- 07 Aralık 2017 Perşembe 08:46

Muğla’da 2 bin kişi Denetimli Serbestlikten yararlandı

A
A
A
Muğla’da 2 bin kişi Denetimli Serbestlikten yararlandı

Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde 2005 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün Koruma Kurulu toplantısından yapılan çalışmalar açıklandı.

Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde 2005 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün Koruma Kurulu toplantısından yapılan çalışmalar açıklandı. Muğla Kredi Yurtlar Kurumu salonunda gerçekleştirilen toplantıya Muğla Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, Cumhuriyet Savcısı Arif Ulusoy, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, Kredi ve Yurtlar Kurumu İl Müdürü Ömer İlman, Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci, İş-Kur İl Müdürü İlyas Sarıyerli, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Serkan Öçalmaz, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bülent Karakuş ve katıldı.


Toplantıya ev sahipliği yapan Muğla Kredi ve Yurtlar Kurumu Müdürü Ömer İlman yurt hizmetleri ve yeni yapılmakta olan yurt binası hakkında bilgi verdi. Muğla’daki yurt sayısı ve öğrenci kapasitesi hakkında da bilgi veren İlman, yurtta kalan öğrenciler ile ilgili yapılan çalışmaları da değerlendirdi. Muğla Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde görevli sosyolog Besime Güler, Muğla’da Denetimli Serbestlik Müdürlüğü bünyesinde yapılan çalışmalar hakkında sunum yaptı. Güler, “Muğla’da 2005’ten beri uygulanmakta olan bir alternatif ceza yasası olan, Denetimli Serbestlik yasası kapsamında 2017 yılında Türkiye’de 520 bin kişi Muğla’da ise yaklaşık 2 bin hükümlü denetimli serbestlikten faydalanmakta. Denetimli Serbestlik kapsamında hükümlüler hem toplum yararına çalıştırılarak cezalarını topluma hizmet ederek geçiriyorlar, hem çeşitli seminerler, iş ve meslek kurslarıyla eğitim alıyorlar, gezi ve kültürel etkinliklerle sosyalleşiyorlar. Ayrıca sosyo-ekonomik durumu kötü olanlara eşya yardımı yapılıyor” diye anlattı.


Muğla Cumhuriyet Başsavcısı konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Denetimli Serbestlik olmasaydı, Muğla’da şu anda 2 bin kişi Ceza İnfaz Kurumu’nda olacaktı. Ama devlet suç işleyen vatandaşa bir şans daha veriyor ve hükümlülerin cezalarını topluma hizmet ederek ödemelerini sağlıyor”


Muğla İş-Kur İl Müdürü İlyas Sarıyerli hükümlülere verilen hibe desteğiyle ilgili olarak, “Denetimli Serbestlikten yararlananlara, projelerini bize getirip onaylattıkları takdirde asgari ücretin 14 katı kadar hibe desteği sağlanıyor. Yatağan’da bir kardeşimize 38 Sakız koyunu projesi ile 26 Bin 600 TL hibe destekte bulunduk” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dr. Ender Saraç’ın oğluna ‘cinsel istismar’ suçundan yargılanmasına devam edildi Dr. Ender Saraç’ın, 13 yaşındaki oğluna ‘cinsel istismar’ uyguladığı iddiasıyla yargılanmasına devam edildi. Davada ilk kez konuşan müşteki anne, ‘’Şikayetçi değilim çünkü böyle bir eylemi gerçekleştirdiğine inanmıyorum’’ dedi. Mahkeme, mağdur çocuk M.S.’ye 15 yaşından küçük olması ve kendisini temsil edemeyecek olması nedeniyle temsil kayyımı atanmasına hükmetti. Doktor Mehmet Ender Saraç hakkında, Beşiktaş’ta 2017-2021 yılları arasında 13 yaşındaki oğlu M.S.’ye ‘cinsel istismar’ uyguladığı iddiasıyla açılan davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 34.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Ender Saraç ile müşteki Benan Saraç hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. ‘’Evladımı böyle bir konuda yakacak bir anne değilim ben’’ Duruşmada ifade veren müşteki Benan Saraç, ‘’Çocuğum okula gitmeden ve öğretmenine anlatmadan birkaç hafta önce bana bahsetmişti. İnanmadım, sorguladım, konduramadım, böyle bir şeyin olabileceğini düşünmedim. Oğlumun da bu sinir ve hiddetle böyle bir şey yapmış olabileceğini düşündüm. Hasta raporu vardı evde dinleniyordu ama okula gitmek istedi, ben de izin verdim, kalbini kırmak istemedim. Okulunun rehberlik öğretmenlerinden bir telefon aldım. Gittim ve konuştuk, oğlumun durumu bana anlattığını söyledim onlara. Hemen şikayete gitmedim çünkü oğlumun babaya karşı sinirli olduğunu biliyordum, sonra mecburen şikayetçi oldum çünkü oğlumun yanında olmak zorundaydım. Sanki çocuğuma bunu ben yaptırmışım gibi ithamlarda bulundu karşı taraf, evladımı böyle bir konuda yakacak bir anne değilim ben, öyle olsa ben ilk gün şikayetimi zaten yapardım’’ dedi. ‘’Şikayetçi değilim çünkü böyle bir eylemi gerçekleştirdiğine inanmıyorum’’ İfadesine devam eden müşteki Benan Saraç, ‘’Konu rehberliğe kadar gidince mecburen şikayetçi oldum, bir yandan da evladımı sorgulamaya devam ettim. Evladımı kaybedemem. Özellikle yönlendirici de olmadım. Ergenlik çağında olması, babayla tartışmalarımızdan etkileniyor olması da hep aklımdaydı. En nihayetinde bana oğlum gerçeği itiraf etti ağlayarak. Böyle bir olayın yaşanmadığını söyledi, babaya karşı çok büyük hayal kırıklığı içerisindeydi evladım çünkü çocukların önünde baba, bana şiddet uyguluyordu. Ben hiçbir zaman darp raporu almadım, olayın basına yansımasını istemedim. Bunun üzerine Üsküdar’daki Çocuk Şubeyi arayıp oğlumun bana söylediklerini anlattım ve tekrar ifade verdik. Çocuklarımı ne para ne de boşanma davası için kullanmadım, külliyen yalandır. Ayrıca, sanık hakkında ‘cinsel istismar’ konusunda şikayetçi değilim çünkü böyle bir eylemi gerçekleştirdiğine inanmıyorum’’ ifadelerini kullandı. Duruşmada tanık olarak dinlenen rehber öğretmen, ‘’Ben 5. ve 8. sınıfların psikolojik danışmanıydım. Odamdayken öğrencim M.S. geldi. Elinde bir kağıt vardı, ‘sağlık raporumu nereye bırakayım’ dedi. Ben de İlknur hocaya iletmesini söyledim. Bana başka bir şey daha söylemek istediğini belirtti, babasının evde çıplak gezdiğini, jel kullandığını söyledi. Sonra annesine telefon ettim. Öğrencimiz annesiyle birlikte saat 14.00’te tekrar geldiler. Anne ve çocukla görüştükten sonra okuldan çıktılar’’ şeklinde konuştu. ‘’Çok haksız bir iftiraya uğradım’’ Şiddet uyguladığı hususunun kesinlikle yalan olduğunu belirten sanık Ender Saraç ise ‘’Çocuklarıma bir fiske dahi vurmadım. Evde çıplak dolaştığımla ilgili beyana gülüp geçiyorum. Evde tuvalet ve banyoda dahi her yerde 7/24 kamera vardır. Çok haksız bir iftiraya uğradım. Maddi ve manevi zarar gördüm. Bütün imkanlarımla çocuklarıma seferber oldum. Ciddi şekilde zarar gördüm. Bir an önce beraat edip gerçek hayatıma dönmek istiyorum” dedi. Mağdur çocuğa temsil kayyımı atanacak Ara kararını açıklayan mahkeme, mağdur çocuk M.S.’ye 15 yaşından küçük olması ve kendisini temsil edemeyecek olması nedeniyle temsil kayyımı atanmasına ve M.S.’nin bir sonraki celse dinlenilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, mağdur M.S.’nin 5 Aralık 2023’de öğrenim gördüğü okul idaresinin tutmuş olduğu tutanakların polise bildirilmesiyle soruşturmaya başlandığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, mağdur M.S.’nin şeref ve namusunu ilgilendiren bir konuda şüpheli Mehmet Ender Saraç’a iftira atmasını gerektirir ciddi bir neden bulunmaması, aralarında daha önceden husumet olmaması, mağdurun olayı okuldaki öğretmenlerine anlatmış olması, annenin sonradan olaya dahil olması ve öğretmenlerine açılan çocuğun ifadelerinin yönlendirme etkisinde olduğu ya da kurgudan ibaret olduğu ihtimalinin olmaması, bu gerekçeyle ise mağdurun ilk verdiği ifadenin samimi ve gerçeği yansıtır mahiyette olduğuna kanaat getirildiği kaydedildi. Hazırlanan iddianamede şüpheli Mehmet Ender Saraç’ın ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 12 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.