SAĞLIK - 13 Ocak 2025 Pazartesi 13:55

Mardin’de 25 yaşındaki gencin bacağındaki şişkinlik endovasküler girişim ile tedavi edildi

A
A
A
Mardin’de 25 yaşındaki gencin bacağındaki şişkinlik endovasküler girişim ile tedavi edildi

Mardin’in Dargeçit ilçesinde yaşayan 25 yaşındaki Abdülhakim Baykal, bacağındaki şişkinlik endovasküler girişim ile tedavi edildi.


Dargeçit’te yaşayan 25 yaşındaki Abdülhakim Baykal, bir süre önce bacağında şişkinlik, ağrı ve sızı şikayetleri ile Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahi polikliniğine başvurdu. Burada tetkikleri yapılan Baykal’ın diz üstünde, en geniş çapı 4.5mm olan A-V malformasyon (Atardamar ve toplardamar arasında oluşan anormal bağlantı) tespit edildi. Tedavi edilmediği takdirde etrafındaki dokularda kompresyon (sıkışma) ve erozyona yol açabileceği endovasküler (Damar içi) konseyce değerlendirilen hastanın kapalı yöntemle tedavisine karar verildi.


Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Orhan Tarhan ve Kardiyoloji Anabilim Dalı Doç. Dr. Serhat Günlü tarafından kapalı yöntemle operasyon yapıldı. Operasyonda 25 yaşındaki hastanın geniş dev damar yumağı embolize (kan pıhtısı veya diğer bir maddenin kan dolaşımı yoluyla bir yerden başka bir yere taşınması) edildi. Başarılı geçen operasyonun normal servise alınan hasta ertesi gün taburcu edildi.


Opr. Dr. Orhan Tarhan, cerrahi sırasında uyguladıkları yöntemi bölgede ilk defa uyguladıklarını ve başarılı bir sonuç elde ettiklerini söyledi. Dr. Tarhan, “Hastamız 25 yaşında sağ bacağında ağrı ve yürümede zorluk şikayetiyle geldi. Çektiğimiz tomografil anjiyoda hastanın sağ bacağında hemen diş seviyesi üstünde kirli ve temiz kanın birbirine karıştığı bir damar yumağı gördük. A-V malformasyon diyoruz biz bunlara. Bunların açık ameliyat ameliyatı kalp ve damar cerrahisi açısından riskli oluyor. Hastanın kan kaybı olabiliyor. Bu yüzden daha basit, kolay ve kanaması az olan bir yöntem ile anjiyo ile kapatmak istedik o damarı. Hastaya önce anjiyo yaptık. O damarın içine tıkayıcı tıkaç koyduktan sonra akımı kestik. Başarılı bir operasyon oldu ve hasta sağlığına kavuştu. Bir sorunumuz gözükmüyor şu anda. Daha önce bütün ameliyatlarımızı açık ameliyatlar ile yapıyorduk. Bu yüzden hastanın kan ihtiyacı olabiliyorum. Bu tedavi yöntemini burada ilk defa yaptık. Hasta hızlı bir şekilde ve yara açılmadan taburcu olmasını sağlayacağız. Enfeksiyon kapma ihtimali daha aza iniyor. Hastamızı aynı günde taburcu edebiliyoruz fakat biz bir gün müşahade altında tutmayı tercih ediyoruz. Açık cerrahi yönteme göre göre daha çabuk taburcu oluyor” dedi.


Doç. Dr. Serhat Günlü ise, bu tip durumlarda süresi, büyüklüğü ve lokalizasyonuna (özellikle femoral arter yan dallarından gelişen) bağlı olarak A-V malformasyonlar yüksek debili refrakter kalp yetmezliğine yol açabileceğinden erken müdahale edilmesi gerektiğinin altını çizdi.


Günlü, “Hastanemizde bölgede yapılmayan işlemleri yaparak kalitemizi arttırmayı hedefliyoruz. Bu sayede hastalarımızın Mardin dışına sevk oranını da azaltarak yaşadıkları ilde tedavi olmalarına gayret gösteriyoruz. Özellikle bu konuda desteklerinden ötürü başta İl Sağlık Müdürümüz Uzman Doktor Saffet Yavuz ve Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi hastane yönetimine teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.


Tedavisi tamamlanan Abdülhakim Baykal, şunları söyledi:


“Bacağımdan dolayı burada bulunan hocamızın yanına geldim. Şikayetlerimi anlattıktan sonra hoca ameliyat gerektiğini anlattı. Bugün ameliyatı tamamlandı. Hem doktorumuza hem de hastane yönetimine çok teşekkür ediyorum. Çok şükür bir sıkıntı yok durumum da iyi.”



Mardin’de 25 yaşındaki gencin bacağındaki şişkinlik endovasküler girişim ile tedavi edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.