MARDİN (İHA) – HDP’li Mardin Büyükşehir Belediyesi, bir şehit yakınını daha işten çıkardı. Belediyedeki işten çıkarılan şehit yakını sayısı 11’e yükseldi.
Yaklaşık 3 yıl süren kayyum yönetimi sonrası 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde HDP’ Ahmet Türk Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçildi. Bu tarihten itibaren belediyede görevli olan şehit yakınlarının işten çıkarılma süreci başladı. Şimdiye kadar 11 şehit yakınının görevine son verilen belediyede son işten çıkarma, ailesinde 8 şehit ve gazisi olan Davut Gökoğlu oldu. Gökoğlu, hiçbir bilgi verilmeden telefonla işten çıkarıldığını öğrendi.
11 şehit yakını işten çıkarıldı
Kayyum döneminde Mardinli gençler için inşa edilerek Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanlığı tarafından büyük takdir alan Gençlik Merkezi’nde şoför olarak çalışan Davut Gökoğlu şehit yakını olarak işe girdiğini ve seçimlerden sonra baskı ve iftiralar ile kendisi ile birlikte 11 şehit yakının işten çıkarıldığını kaydetti. Korucu ve muhtar olan Davut Gökoğlu’nun ağabeyi Hüseyin Gökoğlu, mahallelerinde sadece kayyum döneminde hizmet alabildiklerini söyledi. Hüseyin Gökoğlu, “HDP için şunu demek istiyorum, herkes biliyor özgür bir parti değil. PKK terör örgütünün bir partisidir. Bunun kumandası PKK terör örgütünün elindedir. PKK terör örgütü ona ne talimat verirse ona göre hareket etmekte. 2012’de Mardin Büyükşehir Belediyesini yine HDP kazandı. O zaman dağda geberen sadece Mardin kırsalında değil Bitlis, Tunceli’de Diyarbakır kırsalında geberen terör örgütünün akrabası geldi. Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde işe aldı. Artuklu bölgesi HDP Mardin Büyükşehir Belediyesi tarafından hayatında hiç görmediği rezilliği gördü. 7-8 Ekim, Kobani olaylarını bahane ederek Artukla’da birçok işyerini kırdılar yağma ettiler. HDP ve PKK uzantısı bunu yaptılar. Biz bu seçimde vatandaş dersini aldı diye umuyorduk. Ama maalesef almadı yine HDP seçildi” dedi.
“Biz bu haksızlığı kabul etmiyoruz”
HDP’li Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve yakınlarının ilk işinin kayyumla birlikte işe giren çalışan daire başkanlarının yerinin değiştirilmesi olduğunu kaydeden Hüseyin Gökoğlu, şöyle devam etti:
“Kendi adamları daire başkanı olarak işe alındı ve göreve geldi. Ondan sonra kendi işçileri arasında şehit yakını olan 11 işçi peş peşe işten çıkarılıyor. Buradaki amaç bahane oluşturulup işçiler çıkarılacak. PKK yandaşları işe alınacak. Biz bu haksızlığı kabul etmiyoruz. Biz ezelden beri devletçiyiz, biz şehit ailesiyiz. Ben 1993 yılından beri güvenlik korucusuyum. 2007’den beri köy muhtarıyım. Bugüne kadar devletimizin yanındayız ve bundan guru duyuyoruz. Ne kadar bedel ödersek azdır ve bedel vermeye razıyız. Cumhurbaşkanımızdan ve İçişleri Bakanlığından ricamız var. Bu 11 kişiyi işten çıkaran şehit yakınlarına devletin sahip çıkmasını istiyoruz.”
2018 yılında kayyum ile birlikte Gençlik Merkezi’ne şehit yakını kontenjanından şoför olarak işe alınan Davut Gökoğlu, işe girdiğini ve çok güzel çalışmalar yapıldığını kaydederek, “Bizden sorumlu arkadaşlar ile kardeş gibiydik HDP gelene kadar. HDP geldiğinden beri bütün personelleri bıktırarak yıldırarak, iftira atarak suçlayarak hakaret ederek bir çok kişi türlü türlü sebeplerle işten attılar. Bıçak kemiğe dayandı. Bize tebliğ edilmeden ne sözlü ne yazılı haberimiz olmadan işten çıkartıldım” diye konuştu.
İşe aldıkları Mardin’den değil dışarıdan
Çalışanların emrivaki konuştuğunu ve personeli ezmeye çalıştığını ifade eden Davut Gökoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Hiç istisna yoktu bir şeyden de anladıkları yoktu. Kurumun içindeki Türkçe yazıları bile Kürtçe’ye çevirdiler. Gelir gelmez tüm araçlarımızı aldılar. Şuan araçları kendi keyfi ve şahsi işlerinde kullanıyorlar. Personelleri mağdur etmiş durumdalar. Personellere zorluk çıkarılıyordu. Birçok kişi gece evine yürüyerek gitmek zorunda kalıyor. Gençlik Merkezi olarak bize getirdikleri adamların hepsi dışardan, ne Mardin’in vatandaşı ne yerlisi. Bütün işleri kendi lehlerine çevirmeye çalışıyorlar. Vatandaşları personeli mağdur ediyorlar. Bizim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ricamız bizi bunlara yem etmesinler artık. Onlar bu devlet sevgimizi kendilerine yediremiyor bizi işten çıkarıyorlar. Hem maddi hem manevi şekilde mağduruz. Cumhurbaşkanımızın bizi resmi bir işe almasını istiyoruz, bunlara koz vermesini istemiyoruz. Kendi adamlarını yerleştiriyor. Sürekli Kürtçe konuşuyorlar. Biz Türkçe konuşuyoruz onlar Kürtçe konuşuyor.”
