EKONOMİ - 13 Kasım 2018 Salı 13:32

Çocuklar bakliyat ürünleri tüketimine yönlendirilecek

A
A
A
Çocuklar bakliyat ürünleri tüketimine yönlendirilecek

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 3 No’lu Hububat ve Bakliyatın İşlenmesi ve Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Burhanettin Kılıç, insan sağlığı açısından çok önemli bir besin kaynağı olan bakliyat ürünlerinin çocuklar tarafından daha çok tüketilmesini sağlamak amacıyla okullarda bakliyat tanıtımı yapacaklarını söyledi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 3 No’lu Hububat ve Bakliyatın İşlenmesi ve Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Burhanettin Kılıç, insan sağlığı açısından çok önemli bir besin kaynağı olan bakliyat ürünlerinin çocuklar tarafından daha çok tüketilmesini sağlamak amacıyla okullarda bakliyat tanıtımı yapacaklarını söyledi.


Mersin’de bakliyat sektörü temsilcileri yönünü çocuklara çevirdi. Hedef, bir taraftan çocuklar arasında giderek artan obeziteye karşı mücadele ederken diğer taraftan çocukları bakliyatla tanıştırıp, sevdirerek gelecek kuşaklarda bakliyat tüketimini artırmak.


MTSO 3 No’lu Hububat ve Bakliyatın İşlenmesi ve Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Kılıç, 2018 yılının bakliyat ürünlerinin büyük bölümü için bolluk yılı olduğunu söyledi. Sadece unluk buğdayda bir kalite düşüklüğü yaşandığını ancak verimin iyi olduğunu ifade eden Kılıç, bakliyat ve hububat ihracatında yaklaşık yüzde 30’lara varan artış yaşandığını kaydetti.


Ülkede yerli malı üretiminin de tüketiminin de teşvik edilmesi gerektiğini belirten Kılıç, komite olarak bu yönde bir çalışma organize edeceklerini açıklayarak, hedef olarak okulları seçtiklerini, Dünya Bakliyat Günü olan 10 Şubat itibariyle de bu yönde adımlar atacaklarını söyledi.


“Her cuma okullarda bakliyat tanıtımı yapılacak”


10 Şubat’tan itibaren her cuma dezavantajlı bölgelerde seçilecek okullarda çocukları bakliyat ile tanıştırmak istediklerini dile getiren Kılıç, “Bakliyat insan sağlığı açısından çok önemli bir besin maddesi. Ancak günümüzde fastfoodürünlerin hızla yayılmaya başlamasıyla birlikte maalesef çocuklarımız bu önemli besin maddesinden uzaklaşmaya başladı. Paralelinde obezite de çocuklar arasında gün geçtikçe artan bir soruna dönüştü. Unutulmamalı ki sağlık sorunları ile mücadelede baklagiller en etkin besin kaynakları arasında gösteriliyor.Çünkü protein açısından oldukça zengin. Önemli bir lif kaynağı. Temel vitamin ve mineralleri ihtiva ediyor. Kuru baklagillerde kolesterol bulunmuyor. Gluten içermiyor ve anti alerjik gıdalar. Üstelik hayvansal protein içeren diğer gıdalara kıyasla daha uzun süre bozulmadan korunabiliyor. Bu nedenle tüketimi


artırılmalı. Bizim de amacımız, çocuklara bakliyatı sevdirip daha fazla tüketmelerine katkı sağlamak" dedi.


Dezavantajlı bölgelerdeki okulları hedef alarak şubat ve mart aylarında her cuma birkaç okulda öğrencilere mercimek çorbası, kısır, pilav üzeri nohut ya da kuru fasulye gibi bakliyattan yapılmış gıdalar ikram edeceklerini bildiren Kılıç, bu uygulamaya önümüzdeki süreçte de devam edebileceklerini belirtti.


“Organik buğday ihracatının önü açılmalı”


Sözlerini ihracata yönelik değerlendirmeleriyle sürdüren Kılıç, ilk olarak yasaklı ürünlere değindi. İç piyasadaki fiyat dengesinin korunabilmesi adına ekim ayı başında pirinç ihracatının yasaklandığını anlatan Kılıç, “Bu uygulama ile birlikte Osmancık pirincinin kilo fiyatı yurt içinde 5 TL’den 4.5 TL’ye kadar gerilemiş oldu” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin orta tane pirinçte ihracatçı olduğunu ve halen sezonda olunması nedeniyle dünya genelinde pirinç talebi bulunduğunu bildiren Kılıç, pirincin ihracata kapalı olması nedeniyle yurtdışına ağırlıklı olarak bulgur gönderdiklerini açıkladı. Pirinç ihracatının bu dönemde yasaklanmış olmasını yerinde bir uygulama olarak görmelerine rağmen aynı yasağın organik ürünlere de uygulanmasını doğru bulmadıklarına dikkat çeken Kılıç, “Bir ihracat kalemini de organik ürünler oluşturuyor. Üretimi yapılan organik buğday, yemlik mısır gibi ürünlerde ön izne tabi ihracat vardı ama son uygulama ile birlikte o da iptal oldu. Bununla birlikte de küçük bir sıkıntı oluştu. İhracatçılar çiftçilerle anlaşmalı ekim yaptırmıştı. Anlaşmalı buğday ektirildi. Bu ürünlerin pazarı da belli, önceden kontratlar yapılmıştı. En azından organik ürünlere ihracat izni verilmesi beklentimiz var. Özellikle buğday ve yemlik mısır konusunda. Bu ürünlerin alıcıları da tamamen farklı. İç pazarda çok fazla satışı yapılmıyor. Organik ürünlerin ülkeye kazandıracağı döviz diğer ürünlere göre 1.5 kat daha fazla. Katmadeğeri yüksek olan bu ürünlerde en azından ihracatın devam etmesini talep ediyoruz" diye konuştu.


“İyi bir planlama önemli”


Tüm sektörlerde olduğu gibi bakliyatta da kazancı artırmak için iyi bir planlamanın önemli olduğuna dikkat çeken Kılıç, yurtdışındaki ülkelerin uydu aracılığıyla tüm dünyayı takip edip, nerede, hangi dönemde, hangi ürünlerin yetiştiğini görerek kendi planlamasını ona göre yaptığını belirtti. Türkiye’nin de tarımda benzer bir uygulama ile doğru planlama yapıp ürün desenini ona göre belirlemesi gerektiğine işaret eden Kılıç, rekoltelere ilişkin şu açıklamaları yaptı: “Bu yıl yaklaşık 400 bin ton nohut, 400 bin ton ise kırmızı mercimek üretimi oldu. Türkiye’nin tüketimi için bu rakamlar yeterli. Fazlası ise ihraç ediliyor. Bizde bazı ürünler rakiplerimize oranla daha erken çıkıyor. Bu da bir avantaj. Rekoltenin iyi olması, erkenci ürünler ve kurun etkisi birleşince sezona iyi bir başlangıç yaptık. Rekoltedeki artış iç pazarda da fiyatların düşmesini beraberinde getirdi.”


“İnovatif ürünlere yönelik çalışmalar yeni yeni başladı”


Sektörde katmadeğerli ürün ihracatı için de son dönemlerde yeni yeni adımlar atıldığına değinen Kılıç, bu yöndeki çalışmaların henüz istenilen düzeyde olmadığını bildirdi. Artık Amerika ve Avrupa’da da bakliyat tüketiminin artmaya başladığını, bu ülkelerde farklı kullanım alanlarına yönelim olduğunu bildiren Kılıç, “Örneğin biz Avrupa’ya pirinç satıyoruz onlar pirinç unu yaparak bebek mamalarında kullanıyor. Aynı şekilde biz nohut ihraç ediyoruz onlar nohut unu yaparak farklı sektörlerde kullanıyor” dedi. Türkiye’de de bu yöndeki yeni ürünlerin üretimine yönelik deneme çalışmalarının başladığını dile getiren Kılıç, önümüzdeki yıllarda bu alandaki yatırımların daha da artacağına inandığını söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Hasan Kılca: “Muhtarlarımızla ilçemiz için omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz” Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediye Başkanı Hasan Kılca, ilçede görev yapan muhtarlarla bir araya geldi. Başkan Kılca, bugüne kadar olduğu gibi 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından yeni dönemde de iş birliği ve dayanışma içinde olmayı sürdüreceklerinin altını çizdi. Karatay Muhtarlar Derneği’nde düzenlenen toplantıda yeni dönemde yapılacak hizmetlerle ilgili istişarelerde bulunuldu. Toplantıya Karatay Kaymakamı Cengiz Ayhan, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, AK Parti Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç ve Karatay’da görev yapan muhtarlar katıldı. Dernek Başkanı Eken’den Başkan Hasan Kılca’ya teşekkür Karşılıklı istişare ile mahallelerin temel ihtiyaçlarının ele alındığı toplantıda ilk olarak söz alan Karatay Muhtarlar Derneği Başkanı ve Divanlar Mahalle Muhtarı Ali Eken, Karatay’a yapılan yatırımlarda büyük emekleri bulunan Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca başta olmak üzere herkese teşekkür etti. Ali Eken, muhtarlar olarak Karatay’ın değişim süreci için ellerinden gelen desteği vermeye devam edeceklerini kaydetti. “Yeni dönemde de muhtarlarımızla el ele omuz omuza çalışacağız” Toplantıda hayata geçirdikleri yatırımlar ile yeni dönem projelerini anlatan Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, muhtarları millete hizmet yolunda en büyük yol arkadaşları olarak gördüklerini söyledi. Yeni dönemde de 63 mahalle muhtarıyla el ele, omuz omuza birlikte çalışacaklarına vurgu yapan Başkan Hasan Kılca; “Karatay yerel yönetim hizmetlerinde örnek bir ilçedir. Yeniden bismillah diyerek, bu dönem için mahallelerimize, ilçemize hizmet edeceğiz. Yeni seçilen ve mevcut muhtarlıkları devam eden arkadaşlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Birlik ve beraberliğin en üst düzeyde yaşandığı Karatay’ımızda teşkilatlarımız, sivil toplum kuruluşlarımızın hepimizin amacı ilçemize en iyi şekilde hizmet etmek. Yeni dönemimiz için mahallelerimizde verdiğimiz sözler var. Hizmet için kolları yeniden sıvadık. 5 yıllık süre içerisinde birçok hizmetimiz oldu. Şimdi artık iş zamanı, yeni başarı hikayeleri yazma zamanı. Hazreti Mevlana’nın, Şemsi Tebrizi Hazretleri’nin medfun olduğu Karatay’ımıza ne kadar hizmet etsek az. Onun için durmak yok yeniden hizmete devam diyoruz” ifadelerini kullandı. Karatay İlçe Kaymakamı Cengiz Ayhan da, mahalle muhtarlarının yerel yönetimler ile kamu ve kurumların ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyerek; görevine devam eden ve yeni seçilen tüm muhtarlara çalışmalarında başarılar diledi. AK Parti Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç de, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında göreve yeni başlayan ve güven tazeleyen bütün muhtarları tebrik ederek, bu dönemde de Karatay için el birliği ile çok çalışacaklarını söyledi. Genç, önceki dönemde ilçeye hizmet eden muhtarlara da teşekkür etti.
Muş Muşlu ailelerin evlat nöbeti devam ediyor Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemini kararlılıkla sürdürüyor. Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen ailelerin DEM Parti il binası önündeki eylemi devam ediyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Baba Halit Altun, 2014 yılında çocuğunu okuldan alıp götürdüklerini ifade ederek, "Yaklaşık 5 yıldır HDP il binasının önüne gelip nöbet tutuyoruz. Nöbet tutmamızın amacı onlardan çocuklarımızı istiyoruz. Bu çocukların sorumlusu HDP ve PKK’dir. Biz sizden çocuklarımızı istiyoruz. Çocuklarımızı getirmeyene kadar bilin ki biz kapınızı terk etmiyoruz. Tek istediğimiz çocuklarımızdır. Sizden başka bir şey istemiyoruz. Size ihtiyacımız da yok. Çocuklarımız için kapınızda nöbet tutuyoruz ve bir an evvel çocuklarımızı getirin. Çocuklarımızı getirmediğiniz müddetçe biz sizin kapının terk etmiyoruz. Bunun bilincinde olun. Kulaklarınıza pamuk tıkamayın. Sesimizi duyun. Oğlum sesimi duyuyorsun dön. Orası bize göre değil, ne babamız var orada ne ailemiz var orada. Yuvanıza gel" dedi. Anne Ayten Koçhan ise oğlu Ersin’in 8 yıldır kaçırıldığını belirterek, "İki yıldır eylem yapıyoruz. Halen de yapmaya devem ediyoruz. Çocuğum gelsin gelmesin ben eylemime devam ediyorum. PKK ve HDP’den çocuğumu istiyorum. Ersin oğlum görüyorsan duyuyorsan dön yavrum. Yolunuz yol değil. Yeter artık gelin teslim olun. Biz ciğerlerimizin ve evladımızın peşindeyiz. Artık evlat hasretine dayanamıyoruz. Ben rahatsızım, babam rahatsız oğlum. Gel teslim ol. Onların çocukları okullarda, sizler de dağların başında yavrum. Bütün çocuklara sesleniyorum, gelin teslim olun. Yeter analar babalar ağladı" şeklinde konuştu.
Mersin Mersin’de ’Kadın ve Bisiklet’ etkinliği Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Etkinlik ve Sanat Merkezinde ‘Kadın ve Bisiklet’ temalı sanat çalışması etkinliği düzenledi. Etkinlikte; kadınların sosyalliğini artırmak, sanat çalışmalarında yer almalarını desteklemek, çevre bilinci oluşturmak, özgürlük ve bisiklet konularında farkındalık oluşturmak amaçlandı. Tuvalini ve boyasını kapıp gelen kadın ve çocuklar, denize karşı açık alanda renkleri özgürce kullandı. Etkinlikte, TADEKA (Tarsus’a Değer Katanlar Kurulu) Plastik Sanatlar Kurulu’ndan 42 sanatsever de yer aldı. Sanatın iyileştirici gücünü hep birlikte deneyimleyen kadınlar, hem sosyal hem ruhsal yönden şifalandıkları güzel bir geçirdiler. “Böyle ortamlarda harika üretim çıkıyor” TADEKA Plastik Sanatlar Kurulu üyelerinden sanatçı Sema Tüfekçi, etkinlik için Tarsus’tan geldiklerini ve çok güzel bir organizasyon olduğunu ifade etti. Etkinliğe katılmaktan dolayı oldukça mutlu olduğunu aktaran Tüfekçi, “Böyle ortamlarda harika üretim çıkar. Sanat demek, özgürlük demek, bisiklet de özgürlük demek. Bir kadının bisiklete binmesi ve özgürce hızlı bir şekilde gidebilmesi herhalde insanın yaşayabileceği en güzel duygulardan biridir. Bir sanatçı ancak yeteneklerini özgür bir şekilde çalıştığı zaman ortaya koyar. O yüzden bu ikisi çok güzel bir ikili” dedi. Etkinlikte herkesi kadını, doğayı ve bisikleti kendi özgün tarzı ile resmettiğini dile getiren Tüfekçi, Büyükşehir Belediyesinin yaptığı çalışmalarla diğer belediyelerin önüne geçildiğini de sözlerine ekledi. “Büyükşehir, yaptığı çalışmalarla diğer belediyelerin önüne geçiyor” Büyükşehir Belediyesinin kadına değer veren bir belediye olduğunu söyleyen Tüfekçi, “Kadına verilen değerle birlikte kadınlar güçleniyor. Sosyal ortamlarda kendisine imkân buluyor ve emeklerini bir şekilde değerlendiriyor Bunların hepsi çok önemli. Bu çalışmaların ülkemize de katkı sağlayacağını düşünüyorum. Kadınların güçlü olması demek, güçlü bir Türkiye demektir” diyerek yapılan faaliyetlerin toplumda bir değer katacağını vurguladı. Etkinlikte, kadınlar hem sosyalleşti hem de moral buldu Akademisyen Neriman Beslem, etkinliği duyunca sevindiğini ve bütün işlerini bırakıp geldiğini dile getirerek, “Benim için değerli ve çok güzel bir ortam. Kadın özgürleştiğinde bütün dünyaya hayat katar. Kadının ruhu o kadar derin ki, özgür olduğunda bütün derinlikler içerisinde insanlığın iyiliğine ve refahına olacak çok şey yapabilir. Bisiklet de doğaya uygun bir araç ve herkesin kullanması gereken bir araç. Etkinliği mükemmel buldum. Benim ruhuma çok iyi geldi. Haftanın 5 günü yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Burada bütün stresimi attım” ifadelerini kullandı. Resim öğretmeni Esin Küçük, etkinlik sayesinde kadınların hem sosyalleştiklerini hem de moral bulduklarını ifade ederek, “Etkinlik, festival havasında çok güzel geçti ve burada olmaktan çok mutlu oldum. İyi ki gelmişim diyorum. Sosyalleştiğimiz, kadınlarla birlikte el ele olduğumuz güzel bir gün geçirdik” dedi. TADEKA üyelerinden Nagehan Kargılı, daha önce böyle bir etkinliğe hiç katılmadığını belirterek, “Daha önce arkadaşımızla böyle bir çalışma yapmamıştık. Kadınlar bir arada olmaktan dolayı mutlular. Aynı zamanda sosyalleşiyoruz. Ben daha önce böyle etkinlikleri Avrupa ülkelerinde görmüştüm ama biz bunu daha önce yaşamamıştık. Büyükşehir sayesinde bunu yaşadık. Çok memnunuz” diye konuştu.