POLİTİKA - 05 Aralık 2017 Salı 16:23

AK Parti Mardin İl Başkan Vekili Abdulhamit Ete:

A
A
A
AK Parti Mardin İl Başkan Vekili Abdulhamit Ete:

AK Parti Mardin İl Başkan Vekili Abdulhamit Ete, partisinin halka hizmet çizgisinden asla taviz vermediğini belirtti.

AK Parti Mardin İl Başkan Vekili Abdulhamit Ete, partisinin halka hizmet çizgisinden asla taviz vermediğini belirtti.


AK Parti Mardin İl Başkan Vekili Abdulhamit Ete, parti binasında basın açıklaması yaptı. AK Parti’nin şartlar ne olursa olsun kendinden yenilenen ve zemini sağlam kurumsal kimliği sayesinde siyasi çalışmalarını hiç aksatmadan devam ettiren büyük bir oluşum olduğunu belirten Ete, “Parti çalışmalarına hiçbir zaman aksatmadan devam ediyoruz. Yine kaldığımız yerden çalışmalarımızı devam ettirerek ilçelerimizi ve kırsal mahallelerimizi dolaşmaya, vatandaşlarımızla bir araya gelmeye devam ediyoruz. AK Parti ailesi büyük aile olma hasebiyle gaflete düşme gibi bir hasletin içine asla düşmez. Bu süre zarfında Derik, Mazıdağı, Kızıltepe, Artuklu, Nusaybin, Midyat, Ömerli, Savur ve birçok kırsal mahallelerimize ziyaretler gerçekleştirerek çalışmalarımızı devam ettik. AK Parti kurulduğu günden bu yana hizmet çizgisinden asla taviz vermeden yoluna devam ediyor. AK Parti Kurucu Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük liderliği ve dik duruşu sayesinde girmiş olduğumuz yeni dönemin geçiş sürecinde bile prensip ve halka hizmetlerinden asla taviz vermemiştir. 16 yıldır AK Parti milletten aldığı güçle, giderek daha da güçlenen teşkilat yapılarıyla hem içerde hem dışarıda ülkesine en iyi şekilde hizmet ediyor. İnşallah önümüzdeki 2019 seçimlerinde de alacağımız büyük desteklerle hizmet yolumuzdan asla kopmayacağız” dedi.


Mardin merkez dahil olmak üzere tüm ilçe ve kırsallarda yapılan yolların gerçek anlamda bir vizyon oluşturduğunu belirten Ete, “AK Parti tüm bu yolları yaparken, gönüllere giden yolları da inşa etmekten geri kalmıyor. Vatandaşlarımıza ulaşmak, onların hanelerine konuk olmak en büyük görevimizdir. İyi ve acı günlerinde yanlarında olmak, sıkıntılarını paylaşmak ve çözüm önerilerini sunmak için tüm azmimizi ortaya koymaya çalışıyoruz. Bugün olduğu gibi yarında Mardinimiz ve halkımız için ulaşımdan sağlığa, eğitimden tarıma vb. tüm konularda öncülük yapmanın yanında halkımızın sevgi ve saygısını kazanmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız. İlçe atamaları ve kongre süreçlerini tamamlayarak 2019 seçimlerine hazır olan AK Parti Mardin Teşkilatı inşallah bu geçiş dönemini de atlattıktan sonra yoluna daha emin adımlarla devam edecektir. Bizler genel merkezimizin takdir ettiği her konuyu saygıyla karşılayarak, sadece vatandaş ve icraat odaklı çalışıyoruz. Durum ve zaman ne olursa olsun AK teşkilatlar içinde bulunduğu kimliğin hassasiyetini bilerek hareket eden erdemli kişilerdir. Zaten bu nedenle AK Parti her seçim oyunu artıran tek parti konumundadır. Önümüzdeki süreçte Allah ülkemizin başına musallat olan tüm belaları def etsin. Birlik ve bütünlüğümüz her zaman daim olsun. İç ve dış mihraklar ülkemizi yok etmeye milletimizi birbirine kırdırmaya var güçleriyle çalışıyorlar. Bizlerde ümmet olarak tüm bu şer odaklara karşı kardeşliğimizi korumasını bileceğiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 13’üncü Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda yapıldı. "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13’üncü Çalışma Meclisi, 29-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. 4 oturumda düzenlenen Çalışma Meclisi’nde “Çalışma Hayatında İnsana Yakışır İş, Yeşil ve Dijital Dönüşümün İşgücü Piyasasına Etkileri ve Adil Geçiş, Sendikal Örgütlenmede Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Toplu Pazarlık Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları” başlıkları ele alındı. İki gün boyunca devam eden programda, işçi, kamu görevlileri ve işveren sendika konfederasyonlarının başkanları, oda ve borsa birliklerinin başkanları, sivil toplum kuruluşlularının başkanları ile akademisyenlerin katılımıyla çalışma hayatına ilişkin istişarelerde ve çözüm önerilerinde bulunuldu. İkinci gününde de devam eden program, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle düzenlenen yemekle sona erdi. Burada konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışma hayatında; sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir biçimde işletilmesinin Bakanlık açısından çok önemli ve faydalı gördüklerine vurgu yaparak, “Geçtiğimiz yıl içerisinde çalışma hayatında katılımcı sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından olan; Üçlü Danışma Kurulu’nu, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Ortak Paylaşım Platformu’nu gerçekleştirdik. Çalışma Meclisi ise bu platformlar arasında, en kapsamlı ve en kritik öneme sahip istişare mekanizmalarından biridir. Bu çerçevede; ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, işçi, işveren, ve kamu görevlileri sendikaları/konfederasyonları, akademisyenler, iş dünyası, uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan geniş katılımlı yapısı ile; Çalışma Meclisi toplantılarımızı, sosyal diyalogun hayata geçirilmesi vizyonuyla gerçekleştirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, çalışma meclislerinin en önemli hedefleridir” Işıkhan, Türkiye Yüzyılı’nın ilk Çalışma Meclisi olan bu seneki programın ‘Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği’ temasıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarına dikkati çekerek, “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak işbirliği alanının oluşturulması, mevcut durum hakkındaki değerlendirmelerin yapılması, sorunların karşılıklı olarak, tartışılarak, ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, Çalışma Meclislerinin en önemli hedefleridir. Dün ve bugün gerçekleştirilen toplantı ve panellerimiz ile çalışma hayatına dair güncel konular yanında, geleceğe dair fırsatlar ve zorluklarla ilgili istişarelerde bulunduk. İki gün boyunca gerçekleştirilen panelde; çalışma hayatının geleceği, insana yakışır iş, ikiz dönüşüm ve adil geçiş konuları yanında; sendikal örgütlenmede ve toplu pazarlık süreçlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini kapsamlı olarak ele aldık” diye konuştu. “Temel hedefimiz, refahtan herkesin pay alabildiği, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir” Bakanlıkların, sosyal tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile akademisyenlerin katkıları doğrultusunda etkin ve verimli bir Çalışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: “Temel hedefimiz, sadece üreterek büyüyen ve istihdamı arttıran bir Türkiye değil; aynı zamanda; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ temel değeriyle; refahtan herkesin pay alabildiği, hakkın ve adaletin korunduğu, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir. Bu noktada; Çalışma Meclisi gibi çözüm odaklı platformlar; çalışma hayatının hem yapısal hem de fonksiyonel sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu meclisin çıktıları, özellikle; kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücret, çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği gibi çalışma hayatının öncelikli sorun alanlarının kalıcı olarak çözüme kavuşturulması için bizlere, geleceğe ait önemli fırsatlar sunacaktır.” “Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü’dür” Işıkhan, Türkiye’nin 21 yılda sosyal güvenlikten sendikal örgütlenmeye kadar çalışma hayatını ilgilendiren her alanda çok büyük mesafeler kat edildiğini belirterek, “Geçmişte; hak ettiği ilgiyi göremeyen sendikacılık ile işçi, memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen sosyal diyalog mekanizmaları son 21 yılda etkin bir şekilde işletilmiştir. Özellikle; örgütlü emek mücadelesinin kendine en rahat yaşam alanı bulduğu dönem, hükümetlerimiz, dönemidir. Çünkü; emek ve alın teri bizim hem maddi hem de manevi dünyamızda derin karşılıkları olan kavramlardır. Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür. Daha önce kanlı olaylarla anılan ve toplumda büyük endişelere yol açan 1 Mayıs; Başbakanlığı döneminde; Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2009 yılında resmi tatil ilan edilmiştir. 1 Mayıs resmi tatil yapıldıktan sonra hem kutlamalar tüm Türkiye’ye yayılmış; hem de toplumun tüm kesimlerince kutlanmaya başlanmıştır” dedi. Işıkhan, Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs’ın barışçıl gösterilerle, anlamına uygun olarak kutlandığını söyleyerek, “Daha önce belli başlı marjinal gruplar tarafından sahip çıkılan 1 Mayıs; günümüz itibariyle tüm emekçilerimize bir bayram olarak teslim edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; işçimizin, memurumuzun ve tüm emekçilerimizin hakkının korunması, her zaman öncelikli meselemiz olmaya devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu. Programda Jandarma Genel Komutanlığı’nda temizlik işçisi olarak çalışan evli ve iki çocuk sahibi Saadet Tom da bir konuşma yaptı. Tom, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, “Bugün burada, 2018 yılında taşeron işçi olarak çalışırken kadroya geçirilmiş bir kardeşiniz olarak bulunuyorum. Hepiniz çok iyi biliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere kadro verdi. Emekçiler olarak istediğimiz hastanelere gidemediğimiz günlerden, SSK hastanelerinde ilaç kuyruklarında beklemekten bugün istediğimiz hastanelerde muayene olacak bir sosyal güvenlik sistemine sayenizde sahip olduk. Çocuklarının ve ailesinin geleceği adına büyük kaygılar içerisinde evine helal lokma götürebilmenin telaşı içerisinde olan biz emekçiler olarak sizlere teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.