EKONOMİ - 18 Temmuz 2024 Perşembe 16:01

Vahşi sulama hem ürüne hem su kaynaklarına zarar veriyor

A
A
A
Vahşi sulama hem ürüne hem su kaynaklarına zarar veriyor

Türkiye’nin en önemli tarım şehirlerinden biri olan Manisa’da sulama sezonu devam ediyor. Üreticiler, vahşi sulama sisteminden bir an önce kurtulup, kapalı sulama tekniğine geçmek istiyor. Bu kapsamda, Manisa Büyükşehir Belediyesi de gün geçtikçe sayısını arttırdığı kapalı sulama tesisleriyle üreticiye en sağlıklı hizmeti vermeyi sürdürüyor.


Manisa, yaklaşık 5 milyon 22 bin dekar tarım arazisiyle ülkenin tarımına önemli katkılar sunuyor. Tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 50’lik alanında sulu tarım yapılan Manisa, ihracata yönelik önemli ürünler üreten bir il olma özelliğini de sürdürüyor. Tarım arazilerin sulamaya açıldığı bugünlerde, su kaynaklarının yetersiz olduğuna dikkat çeken uzmanlar ve üreticiler, ’vahşi sulama’ diye tabir edilen sistemin terkedilip kapalı sulama tekniğine dönülmesini istiyor. Suyun kontrolsüz ve ölçülmeden toprakla buluşturulması olarak bilinen vahşi sulama, hem toprağa hem ürüne hem de su kaynağına zarar veriyor. Üreticilere doğrudan sulama desteği veren Manisa Büyükşehir Belediyesi de kendi sorumluluğunda olan sulama sahalarında yaptığı kapalı sistem tesislerle üreticilere hem destek hem de kolaylık sağlıyor.


Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde uzun yıllardır çiftçilik yapan ve vahşi sulama sistemi kullanan Muhittin Coran, bu sulama sisteminin zorluğundan ve zararlarından bahsetti. Coran; “Vahşi sulama nedeniyle su kaybımız çok oluyor. Özellikle son yıllarda yaşanan kuraklıklar da su kaybında etkili oluyor. Çiftçiler için en uygun sulama yöntemi, kapalı sistemdir. Hiçbir su kaybı yok ve tamamen bitkiye odaklı yöntemdir. 100 litre suyla sulanan bir yer, kapalı sistem sayesinde 50 litre ile sulanabilmektedir" dedi.


Her geçen yıl barajlarda ve göllerde su seviyelerinin giderek azaldığına dikkat çeken Muhittin Coran “Sulama Birliği de bu sene bize yalnızca 20 gün su verme mecburiyetinde kaldı. Yeterli suyumuz olsa belki 1 ay boyunca sulama yapabiliriz. Daha Temmuz ayının başındayız. Bu bağ daha en az 2 defa daha sulama ihtiyacı duyacak. Bir noktadan sonra da sulamamızı yapmak için yeraltı sularından yararlanmaya başlayacağız ama onlar da her geçen gün daha aşağıya iniyor. Benim iktidardan tek beklentim, bu su kaybını önlemek için kapalı sistemin buraya getirilmesi lazım. Yıllardan beri bunun hep plan proje içerisinde olduğunu söylüyorlar. Ama en ufak bir teşebbüs, girişim henüz yapılmadı” diye konuştu.



“Baraj kapakları açıldığı andan itibaren vahşi kayıp başlıyor”


Barajlardaki doluluk oranının geçen yıllara göre yarı yarıya daha düşük olduğunu belirten Sulama Teknisyeni Hasan Hüseyin Çırak da şu sözlere yer verdi: “Bildiğiniz gibi vahşi sulama kullandığımız için, yani bu baraj kapakları açıldığı andan itibaren bu vahşi kayıp başlıyor. Nasıl başlıyor peki? Mesela sıcaktan buharlaşma oluyor, tahliyeye kaçıyor, yani suyumuz bayağı zebil oluyor. Bunun çözümü gayet basit. Bir an önce kapalı sisteme geçilmesi gerekiyor. Bu su yetmediği için çiftçiler yeraltı suyunu kullanıyorlar. Yeraltı suyu dediğimiz zamanda içme suyumuzdan gidiyor. Bu baktığımız zaman direk kendimize zarar veriyor. Çünkü yerin altından içme suyumuzu alıyorlar. Sonuçta yerin altında da deniz yok, bir yere kadar dayanacak?”



"Damlama sulamayla verimimiz arttı"


Damlama sulama yöntemi kullanarak ürün yetiştiren Aykut Uyar isimli çiftçi ise kapalı sistemin faydalarından bahsetti. Yaklaşık 8 yıldır kapalı sulama tekniğinden faydalandıklarını belirten Uyar, “Önceden bizde karık suyu kullanıyorduk. Damlama çıktıktan sonra damlama sistemini yaptırdık. Bunda da çok rahat ettik. Salma sulamada tarlanın tesviyeli olması gerekiyor. İstediğiniz gübreyi atamıyorsunuz, bitkinin istediği gübreyi veremiyorsunuz. Damlama sisteminde ise, bitkinin neye ihtiyacı varsa o şekilde verebiliyoruz. Verimlerimiz de arttı tabii. Bir de aşırı su tüketimi vardı, şimdi o ortadan kalktı. 7-8 seneden beri damlama sulama kullanıyoruz. Şimdi bu damlama sistemi olmasa bizim yeraltı gübresi atmamız gerekiyor. Onu da dekara 50 kg civarında atıyoruz. Ama bu sistemde bitkinin direk köküne gübre verdiğimiz için 5 ile 10 kg’ı geçmiyor. Daha önce vahşi sulama sistemini de kullandık. Vahşi sulamada suyun yüzde ellisinden fazlası israf olmuş oluyor” diye konuştu.



“İklim değişikliği ve kuraklık bölgemiz için tehdit"


Vahşi sulamanın bölgede oldukça yaygın olarak kullanılan bir sulama yöntemi olduğuna dikkat çeken Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Yılmaz Usta, artan kuraklığa dikkat çekti. Başkan Usta, “İklim değişikliği ve kuraklığın etkilerini her geçen gün daha şiddetli bir şekilde yaşıyoruz. Meteorolojik tahminler, öngörüler gelecek yıllarda özellikle bölgemiz için bu tehdidin artarak devam edeceğini gösteriyor. Yağış rejimindeki bozulmalar ve yağış miktarındaki azalmalar, bölgemiz için gelecek için önemli bir tehdit. Haliyle bizim de su kaynaklarımızı en doğru ve en verimli şekilde kullanmaktan başka çaremiz yok” dedi.


Hem salma sulamada hem de kapalı sulama sisteminde, çiftçilerin gereğinden fazla su kullanmaması konusunda uyaran Başkan Yılmaz Usta, toprağın alabileceği belli bir su kapasitesinin olduğunu hatırlattı. Başkan Usta, bu kapasitenin üzerinde su verilmesi halinde, su israfının yanı sıra bitkilerde hastalık, çevre ve doğal dengenin bozulması, toprakta ve üründe verimliliğin azalması gibi birçok zararla karşılaşılabileceğini vurguladı.



"Büyükşehrin tüm tesisleri kapalı sistem"


Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak üreticilere verilen sulama desteklerine de değinen Başkan Usta, açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Genel anlamda kapalı sistem sulama sistemlerine tamamıyla geçmemiz kaçınılmaz bir zaruret. Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak, biz de üreticilerimize doğrudan sulama hizmeti veriyoruz. Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda şu anda yirmi yedi bin dekar sulama sahamız var. Yaptığımız bütün tesisler kapalı sistem. Tarla başına kadar getirdiğimiz ana hatlarla, suyu borularla parsel başına kadar getirip, vanamız ve sayacımızla, metreküp hesabından tarifelendirerek sulama hizmeti vermeye çalışıyoruz. Çok geçmiş yıllarda köylere yapılmış olan açık kanal sistem sulama tesislerimiz var. Bu tesislerden de imkânlar ölçüsünde, belli bir iş planına bağlı kalarak, yenileyerek kapalı sistemlerde çevirip su verimliliğini ve su kalitesini arttırmak için desteklerimizi, çalışmalarımızı yürütüyoruz. Aynı zamanda bölgemizde 110’a yakın yakın sulama kooperatif var. Bu üretici örgütlerimize de zaman içerisinde yıpranan, kırılan borular nedeniyle su kayıplarının olduğu tesislerinde, boru desteği veya sulama amaçlı depo yapımı gibi destekler verip, Büyükşehir Belediyesi olarak hem üretici örgütlerinin hem çiftçilerimizin su verimliliği için yanında olmaya gayret ediyoruz. Bu anlamda girdi bazında desteklerimiz, sulama tesisleri, hayvan içme suyu göletleri, tanker doldurma tesislerinin yapımı, gölet yapımı gibi işlemlerimiz devam ediyor”



"Sulama kanallarının kullanım ömrü tamamlandı"


Manisa’daki tüm ilgili birimlere, su ve sulama sistemleri konusunda acil çağrılarda bulunan Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, “Şehzadeler Ziraat Odası Başkanlığı olarak bizim görüşümüz, kapalı sistemin kurularak tamamen damlama sistemine geçilmesidir. Bu konuda yapılacak çalışmalar için destek vermek için de tüm Manisalı yetkililerimizi davet ediyorum. Çünkü damlama sistemi Manisa’mız için artık olmazsa olmazdır. Gediz ovamız çok önemli tarım faaliyetlerinin yapıldığı bir yerdir. Uzun yıllardan beri ovamızı sulayan sulama kanallarının ise kullanım ömrünü tamamladığını söyleyebiliriz. Bu sistemin Demirköprü Barajı’ndan buraya kadar yenilenmesi önemlidir. Bunun yanı sıra ovamızda imkan bulunan noktalara da yeni sulama göletlerinin acilen yapılması gerekiyor. Çünkü her geçen yıl su kıtlığına doğru gidiyoruz. Şu anda biz Manisa ovamızda ürün yetiştirebiliyorsak, burada kullanılan suyu yer altından alarak yapıyoruz. Yakınlarımızda Bağyolu Göleti var. Bir de yakında Davutlar-Sarma Göleti faaliyete geçecek. Yani bunlar gibi göletlerin Salihli’den buraya kadar ovamızda çoğaltılması lazım. Tüm belediyelerimiz, tarım müdürlükleri ve bizlerin çalışmalarıyla bunları başarmamız gerekiyor” diye konuştu.



Vahşi sulama hem ürüne hem su kaynaklarına zarar veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Çocuğun kafasına taşla vuran çocuk yeniden tutuklandı Konya’da 8 Aralık tarihinde okul arkadaşının kafasına taşla vurduğu iddia edilen çocuk, tutuklanarak adli kontrol şartıyla serbest kalmasının ardından savcılık talimatıyla yeniden gözaltına alınarak tutuklandı. Olay, 8 Aralık 2025 günü saat 15.30 sıralarında Aşkan Mahallesi Yeni Meram Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, okul arkadaşı olan Hasan Berat G. (13) ile T.F. (13) arasında yürürken tartışma çıktı. Mağdur Hasan Berat G.’nin ifadesine göre, arkadaşı T.F. önce ağaç dalı ile ayağına vurdu, ardından taş attı. Hasan Berat G.’nin "Neden böyle yapıyorsun?" diyerek tepki göstermesi üzerine T.F., yerden aldığı büyük bir parke taşını arkadaşının başına vurdu. Hastanede tedavi altına alınan çocuğun parçalanan kafatası ise titanyum parçalarla yeniden oluşturuldu. Olay sonrası ailesiyle birlikte şikayetçi olan Hasan Berat G.’nin beyanı üzerine soruşturma başlatıldı. Şüpheli çocuk yeniden tutuklandı Emniyet birimlerince yakalanan suça sürüklenen çocuk T.F., 9 Aralık’ta sevk edildiği adli makamlarca tutuklandı. Yaklaşık bir hafta cezaevinde kalan çocuk, 15 Aralık’ta haftada bir kez imza atma ve yurt dışı çıkış yasağı şeklinde uygulanan "adli kontrol" kararıyla tahliye edildi. Ancak soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığı’nın 19 Aralık tarihli yeni talimatı doğrultusunda T.F. tekrar gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen T.F., çıkarıldığı mahkemece yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Domenico Tedesco’dan, Eyüpspor maçında 2 değişiklik Fenerbahçe Teknik Direktörü Domenico Tedesco, son oynadıkları Konyaspor maçı 11’ine göre Eyüpspor müsabakasına 2 değişiklik ile çıktı. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Fenerbahçe, Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda Eyüpspor ile karşılaşıyor. Fenerbahçe Teknik Direktörü Domenico Tedesco, ligde son oynanan Konyaspor maçı 11’inden 2 değişiklikle sahaya çıktı. Son karşılaşmada sakatlık yaşayan Archie Brown’un yerine Levent Mercan, orta sahada da Edson Alvarez’in yerine İsmail Yükek görev aldı. Fenerbahçe’nin 11’i Fenerbahçe mücadeleye; Ederson, Mert Müldür, Milan Skriniar, Jayden Oosterwolde, Levent Mercan, İsmail Yüksek, Fred, Marco Asensio, Anderson Talisca, Kerem Aktürkoğlu ve Jhon Duran 11’i ile başladı. Sarı-lacivertlilerde İrfan Can Eğribayat, Tarık Çetin, Çağlar Söyüncü, Yiğit Efe Demir, Kamil Efe Üregen, Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski, Oğuz Aydın ve Haydar Karataş ise yedek bekledi. Sarı-lacivertlilerde eksikler Sakatlıkları bulunan Archie Brown ile Nelson Semedo’nun tedavileri devam ediyor. Afrika Uluslar Kupası için ülkelerine giden Yousef En-Nesyri ve Dorgeles Nene’nin yanı sıra bahis soruşturması kapsamında tutuklanan Mert Hakan Yandaş da kadroda yer almadı. Hafif sakatlığı bulunan Edson Alvarez ise riske edilmedi. İrfan Can Kahveci, Cenk Tosun ve Rodrigo Becao’nun da kadro dışı durumları devam ediyor. Taraftarlardan destek Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda oynanan müsabakada Fenerbahçeli taraftarlar da tribündeki yerlerini aldı. Yaklaşık 15 bin sarı-lacivertli taraftar soğuk havaya rağmen karşılaşmayı tribünden takip etti. Mücadelenin ilk düdüğüyle birlikte yaptıkları tezahüratlarla takımlarına destek oldu.
Samsun Samsun’da kendi kendine yeten belediyecilik modeli Kendi kendine yeten belediye misyonunu benimseyerek çalışmalarını sürdüren Samsun’da Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, üretim tesislerini ziyaret etti. Başkan Doğan, "Üretim gücümüz sayesinde altyapıdan üstyapıya tüm çalışmalarımızı hızlı ve etkin bir şekilde yürütürken, elde ettiğimiz tasarrufu daha fazla hizmete dönüştürüyoruz. Kaynağını koruyan, hizmetini büyüten bir anlayışla çalışıyoruz. Üretim tesislerimiz, kendi kendine yeten belediyecilik vizyonumuzun sahadaki en güçlü yansımasıdır" dedi. Samsun Büyükşehir Belediyesi asfalt üretiminden hasır çelik üretimine, kilit parke üretiminden beton santrallerine birçok alanda üretim yaparak altyapı ve üstyapı yatırımlarına hız kazandırırken, şehrin ekonomisine de katkı sunuyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin taş ocakları, konkasör tesisleri, doğaltaş elemanları fabrikası, beton santralleri, PMT santrali, asfalt plentleri, kilit parke ve bordür fabrikası, hasır ve çelik fabrikası gibi üretim tesisleri bulunuyor. Bu tesislerde 2025 yılında 1 milyar 99 milyon 663 bin 340 TL’lik üretim yapılırken Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan üretim tesislerini ziyaret ederek görevlilerden bilgi aldı. Başkan Doğan; Doğaltaş Üretim Fabrikası, Adalar Şantiyesi, Toybelen Asfalt Plenti, İlkadım Beton Santrali, Canik Yılanlıdere Şantiyesi, Tekkeköy Kilit Parke Bordür ve Çelik Hasır Fabrikası’nı ziyaretinde çalışanlarla sohbet etti, yürütülen çalışmaları yakından takip etti. Ziyaretlerin ardından değerlendirme yapan Başkan Halit Doğan, "Büyükşehir Belediyemize bağlı birçok üretim tesisimiz ile şehrimize değer katmaya devam ediyoruz. Kendi kendine yeten belediye vizyonumuzla çalışmalarımıza yön veriyoruz. Kendi üretim gücümüz sayesinde maliyetleri düşürüyor, yatırımlarımızı hızlandırıyoruz. Üretim gücümüz sayesinde altyapıdan üstyapıya tüm çalışmalarımızı hızlı ve etkin sürdürürken elde ettiğimiz tasarrufu ise daha fazla hizmete dönüştürüyoruz. Kaynağını koruyan, hizmetini büyüten bir anlayışla çalışıyoruz. Üreten belediye güçlü şehir anlayışıyla çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.