Datça’nın Kızlan köyü kadınları, tarım ve turizm için kollarını sıvadı Denizi, doğası, tarihi, tarım alanları ile Ege ve Akdeniz’in kesiştiği noktadaki Türkiye’nin en güney batı ilçesi Datça’nın Kızlan Köyü kadınları kalkınmada yeni bir model için toplandı.
Kuzey İtalya’da en yaygın şekilde uygulanan kırsal turizm hareketinin bir modelini kendi şartlarında uygulamak için çalışmalara başladılar. Kızlan Muhtarı Suat Karaman’ın desteğini alan kadınlar, destek için Datça Belediyesi ve Turizm Yüksek Okulunu da ziyaret edecekler. Türkiye Kadın Hareketi öncülerinden, Kadın Hakları savunucusu Nazmiye Halvaşi geliştirdiği Proje fikrini önce muhtarla sonra toplantıda kadınlarla paylaştı. Büyük bir heyecanla projeyi destekleyen Kızlan Köylü kadınlar ‘Kızlan’ı marka köy yapıp örnek olacağız" dediler.
Proje hakkında konuşan Halvaşi "Bütün hayatımı kadınlar için mücadele ederek yaşadım. Siyasetin sığlaştığı bu dönemde bir şey yapmalı diye düşünürken çok uzun yıllardır üzerinde düşündüğüm Başarılı örneklerini gördüğüm bu projeyi Kızlan Köyü’müzde hayata geçirmek için yola çıktım ve kadınlarla yaptığımız toplantıdan sonra artık diyebilirim ki; yola çıktık. Proje ile tarım İle turizmi birleştirip, kentlerin karmaşasından, betonundan, trafiğinden uzaklaşmak; çocuklarına doğayı da yaşatmak isteyenlere yeni bir seçenek sunmak istiyoruz.
Bu şekilde doğayı bozmadan, kültürünü yaşatarak, betonlaşmadan, dünyanın her yerinde benzer özellikleri olan beş yıldızlı oteller yerine, kendi evlerimizi turizme açacak, turistlere müşteri gibi değil, misafir gibi hissettirecek bir ortam sunacağız. Bu bugün dünyada yeni bir akım. Denizi, doğası ve tarihi mekânları İle Datça bu anlamda çok cazip ve çekim merkezi olmaya aday.
Bu amaçla seyahat edenler sadece yaz dönemi değil oniki ayı değerlendiriyorlar. Proje kapsamında doğa yürüyüşleri, fotoğraf safarileri ve antik kent Knidos gibi tarihi mekânları görmeleri ve tanımaları için rehberlik hizmetleri de düşünülecektir.
İnanıyorum ki çok kısa sürede diğer köylerimiz de bu projeye dâhil olacaklarıdır. Bir yerden başlamak gerekiyordu. Babamın ikinci köyü olan Kızlan Köyü’nde başlıyoruz. Konuştuğum genç kızların da projeye ilgi göstermesi heyecanımı artırdı. İşsizliğin ve gelecek kaygısının yaşandığı, genç beyinlerin ülkeyi terk etmeye başladığı bu dönemde biz köyümüzde umudu büyüteceğiz” dedi.
