ÇEVRE - 11 Haziran 2025 Çarşamba 10:21

Bu çiçek, özellikleri ile dünyada tek

A
A
A
Bu çiçek, özellikleri ile dünyada tek

Dünyadaki tüm çiçeklerin kraliçesi olarak adlandırılan, Türkiye’nin tek ayaklı Gölü Köyceğiz Gölü uzantısındaki kanallarda yetişen ‘Nilüfer Çiçeği’, tuzlu ve tatlı su karışımı, göl çevresindeki kaplıcalar ve mineralli suda yetişmesi nedeniyle bu özellikleri ile dünyada tek olma özelliğini taşıyor. Mayıs ayında çiçek açmaya başlayan çiçek, bu özellikleri nedeniyle Dünyada ilk defa Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kimya Bölümü doktora öğrencisi tarafından tez konusu yapıldı.


Köyceğiz Gölü’nün Türkiye’nin tek ayaklı gölü olması yanında, tuzlu ve tatlı su karışımı, göl çevresindeki kaplıcalar nedeniyle mineralli suda yetişmesi nedeniyle dünyada tek olan Köyceğiz Gölü Nilüfer Çiçeği, büyüklük açısından da Türkiye’nin en büyük Nilüfer çiçeği olma özelliğine sahip.


Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazar Apaydın Demir, Nilüfer çiçeği araştırmasının dünyada çok az çalışılmış bir çiçek olduğunu açıkladı.


Köyceğiz Gölü’nün kanallarında yetişen Beyaz Nilüfer çiçeğinin diğer Nilüfer çiçeklerinden ayıran en önemli özelliğinin tatlı suyun deniz suyu ile ve göl çevresinde bulunan kaplıcalar nedeniyle mineralli kaplıca suyuyla nispeten etkileşmiş tatlı sularda yetişmesi ve daha dayanıklı olduğu açıklandı.



Tatlı su ile deniz suyunun karıştığı gölde yetişiyor


Köyceğiz Gölü kanallarında yetişen Beyaz Nilüfer çiçeğinin tatlı su ile deniz suyunun karıştığı gölde yetişmesi nedeniyle dünyada tem olduğunu belirten Prof. Dr. Demir, "Dünyada sadece 7 tane ayaklı göl var. Ayaklı göl demek, tatlı suyun denize açıldığı göller demektir. Bizim Köyceğiz Gölü de bir ayaklı göldür ve Türkiye’deki tek ayaklı göl. Yani tatlı su, deniz suyuyla karışıyor. Ama bizim gölümüzün onu dünyada tek kılan başka bir yanı daha var. Dalyan İztuzu’ndan biraz ilerlediğiniz zaman da kaplıcalarla bir araya geliyor. Dolayısıyla bu gel-git olaylarıyla birlikte tatlı suyla deniz suyu ve kaplıca suyunu, mineralleri, bunların hepsi birbirine karışıyor. Köyceğiz Gölü’nü seçme sebebimiz bu. Yani burada gel-git hareketleriyle tatlı suçiçeği nispeten tuzlu bir suda yetişiyor. Bu onu endüstriyel olarak kullanmak için daha ideal bir hale getiriyor. Büyük bir ihtimalle onu diğer Nilüferlerden içerik olarak da ayırıyor, daha güçlü bir hale getiriyor" dedi.



"Çok daha güçlü, iri ve etken madde bakımından çok zengin bir çiçek"


Köyceğiz Gölünde yetişen Beyaz Nilüfer Çiçeğini diğer Nilüfer çiçeklerinden ayıran en büyük özelliğinin daha güçlü, iri ve etken madde açısından çok zengin olduğunu belirten Nazan Demir, "Öğrencim Yiğit Deveci’nin doktora tezi olmasının sebebi Yiğit’in Köyceğizli olması. Ben öğrencilerime konu verirken onların bölgesel kalkınmaya katkı sağlamasına da dikkat ediyorum. Bölgeyi iyi tanıyor, düzenli olarak numune almak için de ailesi de yardımcı oluyor çünkü bu zor bir iş. Kanallarda geziyoruz, işte kanallardan numuneler toplanıyor. Ve her periyod sürekli toplanıyor, yani bir kere toplanmıyor. Gün içinde bile birkaç kere suyun özelliği değiştiği için hem su numunesi hem çiçek numuneleri alınıyor. Ve Köyceğiz Gölü’nün Nilüferi hiç çalışılmamış, aslında ülkemizde Nilüfer çok az çalışılmış. Bu bakımdan bu değerimizi öne çıkarmaya çalışıyoruz ve Köyceğiz Gölü’nün ne kadar kıymetli olduğunu da vurgulamaya çalışıyoruz. Şu an analizlerimiz devam ediyor ama kesinlikle teşhisini yaptırdığımız profesör hocamız da çok etkilendi ve her herbaryumlarına koymak isteğini belirttiler. Onlar da gördükleri bugüne kadar en güzel, en dayanıklı çiçek olduğunu ifade ettiler. Böyle olması şaşırtmıyor bizi zaten. Çünkü bu tuzlu suyla, kaplıca suyuyla nisbeten etkileşmiş tatlı sularda yetişiyor, daha dayanıklı. Köyceğiz’in olağanüstü doğasını da etkilersek, diğerlerinden çok daha güçlü, iri ve etken madde bakımından çok zengin bir çiçek var elimizde" dedi.



"Tüm çiçeklerin kraliçesi"


Prof. Dr. Demir, Beyaz Nilüfer çiçeğinin kanamayı durduran, sindirim ve ishal sorunlarını çözümünde kullanılmasının yanında dünyanın ilk çiçeği olması nedeniyle tüm çiçeklerin kraliçesi olarak bilindiğini söyledi. Demir, "Nilüfer de bütün zamanların en önemli, hatta ilk çiçeğidir denilebilir, çiçeklerin kraliçesidir denir. Ve bugünkü Hint mitolojisinin ve dünyanın birçok özellikle uzak Asya ülkelerinde birçok inancın simgesidir Nilüfer çiçeği ve çok yaygın olarak kullanılır. Mistik özellikleri olduğuna inanılır, tıbbi olarak da kullanılmaktadır. Kanamayı durdurucu, sindirim sorunlarını çözücü, ishal durdurucu gibi özellikleri var ve gıda olarak da kullanılır. Bizim ülkemizde çok bilinmeyen bir çiçek olmasına rağmen birçok kültürün simgesidir. Bereketin, saflığın, temizliğin simgesi kabul edilir" dedi.



Bu çiçek, özellikleri ile dünyada tek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay İnşa çalışmalarıyla yeniden ayağa kalkan Habibi Neccar Camii, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını gerçekleştirmesiyle vatandaşların akınına uğruyor Hatay’da asrın felaketinde yıkılan ve inşa çalışmalarıyla birlikte açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı Habibi Neccar Camii vatandaşların akınına uğruyor. Depremde yerle bir olan camiyi yeniden ziyaret etme fırsatı bulan vatandaşlar duygusal anlar yaşadı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkımın yaşandığı Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken kentin en önemli tarihi yapıları da zarar görmüştü. Asırlar boyunca medeniyetlerin beşiği olan kentin sembol simgelerinden olan, 7. yüzyılda inşa edilen ve Anadolu’daki ilk cami olma özelliği taşıyan Habibi Neccar Camii de depremde ağır hasar almıştı. Depremde kuzey beden duvarı büyük hasar alan camide, Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Müdürlüğü ile Konya Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde Eylül 2023’te restorasyon çalışmalarına başlandı. Restorasyon ve rekonstrüksiyon çalışmalarının bittiği Habibi Neccar Camii, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz gün ibadete açıldı. Günler sonra yeniden Habibi Neccar Camii’ne gelme fırsatı bulan vatandaşlar camiye akın ettiler. Caminin yeniden ayağa kalktığını gören vatandaşlar duygusal anlar yaşadılar. Habibi Neccar Camii İmamı Fethullah Uğraş, depremin ardından yeniden camisine kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek, "Habibi Neccar Camii imam hatibiyim. 3 yıl önce 5 Şubat’ta son yatsı namazını kıldırıp, camiden çıktığımda sabah namazına gelmeyi planlayarak çıkmıştım ama nasip olmadı. 6 Şubat’tan sonra camimizin halini gördüğümde camimiz ayağa kalkar mı, Antakya ayağa kalkar mı diye düşünmüştüm. Camimizi yeniden ayakta görüp, içerisinde eskisi gibi namaz kılmak, cemaatle buluşmak ve kucaklaşmak bizim için tarifi olmayan bir duygu" dedi. Depremden önce sık sık ziyaret ettiği Habibi Neccar Camii’ni yeniden ziyaret etme fırsatı bulan Dudu Albayrak, gözyaşları içerisinde "Çok duygulandım, hep düşünüyordum buralar eskisi gibi olacak mı diye. Görünce dayanamadım, evde içim sıkıldığında hep koşar gelirdim ve namazımı kılardım. İçime ferahlık gelirdi, böyle gelince çok mutlu oldum. Çok şükür, şimdi mutluluk gözyaşları döküyorum. Sanki Antakya yeniden doğmuş gibi ve burası güzelliğiyle şehrimizin kalbi olmuş" dedi. Caminin yeniden ayağa kalkması için emek verenlere teşekkür eden Ramazan Yıldız ise, "Anadolu’nun ilk camisi olan Habibi Neccar Camii aslına uygun olarak inşa edildi. Çok güzel olmuş, beğendik. Rabbim devletimizden razı olsun, böyle bir eseri yeniden memleketimize kazandırdığı için. Güzel bir yoğunluk var" dedi.
Hatay İnşa çalışmalarıyla yeniden ayağa kalkan Habibi Neccar cami, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını gerçekleştirmesiyle vatandaşların akınına uğruyor Hatay’da asrın felaketinde yıkılan ve inşa çalışmalarıyla birlikte açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı Habibi Neccar cami vatandaşların akınına uğruyor. Depremde yerle bir olan camiyi yeniden ziyaret etme fırsatı bulan vatandaşlar duygusal anlar yaşadı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkımın yaşandığı Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken kentin en önemli tarihi yapıları da zarar görmüştü. Asırlar boyunca medeniyetlerin beşiği olan kentin sembol simgelerinden olan, 7. yüzyılda inşa edilen ve Anadolu’daki ilk cami olma özelliği taşıyan Habibi Neccar Camii de depremde ağır hasar almıştı. Depremde kuzey beden duvarının büyük hasar aldığı camide, Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Müdürlüğü ile Konya Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde Eylül 2023 yılında restorasyon çalışmalarına başlandı. Restorasyon ve rekonstrüksiyon çalışmalarının bittiği Habibi Neccar Camisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz gün ibadete açıldı. Günler sonra yeniden Habibi Neccar camine gelme fırsatı bulan vatandaşlar camiye akın ettiler. Caminin yeniden ayağa kalktığını gören vatandaşlar duygusal anlar yaşadılar. Habibi Neccar Cami İmamı Fethullah Uğraş, depremin ardından yeniden camisine kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek "Habibi Neccar Cami imamhatibiyim. 3 yıl önce 5 Şubat’ta son yatsı namazını kıldırıp, camiden çıktığımda sabah namazına gelmeyi planlayarak çıkmıştım ama nasip olmadı. 6 Şubat’tan sonra camimizin halini gördüğümde camimiz ayağa kalkarmı, Antakya ayağa kalkarmı diye düşünmüştüm. Camimizi yeniden ayakta görüp, içerisinde eskisi gibi namaz kılmak cemaatle buluşmak ve kucaklaşmak bizim için tarifi olmayan bir duygu" dedi. Depremden önce sık sık ziyaret ettiği Habibi Neccar Camisini yeniden ziyaret etme fırsatı bulan Dudu Albayrak, gözyaşları içerisinde "Çok duygulandım, hep düşünüyordum buralar eskisi gibi olacakmı diye. Görünce dayanamadım, evde içim sıkıldığında hep koşar gelirdim ve namazımı kılardım. İçime ferahlık gelirdi, böyle gelince çok mutlu oldu. Çok şükür, şimdi mutluluk gözyaşları döküyorum. Sanki Antakya yeniden doğmuş gibi ve burası güzelliğiyle şehrimizin kalbi olmuş" dedi. Caminin yeniden ayağa kalkması için emek verenlere teşekkür eden Ramazan Yıldız, "Anadolu’nun ilk camisi olan Habibi Neccar Camisi aslına uygun olarak inşa edildi. Çok güzel olmuş, beğendik. Rabbim devletimizden razı olsun, böyle bir eseri yeniden memleketimize kazandırdığı için. Güzel bir yoğunluk var" dedi.