EĞİTİM - 08 Ağustos 2019 Perşembe 14:12

Mardin Artuklu Üniversitesi’nin öğrenci kontenjanı doldu

A
A
A
Mardin Artuklu Üniversitesi’nin öğrenci kontenjanı doldu

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarına göre Mardin Artuklu Üniversitesi’nin bütün lisans ve ön lisans programı kontenjanları doldu.

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarına göre Mardin Artuklu Üniversitesi’nin bütün lisans ve ön lisans programı kontenjanları doldu.


Mardin Artuklu Üniversitesi bu yıl da üniversite öğrencilerinin tercih ettiği yüksek öğretim kurumu oldu. Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça Artuklu Üniversitesi’nin öğrencilerine araştırmayı teşvik eden nitelikli, dinamik ve etkin öğretim programları sunduğunu söyledi. Prof. Dr. Ağırakça, "2019 TYT ve YKS sonuçlarına göre öğrenci kontenjanlarımızın ön lisans düzeyinde yüzde 94 ve lisans düzeyinde ise yüzde 91 oranında tamamen dolmasını birçok üniversiteye nasip olmayan öğrencilerin, velilerin teveccühü ve iltifatı olarak görüyoruz. Üniversite olarak kısa zaman içinde akademik, sosyal ve altyapı alanlarında büyük atılımlar gerçekleştiriyoruz. Sosyal bilimler alanında Türkiye’nin sayılı üniversiteleri arasında yer alan üniversitemiz, son dört yılda 107’ye ulaşan yeni bölüm ve programlarıyla daha da zenginleşmiştir. 2019-2020 öğretim yılında yeni açılan 16 bölüm ve programa ilk kez öğrenci kabul edeceğiz. Öğrencilerimizin kültürel, sosyal ve sportif her türlü imkanın konforunu yaşayabilecekleri kampüs olanakları ile yeni öğretim yılına hazırlıklıyız. Önceki yıllarda olduğu gibi bu öğretim yılında da eleştirel düşünen manevi değerlere sahip öz güveni yüksek bireyler olarak evrensel başarılara imza atacak yetkin öğrencileri yetiştirmeye devam edeceğiz" dedi.


YKS sonuçlarına göre Mardin Artuklu Üniversitesi’ne Türkiye’nin her yöresinden öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiğini ve bunun üniversite adına memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Öğrenci İşleri Daire Başkanı Tevfik Yardımcı, Mardin Artuklu Üniversitesi’ni tercih eden öğrenci sayısının açılan yeni programlarla birlikte her yıl daha da artış gösterdiğini ifade etti. Üniversite olarak yüzde 100’e yaklaşan doluluk oranı ile büyük bir başarıya imza attıklarını belirten Tevfik Yardımcı, "Geçen yıl verdiğimiz 2 bin mezun öğrenci sayısına karşılık olarak, 2019 YKS yerleştirme sonuçlarında 2 bin 932 öğrenci, üniversitemiz bünyesinde yer alan lisans ve ön lisans programlarını tercih etmiştir. Akademik eğitim-öğretim yılına 11 bin 600 lisans ve yüksek lisans öğrenciyle başlayacağız. Yüksek lisans ve doktora programlarına yerleşecek adaylarla birlikte bu sayının 12 bin 500’e ulaşacağız" diye konuştu.


YKS sonuçlarına göre bir programa kayıt hakkı kazanan adayların kayıt işlemlerinin 19-23 Ağustos, elektronik kayıtların ise 19-21 Ağustos tarihleri arasında yapılacağı ve kayıt için adayların yerleştirildikleri yükseköğretim programının bağlı bulunduğu birime belirtilen süre içerisinde başvurmaları gerektiği bilgisi verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Gürhan Akdoğan: "Bursa ovası da, sanayisi de sahipsiz değildir" Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, 1977 yılında yapılan tarımsal arazilerin ve özellikle Bursa ovasının korunması hakkındaki protokolle 20 bin hektar alandan geriye, 9 bin hektarın kaldığını söyledi. ADD Bursa Şubesi, Bursa’da sanayileşme ve kentleşme çerçevesinde çevresel etkileri hiçe sayan, doğayı tahrip ederek kent ve toplum çıkarları yerine, bireysel çıkarları hedefleyen gündemdeki bazı projeler hakkın basın mensuplarıyla bir araya geldi. Nilüfer Karaman Dernekler Yerleşkesinde konuşan ADD Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, "Yıllarca anlattık, olmadı. Her şeyi rant gören anlayışla vahşice çarpık kentleşme ve çarpık sanayileşme ile mücadele ettik. ’Bursa ovasını yok ediyorsunuz’, ’Sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda doğayı çevreyi koruyarak sanayileşmeyi, kentleşmeyi birlikte planlayalım’ dedik yine olmadı. Onlarca sanayileşme ve kentleşme sempozyumları düzenledik, raporlar hazırladık, kent yağmasına, ova talanına karşı davalar açtık ama bir türlü dinlemediler. 1977 yılında yapılan tarımsal arazilerin ve özellikle Bursa ovasının korunması hakkındaki protokolde korunacak ova koruma alanı 20 bin hektar olarak belirlenmiş olmasına rağmen ova korunamamış, meydana gelen sanayileşme ve yerleşim sebebiyle ova koruma alanı 11 bin 245 hektara kadar küçülmüştür. Bu duruma rağmen yapılan araştırmalar (2011 yılında belirlenen ova koruma alanı 9 bin 163 hektar) Bursa ovasının kan kaybetmeye devam ettiğini, günümüzde 9 bin hektarın da çok altına düştüğünü göstermektedir. Bursa ovasının elimizde 9 bin hektarı kalırken onu da sulayamıyoruz. Bursa 2020 yılı çevre düzeni planın da bugüne kadar yaklaşık 300 adet plan değişikliği yapılmıştır. Bu değişiklikleri yapan kurumlar sırasıyla Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Bursa İl Özel İdaresi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile ilçe Belediyeleri ve meclisleridir" dedi. "Tarım arazileri her geçen gün küçülmektedir" Dünyada yaşayan insanların nüfusu 2000 yılında 6 milyar iken, şimdi 7,8 milyara ulaştığını belirten Akdoğan, "19. yüzyıl başlarında 1,5 milyar olan dünya nüfusunun, 2050 yılında 10 milyara çıkacağı tahmin edilmektedir. 1950 yılında 21 milyon olan nüfusumuz, 2023 yılında 4 kat artarak 85 milyona ulaşmıştır. Yaşadığımız uygarlık, doğal kaynakların yanlış kullanımı ve doğal yaşam alalarına verilen zarar sebebiyle tehlikeye girmiş durumdadır. Kapasitenin üzerinde kullanımının sonucunda dünya, aşın bir baskıyla karşı karşıyadır. Endüstri devriminden günümüze dek geçen süre içerisinde dünya nüfusu sekiz katına çıkmıştır. Son 100 yıl içinde, endüstriyel üretim 100 kat artmıştır. İnsan etkinliklerinin ve nüfusun bu inanılmaz artışı çevre üzerinde önemli ölçüde olumsuz etkiler oluşturmuştur. Bursa’da ise tarım arazisi 2016 yılında 417 bin 420 hektarla toplam arazinin yüzde 38,34’ünü oluştururken, 2022 yılında 369 bin 727,80 hektara düşerek yüzde 33,36’ ya gerilemiştir. Yani son 16 yılda 47 bin 692,20 hektar tarım arazisi, tarım dışına çıkarılmıştır. Tarım dışına çıkarılan bu arazilerin büyük bir kısmı da yerleşim yerlerine ve sanayi alanına dönüşmüştür. Bursa toplam tarım alanının yüzde 79’luk kısmı sulamaya uygun olmasına rağmen, yüzde 42’lik kısmı sulanabilmektedir. Sulamaya uygun alanın ise yüzde 53’ü sulanmaktadır. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da hala tarımsal sulama suyunun yüzde 68’i açık sulama sistemleri ile, sadece yüzde 32’si kapalı basınçlı sistemlerle sulanacak arazilere ulaştırılmaktadır" dedi. Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da plansız ve ağırlıklı dışa bağımlı bir sanayileşme söz konusu olduğunu belirten Akdoğan, "Bugün Bursa’da, faaliyette ve alt yapı çalışmaları devam eden, 17 adet Organize Sanayi bölgesi (OSB), 3 adet Özel Endüstri Bölgesi (ÖEB), 8 adet Sanayi Bölgeleri (SB), 24 adet Küçük Sanayi Sitesi (KSS) toplam 52 adettir. Yaklaşık olarak toplam 5 bin 200 hektarlık bir alan kullanan Organize Sanayi Bölgelerinde, 153 bin civarında kişi istihdam edilmektedir. Bursa’da yeterince sanayi bölgesi oluşmuştur. Dağınık ve plansız sanayileşme, tarım arazilerinin yok edilmesi ve gecekondulaşma gibi kentsel sorunları da beraberinde getirmiştir. Artık, mevcut kapasite kullanımları da değerlendirildiğinde, yeni sanayi bölgelerinin açılmasına izin verilmemelidir. Sanayi Bölgeleri, Sanayi Siteleri dışında endüstriyel tesislerin kurulmasına ve çalışmasına izin verilmemelidir. Organize sanayi bölgelerinin büyük bir bölümünde, sonradan OSB olmasından kaynaklı olarak, alt ve üst yapı sorunları hala sürmektedir. Parsel bazında yüzde 30 boş kapasitesi olan Organize Sanayi Bölgelerinin, yüzde 62’sinde Arıtma tesisi yoktur. yüzde 85 inde itfaiye teşkilatı, yüzde 92’sinde Sağlık Merkezi, yüzde 70’inde PTT ve Okul gibi tesisler bulunmamaktadır. Sınırları içerisinde, sanayi bölge ve sitelerini yoğun şekilde barındıran Kestel, Nilüfer ve Osmangazi ilçelerinin durumu ise vahimdir. Bu ilçeler adeta SOS vermektedir" diye konuştu.