YEREL HABERLER - 15 Nisan 2012 Pazar 19:22

TURİZM HAFTASI

A
A
A
TURİZM HAFTASI

Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mersin`in her bir köşesinin turizm adına ayrı bir değer olduğunu söyledi.
15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanacak olan `Turizm Haftası`, Mersin`in merkez Mezitli ilçesindeki Soli Pompeipolis Antik Kenti`nde düzenlenen törenle başladı. Törende konuşan Vali Hasan Basri Güzeloğlu, kentin sahip olduğu turizm potansiyelinden bahsederek Mersin`in her bir köşesinin turizm adına ayrı bir değer olduğunu belirtti. Türkiye`ye bir bütün olarak bakıldığında, ülkemizin dünyanın turizm kavramında anladığı, turizm anlamında tanımladığı birçok zenginliği ve dinamikliği içerisinde barındıran bir açık hava müzesi ve turizm merkezi olarak ön plana çıktığının görüleceğini vurgulayan Güzeloğlu, "Deniz turizminin ötesinde kültür, inanç, sağlık, kongre ve buna bağlı derinlikteki tüm turizm çeşitlerinde ülkemizin bir iz düşümü olan Mersin`in hem söyleyeceği hem sağlayacağı hem de turizm adına yapacağı çok şeyler vardır. Bu konuda geride bırakılan 10 yıllık süreç içerisinde hükümetimizce başlatılan büyük değişim sürecinde turizm, öncelikli gündem ve yatırım başlıklarında önce çıkan bir kavram olmuştur. Turizm Türkiye`de son 10 yılda en hızlı büyüyen bir sektör olmuştur" dedi.
Turizmdeki başarının sadece yatak sayısı ve yatırım konusu ile ilgili olarak düşünülmemesi gerektiğine vurgu yapan Güzeloğlu, "Bir bütün olarak karar alıcıların, siyasi iradenin ve uygulayıcı tüm birimlerinin ve bireylerinin buna inanması, sektörün kamu, özel ve sivil buluşması ve bütünleşmesi, dünyadaki gelişime uyumlu olarak bir dizi temel politika değişiklikleri ile sağlanmaktadır. Mersin tüm bu değişim sürecinde olumlu yönde etkilenen ama sahip olduğu zenginlikler ile kıyaslandığında değişimi geciken bir kenttir. Bu doğrultuda 2 yıl önce başladığımız görev süresince hem bilimsel hem de akılcı temellerle Mersin`in hem turizm zenginliklerini hem de kullanılabilir tüm dinamiklerini karar vericiler ve sektöre katkı koyanlarla ele aldık. Herkes Mersin`deki dönüşüm sürecinin temel başlıklarını biliyor. Söylemden eyleme, düşünceden projeye, istekten gayret ve hedefe hep birlikte ulaşmak için çalışıyoruz" diye konuştu.
Mersin`in zenginliklerinin tüm düzeylere aktarılması için yapılan çalışmaların özenle sürdürüldüğünün altını çizen Güzeloğlu, şöyle devam etti; "Bu konuda hedefimiz dünya pazarıdır. Çünkü Mersin her alanda bir dünya kentidir. Önemli olan dünya kenti olma başarısını ve kavramını başka kesimlere de yansıtmaktır. Bu başarılamazsa beklentiler de karşılanamaz. Bu konudaki tutukluluk artık bitmiştir. Dünyada uluslararası turizmin paylaşıldığı tüm etkinliklerde Mersin var olacaktır. Mersin bir il ölçeğinde tanıtılmış ve önemli fuarlarla buluşturulmuştur. En son Mersin`in dinamikleri olarak ilimizi tanıtmak adına Berlin ITB ve Miami Seatrade Fuarlarına katılım gerçekleştirdik. Mersin dünya turizm pastasının paylaşıldığı alanların yer aldığı bu fuarlarda daha önce yoktu. Bilinmelidir ki bu yokluk Mersin`in varlığı ile var olma noktasında değişmiştir. Fuarlara katılmamız ve ilimizi tanıtmamız sonucunda Mersin, kurvaziyer tur programlarına dahil edildi. Önümüzdeki yaz ayı içerisinde Mersin`e 5 adet kurvaziyer gemisi gelecek. Bu başarının keyfine varmak gerek."
MERSİN DUBAİ`DE TANITILACAK
Mersin markasının kısa bir zaman sonra Dubai`de açılacak olan uluslararası bir fuarda daha yer alacağı bilgisini veren Güzeloğlu, "Ortadoğu ve buna dayalı ülkelerin buluştuğu fuarda bağımsız standı ile Mersin`de yer alacaktır. Bu kapsamda bütün hazırlıklar tamamlandı. Bütün tanıtım materyalleri değişik dillerde hazırlandı. Bu doğrultuda yürütülen çalışmalar bir bütünlük içerisinde sürmektedir" ifadesini kullandı.
Mersin`de yapımına başlanan Çukurova Uluslararası Havalimanı`nın turizme büyük katkı sağlayacağını ifade eden Güzeloğlu, "20 ay gibi kısa bir sürede bitirilmesi hedeflenen havalimanımızla birlikte Mersin, bölgesinin ve ülkemizin çok önemli bir uluslararası buluşma merkezi haline gelecektir. Akdeniz Sahil Yolu ve Karaman Karayolu da yaklaşık 1 milyon ek konaklamanın ilimizde buluşması demektir. Büyük bir ödev olan bu gelişmeler Mersin`in turizm açısından gelişmesi demektir. Yeni yatırımlarımızdan çok önemsediğimiz Tarsus-Kazanlı Projesi de ilk olarak 7 bin 500 yataklı olarak planlanmış, daha sonra yatak sayısının 15 bine yükseltilmesi kararlaştırılmıştır. Çalışmaların tüm hızıyla sürdüğü bu proje, Doğu Akdeniz`deki dönüşüm planlarının çekirdeğini oluşturmaktadır. Öte yandan Mersin ve Çevresi Turizm Altyapı Birliği`nin (METAB) 30 yıl öncesine kadar uzanan geçmişi olan ve ilan edilen altyapı çalışmalarının tamamlanamayan eksiklikleri yaklaşık 2 yıllık görev süresi içerisinde tamamlanarak yatırıma açılmıştır" dedi.
Mersin`in tam anlamıyla bir turizm merkezi olabilmesi adına Karboğazı`ndan Kargıcık`a kadar olan bölümde yeni turizm merkezlerinin belirlenmesi adına yapılacak olan çalışmalarla ilgili talimatları verdiğini belirten Güzeloğlu, en temel ihtiyacın nitelikli insan gücü olduğuna vurgu yaptı. 2013 Akdeniz Oyunları kapsamında Mersin`e gelecek olan misafirlerin ağırlanabilmesi amacıyla en az 5 bin gönüllü kişiye ihtiyaç duyulduğunu aktaran Güzeloğlu, şunları kaydetti; "Nitelikli insan gücünü turizmin tüm sektörlerinde olmazsa olmaz bir zorunluluk olarak görüyoruz. Sosyal Destek Programları (SODES) ve diğer çalışmalarımız da bu nitelikli insan gücü kavramı ön plana çıkmaktadır. Sektörün tüm temsilcilerinin bu noktada yoğunlaşmasını bekliyoruz. Kanlıdivane merkezindeki sit alanından başlayarak bütün ören yerlerinin örnek çalışmayla geleceğe kazandırılması projesi, Valiliğimizde danışman olarak görev yapan bir eğitim görevlisi tarafından İtalya`da örnek çalışma olarak anlatılmaktadır. Bu çalışma uluslararası bazda görülmesi gereken örnek bir çalışmadır. Anamurium`dan başlayarak Alahan Manastırı`na ve tüm kalelere kadar her yeri turizm cenneti haline getireceğiz. Tarihsel alanlara tecavüz eden yapılar da Valiliğimiz tarafından denetim ve gözetim altındadır."
2013 Akdeniz Oyunları`nın açılış törenlerinin bir kısmının Soli Pompeipolis Antik Kenti`nde yapılmasının planlandığını da aktaran Güzeloğlu, bu konuda çalışmaların sürdürüldüğü bilgisin vererek, "Valiliğimizce başlatılan `Tarihe Gülümseyen Mersin` projesi kapsamında istasyondan başlayarak sahille buluşan alanlardaki tarihe tanıklık eden binalar işlevsel hale getirilecektir. Mersin`in geleceğe doğru yürüyüşünde turizm olmazsa olmazımızdır. Mersin Türkiye`nin turizmde yeni ve en gözde merkezi olacaktır. Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay başta olmak üzere hepimizin ortak inancı budur" şeklinde konuştu.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Nejat Çakmak ile Mezitli Belediye Başkanı Uğur Yıldırım ise Soli Pompeipolis Antik Kenti`nde yer alan karşılıklı sütunların ayağa kaldırılması ile ilgili olarak başlatılan çalışmalara Vali Güzeloğlu`nun büyük destek verdiğini belirttiler.
Vali Güzeloğlu`nun yanı sıra Vali Yardımcısı Suphi Olcay, Mezitli Kaymakamı Kamil Kıcıroğlu, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Bedri Dursun, İl Emniyet Müdürü Arif Öksüz ile il protokolünün katıldığı tören, Mersin Devlet Opera ve Balesi sanatçıları tarafından sunulan kısa müzik dinletisi, halk oyunları gösterisi ve kurulan stantların gezilmesiyle son buldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Ceyhun: "Birlik olmazsak sömürü devam eder" Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, Müslüman coğrafyalarında yaşanan insani krizlere dikkat çekerek birlik ve dayanışma çağrısında bulundu. Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, Dumlupınar Üniversitesi’nde okuyan Suriyeli öğrencilerin Esad rejiminin devrilişinin birinci yılı dolayısıyla düzenledikleri ’Zafer Programı’na katıldı. Programda konuşan Ceyhun, Müslüman dünyasında yaşanan savaşlar, zulümler ve ekonomik sıkıntıların derin izler bıraktığını vurgulayarak, gençlerin bu süreçte bilinçli ve sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmesi gerektiğini ifade etti. Ceyhun konuşmasında, Suriye’den Filistin’e, Doğu Türkistan’dan Sudan’a kadar birçok bölgede yaşanan zulmün sürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı: "Hakikaten yüreğinizin unutulmaması, acımaması imkânsız. Müslüman coğrafyasının her bölgesinde maalesef benzer acılar yaşanıyor. Gazze’de, Suriye’de, Doğu Türkistan’da insanlar her gün nesillerini kaybediyor." Gençlere seslenen Ceyhun, eğitimlerini en iyi şekilde tamamlayarak ülkelerine fayda sağlayacak bireyler olmalarının önemine değindi. Ceyhun, "Buradaki zamanınızı boş geçirmeyin. Bir kısmınız ekonomist, bir kısmınız mühendis, bir kısmınız bilim insanı olacak. Geri dönüp memleketlerinizi ayağa kaldıracak olan sizlersiniz" dedi. "Müslüman coğrafyasında acı dinmiyor" Başkan Ceyhun, Müslüman toplumların birlik olması gerektiğini vurgularken, geçmişte İslam medeniyetinden alınan ilmin Batı tarafından gelişmiş teknolojilere dönüştürüldüğünü söyledi. Ceyhun, "Bir zamanlar Müslümanların dünyaya kattığı ilmi aldılar, geliştirdiler. Biz ise özgüvensizlik nedeniyle geri kaldık. Birlik olmazsak bu sömürü devam edecek" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayi ve uluslararası ilişkiler alanında bağımsızlık yolunda önemli adımlar attığını belirten Ceyhun, "Türkiye şu anda 1952’den sonra tüm dünyada temsil kabiliyeti kazanmak için önemli bir girişim içerisinde. Kendi savunma sanayisini ve fakültelerini güçlendiriyor" dedi. Sudanlı öğrencilere seslendiği örneği hatırlatan Ceyhun, gençlerin ülkelerinde sanayi, eğitim ve girişimcilik alanlarında sorumluluk almaları gerektiğini belirtti. Konuşmasının sonunda tüm öğrencilere seslenen Ceyhun, zulüm altındaki coğrafyaları unutmamalarını isteyerek şöyle konuştu: "Biz burada etkinlikler yaparken, dünyanın birçok yerinde insanlar zulüm altında. Onları unutmayın. Rabbim yardımcımız olsun. İnşallah memleketlerinize döndüğünüzde ülkenizi kalkındıran nesiller olursunuz."
İstanbul Ekrem İmamoğlu ‘sahte diploma’ davasında 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin 8 yıl 9 aya kadar hapis talebiyle yargılandığı davada yarın 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanmış, hazırlanan iddianamede İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında İmamoğlu, 12 Eylül’de ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. İmamoğlu, yarın İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda 3’üncü kez hakim karşısına çıkacak. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, University College of Northern Cyprus’ın (UCNC) Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı, şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılında University College of Northern Cyprus’ın yatay geçiş yapılabilecek üniversiteler arasında olmadığı anlatıldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından KKTC’de faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanındığının belirtildiği iddianamede, yatay geçiş kontenjanlarının usulsüz olarak arttırıldığı, bazı öğrencilerin listeden usulsüz olarak silinerek yine listeye yeni öğrencilerin eklendiği, 3 kişilik kontenjanı bulunan bölüme usulsüz olarak 54 kişinin alındığı aktarıldı. Gerek başvuru kabul edilecek yükseköğretim kurumlarıyla ilgili gerekse başvurusu değerlendirilecek öğrencilerle ilgili çok sayıda hileli işlem yapıldığının belirtildiği iddianamede, İngilizce İşletme programına yurt dışı yatay geçiş başvuruları kabul edilen öğrencilerin herhangi bir dil seviye tespit sınavı ya da yeterlilik sınavı yapılmadığı, yurt dışı yatay geçiş başvurusunda bulunan öğrencilerin ‘rektör, dekan, yönetim kurulu üyeleri, fakülte sekreteri, yatay geçiş komisyonu üyeleri’ gibi süreçte yer alan kişileri referans olarak gösterdikleri kaydedildi. İddianamede, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde görevli babası Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ersin Güredin’in KKTC’ye akademik izinle gittiği, dönüşünü yurt dışında sürekli dönüş gibi göstererek oğlu olan Eren Güredin’i yurt dışı nakil işleminden yararlandırdığı, Necati Eren Güredin isimli öğrencinin mezun olduğu kuruluş olan University College of Northern Cyprus’de (U.C.N.C.) yerine gerçeğe aykırı şekilde aynı şüpheli Ekrem İmamoğlu gibi öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiği, ayrıca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde öğrenci işleri müdürü olarak görev yapan bir şahsın ‘bilgi sahibi’ sıfatıyla alınan beyanında Ekrem İmamoğlu adına okulda herhangi bir kayıt bulunmadığını, dolayısıyla bu kişinin bu okula giriş yapmadığını söylediği kaydedildi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulu eğitim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınmakta olduğu bilgisini İstanbul Üniversitesi’nin bilmesine rağmen İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişi sırasında gerçeğe aykırı şekilde öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiğinin tespit edildiği aktarılırken, yapılan bu işlemle hem İstanbul Üniversitesi yetkililerinin hem de şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun, University College of Northern Cyprus adlı kurumun Yükseköğretim Kurulu nezdinde tanınırlığının bulunmadığını bildikleri halde şüphelinin denkliği olan bir kurumdan yatay geçiş yapmış gibi gösterildiği kaydedildi. Şüpheli Ekrem İmamoğlu tarafından yatay geçiş sürecinde üniversiteye sunulan belgelerin University College of Northern Cyprus’a ait bir tanıtım broşürü ve bir adet transkriptten ibaret olduğunun belirtildiği iddianamede, bu belgelerin Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne ait olmadığının açıkça anlaşılması karşısında İstanbul Üniversitesi tarafından şüphelinin kaydının Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak yapıldığı, gerçeğe aykırı resmi belgenin açık bir hile ile düzenlendiği, şeklen doğru ancak içerik bakımından sahte bir belge meydana getirildiği aktarıldı. İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun hayat hikayesinin hiçbir aşamasında Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde eğitim gördüğüne ilişkin bir bilgi, bulgu bulunmadığı, buna rağmen İBB’nin resmi sitesinin de arasında bulunduğu pek çok yazılı ile görsel basın organlarında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden yatay geçiş yaptığı yönünde bilgi ve beyanlara yer verildiği, bu durumun temel nedeninin, İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş kaydı sırasında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş gibi gösterilmiş olmasından kaynaklandığı kaydedildi. İmamoğlu’nun kamuoyunda farklı bir algı oluşturacak şekilde hareket ettiği ve tüm bu hususların ifade sırasında açık ve net bir şekilde sorulduğu ancak şüphelinin söz konusu soruları cevapsız bırakmak suretiyle açıklama yapmaktan kaçındığı kaydedilirken, ayrıca hileli bir şekilde aldığı evrakı yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi’ne, askerlik hizmeti amacıyla Milli Savunma Bakanlığı’na ve Yüksek Seçim Kurulu’na sunarak kullandığı belirtildi. Hazırlanan iddianamede Ekrem İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.