ASAYİŞ - 22 Şubat 2017 Çarşamba 17:16

Darbeci SAT tim komutanından şok ifade

A
A
A
Darbeci SAT tim komutanından şok ifade

Cumhurbaşkanına suikast duruşmasının üçüncü gününde suikast timinde görevli darbeci askerlerin ifadelerinin alınması devam ediyor. 44’ü tutuklu 47 sanıklı davanın üçüncü gününde ifade veren SAT Tim Komutanı Yüzbaşı Özay Cödel, ifadesinde kendisine emri veren SAT Komutanı Mustafa Turan Ecevit olduğunu ve halen görevine devam ettiğini açıkladı.
Tutuklu sanıklardan Yüzbaşı Haldun Gülmez verdiği ifadede, “Beni komutanım Özay Cödel aradı ve Hava Harp Okulunda buluştuk. Bana Ali Sarıbey ile birlikte gel diyerek, Komutanın emri ile SAT ekibinin toplanacağını söyledi. Özay Komutana da emri Mustafa Turan Ecevit komutanım vermiş. Ben Nusaybin’e ya da Suriye’ye gideceğimizi düşündüm. Bana görev yeri söylenmedi. İzmir’e gittik. İzmir’de malzeme aldık. Bana ‘Skorsky helikopterin makineli tüfek kullanma görevini verdiler. Marmaris’e geldik. TİM’i indirdik. Bir süre askıda kaldık. Daha sonra yakıt bitti. Dalaman’a yakıt almaya gittik. İlk inişimizde yakıt vermediler. Askerler mevzi almışlar ve çatışmaya hazırdılar. Daha sonra ikinci defa iniş yaptık. Pilotlar personel ile görüştükten sonra bize yakıt verdiler. Tekrar Marmaris’e gittik. Bize ateş açıldı. Bu arada ben sağ göğsümden vuruldum. Helikopter hasar aldı. Ben FETÖ’cü değilim” dedi.
Bunun üzerine mahkeme başkanı ‘Siz helikopterden makineli tüfek ile yerdeki polislere ateş açtınız mı‘ diye sordu. Gülmez bu soruya “Bundan sonraki sorulara cevap vermek istemiyorum” dedi.

“Bize görevi veren sat komutanı hala görevde"
SAT Tim komutanı olarak Yüzbaşı rütbesi ile suikast ekibinden görev alan Özay Cödel, “Mustafa Turan Ecevit komutanım 15 Temmuz günü beni arayarak yanına çağırdı. Acil göreve hazırlanmam gerektiğini söyledi. 15 kişilik bir liste verdi. Görevin içeriğini gittiğimiz yerde bizi karşılayacak olan Amiral tarafından verileceğini söyledi. Ben de komutanın yanından çıkarak Haldun Gülmez’e ve Ali Sarıbey’e SAT timlerini hazırlaması emrini verdim. Havaalanına gittim. Haldun ve Ali yoktu. Ecevit komutanımı aradım. Onların başka uçak ile arkadan geleceğini söyledi. Ben de uçağa binerek Ankara Akıncı üssüne gittim. Haldun Gülmez ve Ali Sarıbey yanlış helikoptere binerek Ankara yerine İzmir Çiğli’ye, oradan da Marmaris’e gitmişler. Ben kendilerine Marmaris’e gitmeleri konusunda herhangi bir emir vermedim. Şimdi bana tüm SAT timini Ankara’ya götürmemi emreden SAT komutanı Mustafa Turan Ecevit hala daha görevinin başında. Ben terörist olarak buradaysam, bana emir veren o kişi hala neden görevinin başında” dedi.
Özay Cödel’in avukatı kendilerine bu görevi veren SAT Komutanı Mustafa Turan Ecevit’in mahkemede tanık olarak dinlenmesi talebinde bulundu.
“Bana verilen emirlere itaat ettim”
Sanıklardan MAK ekibinde görevli Astsubay Serkan Elçi, “O gün üsse çağrıldım. Sürekli bu tür görevler geliyordu. Ben de hemen üsse gittim. Binbaşı Taner Berber üst düzey bir terör örgütü yöneticisi alınacağını söyledi. Ben Cumhurbaşkanı ve darbe ile ilgili bir şey bilmiyordum. Daha sonra Gökhan Şahin Sönmezateş TSK’nın yönetime el koyduğunu söyledi. Buna şahit oldum. Zaten amirlerimin hepsi oradaydı. O gün telefonlarım kapalıydı. Kayıtları da incelenebilir. Ben verilen emirlere itaat ettim. Suçsuzum” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya İsrail’in Gazze’ye saldırılarını oturma eylemiyle protesto ettiler Kütahya’da İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek amacıyla, Kütahya Sivil Toplum Kuruluşları Dayanışma Platformu (KÜSİDAP) tarafından oturma eylemi düzenlendi. Zafer Meydanı’ndaki stantta bir araya gelen platform üyeleri, Filistin’deki katliamın derhal durdurulmasını istedi. KÜSİDAP adını basın açıklamasını Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, "7 Ekim’den beri, 7 aydır Gazze’de bir katliam yaşanıyor. Bu katliama ilişkin KÜSİDAP olarak, sivil toplum kuruluşları olarak 7 aydır hemen hemen her gün bir eylem yapmaya çalışıyoruz. En azından bilinçlendirme, halkımızda farkındalık oluşturma anlamında faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu manada yürüyüşler yaptık, burada stantlar kurduk, imza kampanyaları düzenleyip Cumhurbaşkanlığımıza kadar imzaları ilettik. Destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz. Şu andan itibaren neler yapabiliriz diye düşündük. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden itibaren burada stant kurduk. Stantta bir Gazze görüntüsü vermeye çalıştık" diye konuştu. Oturma eylemine vatandaşların da destek vermesini isteyen Ceyhun, "KÜSİDAP’la yaptığımız toplantı sonrasında, burada her gün bir oturma eylemi planladık. Bu eylemde her gün başka bir sivil toplum kuruluşu burada oturma eylemi düzenleyeceğiz. Biz tüm halkımızı bu eyleme destek vermeye çağırıyoruz. Sonuçta ‘ne yapılıyor ?’ diye düşünmesin kimse. Şu anda Amerika’da, Kolombiya Üniversitesi’nde ve diğer üniversitede yaşanan faaliyetleri biliyorsunuz, planlı faaliyetler değil. Birkaç öğrenciyle başladı fakat şu anda tüm Amerika’yı Avrupa’yı sarmış durumda ve İsrail bundan son derece rahatsız. Kütahya’mızda bir faaliyet olsun, burada insanlar bilinçlendirilsin diye şehrin göbeğinde böyle bir oturma eylemi planladık. Herkesi bu oturma eylemine desteğe çağırıyoruz. Tabi daha farklı eylemlerimizle bu işgal devam ettiği sürece, katliam devam ettiği sürece sivil toplum kuruluşları olarak bunu gündeme taşımaya devam edeceğiz. Rabbim inşallah en kısa zamanda Filistin’deki katliamı durdursun, oradaki kardeşlerimize Filistinli kardeşlerimize zafer ihsan etsin" ifadelerini kullandı.
Bursa ANASİAD’tan işbirliği ve dayanışma çağrısı Türkiye’de iş hayatında emeğe saygı duyulan, gelir adaletine dayanan ve sosyal hakları güvence altına alan çağdaş bir çalışma hayatının tesis edilmesi gerektiğini belirten Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANASİAD) Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’de refah düzeyi artan ve refahın tüm toplum kesimleriyle adil bölüşümünü sağlayan bir ülke olmak için işbirliğine ve dayanışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye’de iş hayatının daha iyi standartlara kavuşturmak üzere kayıt dışılıkla mücadele eden, insana yakışır işi ve iş sağlığı-güvenliğini önceleyen bir anlayışın hâkim olması gerektiğini ifade eden ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’de işi ve istihdamı birlikte koruyan ve arttıran bütüncül politikaları hızla hayata geçirmek gerektiğini belirtti. Tüm dünyada çalışma hayatının dinamiklerinin dijital teknolojilerle beraber değiştiği bir süreç yaşandığını ifade eden Hakan Birkan, bu sürecin insan odaklı ve toplumsal refahı öncelikleştirerek yürütmek gerektiğini belirtti. Bu çerçevede, eğitim ile istihdam arasındaki bağın güçlendirilmesi, başta kadınlar ve gençlerin istihdama katılımının artırılması gerektiğini ifade eden Genel Başkan Birkan şunları da söyledi; "Kadın-erkek tüm bireylerin eşit fırsatlarla insana yakışır işlere ulaşması, katma değeri yüksek nitelikli işlerin çoğaltılması önemli. Bunun yanı sıra tüm çalışanların yetkinlik ve becerilerini geliştirmek üzere kaynak ayrılması kritik önem taşıyor. Türkiye’de refah düzeyi artan ve refahın tüm toplum kesimleriyle adil bölüşümünü sağlayan bir ülke olmak için işbirliğini ve dayanışmayı temel almalıyız. Çalışma barışının gereği olarak işçi-işveren-devlet arasında yapıcı sosyal diyalog mekanizmasının sürekliliğini sağlamalıyız. Tüm çalışanların ve emeğiyle değer katan herkesin ’1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlu olsun."