GENEL - 16 Eylül 2019 Pazartesi 10:47

’Çileli yol’da sona gelindi

A
A
A
’Çileli yol’da sona gelindi

Türkiye’nin iki önemli turizm kenti Mersin ve Antalya’yı 4 saatte birbirine bağlayarak sürücüleri dik rampa ve yokuşlardan kurtaracak olan ‘Akdeniz Sahil Yolu’ndaki çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.

Türkiye’nin iki önemli turizm kenti Mersin ve Antalya’yı 4 saatte birbirine bağlayarak sürücüleri dik rampa ve yokuşlardan kurtaracak olan ‘Akdeniz Sahil Yolu’ndaki çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Toplam uzunluğu 446 kilometre olan ve son 46 kilometresinde çalışmalar süren proje havadan görüntülendi.


Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) tarafından 2003 yılında başlatılan ve Mersin-Antalya arasını 4 saate kadar indirecek projede çalışmalar hız kesmeden sürüyor. Mersin’den Antalya’ya gitmek isteyen otomobil sürücüleri, eski yoldaki dik rampalar ve birbiri ardına sıralanan keskin virajlar nedeniyle 7-8 saat süre harcamaktan, tır sürücüleri 11-12 saat direksiyon başında zaman geçirmekten kurtulacak.


Sürücülerin “çileli yol” diye adlandırdığı Mersin-Antalya yolundaki çalışmalarda sona gelinirken KGM’den edinilen bilgilere göre, 446 kilometrelik yolun 400,5 kilometresinin tamamladığı öğrenildi. KGM’nin verilerinde proje kapsamında Türkiye’nin en uzun üçüncü tüneli olacak Gökçebelen Tüneli’nin de yapım çalışmalarının devam ettiği, projenin tamamlandığında yolun 33 kilometre kısalacağı belirtildi.



“Tünellerde çalışmalar devam ediyor”


Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Anamur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ferudun Torunoğlu, projenin 2020 yılının sonunda biteceğini söyledi. Torunoğlu, “Bu proje tek Akdeniz Sahil Yolu değil Türkiye’nin kalkınması ve Anamur’un dünyaya açılmasıdır. Şu an itibariyle yolun yüzde 60-70’lik kısmı tamamlandı. Hükümet yetkililerinden bize söylenen 2020’nin sonunda yol bitmiş olacak. Bu yolun uzama sebebi Antalya tarafında 2 yolda göçük meydana gelmesi. Yol etütleri yapıldı o da yakında ihaleye çıkacak. Mersin tarafında hızla çalışmalar, tüneller devam ediyor. Bir terslik olmazsa 2020 sonunda bu yol hizmete açılacak” diye konuştu.



“Yaşanacak ve yatırım yapılacak yer Anamur”


Akdeniz Sahil Yolu ile Anamur’un daha fazla yatırım alacağını kaydeden Torunoğlu, “Sahil yoluyla Anamur’a yerleşim anlamında, en büyük gelir kaynağımız muz ile tarımı dünyaya açacağız. Ticaretin en büyük sorunu ulaşımdır. Bir memleketin kalkınmasında üç T’ye ihtiyaç vardır. Bunlar tarım, ticaret ve turizm. Biz tarımda bir numarayız. Ticarette ise yatırımcı arkadaşlarımızın sayesinde bir numarayız. Geriye kaldı turizm. Bu yollar bittiğinde üçüncü T’yi de tamamlıyoruz. Yaşanacak ve yatırım yapılacak yer Anamur olacak diyoruz” ifadelerini kullandı.


Toplam 3 milyar 600 milyon lira proje bedeli olan Akdeniz Sahil Yolu Projesi kapsamında yapılacak 25 tünelden çoğu trafiğe açıldı. Sürücülerin dik rampalar ve keskin virajlar yerine tünellerle viyadükleri kullanabilecek olmaları dolayısıyla Mersin Antalya arasındaki mesafe 4 saatin altına düşecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir’de Hıdırellez şenliği Burhaniye ilçesinde, Hıdırellez Kutlama geleneği devam ediyor. Karınca Deresi kenarına gelen vatandaşlar dilekler tutup dereye taş atarken, dilekler yerine gelir mi gelmez mi kimse bilmiyor ama bu gelenek asırlardır devam ediyor. Burhaniye’de Karınca deresi kenarına gelen vatandaşlar dilek tutup dereye taş attı. Herkesin bir dileği var, ancak dilekler yerine gelir mi gelmez mi kimse bilmiyor. Öğrenciler derslerinde başarı dilerken, ana babalarda ev araba ve iş diliyor. Öğrencilerden Muhammet Enes Malkoç, “Bu gün dereye taş atmaya geldim. Derslerimizin iyi olmasını bekliyorum. Çok güzel oldu. Yani bu konuda herkesin gelmesini diliyorum. Ablalar teyzeler geliyordu ben de geldim” dedi. Bilal Tonga da, “Derslerimde çok başarılıyım. Okula gidiyorum. Bu gün dilek tutmaya geldik. Taş atmaya geldik dereye” diye konuştu. Ayça Akbaş ise, “Burhaniye de Hıdırellez günü. Diğer insanlar gibi bende dereye taş atıp dilek diledim. Okulumda derslerimde başarılı olmayı diliyorum” dedi. Yetişkinlerden Yakup Kara da, “Yıllardan beri yaşatılan bir gelenek. Bizde işte geldik bugün burada dilek dilemeye. Hani bir ev yapacağız. Nasip olursa. Dileğimiz kabul olursa tabi. Ne bileyim herkes gibi bizde büyüklerimizden gördük. Aynı geleneği sürdürmeye devam ediyoruz bu şekilde” dedi. Zeynep Kara ise, “Geldik buraya işte yöreselimizi yerine getirmek için. İnşallah olur. Herkesin dileği kabul olur. Hıdırellez gününde bizde ev dileyeceğiz. İnşallah, bizimki de kabul olur” diye konuştu.
Adana Yaşlı kadının otobüsün altında kaldığı anlar kamerada Adana’da özel halk otobüsünün çarpması sonucu hayatını kaybeden yaşlı kadın toprağa verilirken kaza anının güvenlik kamerası görüntüsü ortaya çıktı. İfadesinde, ‘Durunca fark ettim, pişmanım’ diyen şoför, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre kaza, dün saat 15.30 sıralarında merkez Çukurova ilçesine bağlı Belediye Evleri Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, evine giden 67 yaşındaki Fadime Günindi’ye, sokakta yürüdüğü sırada O.Ö.’nün kullandığı 01 J 0305 plakalı özel halk otobüsü çarptı. Otobüsün altında kalan yaşlı kadın metrelerce sürüklendi. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekipler, yaptığı kontrolde Günindi’nin hayatını kaybettiğini tespit etti. Kazayı duyup olay yerine gelen Günindi’nin yakınları feryat edip, gözyaşı döktü. Gözaltına alınan şoför O.Ö., Yüzüncüyıl Polis Merkezi’ne götürüldü. Adana Adli Tıp Kurumu morgundaki otopsisinin ardından ailesi tarafından teslim alınan Günindi’nin cenazesi, Kabasakal Mezarlığı’nda düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Öte yandan kazaya ilişkin araç içi kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, yolun karşısına geçmek için hamle yapan Günindi’nin, şoför O.Ö.’nün başka bir yöne baktığı sırada otobüsün altında kaldığı anlar yer aldı. O.Ö.’nün seyir halindeyken ses duyması üzerine, otobüsü durdurduğu görüldü. ‘Pişmanım’ dedi, serbest kaldı Polis merkezindeki ifadesinde, “Sesi duyunca birinin, damdan otobüsün üzerine atladığını düşündüm. Kazaya karışan kişiyi kesinlikle görmedim. Durunca fark ettim, pişmanım” diyen O.Ö., çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Balıkesir Kazdağları’nda Bitki Hakları Manifestosu okudular Burhaniye ilçesinde, Balıkesir Çiftçi Eğitim Merkezinde (BAÇEM) tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği kursları devam ederken, BAÇEM Müdürü Nazım Tanrıkulu’nun başkanlığında oluşturulan Anadolu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Derneği de çalışmalarına başladı. Dernek yönetici ve üyeleri hazırladıkları Bitki Hakları Manifestosunu da Kazdağları’nda düzenledikleri bir etkinlik ile açıkladılar. Avukatlardan orman mühendislerine kadar değişik meslek gruplarından insanların oluşturduğu Anadolu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Derneği üyeleri, Kazdağları’nda bitki tanıma yürüyüşü yaparken, İzmir’den gelen avukat Zehra Öztürk de Bitki Hakları Manifestosunu okudu. Dernek Başkanı Nazım Tanrıkulu düzenlenen yürüyüşte, Kazdağları’ndaki bitkiler hakkında bilgiler verdi. Derneğin önemli çalışmalar yapacağını anlatan Anadolu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Derneği Başkanı Nazım Tanrıkulu, “Bitki Hakları Çalışma Grubunun hazırladığı Manifestoyu Kazdağları’nda okuduk. Kazdağları, şifası ve çeşitliliği ile ünlü Türkiye’nin önemli doğal alanlarından biri. Bugün hem manifestomuzu açıkladık hem de bitkilerle tanışma yürüyüşü yaptık. Bunun bir sonraki aşaması, bu bitkilerle bitki hakları ile çalışma evrensel beyannameye dönüşecek. Çünkü, uluslararası çalışmalarımıza katkı sunan hukuk fakültelerinden katılımcılar var. Derneğimiz üyeleri var” dedi. Peyzaj mimarı Merve Başak da, “Anadolu Tıbbi ve Aromatik Bitki Derneği olarak biz de bugüne özel bir etkinlik düzenlemek istedik. Kazdağları’nda Bitki Hakları Manifestomuzda yayınladığımız bir doğa yürüyüşü etkinliğini gerçekleştirdik derneğimiz kapsamında. Daha henüz üye olmayan kişiler de geldiler. Kazdağları’nda güzel bir etkinlik gerçekleştiriyoruz. Bunların devamı gelecek” diye konuştu. Akademisyen Kenan Uzel ise, “Şimdiye kadar bitkilerin ruhu olduğunu ilk defa burada tanıdık, duyduk. Doğayı severdim. Dağcılık da yapardım ama böyle detaylı bilgiye sahip değildim. Nazım hocaya teşekkür ediyorum bizi bilgilendirdiği için” dedi.