SAĞLIK - 01 Ekim 2019 Salı 11:49

Sağlık çalışanlarından kan bağışı

A
A
A
Sağlık çalışanlarından kan bağışı

Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları, Kızılay’a kan bağışında bulundu.

Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları, Kızılay’a kan bağışında bulundu. 4 gün boyunca sürecek kan bağışında, bin 500’ün üzerinde kan bağışı alınması bekleniyor. İl Sağlık Müdürü Sinan Bahçacı’da ilk kanı vererek, herkesi kan bağışında bulunmaya davet etti.


’Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çalışanları Hayat Kurtarıyor’ Projesi kapsamında başlatılan kan bağışı kampanyası, 4 gün sürecek. Bugün başlayan kampanya sonunda bin 500’ün üzerinde kan bağışı alınması bekleniyor. İl Sağlık Müdürü Sinan Bahçacı’da ilk kanı vererek, herkesi kan bağışında bulunmaya davet etti. Kan bağışı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Bahçacı, kan bağışının hayat kurtardığını söyledi. Herkesi kan bağışında bulunmaya çağıran Bahçacı, "Kan vücutta oksijeni, besin maddelerini, hormonları, vitaminleri ve antikorları dokulara taşıyan ve oluşan karbondioksit ve atık maddelerini vücuttan uzaklaştıran yaşamsal sıvıdır. Şu an itibarı ile kanın tek kaynağı insandır. Acil durumlarda, ameliyatlarda ve kanamalı hastalarda kan takviyesi hayati önem taşır. Böyle bir durum her an her insanın yaşayabileceği bir durumdur. Bu yüzden kan bağışında bulunmak hem sağlık açısından hem de insani açıdan çok önemlidir. Müdürlüğümüz, Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Türk Kızılay’ı Mersin Şubesi işbirliği ile 4 gün sürecek bir kampanya başlattık. Kampanya kapsamında oluşturulan 10 adet kan alma birimi 09.00-17.00 saatleri arasında bağışları kabul edecek. Kampanyanın amacı kan bağışının önemine dikkat çekerek kan vermesinin önünde bir engel bulunmayan hastane çalışanlarının kan bağışında bulunmalarını sağlamak" dedi.


Kızılay’ın kan bağışını teşvik etmek için bağışçı uygulaması başlattığını kaydeden Bahçacı, "Bir kurumdan yapılan 500 bağışa bronz madalya, bin bağışa gümüş madalya ve bin 500 bağışa altın madalya verilmekte. Bu 4 günlük sürede bizim amacımız altın madalya almak. Hedefimize ulaştığımız takdirde, Mersin’de kurumsal anlamda altın madalya alan ilk kurum olacağız. Birçok alanda öncü olan Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinin kan bağışı alanında da, ülke genelinde hizmet veren şehir hastanelerine örnek olmasını istiyoruz.Kan bağışı birimlerimizin yanında kurduğumuz doku-organ bağışı stantlarımızda kan bağışında bulunan bağışçılarımıza, doku-organ bağışı hakkında bilgi vererek bağışçı olmaları için teşvik edileceğiz" şeklinde konuştu.



"Hedefimiz 74 bin ünite kan almak"


Kızılay Mersin Kan Merkezi Müdürü Saltuk Buğra Özcanlı, 2019 yılı hedeflerinin 74 bin ünite kan almak olduğunu söyledi. Hedefleri doğrultusunda çalışmaları sürdürdüklerini belirten Özcanlı, "Şu an o hedef doğrultusunda gidiyoruz. Mersin’imizde hem kamu kurum ve kuruluşları hem halk ekipleriyle birlikte çok güzel çalışmalar yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi de Mersin Şehir Hastanesi çalışanları hayat kurtarıyor projesidir. 4 gün boyunca burada hastanemizde tüm çalışanlar, hasta yakınlarıyla birlikte bin 500’ün üzerinde bir kan bağışı almak. Bunun gibi kamu kurumlarımızdan kan bağışı alıyoruz" diye konuştu.



"Düzenli beyaz kan bağışçısına ihtiyacımız var"


Kızılay’ın sadece kırmızı kan bağışı almadığını kaydeden Özcanlı, "Bunun yanında halk dilinde beyaz kan dediğimiz trombosit de alıyoruz. Buda lösemi ve kanser hastaları için çok önemli. Bunun için düzenli kan bağışçılarımızın kan merkezimizi ziyaret etmelerini istiyoruz. Çünkü bu kanın depolanma süresi 4 gün olduğu için hastalarımızı sıkıntı çekmemesi adına düzenli olarak beyaz kan bağışçısına ihtiyacımız var. Kızılay’ın yürüttüğü diğer bir görev ise kök hücre projesi. Bu çok önemli bir proje. Bu son 4 yıldır başarıyla yürütülen bir proje. Halkımızın hem ulusal medyada da hem sosyal medyada hemde yerel medyada haberlerde bu hastaları, hasta yakınlarının çaresizliğini gördüğünde vicdanlı davranıp, Kızılay’ı ziyaret edip, bu kök hücre için bir bağışçı adayı olmak için sadece 3 tüp vererek, bağışçı havuzumuzu genişlettiler. Bunun sonucunda 4 yıldır güzel bir başarı elde ettik. Bunun devamını istiyoruz. Bu konuda da bağışçılarımıza çok teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”