YEREL HABERLER - 18 Nisan 2012 Çarşamba 12:31

``˜ULUSAL EGEMENLİK` RESİM YARIŞMASI SONUÇLANDI

A
A
A
``˜ULUSAL EGEMENLİK` RESİM YARIŞMASI SONUÇLANDI

Milas Belediyesi tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen ``Ulusal Egemenlik Resim Yarışması`` sonuçlandı.
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Milas Belediyesi Kültür Sanat Birim Sorumlusu Ersin Yeniceli, Resim Öğretmeni Sabriye Onat, Milas Sanatçılar Derneği Başkanı Mehmet Nergiz, Resim Öğretmeni Aliye Aslangiray ve Ressam Saadet Çakıroğlu`nun jüri üyeliğini yaptığı yarışmada Dr. Mete Ersoy İlköğretim Okulu, 1. sınıf öğrencisi Fatma İnciay Balkay`ın resmi birinci, Merkez İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Ozan Yılmaz`ın resmi ikinci ve İzmir İlk Kurşun İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencisi Sedef Özdemir`in resmi ise üçüncü seçildi. Yarışmaya farklı illerden katılan toplamda 168 eserden 20 eser de sergilenmeye değer görüldü. Sergilenmeye değer görülen ve ödül almaya hak kazanan 3 resim Hacı Ali Ağa Konağı`nda 23 Nisan 2012 tarihinde saat 11.30`da yapılacak sergiyle gösterilecek.
Ödül alan 3 eser Milas Belediyesi tarafından çocuklar için ücretsiz çıkarılan Milas Çocuk Dergisi`nde yayınlanacak.
Yarışmada birinciye notebook, şovale, plaket, ikinciye dijital fotoğraf makinesi, resim çantası, plaket, üçüncüye ise mp4 player, satranç takımı, ve plaketin verileceği ödül töreni, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı resmi töreninde sahiplerine verilecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Dünyada 300 milyar dolarlık pazara ulaşırken, Türkiye’de denetimi yok Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YUCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, coğrafi işaret tescilli ürünlere ilişkin denetim yönetmeliği çıkarılması gerektiğini belirterek, "Bu konu Türkiye için çok önemlidir. Coğrafi işaretler iyi bir sistemle Türkiye’yi ayağa kaldıracak potansiyele sahiptir. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi sağlıklı bir denetim olmalı. Coğrafi işretler enstitüsü kurulması lazım" dedi. Tekelioğlu, yaptığı açıklamada, coğrafi işaretlerin küresel bir olgu olduğunu belirterek, dünya genelinde 300 milyar dolarlık satış değerine ulaştığını kaydetti. Avrupa Birliğinde ise 100 milyar avroluk bir satış rakamının olduğunu dile getiren Tekelioğlu, "Özellikle gıda krizleri ve kovid pandemisi nedeniyle küresel olgu haline dönüştü ve çok hızlı gelişiyor" dedi. Coğrafi işaretli ürünlerin korunması gerektiğini, tescilin sahtelerinden koruduğunu vurgulayan Tekelioğlu, şöyle konuştu; "Tescil, tüketicileri de üreticileri de koruyor. Tüketicileri yönlendiriyor ve haksız rekabeti önlüyor. Yasa tescil sahibinin haklarını belirtiyor ama görevlerini belirtmemiş. O nedenle tesciller alındıktan sonra sertifikalar duvarlara asılıyor. Özdenetim, üretenin, üreticinin iyi niyetli dürüst şekilde kurallara göre üretmesidir.  Dış denetim ise son derece önemlidir. AB kriterlerine göre akredite olmamış donanımlı bağımsız özel sertifikasyon kuruluşları tarafından yapılır. Türkiye’de bu konuda maalesef mesafe alamadık. Tarım ve Orman Bakanlığı gıda meddelerinden sorumlu ama 30 yıldır coğrafi işaretlerle ilgili denetim yönetmeliği çıkarılamadı." Türkiye’de özellikle denetimle ilgili eksikliklerin bulunduğunu, yasal boşluk giderilmediği için tescilli ürünlerde katma değer oluşturulamadığını belirten Tekelioğlu, "1800 tescilden 5-10’u AB’dekiler gibi çalışıyor. Kaliteli ürünler ve bunları korumamız lazım.  Yönetişimle ilgili yasal boşluklar giderilmelidir" dedi. Coğrafi işaret tescilli ürünlere ilişkin denetim yönetmeliği çıkarılması gerektiğini dile getiren Tekelioğlu, "Türkiye için çok önemlidir. Coğrafi işaretler iyi bir sistemle Türkiye’yi ayağa kaldıracak potansiyele sahiptir. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir potansiyel yok. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi sağlıklı bir denetim olmalı. Ayrı müstakil bir kurumun olması lazım. Coğrafi işretler enstitüsü kurulması lazım" diye konuştu.
Yozgat Yağmur, soğuk demeden enstrümanını çalıyor Yozgat’ta yaşayan Ersin Aşık, sokak müziği yaparak çocukluktan gelen yeteneğiyle sanatını birleştiriyor. İstanbul’da yaşarken Yozgat’a taşınma kararı alan ve hayatını 22 yıldır Yozgat’ta sürdüren Aşık, şehrin farklı noktalarında akordeon çalıyor. Ailesinin sorumluluklarını da omuzlayan Aşık, gayretiyle takdir topluyor. 17 yaşında özel ihtiyaç sahibi çocuğu bulunan Ersin Aşık, eşinin oğluyla ilgilendiğini, kendisinin de müziği ile evine destek olduğunu belirtiyor. "Bu dirayetle aşamayacağımız engel kalmayacağını düşünüyorum" Yozgat halkından çok destek gördüğünü ifade eden Aşık, "Ben bu işi çocukluğumdan beri yaptığım için kar kış yağmur hiç fark etmeden belirli müsaadeleri talep ederek yapıyorum. İşimi severek yapıyorum, kendi ayaklarının üzerinde durması çok güzel bir şey. Bu dirayet ve kuvvetle aşamayacağımız engel kalmayacağını düşünüyorum" dedi. "Allah’a şükürler olsun bir gayretim var" Bazen Kayseri’ye gidiyorum, Yozgat’ta eski Askerlik Şubesi önünde, İstanbul’da Beyoğlu, Pendik’te müzik yaptığım oluyor. Kışın hep buralardayım. Sanatımı burada icra ediyorum. Çok olumlu geri dönüşler alıyorum. Bir duyarlılık var. Yaptığımız hiçbir işten erinmememiz lazım. ‘Benim işim yok, çalışamıyorum’ dememek lazım. Eşim epilepsi hastası, çocuğum otizmli. Sabit bir işe girdim. İşe gitmem gereken saatte eşimin bayıldığını gördüğüm oldu, çocuğumu okuluna hazırlamam gerekti. Ben de en iyi çözümün bu işi yapmak olduğunu düşünerek evliliğimin ilk başından beri hatta çocukluğumdan beri evimi kontrol açısından iyi oluyor. ‘Geç kaldın’ diyenim yok, Allah’a şükürler olsun bir gayretim var. Bir insan farklı bir iş yapıyor olabilir ama herkesin bir hikayesi vardır. Amirinden memuruna kadar bütün vatandaşlarımıza sevgilerimi saygılarımı gönderiyorum" şeklinde konuştu.