POLİTİKA - 28 Mart 2017 Salı 15:41

Bakan Soylu: “Ne dediler ‘Sırtımızı PKK’ya dayarız. PYD’ye dayarız’ şimdi duvara dayıyorlar”

A
A
A
Bakan Soylu: “Ne dediler ‘Sırtımızı PKK’ya dayarız. PYD’ye dayarız’ şimdi duvara dayıyorlar”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP’liler ile ilgili olarak, "Ne dediler ‘Sırtımızı PKK’ya dayarız.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP’liler ile ilgili olarak, "Ne dediler ‘Sırtımızı PKK’ya dayarız. PYD’ye dayarız’ şimdi duvara dayıyorlar" dedi.


Bir gününü Mersin ve ilçelerine ayıran Bakan Soylu, Adana’dan helikopterle Silifke’ye geldi. Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir, AK Parti İl Başkanı Cesim Ercik, Ak Parti İlçe Başkanı Mustafa Çetin ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılanan İçişleri Bakanı Bakanı Süleyman Soylu, Silifke’nin 88 mahalle muhtarı ve sivil toplum kuruluşları üyeleri ile kahvaltıda buluştu.



“Tek taraftan saldırmaz bunlar”


Kahvaltı sonrası bir konuşma yapan Bakan Soylu, “Darbeler üzerine krizler üzerinden karmaşıklar üzerinden, siyasi istikrarsızlık üzerinden bu kadar açık verilebilir. Hangisine tedbir almış. Hangi tedbiri gerçekleştirmiş. 7 Haziran’da hepimiz gördük. Bu tabloda nasıl ellerini ovuşturduklarını gördük. Bir taraftan ‘yapın bakalım’ dediler. ‘Biz nede olsa üstesinden geliriz’ dediler. Tek taraftan saldırmaz bunlar. Bir kaç koldan Türkiye’yi kuşatmak, diz çöktürmek için ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Yıllardır böyle yaptılar.


Ve hiç bir sevinicimizi bize yaşatmadılar. 15 Temmuz gecesi hangi birimiz akşamın 21.30’unda meczup bir adamın, ahlaksız bir adamın, hiç bir vicdanı olmayan adamın, değeri olmayan adamın, insanlık dışı sıfat taşıyan adamın, dönüp bu ülkede F-16’larla, tanklarla, helikopterle mazlum insanları katledeceğini düşünemedik” dedi.



“Ne dediler ‘Sırtımızı PKK’ya dayarız. Şimdi duvara dayıyorlar”


Bakan Soylu, HDP’lilere yönelik olarak da, “Yüzde 10 aldılar. Milleti tehdit ederek, musluklardan kan akıtarak, evlere baskı uygulayarak, okullarda çocukları tehdit ederek, pusula göndererek, anne ve babalarına selam söyletip ‘Sakın ha eğer yanlış yaparsanız bedelini ödersiniz’ dediler. Çocuklara travmalar yaşatarak 13 yaşında ki kızlarımızı dağa kaçırarak insanlık dışı davranışlar sergilediler. ‘TC’yi tükürüğümüzle boğarız dediler’ Hadi boğun şimdi bakalım. Hadi boğsana. O gün sözün yetiyordu. Biraz cesaretin vardı. Hadi bakalım. Ne dediler ‘Sırtımızı PKK’ya dayarız. PYD’ye dayarız’ şimdi duvara dayıyorlar. Dedikleri şu ‘Biz özerklik ilan edeceğiz’ nerede edeceksiniz. Cizre’de, Nusaybin’de hadi et. Ette hodri meydan bakalım. Bir daha söyle de alalım boyunuzun ölçüsünü. Bütün barışı, kardeşliği, huzuru, demokrasiyi, hiçselleştirmek için bir anlayışı Türkiye’ye ihraç etmek istiyorlar. Şunu ifade etmek istiyorum. Biz bu tabloyu yıllardır gördük” ifadelerini kullandı.



“Cillop gibi silahlar ele geçiriyoruz”


“Bu Coğrafya’ya DEAŞ paraşütle indirilmiştir” diyen Bakan Soylu, “Bu kadar açık ve nettir. Hiçbir şekilde dinimizin değerlerine, hiçbir şekilde sadakati söz konusu değildir. Paraşütle indirilmiştir. Sadece bu coğrafya’da yaşayan insanların tüm değerlerini dünyanın başka noktalarına karşı farklılaştırmak için koyulmuş bir araçtır. Bir taraftan DHKP/C bir taraftan PYD, YPG evet güya bizim dostlarımıza söylüyorum. Dört beş gündür yaptığımız operasyonlardan cillop gibi silahlar ele geçiriyoruz. Ey bize dost görünenler, PYD’ye el altından silah verip oradan PKK’ya verenler ve Türkiye’ye doğrultanlar bir şekilde yönetenler, sizlere söylüyorum. Biz dostluğunuzun ne manada olduğunu biliyoruz. Kiminle dost olduğunuzu, kiminle dostluk yaptığınız biliyoruz. O silahları bizim insanlarımızın birliğine, beraberliğine, kardeşliğine ve bu ülkenin büyük medeniyet değerlerine karşı suç işlemek maksatlı gönderildiğini biliyoruz. İçeride ki adamlarınızın ne yaptığını biliyoruz. Bu ülkeyi bağımsız yapmamak için, özgür ve hür yapmamak için elinizden geleni ortaya koyduğunuzu biliyoruz. 15 Temmuz bunun en güzel örneğidir” dedi.



“60’ın üzerinde teröristi etkisiz hale getirdik. Bütün mağaralarda sığınaklarını da tarumar ettik”


diyen Bakan Soylu, şöyle devam etti:


“Hadi ben ‘uçağımı tankımı, silahımı, şehir hastanelerimi yapacağım’ diyorum ben ‘2071’ diyorum sen 2080 desene. Ben otomobilimi üreteceğim diyorum. Sende de ki uzayda şehir kuracağım de. Ama 61 anayasasına sarılmışsın, 82 anayasasına sarılmışsın. Ben bunun muhafızlığını yaparım diyorsun. Bunların muhafızlığını yaparım diyorsun. Eline verilmiş pusulayı üzerinden takip ediyorsun. Başka bir şey yapmıyorsun. Bu ülkemizin bekası için gecenin bir yarısında Lice’ye gidiyoruz. Ankara’dan uçağa biniyoruz. Lice’ye gidiyoruz. Asker, polis, komutan ve korucu herkesle oturuyoruz. 7 bin kişi ile operasyon gerçekleştiriyoruz. Masanın başında ne yaparız diye düşünüyoruz. 23 yıldır girilmeyen yerlere giriyoruz terörün içeride dışarıda beli kırmak üzereyiz. Bunu hep beraber örüyoruz.


Tam bu sırada da PKK ile aynı dili kullanan HDP milletvekilleri gelmiş orada operasyon yapıyoruz ya Adana, Mersin, Antalya, Gaziantep, İzmir batı tarafa ve İstanbul’a sevk ettikleri bütün hainlerin yerini buluyoruz. Oraya operasyonlar gerçekleştiriyoruz. Bir taraftan uyuşturucu tarlalarına giriyoruz. Diyorlar ki aman bunu durdurun. Niye durduracağız. 60’ın üzerinde teröristi etkisiz hale getirdik. Bütün mağaralarda sığınaklarını da tarumar ettik”



“Güçsüz olmamızı istiyorlar”


Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakınız çok önemli bir noktaya geliyoruz. Bu sabah üçe kadar çalıştım. Şunu söylemek istiyorum. Eğer Meclise gidersem Tendürek’e gidemem, Besterderelereler’e gidemem. Eğer oraya gitmezsem bazı şeyleri öğrenemem. Amanos’ta, Tunceli’de, Cudi’de nerede önlem alabiliriz bunları düşünüyoruz. Güçsüz olmamızı istiyorlar. Biz kim bir sıkıntıya girmişse ona arkamızı dönmeyiz. Kelle hesabı, para hesabı yapmayız. Bunu bugün yapmıyoruz. Yüzyıllardır yapıyoruz. Bizim memleketimizi başkalaştırmak istedikçe bir şeyi unutuyorlar. Bu ülkede beş vakit Allah-ü Ekber, diye ezan okunuyor. Bu yalnızca namaza çağrılmak için değil ruhumuza, vicdanımıza, ahlakımıza, vatanımıza sadakati pekiştirmek içindir. Almanya, Hollanda, Amerika, PKK, DEAŞ, FETÖ kim olursa olsun Allah bizimle beraberdir. Biz buna inanıyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”