- 30 Ekim 2021 Cumartesi 15:53

Bodrum’da 3 gün, 3 gece kutlama

A
A
A
Bodrum’da 3 gün, 3 gece kutlama

Cumhuriyeti’nin 98’inci kuruluş yıldönümü, Bodrum’un farklı noktalarında düzenlenen fener alayları ve konserlerle coşkuyla kutlandı.

Cumhuriyeti’nin 98’inci kuruluş yıldönümü, Bodrum’un farklı noktalarında düzenlenen fener alayları ve konserlerle coşkuyla kutlandı. 3 gün, 3 gece süren kutlamalar 29 Ekim gecesi son buldu.



3 gün süren kutlamalar kapsamında ilçe merkezi ile Turgutreis ve Yalıkavak Mahallelerinde, Bodrum Kaymakamlığı’nın destekleriyle Bodrum Belediye Başkanı Hüseyin Tutkun’un koordinesinde, Kültür Ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından çeşitli etkinlikler düzenlendi. 27 Ekimde Moğollar konseriyle başlayan kutlamalar, 28 Ekim’de Onur Akın konseriyle devam etti. 29 Ekim’de ise 3 farklı noktada düzenlenen fener alayı ve konserlere binlerce vatandaş katılırken, Cumhuriyet Bayramı coşkusu tüm Bodrum’a yayıldı. Bu sene ilk kez ilçe merkezi dışında Turgutreis ve Yalıkavak Mahallelerinde de düzenlenen etkinliklerde, ellerine Türk bayraklarını ve Atatürk posterlerini alan binlerce vatandaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin 98’inci kuruluş yıldönümünü coşkuyla kutladı. İlçe merkezinde, Milta Marina’dan başlayarak Neyzen Tevfik Caddesi’nde düzenlenen fener alayı Belediye Meydanı’nda sona erdi. Meydanda, Melike Öcalan’ın sunduğu program, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar ve Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın da katıldığı ilçe merkezindeki programda Ozan Doğulu’nun, ardından Fuat İnan sahne aldı.


Binlerce vatandaşın katıldığı etkinliğin açılış konuşmasına, “Tıpkı Bodrum gibi, hepinizi kalpten, gönülden seviyoruz” diyerek başlayan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, pandemi nedeniyle 2 yıldır kutlanamayan Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına 2 gün önceden başlandığını belirterek şunları söyledi;


“29 Ekim 1923’ün 98’inci yıldönümünde Bodrum merkez ve Bodrum’un her yerinde Cumhuriyet kutlanıyor. Ve büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Bunun için sizlere çok teşekkür ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ve aziz Türk milletinin, tıpkı bizim Harbiye Marşımızda olduğu gibi; kanla ve irfanla kurdukları Türkiye Cumhuriyeti’nin enerjisi, bizi bölgemizin ve dünyamızın geri kalmış ülkelerinden fersah fersah ileriye götürmüştür. Bu nedenledir ki; bugün ateş çemberiyle kuşatılmış Anadolu toprakları, emperyalistlerin tüm çabalarına rağmen, bölücülerin tüm çabalarına rağmen, kimlik, dil, din, mezhep, sınıf ayrımı olmadan, tıpkı da Nazım Hikmet’in söylediği gibi; bir ağaç gibi tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşcesine yaşıyor. Biz bunu Atatürk Türkiye’sine borçluyuz. Atatürk Cumhuriyeti, insan haklarına dayalı, laikliğe dayalı, kadın haklarına dayalı, uygarlığa dayalı, demokrasiye dayalı bir Cumhuriyettir. İsminde Cumhuriyet olan bazı ülkeler gibi değiliz biz. Bizim Atamız var. Atamız bize haklarımızı, hepsinden önce verdi. Kadın haklarımızı, seçme seçilme haklarımızı, eğitim hakkını, eşitliği, adaleti, hepsinden önce kurguladı bu ülkede. Ona minnettarız’ dedi.


Başkan Aras, konuşmasının ardından Bodrum Belediyesi personeli Öner Karaçiçek ile birlikte Bodrum Kerimoğlu’nu oynadı.


“Cumhuriyet kolay elde edilmedi”


Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar da Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak başladığı konuşmasında “Tabi ki Cumhuriyet kolay elde edilmedi. Milli bayramlarımızdan en kıymetlisi, en şereflisi. Ulu önder demiş ki; ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacak’ ki bugün toprak. Ama Türkiye Cumhuriyeti, yani Cumhuriyet, ilelebet payidar kalacaktır. Tabi ki kıyamete kadar payidar kalacak. Bu nasıl olacak, çok çalışarak, çocuklarımızı çok iyi eğiterek olacak. Sadece hamasetle değil çok çalışarak olacak. İnşallah bunu yapacak gücümüz de zaten var.” İfadelerini kullandı.


Kaymakam Bayar’ın ardından Yeşim Gözey isimli lise öğrencisinin okuduğu şiirle devam eden programda sahneye çıkan ünlü Dj Ozan Doğulu ve şarkıcı Fuat İnan, meydanı dolduran binlerce kişiye unutulmaz bir Cumhuriyet Bayramı yaşattı.


Bodrum Belediyesi tarafından düzenlenen Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında Turgutreis’te fener alayıyla başlayan ve meydanda Aykoç Band konseriyle devam eden kutlamalar renkli görüntülere sahne oldu.


Bodrum Belediyesi’nin “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Konserleri” kapsamında düzenlenen etkinlikler Yalıkavak mahallesinde devam etti. Belediye İskele Kafede kurulan sahne ile piyanist Burçin Böke eşliğinde, opera sanatçısı Güvenç Dağüstün’ün performansıyla, Cumhuriyet Konseri gerçekleşti.


Konsere Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Ummahan Yurt ile çok sayıda vatandaş katıldı. Başkan Yardımcısı Yurt, konser öncesi sanatçılara Başkan Ahmet Aras adına çiçek takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Neden olmasın" dedi, 45 yaşında üniversite hayaline kavuştu Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde eğitim gören 45 yaşındaki Gönül İnan, yıllar boyunca içinde büyüttüğü üniversite hayalini ertelemesine rağmen vazgeçmedi. 3 çocuk annesi İnan, 45 yaşında girdiği sınavı kazanarak üniversite sıralarındaki yerini aldı. Trabzon’da yaşayan 3 çocuk annesi 45 yaşındaki Gönül İnan, bir arkadaşının "Neden olmasın" sözüyle cesaret buldu. Bu teşvikle üniversite sınavına girmeye karar veren İnan, zorlu hazırlık sürecini ev ve çocuk sorumluluklarıyla birlikte yürüttü. "Kadın isterse her yaşta başarır" sözünü yaşayarak gösteren Gönül İnan, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı. Birinci sınıfta eğitime başlayan Gönül İnan, genç arkadaşlarıyla aynı sırayı paylaşmaya başladı. Derslere olan ilgisi, disiplini ve kararlılığı takdir toplayan İnan, yarım kalan hayalini tamamlayarak pek çok kadına umut oldu. Yıllarca çocuklarının okul heyecanını yaşayan Gönül İnan, şimdi kendi sınav stresini, ders telaşını ve başarı sevincini yaşıyor. "Çocuklarım çok büyük destekçim oldu" Çocuklarından birinin Ankara’da psikoloji, diğerinin Samsun’da makine mühendisliği en küçük çocuğunun ise ilkokulda eğitimine devam ettiğini belirten Gönül İnan, "Televizyonda yaşı büyük hanımların bir girişimde bulundukları gördüğüm zaman hayranlık duyuyordum. Tekrar üniversite sınavlarına girmeme vesile olan aslında arkadaşım Gülcan. Deneyelim bence yapabiliriz dedi. Bende çok ümitle olmayarak deneyelim dedim. Sonuçlar açıklandığında kazandığımı gördüm. Asıl hedefim aslında Almanca öğretmenliğiydi. Almanya geçmişim olduğu için bir şeyler başarırım diye düşündüm. Maalesef Trabzon’da Almanca öğretmenliğine dair bir bölüm olmadığı için İngilizce’yi tercih ettim. Bir baktım ki sıradayım. Nasip oldu şu anda İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum. Çocuklarım çok büyük destekçim oldu. Kızım Ankara’da psikoloji okuyor, oğlum Samsun’da makine mühendisliği okuyor. Onlarla istişare ediyorum. Aslında onlar biraz benim velim gibi oldular. Kayıt işlerini hep kızım yaptı. Normalde veliler çocuklarını kaydeder bizde ters oldu. Artık üniversite hayatından bahsediyoruz. Vizyonu açık gençlerle tanışmak benim için çok güzel bir duygu. Hep çok saygılılar. Güzel anlaşıyoruz, ben hepsini ayrı ayrı seviyorum. Çocuklarım uzakta olduğu için hepsini evladım yerine koydum. Onların da beni sevdiğini görüyorum" dedi. "Her sabah okula gelirken mutlu oluyorum" Sınıf arkadaşlarının motive edici cümleler kurduğunu kaydeden İnan, "İlk sınıfa girdiğim an biraz sessizdim analiz ettim ama sonra günler geçtikçe baktım gençlerde benim için ‘Bu yaştan sonra nereden geldi’ şeklinde bakmadılar. Bir ara ümitsizliğe kapıldım; ’Acaba yapabilecek miyim?’ ’Her şeyi unuttum tekrar baştan hatırlayamıyorum’ gibi baktım motive edici cümleler kurdular. ’Olur mu abla devam et iyi gidiyorsun’ şeklinde bu bana çok iyi geldi. Benim de çocuklarım uzakta olduğu için empati yapıyorum. Bir anne olarak düşünüyorum. Her zaman bir sıkıntınız olduğunda beni arayabilirsiniz diyorum. Öğrenmenin ve eğitimin yaşı yoktur. Hiçbir zaman geç değil. Ev hanımlarına sesleniyorum tabii ki evi toparlamak düzeltmek güzel şey ama her gün aynı iş aynı hiç kimse madalya takmıyor. Bu işler bitmiyor, kendi kültürünüzü geliştirin. Mutlu olduğunuz şeyleri yapın. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır derler en azından çabalıyorum. Henüz bir plan yapmadım ama tercümanlık veya öğretmenlik yapabilirim. Her sabah okula gelirken mutlu oluyorum. Benim için bu bile yeterli" şeklinde konuştu. "İyi ki benim annem" Gönül İnan’ın Ankara’da Psikoloji eğitimi gören kızı Cemre İnan ise "Çok gururlu ve mutluyum. İyi ki benim annem. Başaracağını biliyordum. Güveniyordum o yüzden şaşırmadım. Her zaman yanında bulunacağım. Sınıf arkadaşları ile diyaloglarına şahit oldum. Bu beni çok mutlu etti. Hepsi çok değerli ve kıymetli insanlar. İyi ki annemin yanındalar. Aynı sınıfta annemle eğitim görseydik eğlenceli olabilirdi" diye konuştu. "Yaşının büyük olması onu bizden hiçbir şekilde ayırmıyor" Gönül İnan’ın sınıf arkadaşı Arda Akgün de, "Bu kadar genç öğrencinin arasında bizim iki katımız yaşa sahip bir öğrencinin olması elbette alışagelmiş bir durum değil. Hepimiz bu duruma şaşırmıştık ancak Gönül ablanın bize olan tutumu, bize yaptığı ablalık görevi gerçekten bizim için çok değerli. Kendisi tüm sınıf tarafından sevilen çok önemli bir insan. Kendisini çok seviyoruz. Derslerde de çok aktif. Buraya bir öğrenci bilincinde gelmiş. Yaşının büyük olması onu bizden hiçbir şekilde ayırmıyor. Öğrenme hırsı bizimki gibi kendisini çok taktir ediyorum" ifadelerini kullandı.
Samsun Dünya halıları bu koleksiyonda Samsun’da görev yapan bir öğretmen, 25 farklı ülkeden topladığı 150 duvar halısından oluşan koleksiyonuyla dikkat çekiyor. Müzik öğretmeni olarak görev yapan Seçkin Esen (55), şimdiye kadar edindiği kazanımını farklı bir amaç uğrunda kullanıyor. Dünyanın birçok kıtasına giderek kültürel değeri olan duvar halılarını toplayan Esen, 25 farklı ülkeden onlarca halı satın aldı. Halıları koleksiyon hâline getiren Seçkin Esen, yurt içi ve yurt dışından topladığı 150 halıdan 40’ına hikâye yazarak proje oluşturdu. Geçen yıl 120 halısını Mersin’de sergileyen Esen, koleksiyonuna dünyadan birçok halı daha ekledi. Esen ayrıca göz bebeği olarak gördüğü halıların satılık olmadığını ancak sürekli olarak koleksiyonunu genişlettiğini sözlerine ekledi. Müzik Öğretmeni Seçkin Esen, "Koleksiyonumuzu imkânlar dâhilinde genişletmeye çalıştık. Yine yurt dışından bulduk, yurt içinden bulduk, yurt dışından gelenleri bulduk ve koleksiyonumuz genişledi. 25 tane daha koleksiyonumuza halı kattık. 150’ye yakın halımız var. Çok değerli duvar halılarımız mevcut. Bu halıları ülkemize yakışan bir şekilde sergiye çıkaracağız. Koleksiyonu gelecek kuşaklara aktarılacak bir miras olarak değerlendiriyoruz. Yani bir araba olsa, ev olsa, tarla olsa değer verebiliriz. Bizim için ülkemizde böyle bir çeşitliliğin olması, böyle bir koleksiyonun olması her şeyden daha değerli" dedi. "Japonya’dan Almanya’ya, Çin’den İspanya’ya birçok ülkenin halısı bu koleksiyonda" Doğudan başlayarak birçok kıtadan o yöreye ait duvar halılarını topladığını dile getiren Esen, "Halı koleksiyonuna doğudan başladık biz. Öncelikle Türk cumhuriyetlerinden, Çin’den, Japonya’dan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan oralardan duvar halıları aldık. Daha sonra İran, Irak kısmından aldık. Savaştan önce gittiğimizde Ukrayna’dan aldık. İtalya’dan var, İspanya’dan var, Hindistan’dan var, Almanya’dan var. Yaklaşık 25 ülkeden halı topladık. Koleksiyondaki halılarda değişik güzellikte ve ender olan halılar var. Türkmenistan’dan ipek dokuma halılar ender halılardır. Bizi bilenler çeşitli ülkelerden önce halının fotoğrafını atıyor. Kriterlerimize uyuyor mu, ender mi bunlara bakıp sonra da gidip alıyoruz" diye konuştu. "Koleksiyondaki tüm halılar benim göz bebeğim" Tüm halılarını göz bebeği olarak gördüğünü de sözlerine ekleyen Esen, "Tüm halılar benim göz bebeğim. Oğlum da tüm bu eserlere, mirasıma sahip çıkacak" dedi. Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda lisans, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde de yüksek lisans yapan Seçkin Esen, en büyük hobisinin duvar halılarını izlemek olduğunu sözlerine ekledi.