölgemizde ekonomik kalkınmayı ve refahı geliştirmeyi hedeflemektedir. Küresel ölçekte yaşanan olayların büyük çoğunluğu yakın coğrafyamızda cereyan etmekte, bu çatışma ve savaşların yol açtığı sorunlar komşu ülkelerle birlikte en çok bizi etkilemektedir. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Türkiye’nin girişimleri bölgesel istikrar ve uluslararası barış için kritik öneme sahiptir ve ülkemizin diplomatik saygınlığını pekiştirmektedir. Türkiye Filistin halkının haklarını korumak, İsrail’in soykırım saldırılarını durdurmak ve uluslararası camianın harekete geçmesini sağlamak için aktif diplomatik çaba göstermiştir. Türk askerinin Gazze’de oluşturulacak barış gücü içinde yer alma önerisi İsrail’i korkutmuş, Filistinlilerde büyük umut ve heyecan oluşturmuştur. ’Türk beklenendir; Türk özlenendir; Türk adalet, merhamet ve barışın timsalidir.’ Avrasya’nın ortası Türk dünyasıdır, Türkistan’dır, bu bölgede bir uluslararası aktör olarak Türk Devletleri Teşkilatı bulunmaktadır. Türk Dünyası 2040 Vizyonu hedefleri kademe kademe ve hızla gerçekleşmektedir. Türkiye yürüttüğü çok boyutlu ve kapsayıcı dış politikayla bölgesel ve küresel etkisini artırmış, diplomasinin merkezi olmuştur. 2026 yılında Türk Devletleri Teşkilatı 13’üncü Zirvesi, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, COP31 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı Türkiye’nin başkanlığı ve ev sahipliğinde gerçekleştirilecektir. Ayrıca, Antalya Diplomasi Forumu her yıl çok sayıda devlet ve hükûmet başkanlarının ve bakanların katılımıyla ve başarıyla gerçekleştirilmektedir. Küresel sistemin daha adil ve kapsayıcı bir hâle gelebilmesi Türk dış politikasının öncelikleri arasında yer almaktadır. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ’Dünya 5’ten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür.’ Türkiye, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşların yeniden tanzimi hususunda etkili bir diplomasi yürütmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek olarak Türkiye, Rusya ve Çin’den müteşekkil TRÇ ittifakının inşa edilmesini önermektedir. Bizim dış politika vizyonumuzu çift başlı Selçuklu Kartalı simgelemektedir. Hem doğu hem batı diyoruz, iki tarafı da kucaklıyor, iki yöne de bakıyoruz" dedi. Kalaycı, küresel krizler ve belirsizliklerin, dezenflasyon politikalarının ve yüksek faiz oranlarının Türkiye ekonomisi üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu kaydederek, "Başta KOBİ’ler olmak üzere, reel sektör için erişilebilir ve uygun maliyetli fonlama mekanizmaları güçlendirilmeli, verimliliği artırıcı ve maliyetleri düşürücü teşvikler devreye girmeli, ihracatı destekleyici politikalara daha fazla öncelik verilmelidir. Esnaf ve sanatkârlarımız toplumumuzun ve ekonomimizin istikrar unsuru ve orta direğidir. Esnaf ve sanatkarlar yalnızca üretim yapan, hizmet sunan kişiler değil, aynı zamanda ahlaki değerlerin, dayanışmanın ve kardeşliğin taşıyıcı gücüdür. Esnafı korumak ve rekabet gücünü artırmak için perakende sektörüne yönelik düzenleme artık yapılmalı, AVM ve büyük market zincirlerinin şehir merkezinde şube açmaları kurallara bağlanmalı ve pazar günleri kapalı olmaları sağlanmalıdır. Esnafımızın vergi ve prim borçlarının yapılandırılmasına dair talepleri dikkate alınmalıdır. Esnafımız için ciddi maliyet oluşturulan kredi kartı pos komisyonları makul bir seviyeye düşürülmelidir. Büyükşehir olan illerin nüfusu 30 bini aşan ilçelerindeki esnafın büyük çoğunluğunu yılbaşından itibaren gerçek usule tabi tutacak düzenleme, büyükşehir olan illerde vergi adaleti açısından bir eşitlik sağlamakla birlikte, bu defa diğer iller ve ilçeler bakımından eşitsizlik ortaya çıkaracak, özellikle küçük esnafı büyük sıkıntıya sokacaktır. Aslında Gelir Vergisi Kanunu’ndaki şartlara göre gerçek usule tabi olması gerekenlerin belirlenmesi suretiyle tüm esnafın aynı kefeye konulmaması uygun olacaktır. Küçük esnafa mutlaka kolaylık sağlanmalı, vergi, prim ve faiz yükü hafifletilmelidir. Şoför esnafı, yenileyeceği araç ve kullanacağı yakıta ilişkin verginin farklılaştırılması suretiyle desteklenmelidir. Ayrıca, esnaf ve çiftçinin emeklilik prim gün sayısı 7 bin 200’e düşürülmelidir. Tarımda üretim planlaması ve destekleme konusunda devrim niteliğinde düzenlemeler yapılmış ve bütçeden tarıma ayrılan kaynaklarda önemli artış sağlanmıştır ancak ürün fiyatlarının düşüklüğü ve mazot, elektrik, gübre, yem fiyatlarının yüksekliği çiftçilerimizin başlıca şikâyetidir. Yüksek girdi maliyetleri altında üretimini fedakârca sürdüren çiftçimizin, besicimizin ve süt üreticimizin gelirini artıracak ve daha fazla üretmesini sağlayacak ilave tedbirleri uygulamaya koymamız lazımdır. Sürdürülebilir bir tarım ve verimlilik için havzalar arası su transferi yapılması zorunluluktur. Orta Anadolu’nun, özellikle de çölleşme riski altındaki Konya Ovası’nın suya kavuşturulması acil bir ihtiyaçtır. Konya kapalı havzasında 684’e ulaşan obruklar can ve mal güvenliğini de tehdit etmektedir. Ülkemizi petrol ve doğal gaz boru hatları, bölünmüş yollar, otoyollar ve demir ağlarla ören, dağları delik deşik edip onlarca tüneller açan bir iktidar şüphe yok ki Konya Ovası’na da suyu kolaylıkla getirir. Yapılacak harcamalar üretim ve verimlilik artışından sağlanacak gelirle kısa sürede amorti edilecektir. Gerekirse Konya yatırımlarına ayrılan kaynağı bu işe aktarın. Daha da ötesi, çiftçimiz ’destek almayalım, yeter ki suyu getirin’ diyor. Su hayattır, su yoksa hiçbir şeyin kıymeti yoktur. Hiç olmazsa kışın denizlere boşa akıp giden suları Konya havzasına çevirerek yer altı sularımızı ve göllerimizi beslememiz gerekmektedir. Ayrıca, su zengini olmayan ülkemizde bir damla suyun bile heba olmaması için yağmur hasadı yapılmalı, sulama kanalları kapalı sistemlere dönüştürülmeli, sulama organizasyon altyapıları iyileştirilmeli, basınçlı sulama sistemlerine verilen destekler etkinleştirilmelidir" diye konuştu. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu da istikrar ve refah bütçesi olarak takdim edilen 2026 yılı bütçesinin kalkınma vizyonunun güçlendirileceğini, milletin refahını kalıcı biçimde yükseltecek politikaların kararlılıkla sürdürüleceğinin belirterek, "Ana ekseni, kalkınma planı ve orta vadeli program hedefleri olan bütçenin giderleri bir önceki yıl bütçe teklifine göre yüzde 26,4 artışla 18,9 trilyon liraya çıkarılmakta, bütçe giderlerinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranının yüzde 24,5 olması öngörülmektedir. Bütçe gelirlerinin yüzde 26,6 artışla 16,2 trilyon liraya yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bütçe açığının yüzde 40,5 artışla 2,7 trilyon lira, açığın gayrisafi yurt içi hasılaya oranının ise yüzde 3,5 olmasını öngörmektedir. Ekonomik ve sosyal politikaların amacı toplumsal refahı yükseltmek ve gelir dağılımını adaletli hâle getirmektir. Bu kapsamda, kaynakların artırılması kadar mevcut kaynakların bütçe yoluyla adil bir şekilde dağıtılması da önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, bütçede depremin yaralarını saracak, esnaf ve sanayicimizin rekabet gücünü artıracak, çiftçimizi destekleyecek, çalışan ve emeklilerimizin yaşam standardını yükseltecek, gençlerimizin önünü açacak, muhtaçlarımızı sosyal koruma şemsiyesi altına alacak dengeli bir kaynak dağılımının yapıldığı anlaşılmaktadır" ifadelerini kullandı. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile ilgili, "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu yıllardır dile getirilen ama ertelenen bir gerçeğin kabulüdür. Yıllardır dile getirdiğimiz gibi, bu meselenin çözüm adresi Meclistir. Komisyonda oluşan bir heyetin İmralı’da Öcalan’ı ziyaret ederek görüşmesi tarihi bir adımdır. Burada emeği geçen bütün parti ve siyasetçileri bu anlamlı, olumlu, barışa katkı sunan cesur adımlarından dolayı bir kez daha tebrik etmek istiyorum; emeğinize, yüreğinize sağlık. Çünkü barış süreçleri, barışın aktörlerini yok sayarak değil hakikatin kabulüyle ilerler. Birlikte yaşamak istiyorsak bu sorunu birlikte çözmek zorundayız. Devlet aklıyla siyasal, toplumsal aklın buluşacağı yer tam da burasıdır, Türkiye Büyük Millet Meclisidir yani toplumun iradesini temsil eden kurucu siyasetin çatısıdır" dedi. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, "Bütçenin de birçok fonksiyonu var; hukuki fonksiyonu var, sosyal fonksiyonu var, istikrar sağlayıcı fonksiyonu var, adalet fonksiyonu var, sosyal adalet fonksiyonu var, saymakla bitmiyor fakat bütçe bunların hiçbirine tam anlamıyla bugüne kadar yanıt üretememiş. 2026 bütçesinin de yanıt üretme olasılığı çok düşük. Otuz aylık program sonucunda enflasyonla mücadele performansı bile bize aslında bütçenin ne kadar kifayetsiz olduğunu gösteriyor. Enflasyon düşmüş mü? Düşmemiş. Bütün dünyada enflasyon rekoru bizde; hele hele OECD, Avrupa Birliği gibi ülkelerle karşılaştırdığımızda ciddi bir hayat pahalılığı var, enflasyon devam ediyor" dedi. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Bugün asgari ücretli, emekli çalışanların; bu ülkedeki ezilenlerin kredi ve kredi kartı borcu toplam 5,7 trilyon. İnsanlar yılda 1,2 trilyon faiz veriyor ve kredi kartı borçlarından dolayı 4 milyon 180 bin insan icrada. Ama buraya çıkan milletvekilleri 1930’ları, 1940’ları, 1950’leri hatta Jön Türkler’i konuşuyor. Kardeşim, bugünü konuşalım. Bakın, bir şey daha: ’Bu ülkede toplu iğne bile üretmiyorduk’ Ne kadar ayıp değil mi? Her gelen de buna benzer şeyler söyledi. Cumhuriyetten 2025 yılına kadar olan birikimlerimizi 65 milyar dolara. Ne kadar para yapıyor? 2,7 trilyon. Ne acıdır, 2026’da faiz kalemine ayırdığınız rakam 2,7 trilyon. Cumhuriyetin tüm değerlerini satacaksın, bir yıllık faiz kalemini karşılayacak, sonra ’Ne ürettin?’ Ya, ne tükettiniz? Biz bunu konuşalım arkadaşlar, biz bunu konuşalım" diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de, "Gerçekten işsizlik azaldı mı bu ülkede? Yine gerçek rakamlara bakalım. İşsizlik dediğiniz şey bir ay boyunca, işsiz gelmiş, başvurmuş, siz onu ölçüyorsunuz. Onda bir miktar gerileme çıkınca da diyorsunuz ki ’İşsizliğin belini kırdık’. Tam bir yalan, tam bir palavra. Bakıyorsunuz rakamlara, eksik istihdamda artış var yani eksik istihdam, iki saat çalışıyor; aslında iş bulsa çalışacak. Onu çıkarttığınız zaman sanki işsizliği azaltmış gibi görünüyorsunuz ama bu ülkede işsizlik artıyor arkadaşlar hepiniz biliyorsunuz. Rakamlarla bu kadar oynamayın, insanların aklıyla bu kadar alay etmeyin. Geldiğimiz nokta yüzde 29. Neredeyse her üç kişiden biri işsiz arkadaşlar, Türkiye’nin gerçeği bu" diye konuştu. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, bütçeyi değerlendirerek, "Bakın, biz burada rakamları konuşuyoruz ama millet pazarda etiket konuşuyor. Biz burada hedef, program, oran konuşuyoruz; emekli evde tencere konuşuyor, asgari ücretli kira konuşuyor, çiftçi mazot konuşuyor, sanayici elektrik konuşuyor, gençlik gelecek konuşuyor. Bu bütçe kimin bütçesi; zenginin mi yoksulun mu? Sayın Başkan, Komisyondaki konuşmalarımda da söyledim, bu ülkede vergi alınması gerekenler yani üretmeden zenginleşenlerden yeteri kadar vergi alınmıyor. Yük kimin sırtında? Ekmek alanın, elektrik faturası ödeyenin, minibüse binip işe gidenin sırtında. Bu ülke grafikte iyi görünüyor olabilir ama halkın yüzü gülmüyor. Adalete inancın olmadığı bir yerde ne ekonomi düzelir ne ülkeye yatırım gelir; demokrasiyi zayıflatır" ifadelerini kullandı.
Malatya Malatya Atmalılar Derneği’nin 14. Olağan Genel Kurulu’nda derneklerin federasyon çatısı altında birleştirilmesi kararı Malatya’da Atmalılar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin 14. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Genel kurulda, Anadolu genelinde faaliyet gösteren Atmalılar derneklerinin federasyon çatısı altında birleştirilmesi için çalışma başlatılması kararlaştırıldı. Yeşilyurt Caddesi Paşaköşkü mevkiinde bulunan Şehit Murat Doğan Çocuk Parkı içerisindeki kafede yapılan genel kurulda divan başkanlığına Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Güner seçildi. Divan üyeliklerini ise Hasan Hüseyin Gedik ile Ali Düzova üstlendi. Genel kurulda gündem maddelerinin okunmasının ardından yönetim kurulu, denetim kurulu ve dernek bilançosu oy birliğiyle ibra edildi. Genel kurulda konuşan Atmalılar Derneği Başkanı Mehmet Ali Başıböyük, depremlerde dernek merkezinin bulunduğu binanın yıkıldığını belirterek, rezerv alan ilan edilen bölgede derneğe ait dairenin yeniden alınması için süreci yakından takip ettiklerini söyledi. Başıböyük, "Depremler sonrası gelen yardımları depremzede ailelere, yardımı getirenlerle birlikte ulaştırmaya çalıştık. Atmalılar Okulu’nun eksikliklerini gidermeye yönelik çalışmalar yaptık, çatısının yenilenmesine katkı sunduk. Bir hayırseverimiz tarafından çeşme yaptırıldı. Öğrencilere kırtasiye ve mont yardımları da ulaştırıyoruz. Atmalılar Derneği olarak depremin yaralarını sararak hizmet etmeye devam edeceğiz" dedi. Malatya Atmalılar Derneği Kurucusu ve Kongre Divan Başkanı Vahap Güner ise, derneğin kuruluşundan bu yana önemli çalışmalara imza attığını ifade ederek, "1994 yılında Malatya’da kurduğumuz derneğimiz Arguvan’a bir okul kazandırdı. Bu süreçte Anadolu’nun 30 kentinde, ayrıca Suriye ve Irak’ta Atma köylerinin bulunduğunu gördük. Bölgesel Atmalılar buluşmaları yapıldı, Atmalılar Vakfı kuruldu. Şimdi ise Anadolu’daki tüm Atmalılar derneklerini federasyon çatısı altında toplamak gerekiyor. Geniş bir coğrafyaya yayılmış ve birbirine ‘amcaoğulları’ diye hitap eden Atmalıların bir araya gelmesiyle çok daha önemli hizmetler yapılacaktır. Hatta bu yapı konfederasyon düzeyine taşınmalıdır" diye konuştu. Atmalılar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin 13. Olağan Kongresi’nde belirlenen yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: "Neziha Bölükbaşı, Seyfi Yücel, Rıza Parlak, Mesut Karasoy ve Ali Kemal Bayar."
İstanbul Trendyol 1. Lig: İstanbulspor: 1 - Vanspor FK: 3 Trendyol 1. Lig’in 18. haftasında İstanbulspor, sahasında karşılaştığı Vanspor FK’ya 3-1 mağlup oldu. Maçtan dakikalar 23. dakikada Loshaj’ın ceza sahası sağ çaprazından kullandığı serbest vuruşta kaleci Çağlar, sağına gelen meşin yuvarlağı son anda yumrukladı. 24. dakikada Jefferson’un uzun pasında sağ tarafta topla buluşan Cedric’in ceza sahasına girdikten sonra yaptığı vuruşta meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 1-0 38. dakikada Loshaj’ın pasında ceza sahası içinde Krstovski’nin sağ çaprazdan gelişine vuruşunda top uzak köşeden ağlarla buluştu. 1-1 47. dakikada sol taraftan ortasında Cedric’in kale alanı sol tarafından yaptığı kafa vuruşunda meşin yuvarlak uzak köşeden filelere gitti. 1-2 67. dakikada Loshaj’ın sağ taraftan kullandığı serbest vuruşunda kale alanı önünde iyi yükselen Mustafa’nın kafa vuruşu sonrası meşin yuvarlak üst ağlarda kaldı. 73. dakikada savunma arkasına atılan uzun pasta Cedric’in sol taraftan ceza sahasına girip kaleci İsa’yı geçtikten sonra vuruşunda İstanbulspor savunması meşin yuvarlağı çizgi üzerinden uzaklaştırdı. 81. dakikada Emir’in sağ taraftan çizgiye indikten sonra içeriye çevirdiği topu Cedric, altıpasta tek vuruşla ağlara gönderdi. 1-3 Stat: Necmi Kadıoğlu Hakemler: Ayberk Demirbaş, Mehmet Şengül, Oğuzhan Yazır İstanbulspor: İsa Doğan, Demeaco Duhaney, Duran Şahin, Emrecan Uzunhan, Yunus Bahadir, Modestas Vorobjovas, Vefa Temel (Ömer Faruk Duymaz dk. 76), David Sambissa (Enver Cenk Şahin dk. 89), Florian Loshaj, Mendy Mamadou (Emir Kaan Gültekin dk. 76), Mario Krstovski (Mustafa Sol dk. 65) Yedekler: Alp Tutar, Enes Köseoglu, İzzet Ali Erdal, Fahri Ay, İsa Dayaklı, Alieu Cham Teknik Direktör: Barış Kanbak Vanspor FK: Çağlar Şahin Akbaba, Naby Oulare, Muhammet Çavuşoğlu, Zan Jevsenak, Medeni Bingöl (Sabahattin Destici dk. 81), Mehmet Özcan, Aliou Traore, Hasan Bilal (Erdem Seçgin dk. 39), Jefferson, Emir Bars (Anıl Yıldırım dk. 90+2), Ivan Cedric Yedekler: Abdulsamed Damlu, Servet Ölmez, Muhammed Çoksu, Güvenç Usta, Anestis Vlachomitros, Soran Tümen Teknik Direktör: Osman Zeki Korkmaz Goller: Mario Krstovski (dk. 38) (İstanbulspor), Ivan Cedric (dk. 24, 47 ve 81) (Vanspor FK) Sarı kartlar: Hasan Bilal, Mehmet Özcan, Çağlar Şahin Akbaba (Vanspor FK)
İzmir Trendyol Süper Lig: Göztepe: 1 - Samsunspor: 0 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Göztepe, Samsunspor’u konuk ediyor. Karşılaşmanın ilk yarısı sarı-kırmızılıların 1-0’lık üstünlüğüyle tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 23. dakikada Juan’ın sol kanattan çizgiye indikten sonra çevirdiği topla kale sahası içerisinde buluşan Arda Okan Kurtulan, meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. 1-0 29. dakikada Samsunspor gole yaklaştı. Soner Gönül’ün sol kanattan ortasında altı pas içerisinde iyi yükselen Holse’nin kafa vuruşunda top direğin üstünden auta çıktı. 40. dakikada Efkan Bekiroğlu’nun sağ kanattan kullandığı kornerde ceza sahası içerisinde seken topu altıpas üzerinde önünde bulan Heliton’un vuruşunda meşin yuvarlak direğin yanından dışarı çıktı. Hakemler: Yasin Kol, Gökhan Barcın, Mert Bulut Göztepe: Mateusz Lis, Allan Godoi Santos, Taha Altıkardeş, Heliton, Malcom Bokele, Arda Okan Kurtulan, Cherni, Rhaldney, Anthony Dennis, Efkan Bekiroğlu, Juan Yedekler: Ekrem Kılıçarslan, İsmail Köybaşı, Ruan, Furkan Bayır, Ogün Bayrak, Ibrahim Sabra, Salem Bouajila, Tibet Durakçay Teknik Direktör: Stanimir Stoilov Samsunspor: Okan Kocuk, Zeki Yavru, Toni Borevkovic, Lubo Satka, Rick Van Drongelen, Antoine Makoumbou, Eyüp Aydın, Carlo Holse, Soner Gönül, Emre Kılınç, Marius Mouandilmadji Yedekler: Albert Posiadala, Efe Berat Töruz, Yunus Emre Çift, Soner Aydoğdu, Tahsin Bülbül, Logi Tomasson, Anthony Musaba, Polat Yaldır Teknik Direktör: Thomas Reis Gol: Arda Okan Kurtulan (dk. 23) (Göztepe)
İstanbul Trendyol Süper Lig: Galatasaray: 1 - Kasımpaşa: 0 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Galatasaray, Kasımpaşa’yı konuk ediyor. Mücadelenin ilk yarısı sarı-kırmızılı ekibin 1-0 üstünlüğüyle sonuçlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 10. dakikada sol kanattan ceza sahasına giren Barış Alper Yılmaz’ın pasında topla buluşan Yunus Akgün’ün şutunda top ağlarla buluştu. 1-0 33. dakikada Lucas Torreira’nın pasında ceza sahası içi sol çaprazdan Barış Alper Yılmaz’ın yaptığı vuruşta kaleci Andreas Gianniotis topu kornere çeldi. 37. dakikada Leroy Sane’nin derinlemesine pasında Yunus Akgün, ceza sahası içi sağ çaprazdan kaleciyle karşı karşıya pozisyonda yaptığı vuruşta kaleci Andreas Gianniotis meşin yuvarlağı çeldi. Pozisyonun devamında ceza alanı içi sağ çaprazda Barış Alper Yılmaz pasını Yunus Akgün’e bıraktı. Yunus’un ceza sahası içi sağ tarafından yaptığı ortada, arka direkte Rolland Sallai’nin kafa vuruşunda meşin yuvarlak üstten auta gitti. Stat: RAMS Park Hakemler: Alper Akarsu, Mehmet Salih Mazlum, Suat Güz Galatasaray: Günay Güvenç, Rolland Sallai, Davinson Sanchez, Abdülkerim Bardakcı, Kazımcan Karataş, Lucas Torreira, İlkay Gündoğan, Leroy Sane, Yunus Akgün, Barış Alper Yılmaz, Mauro Icardi Yedekler: Batuhan Şen, Gabriel Sara, Ahmed Kutucu, Kaan Ayhan, Yusuf Demir, Gökdeniz Gürpüz, Yusuf Sağhan Kahraman, Ege Araç, Cihan Akgün, Arda Ünyay Teknik Direktör: Okan Buruk Kasımpaşa: Andreas Gianniotis, Claudio Winck, Jhon Espinoza, Nicolas Opoku, Attila Szalai, Godfried Frimpong, Fousseni Diabate, Atakan Müjde, Cem Üstündağ, Mamadou Fall, Pape Gueye Yedekler: Şant Kazancı, Yusuf Barası, Ali Yavuz Kol, Kubilay Kanatsızkuş, Oğuzhan Efe Yılmaz, Taylan Utku Aydın, Emre Taşdemir, Emirhan Yiğit, Berkay Muratoğlu, Yasin Eratilla Teknik Direktör: Emre Belözoğlu Gol: Yunus Akgün (dk. 10) (Galatasaray)