YEREL HABERLER - 24 Temmuz 2012 Salı 11:52

ZERGAN DERESİ ISLAH ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR

A
A
A
ZERGAN DERESİ ISLAH ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR

Mardin`in Kızıltepe ilçesinden geçen Zergan Deresi`nin ıslah çalışmalarına devam ediliyor.
Aralarında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mardin milletvekili Erol Dora, BDP Mardin İl Eş Başkanı Sihem Elveren Alp, Kızıltepe Belediye Başkan Vekili Şerife Alp, Kızıltepe Belediye Başkan Yardımcısı Şemsettin Sulhan dere ıslat çalışmalarını yerinde inceledi. İnceleme sırasında konuşan BDP Mardin milletvekili Erol Dora, derenin hem hijyenik olması gerektiğini hem de bölgede yaşayan insanlara zarar vermemesi açısından ıslah edilmesinin önemli olduğunu söyledi. Çevre sorununun dünyanın en büyük sorunlarından biri haline geldiğini belirten Dora, "Buradan hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hem de Orman ve Su İşleri Bakanlarına seslenmek istiyorum. Burası topluma zarar verici bir durumdadır. Buranın bir an önce ıslah edilip halkımızın hizmetine sunulması gerektiğine inanıyorum. Bugüne kadar Zergan Deresi konusunda görevlerini yerine getiremediler, ancak bundan sonraki süreçte bu projenin takipçisi olacağız" dedi.
Kızıltepe Belediye Başkan Vekili Şerife Alp ise, DSİ Şube Müdürlüğü`nün kendilerine 2 yıldır çok büyük destek sunduğunu ifade ederek, "Burası halen ihaleye verilmemiş olmasına rağmen çok ciddi çalışmalar yapıldı. 2 yıldır burada Zergan Deresi ıslah çalışması yapmak üzere 18 kilometrelik çok ciddi bir çalışma yürüttük. Çalışmalarımızı bugün adım adım gezerek gördük. Bir kaç kısımda zorlanıyoruz, bu zorlanmaları da umuyorum ki yakın zamanda aşacağız. Burada gördüğünüz tarihi Dunaysır Köprüsü bir an önce restore edilmesi lazım. Vakıflar Genel Müdürlüğü`nden alacağımız izinlerle ve bize devredilmesi halinde bir an önce el atarak düzenleyeceğimizi belirtmek istiyorum" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Çelikler Holding’den asılsız istihdam iddialarına yalanlama Çelikler Holding, asılsız istihdam iddialarını yalanlayarak "Yerli ve milli kaynaklara dayalı elektrik üretim faaliyetlerini kamuoyu nezdinde olumsuz göstermek amacıyla ortaya atılan "personel çıkarıldığı" yönündeki iddiaların gerçeklerle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır" açıklamasında bulundu. Çelikler Holding, son günlerde bazı basın yayın organlarında, termik santral ve maden işletmelerindeki istihdam yapısına ilişkin gerçeği yansıtmayan haberlerin yer alması üzerine kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yaptı. Açıklamada, termik santral işletmesi ile maden işletmesi kapsamında toplam 3 bin 764 kadrolu (daimi) personel görev yaptığı ifade edildi. Kadrolu personelin üretim sürekliliği ile iş sağlığı ve güvenliği esasları doğrultusunda çalışmalarını kesintisiz şekilde sürdürdüğü, daimi istihdama yönelik herhangi bir olumsuzluğun söz konusu olmadığı belirtildi. Türkiye genelinde faaliyet gösteren yaklaşık 20 termik santralde olduğu gibi, söz konusu işletmelerde de her yıl belirli dönemlerde planlı bakım, tamir ve ünite revizyonlarının gerçekleştirildiği, bu çalışmaların sektörde yaygın ve standart bir uygulama olduğu kaydedildi. Planlı bakım ve revizyon faaliyetlerinin taşeron firmalar aracılığıyla yürütüldüğü aktarıldı. Basında "işten çıkarma" olarak yer alan iddiaların, planlı bakım ve revizyon çalışmalarında geçici süreyle istihdam edilen taşeron personelin, çalışmaların tamamlanmasının ardından görev sürelerinin sona ermesinden ibaret olduğu vurgulandı. Bu durumun, işletmelerde görev yapan kadrolu personel ile doğrudan ya da dolaylı herhangi bir ilişkisinin bulunmadığına dikkat çekildi. Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "Termik santral işletmesi ile maden işletmesi kapsamında toplam 3 bin 764 kadrolu (daimi) personel görev yapmaktadır. Bu personelimiz, üretim sürekliliği ve iş sağlığı-güvenliği esasları doğrultusunda, birlik ve beraberlik içerisinde çalışmalarına kesintisiz şekilde devam etmektedir. Daimi personelin istihdamına yönelik herhangi bir olumsuzluk söz konusu değildir. Türkiye genelinde faaliyet gösteren yaklaşık 20 adet termik santralde olduğu gibi, işletmelerimizde de her yıl belirli dönemlerde planlı bakım, tamir ve ünite revizyonları gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmalar, sektörde yaygın ve standart bir uygulama olup, taşeron firmalar aracılığıyla yürütülmektedir. Basında "işten çıkarma" olarak yansıtılan husus; söz konusu planlı bakım ve revizyon faaliyetleri kapsamında, taşeron firmalar tarafından ülkenin farklı bölgelerinden geçici süreyle istihdam edilen taşeron personelin, revizyon çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte görev sürelerinin sona ermesinden ibarettir. Bu durum, işletmelerimizin kadrolu personel yapısı ile doğrudan veya dolaylı herhangi bir ilişki taşımamaktadır. Bu uygulama, yalnızca işletmelerimize özgü olmayıp, Türkiye genelindeki termik santraller ve benzeri büyük ölçekli endüstriyel tesislerde bakım ve revizyon dönemlerinde yaygın şekilde kullanılan, sektörel bir çalışma yöntemidir. Yerli ve milli kaynaklara dayalı elektrik üretim faaliyetlerini kamuoyu nezdinde olumsuz göstermek amacıyla ortaya atılan "personel çıkarıldığı" yönündeki iddiaların gerçeklerle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, kış döneminde çalışanların işten çıkarıldığı yönündeki haberler asılsız, yanıltıcı ve işletmelerimizin fiili durumunu yansıtmaktan uzaktır. Planlı bakım ve revizyon dönemlerinde taşeron firmalar aracılığıyla geçici personel istihdam edilmesi, günlük hayatta herkesin bildiği ve kabul ettiği bir uygulamadır. Örneğin; bir konutta boya, tesisat veya tadilat işi yapılırken, bu işler için çağrılan ustalar iş tamamlandığında çalışmalarını sonlandırmakta, sürekli olarak istihdam edilmemektedir. Benzer şekilde, deprem sonrası TOKİ tarafından yürütülen konut yapım projelerinde yüz binlerce işçi, proje süresi boyunca görev almış; inşaatların tamamlanmasının ardından ise çalışmalar doğal olarak sona ermiştir. Termik santrallerde yapılan planlı bakım ve ünite revizyonlarında taşeron personelin görevlendirilmesi de aynı mantıkla yürütülen, geçici ve proje bazlı bir uygulama olup, kadrolu personelin istihdam yapısıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır" denildi.
Zonguldak BEUN’lü akademisyenler geliştirdi: Zemin yapısı ve fay hattı ücretsiz sorgulanabiliyor Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu tarafından, Türkiye genelindeki fay hatları ve zemin yapısına ilişkin deprem verilerini gösteren internet tabanlı ve interaktif DepremBİS uygulaması geliştirildi. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında geçen yıl hayata geçirilen deprembis.com.tr adresli platform, Türkiye’deki fay hatları ve zemin özelliklerinin vatandaşlar tarafından açık şekilde sorgulanabilmesini amaçlıyor. Bilgiye erişimdeki eksiklik giderildi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu belirterek, vatandaşların yaşadıkları bölgelerle ilgili sağlıklı ve açık bilgiye ulaşmakta zorlandığını söyledi. Kutoğlu, "Vatandaşlarımız yaşadıkları yerlerdeki fayların varlığı, bu fayların üretebileceği depremlerin büyüklüğü, oturdukları bölgenin zemini ve muhtemel bir depremde ne tür hasarlarla karşılaşabilecekleri konusunda açık platformlara erişemiyor" dedi. Bu eksikliği gidermek amacıyla DepremBİS’i geliştirdiklerini ifade eden Kutoğlu, platformun temel hedefinin deprem farkındalığını artırmak olduğunu kaydetti. Faylar ve zemin aynı sistemde görüntülenebiliyor DepremBİS’te hem fay hatlarının hem de zemin özelliklerinin birlikte görüntülenebildiğini aktaran Kutoğlu, "Platformda vatandaşlar, bölgelerindeki fayları, bu fayların hangi büyüklükte deprem üretebileceğini ve zeminlerin dayanım durumlarını görebiliyor" diye konuştu. Sistemde iki ayrı sorgulama alanı bulunduğunu belirten Kutoğlu, zemin sorgulamasında yapıların bulunduğu noktaya tıklanarak zemin sertliği ve dayanım seviyesine ulaşılabildiğini, fay sorgulamasında ise her bir fayın üretebileceği deprem büyüklüğünün görüntülenebildiğini söyledi. Yaşanabilecek hasar harita üzerinde gösteriliyor Sisteme yeni eklenen özellikle birlikte, fayların beklenen bir deprem üretmesi durumunda oluşabilecek hasarların da hesaplandığını ifade eden Kutoğlu, şu bilgileri verdi: "Fayın üzerine tıkladıklarında, beklenen depremin hangi bölgelerde ne düzeyde hasar oluşturabileceğini renklendirilmiş harita üzerinde görebiliyorlar. Ayrıca depremin hangi alanlarda hissedileceği de harita üzerinden izlenebiliyor." Haritada mavi rengin sarsıntının hafif hissedileceği ve hasar beklenmeyen alanları, sarı rengin orta düzey hasar oluşabilecek bölgeleri, kırmızı rengin ise şiddetli sarsıntı ve ağır hasar beklenen alanları gösterdiği aktarıldı. 50 fay hattı için hesaplama tamamlandı DepremBİS’te şu ana kadar yaklaşık 50 fay hattına ilişkin hasar hesaplamalarının tamamlandığı öğrenildi. Bu fayların harita üzerinde turuncu renkle gösterildiğini belirten Kutoğlu, "Hesaplamalar devam ediyor. Bilgileri tamamlanan faylar siyah renkten turuncuya dönecek ve tıklanabilir hale gelecek" dedi. Sistem üzerinden Marmara’nın güneyinde Gemlik’ten deniz içine uzandığı ve Bandırma yönünde devam ettiği değerlendirilen fay hattına ilişkin örnek veren Kutoğlu, "Bu fay yaklaşık 7 büyüklüğü civarında bir deprem üretebiliyor. Depremin nerede hissedileceği ve hangi bölgelerde ne düzeyde hasar oluşacağı sistem üzerinden görülebiliyor" ifadelerini kullandı. Tamamen ücretsiz olarak hizmet veren DepremBİS platformuna üye olan kullanıcılar, Türkiye genelindeki fay hatlarını, zemin özelliklerini ve muhtemel hasar seviyelerini çevrim içi olarak sorgulayabiliyor.
Ankara Bahçeli: "DEM Parti’nin 4 Ocak’ta düzenleyeceği mitingin hiçbir mahsurlu yanı yoktur" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "DEM Parti’nin 4 Ocak’ta düzenleyeceği mitingin hiçbir mahsurlu yanı yoktur. Elbette toplanıp beklenti, talep ve düşüncelerini seslendirebilirler. Ne var bunda?" dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, DEM Parti öncülüğünde teröristbaşı Abdullah Öcalan’a özgürlük talebi kapsamında 4 Ocak tarihinde Diyarbakır’da düzenlenecek mitinge ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Bahçeli, Anayasa ve yürürlükteki yasalar kapsamında herkesin gösteri, açık hava toplantısı yapmaya ifade ve düşünce özgürlüğü sınırlarında hakkı olduğuna dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı: "Demokrasinin doğası, genel geçer ilkeleri bu hususta bellidir, bilinmektedir. CHP’nin bugüne kadar 75 miting yaptığı, irili ufaklı diğer partilerin her zemin ve platformda salon veya açık hava toplantıları düzenlediği bir ortamda DEM Parti’nin miting yapması büyütülecek ve mesele yapılacak bir husus değildir. Kanaatimce DEM Parti’nin 4 Ocak 2026’da düzenleyeceği mitingin hiçbir mahsurlu yanı yoktur. Elbette toplanıp beklenti, talep ve düşüncelerini seslendirebilirler. Ne var bunda? DEM Parti’nin Türkiye partisi olma yönündeki kararlı adımlarını görüyor, değerli buluyorum. Ancak şunun da unutulmamasını ümit ediyorum; PKK’nın kurucu önderliğinin 27 Şubat 2025 tarihli çağrısında cezaevinden çıkma ve özgürlüğüne kavuşma talebinin bulunmadığı ortadadır. Bu çağrı bizim için tek bağlayıcıdır. Bundan mülhem DEM Parti’yle bölücü terör örgütünün tüm bileşenlerinin 27 Şubat çağrısının hilafına tavır ve tutum içinde olmalarının ‘Terörsüz Türkiye’ hedefini sekteye uğratmasa bile yavaşlatacağını değerlendiriyorum. 4 Ocak 2026’da toplansınlar, taleplerini açıklasınlar, buna diyeceğim bir şey olmaz. Ne var ki 27 Şubat çağrısını hiç kimse gözden uzak tutmasın, bu çağrının gölgelenmesine de hizmet etmesin. Bu vesileyle Diyarbakırlı kardeşlerimi hasretle, hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum. Olağan bir gelişmeye olağanüstü bir anlam yüklemenin hiçbir sonucu olmayacağını bilhassa paylaşmayı zaruri addediyorum."
Ankara Bakan Işıkhan: "(HAK-İŞ ile görüşme) görüşmeler neticesinde elde ettiğimiz verileri komisyona ileteceğim" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ile olan görüşmesinin ardından "Görüşmeler neticesinde elde ettiğimiz verileri komisyona ileteceğim" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, asgari ücrete ilişkin görüş alışverişinde bulunmak üzere Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Bakan Işıkhan, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, ikili birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. "Masada işçi kesiminin olmaması çok önemli bir eksiklik değil" Gerçekleştirilen görüşmelerin ardından elde edilen verileri Asgari Ücret Komisyonu’na ileteceğini belirten Bakan Işıkhan, "Asgari ücret görüşmeleri kapsamında sosyal diyalog sürecini devam ettiriyoruz. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay ile süreci değerlendirdik. Bugün de HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan ile bir görüşme gerçekleşirdik. Bu görüşmeler neticesinde elde ettiğimiz verileri biraz sonra başlayacak olan komisyona ileteceğim. Sosyal diyalog süreçlerini başlatıyoruz. Burada özellikle şunun altını çizmek isterim, masada işçi kesiminin olmaması çok önemli bir eksiklik değil. Çünkü biz biraz önce TÜRK-İŞ’in masasına gittik, görüşlerini aldık. Şimdi de HAK-İŞ’in masasında bu istişareleri yaptık ve aldığımız bu görüşleri de komisyona, genel müdürümüze ileterek süreci sağlıklı bir şekilde işlemesine katkı sağlayacağım" açıklamasında bulundu. "İş verenlere bir çağrı yapmamız gerekiyor" İş verenlere bir çağrı yapılması gerektiğini ifade eden HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, "Konfederasyonumuzun asgari ücretle ilgili bugüne kadar ortaya koyduğu görüşlerini bakanımızla bir kez daha paylaştık. Asgari ücret tespit komisyonunun yapısının değiştirilmesi hususundaki görüşümüzü ve bu görüşümüzün gerekçelerini kendisine daha önce bir rapor halinde sunmuştuk. Bugün de onu teyit ettik. Bu sürecin asgari ücret tespit komisyonuyla ilgili yapılacak düzenlemelerin 2026 yılı asgari ücretinin belirlenme süreciyle örtüştüğü için belki komisyonun yapısıyla ilgili düzenlemeler gecikebilir. Buradan da TİSK’e, iş verenlere bir çağrı yapmamız gerekiyor. İşçi kesiminin komisyonda yer almamasını fırsata dönüştürerek asgari ücretle ilgili taleplerini kabul ettirme girişimlerinden vazgeçmelerini istiyoruz" diye konuştu.