ÇEVRE - 19 Mayıs 2025 Pazartesi 09:12

Belediyenin çöpleri zamanında toplamadığı Marmaris’te yaban domuzu istilası yaşanıyor

A
A
A
Belediyenin çöpleri zamanında toplamadığı Marmaris’te yaban domuzu istilası yaşanıyor

Muğla’nın Marmaris ilçesinde, zamanında toplanmayan çöpleri devirip yiyecek arayan yaban domuzları, halk sağlığını tehdit ederken, artık günlük hayatın bir parçası değil, ciddi bir tehdit haline geldi. Marmaris’te yaşayan vatandaşlar belediye ekiplerinin konuyu önemsemediğini ifade ederek, sokakta dolaşırken tedirgin olduklarını ifade ederek yetkilileri göreve davet etti.



Marmaris caddelerinde gezen domuz sürüleri sokaklarda oluşan ve zamanında toplanmayan çöp yığınlarını karıştırıp yiyecek arıyor. Domuzlar çöple dolu kutuları devirip hem halk sağlığını tehdit ederken, aynı zamanda sokak hayvanlarına da saldırıyor. Marmaris sokaklarında sadece domuzların değil, oluşan çevre kirliliği ile beraber farelerinde görülmeye başlandığı iddia edildi. Vatandaşlar belediye yetkililerinin konuya yeterli hassasiyet göstermediğinden yakınırken, veteriner hekim Behçet Düzgün, yaşanan durumun sadece bir "görüntü kirliliği" ya da "doğal bir olay" olmadığını, ciddi halk sağlığı ve güvenlik riski taşıdığını söyleyerek yetkilileri uyardı.



‘Korkuyoruz, tedirginiz’


Marmaris’te yaşayan vatandaşlardan Uğur Çelik ‘Vallahi fazla söylenecek söz bulamıyorum. Hayvanlar artık her yere girdi ama gidecek yerleri de yok maalesef bunu ne yapacağımızı nasıl yaparız hiçbir fikrimiz yok. İyi bir şey değil hiçbir zaman hiçbir şartlarda ama dediğim gibi bu hayvanları nasıl durdurabiliriz ? diyerek yetkilileri göreve davet etti.



Marmaris yaşayanlarından Ayşe Naz Özyalçın ise köpeği ile dolaşırken tedirgin olduğunu, her an saldırıya uğrayacak gibi korktuğunu ifade ederek "Yetkililerin bir an önce çözüm bulmasını bekliyoruz" dedi.



"Bir domuz 8 yılda 100 bin yavru bırakabilir"


Marmaris’te görev yapan Veteriner hekim Behçet Düzgün’e göre asıl tehlikenin kontrolsüz çoğalma olduğunu ifade ederek, "Kedi ve köpekler üzerinden yapılan matematiksel çalışmalarda, bir kedi ya da köpek yılda iki kez doğum yapar, her seferinde altı yavru doğurur. Bunlardan yarısı dişi olursa, altı yıl sonunda 67 bin yavruya ulaşabiliyor. Bu sadece bir bireyden çıkan sonuç. Domuzlarda bu oran çok daha yüksek. Bir domuz yılda iki kez doğum yapabilir ve her batında 2 ile 15 arasında yavru doğurur. Bazı bireylerde bu sayı 17-18’e kadar çıkıyor. Doğum sıklığı ve yavru sayısı göz önüne alındığında, 7-8 yıl içinde bir domuzun soyundan yüz binleri aşan bireyler türeyebilir" diye konuştu.


"Şehri açık büfeye çevirdik"


Veteriner Düzgün, şehirleşmenin domuzlar açısından bir avantaja dönüştüğünü, insan davranışlarının bu durumu daha da kötüleştirdiğini belirterek, "Domuz dağda kalmak için neden aramıyor artık; şehirde yani burada zaten açık büfe var. Biz şehirde gıda bulmayı kolaylaştırdıkça domuz, dağda toprağı eşeleyip mantar bulmakla uğraşmaz" dedi.


"Sokakta parçalanmış hayvanlar görüyoruz"


Son dönemde şehir merkezinde domuz saldırılarının arttığını belirten Behçet Düzgün, özellikle yavrularını korumaya çalışan dişilerin son derece saldırgan olduğunu açıklayıp, "Domuzlar her zaman zararsız değildir. Bir anne, yavrularını tehlikede hissederse insana veya hayvana saldırabilir. Kliniğimize getirilen köpeklerin bazıları domuz saldırısıyla ağır yaralanmış oluyor, iç organları dışarıda, çoğu kurtarılamıyor. Domuzun ön dişleri resmen bir bıçak gibi vücudu kesebiliyor" dedi.



"Kuduz riski bir felakete dönüşebilir"


Veteriner hekim Düzgün, domuzların taşıyıcı olabileceği kuduz virüsünün bölgede bir salgına yol açması halinde çok ciddi önlemlerin devreye gireceğini hatırlatarak, "Kuduz, tedavisi olmayan sadece aşıyla önlenebilen ölümcül bir virüs. Eğer burada bir kuduz vakası çıkarsa, sadece bireysel sağlık değil, Marmaris’in turizm geleceği de tehdit altına girer. Uluslararası protokoller gereği şehir karantinaya alınabilir, giriş çıkışlar kapatılabilir" diye konuştu.



"Farelerde de artış gözlemleniyor"


Domuzların yanı sıra şehirde farelerin de arttığına dikkat çeken Düzgün, doğadaki dengenin bozulmasının sadece büyük hayvanlarla sınırlı kalmadığını vurgulayıp, "Şu an kliniğimize fare ısırığıyla gelen bir vaka olmadı ama gözlemlediğimiz kadarıyla şehirdeki fare nüfusunda da artış var" dedi.


"Asıl çözüm insan davranışlarında"


Veteriner Hekim Behçet Düzgün, yaban domuzu sorununun çözümü için yalnızca hayvanlara değil, insanlara da odaklanılması gerektiğini savunarak, yerel yönetimlerin bu konuda önlem alması gerektiğini söyledi. Düzgün, "Çöp bidonları domuzların devirip içini boşaltamayacağı şekilde tasarlanmalı. Uyarı levhaları konulmalı, çöp kenarlarına yiyecek atılmaması gerektiği vurgulanmalı. Otellerde çalışan personele eğitim verilmeli, bilgilendirme broşürleri hazırlanmalı" dedi.


İçmeler Muhtarı Ali Demirtaş ise domuz istilasının pandemiyle birlikte başladığını belirten İçmeler Mahalle Muhtarı Ali Demirtaş ise, "Pandemiyle birlikte domuzlar şehre inmeye başladı. Bu süreçte bazı vatandaşlar da domuzları beslemeye başladı. Bununla birlikte gelişi güzel bırakılan kedi mamaları ne yazık ki domuzların bir besin kaynağı oldu. Bununla ilgili kati bir uygulama yapılması gerekiyor. Bu konuda en büyük görev belediyeye düşüyor. Ayrıca Marmaris Belediyesinin çöp toplama konusunda aşırı derecede disiplinli olması gerekiyor. Marmaris genelinde çöp konteynırları domuzlar tarafından zarar veriliyor. Bunun dışında mezarlar bile domuzlar tarafından zarar görmeye başladı. Marmaris Belediyesi bu konuda görevini yapsın" diye konuştu.



Belediyenin çöpleri zamanında toplamadığı Marmaris’te yaban domuzu istilası yaşanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.