ASAYİŞ - 12 Eylül 2024 Perşembe 16:51

İntörn doktoru vuran sanığa 19 yıl hapis cezası

A
A
A
İntörn doktoru vuran sanığa 19 yıl hapis cezası

Mersin’de intörn doktor Nida Nur Nergiz’i pompalı tüfekle vurarak bir bacağının ampute olmasına neden olan eski erkek arkadaşı Ersin Karakuş’a ’kadına karşı tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs suçundan’ 19 yıl hapis cezası verildi.


Olay, 23 Ekim 2023 tarihinde merkez Yenişehir ilçesi Çiftlikköy Mahallesi’ndeki kız öğrenci yurdu önünde yaşanmıştı. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi intörn doktor Nida Nur Nergiz, hastanede teknisyen olarak görev yapan ayrıldığı erkek arkadaşı Ersin Karakuş tarafından pompalı tüfekle vurulmuş, her iki bacağı ve vücudunun çeşitli yerlerinden ağır yaralanan genç kızın sağ bacağı dizüstünden kesilmişti. Sol bacağını da kaybetme riski olan Nergiz, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde birçok kez ameliyat edilmişti. Saldırı anının güvenlik kamerasına da saniye saniye yansıdığı olayla ilgili kaçtığı Adana’da yakalanıp tutuklanan zanlı Karakuş, dördüncü kez hakim karşısına çıktı.


Mersin Adliyesi 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Karakuş SEGBİS aracılığıyla katılırken, taraf avukatları ve kadın derneklerinin temsilcileri yer aldı. Olay yerine yakın bir tanığın ifadesinin alınmasıyla başlayan duruşma, Cumhuriyet Savcısının mütalaası ile devam etti. Savcı, esasa ilişkin mütalaasında, sanığın saplantı haline getirdiği Nergiz’e, hayati tehlikeye neden olacak şekilde tüfekle ateş ettiğini belirtti. Karakuş’un, ’kadına karşı tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan cezalandırılmasını talep eden savcı, sanığın cezasında ’haksız tahrik indirimi’ uygulanmaması yönünde görüş sundu. Nida Nur Nergiz’in avukatlarından Uğur Köksal da iddia makamının mütalaasına iştirak ettiklerini beyan ederken, avukat Furkan Balaban ise sanığın indirimsiz cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını talep etti.



"Ben suçsuzum bana ceza vermeyin demiyorum"


Avukatların talebi karşısında söz verilen sanık Ersin Karakuş, eylemi tasarlamadığını öne sürdü. Olayın gerçekleştiği tarihte kendisinin bir devlet memuru olduğunu, ayrıca Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümünde okuduğunu ifade eden Karakuş, aynı zamanda da iki kız öğrenciye burs verdiğini iddia ederek, "Bu fıtratta yaşayan insanı nasıl bu hale getirdiniz" diye konuştu. Müşteki Nida Nur Nergiz ile arkadaş oldukları dönemde aldatıldığını savunan Karakuş, "Ben suçsuzum bana ceza vermeyin demiyorum. Orada kamera olduğunu biliyorum. Eğer tasarlasam kamera önünde bu eylemi niye yapayım? Kamera olmayan yerde bu eylemi yapar kaçardım. Evime ve iş yerime yakın olduğu için orası sürekli kullandığım yol. Benim orada olmam kadar doğal birşey yok. Gerçekten öldürme kastım olsa neden ayaklarına ateş edeyim" dedi.


Mütalaa karşısında savunması sorulan sanık avukatı Şaban Bal ise müvekkilinin delil karartma ve kaçma şüphesi olmadığını, kendi isteğiyle eyleme son verdiğini, haksız tahrik konusunun anlaşılabilmesi için de maddi konuları mahkemeye taşıdıklarını belirterek, Ersin Karakuş’un beraatını talep etti.



"Yaptığım eylemin haklılık payı yok"


Karar öncesi son sözü sorulan Ersin Karakuş, "Tasarlama söz konusu değildir. Tasarlasam öldürür ve kaçardım. Nida’ya gerçekten zarar vermek istemezdim. Nida ve ailesi beni o kadar zorladılar ki, ayaklarına ateş ettim. Yaptığım eylemin haklılık payı yok. Böyle bir şeyin haklılığını savunamam ama beni bu duruma getiren Nida ve ailesi" diye konuştu.


Müşteki avukatı Uğur Köksal’ın, ’sağ boyun bölgesinde çok fazla ateşli silah giriş çıkış var’ şeklinde beyanına ekleme yapması üzerine Karakuş, "Ben boyun bölgesine ve baş bölgesine atış yapmadım. Büyük ihtimalle yerden sekmiş saçmalar olabilir" şeklinde konuştu.



Karar alkışla karşılandı


Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanığı ’kadına karşı tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 19 yıl hapse çarptırırken, tutukluluk halinin devamına karar verdi ve cezada takdiri indirim uygulamadı.


Heyetin kararı, duruşmayı takip eden bazı avukatlar ve izleyiciler tarafından alkışla karşılandı.



İntörn doktoru vuran sanığa 19 yıl hapis cezası

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.