EKONOMİ - 27 Mart 2025 Perşembe 12:13

Milas-Bodrum Havalimanı Şubat ayında 83 bin 984 yolcuya hizmet verdi

A
A
A
Milas-Bodrum Havalimanı Şubat ayında 83 bin 984 yolcuya hizmet verdi

Devlet Hava Meydanları İşletmesinden yapılan açıklamada, Milas-Bodrum havalimanı 2025 yılının ilk iki ayında 188 bin 569 yolcuya ve 2 710 uçağa hizmet verdi.


Yapılan açıklamada, Milas-Bodrum Havalimanında Şubat ayında hizmet verilen 83 bin 984 yolcu sayısının yanında 569 ton yük taşındı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Zemin sıvılaşması olan Gölbaşı ilçesinde depremzedeler güvenli evlerinde yaşamaya başladı 6 Şubat depremlerinde, Adıyaman’ın ilçeleri arasında en fazla hasar gören Gölbaşı ilçesinde yeni yapılan zemini sağlam güvenli konutlar depremzedelere yuva oluyor. Çevresinde Azaplı, İnekli ve Gölbaşı Gölü Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde zemin sıvılaşması nedeniyle yüzlerce bina hasar gördü. Depremde bazı binalar zemin sıvılaşması nedeniyle yan yatarken bazıları ise bulunduğu zemine battı. Deprem sonrası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ilçenin doğusunda zemin etüdü yapılan ve sağlam olan Yukarı Çöplü bölgesine konutlar yapılmaya başlandı. İki etap halinde yapılan konutların ilk etabında bin 312 konut ve 12 ticarethane yer alırken, ikinci etabında ise 714 konut olmak üzere toplam 2 bin 26 konut ve 12 iş yeri yapılıyor. Konutlardan 356’sının anahtarı hak sahiplerine teslim edildi. Bu kişilerin büyük bir çoğunluğu konutlarına yerleşti. Sağlam zeminde Emlak Konut tarafından yapılan konutlar, depremzedelere güvenli bir yuva oldu. Yıl sonuna kadar 2 bin 26 konutun tamamının anahtarının teslim edilmesi planlanıyor. Evinde oldukça mutlu olduğunu vurgulayan hak sahiplerinden Abdurrahman Öztürk, "Evimiz 30 santim tabana gömüldü ve 80 santimde zemin sıvılaşması oldu. Buraya taşındık, Allah razı olsun devletimizden gerekeni yaptı. Evler mükemmel, kendimizi güvende hissediyoruz. Hatta dışarıdan bazıları bile buradan kiralık ev arıyor. Çünkü bina sağlam, zemin sağlam. Dolayısıyla herkes burada kendini güvende hissediyor" dedi. Hak sahiplerinden Ayşe Fatma Öztürk ise, "Çok güvenli, buraya geldiğimden bu yana rahat bir uyku uyuyorum. Deprem olacak diye başka yerlerde uyuyamıyordum" sözlerini kullandı. Emlak Konut Kontrol Amiri Yunus Aydın ise konuşmasında, "Gölbaşı Yukarı Çöplü Mahallesinde toplamda 2 bin 26 konut yapmaktayız. 356 konutu büyük bir kısmını hak sahiplerine teslim edip oturumu başlattık. Diğerleri de 2025 sonunda burada 2 bin 26 konutun hepsini teslim edip oturumu başlatacağız" diye konuştu.
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında sanık avukatlarının savunmaları tamamlandı İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davada, 4. duruşmanın görülmesine 7’inci gününde sanık avukatlarının savunmaları tamamlandı. Mahkeme, ara karar öncesi duruşmaya 2 saatlik ara verdi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri Fırat Sarı’yla birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan ve ana dava dosyası ile birleştirilen iddianame ile sanık sayısı 58’e yükselmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. duruşmanın 7’inci gününde, suç örgütü lideri doktor Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu 29 tutuklu 58 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz bir kısım sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Duruşma, Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyonda yakalanan ve haklarında iddianame düzenlenen sanıkların kimlik tespitlerinin ardından sanık savunmaları ile devam etti. "Dosya bu aşamaya kamuoyu baskısıyla geldi. Basın yoluyla yalan yanlış bilgiler sızdırıldı ve insanlar yanlış bilgilendirildi" Duruşmada, Reyap Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan tutuklu sanık Sümeyye Nur Taşçı’nın avukatı, "Birleşen dosya yönünden alınmış olan tanık beyanlarında müvekkil aleyhine bir konu bulunmamaktadır. Duruşma savcının tutukluluk halinin devamı yönündeki talebine katılmıyoruz. Taşçı, dosya kapsamında tek somut delil olarak kabul edilen ve yasadışı şekilde ele geçirilen tape kayıtları yüzünden tutukludur. Bu durumu kabul etmiyoruz. Teknik ve fiziki takiple her şey ortadayken bir örgütten bahsedilemez. Dosya bu aşamaya kamuoyu baskısıyla geldi. Basın yoluyla yalan yanlış bilgiler sızdırıldı ve insanlar yanlış bilgilendirildi. Burada bulunan tüm sanıkların masumiyet karineleri dava sonuçlanmadan ihlal edildi. Müvekkilim, hangi eylemi işlediyse bilelim, ona göre savunma yapayım. Biz avukatlar savunma yapmakta zorlanıyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun zarara uğratılması müvekkil yönünden iddianamede yer almamaktadır. Taşçı’nın kredi borcu dışında bir geliri yok. Borçlarla boğulmuş durumdadır. Tahliyesini talep ediyoruz" dedi. "Toptemel, Opara bebeğin yaşaması için elinden ne geliyorsa yapmıştır" Duruşmada, Birinci Hastanesi hemşiresi tutuklu sanık Tuğçe Toptemel avukatı, "Varsa bir suçu ceza alsın sanık ama dosya kapsamında görünüyor ki böyle bir durum yok. Toptemel’in tape kayıtlarında toplumun sinir uçlarına dokunan bir tepe kaydı yok. Ayrıca, Toptemel’in diğer sanıklarla bağlantısı da yok. Toptemel, Opara bebeğin yaşaması için elinden ne geliyorsa yapmıştır. Hakan Doğukan Taşçı, doktor talimatı olmadan ilaç tedavisine başlamıştır. Taşçı’nın, ‘benim bilgim yok’ şeklindeki savunmasına itibar edilmemelidir. Alanda 7 kişi var, kimse bebeğin öldüğünü fark etmemiş. Taşçı, bebek gece öldü diyor. Niye kimseye sormamış. Şeyhmus Çelik ‘ben bebeği görmedim’ diyor. Opara bebek Birinci Hastanesi’ne geldiğinde Şeymuş Çelik’in alanda olması gerekirken alanda yoktur. Uzman görüşünde bu suç atfedilmemiştir. Müvekkilimin adı savcı tehdit hadisesinde kullanıldı. Müvekkilimiz Opara bebeğin yaşaması için yapması gereken her şeyi yapmıştır. Diğer sanıklar benim müvekkilime ‘hayır sen yapmadın’ diyemiyorlar. Bu nedenle kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçuyla ilgili konuşmanın anlamı yok. Maddi gerçekten kaçmıyoruz. Müvekkilimin 9 aydır tutuklu kalması kabul edilemez. Adli kontrol tedbiriyle tahliyesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. Duruşmaya ara verildi Duruşmaya, avukatların savunmalarının tamamlanmasının ardından mahkeme heyetinin ara kararı açıklaması öncesi 2 saatlik ara verildi.
Ankara MSB kaynakları: "’Türkiye, Pakistan’a 6 uçak dolusu silah gönderdi’ iddiası doğru değil" Milli Savunma Bakanlığı, "’Türkiye, Pakistan’a 6 uçak dolusu silah gönderdi’ iddiası doğru değil. Türkiye Cumhuriyeti, Güney Asya’da istikrarsızlık oluşturan her türlü tahrik ve provokatif eylemin karşısında olmaya devam edecek, barış ve güvenliğin tesisi için uluslararası platformlarda kararlılıkla çaba gösterecektir" açıklamasında bulundu. Milli Savunma Bakanlığı’nca haftalık bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Milli Savunma Bakanlığı Harita Genel Müdürlüğündeki toplantıda konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı. Tuğamiral Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ikili ilişkiler ve uluslararası görevler çerçevesinde başta Kıbrıs, Azerbaycan, Libya, Kosova, Bosna Hersek ve Katar olmak üzere kardeş, dost ve müttefik ülkelere destek vermeyi sürdürdüğüne dikkati çekti. Yunanistan ile bir sonraki toplantı Türkiye’de yapılacak Yunanistan ile son dönemde oluşan olumlu atmosferin korunması ve daha da ileriye taşınması adına karşılıklı iyi niyet ve diyalog çabalarının devam ettiğini dile getiren Tuğamiral Aktürk, "Türkiye ile Yunanistan heyetleri arasında Güven Artırıcı Önlemler Toplantılarının yeni turu 28 Nisan’da Selanik’te gerçekleştirilmiştir. Olumlu bir havada geçen toplantıda 2025 yılı boyunca daha önce mutabık kalınan Güven Artırıcı Önlemler ile 2026 yılı uygulama planında yer alacak faaliyetler ele alınmış, bir sonraki toplantının Türkiye’de icra edilmesi konusunda karara varılmıştır" şeklinde konuştu. Tuğamiral Aktürk şöyle devam etti: "Ayrıca 2025 yılı uygulama planı çerçevesinde 28-29 Nisan’da Kara Kuvvetleri Komutanlığımızdan bir heyet, Yunanistan Kara Kuvvetleri Komutanlığını ziyaret etti. Yine 6-7 Mayıs’ta 9’uncu Hudut Tugay Komutanımızın Yunanistan 3’üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanı’nı, 6-9 Mayıs tarihleri arasında ise Yunanistan Milli Savunma Kolejinden bir heyetin Milli Savunma Üniversitemizi ziyaret etmesi planlanmıştır. Diğer yandan ’Türkiye-ABD Yüksek Düzeyli Savunma Grubu Toplantısı’ Bakanlığımızdan Savunma ve Güvenlik Genel Müdürümüz ile ABD Savunma Bakanlığından Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Vekili başkanlığındaki heyetlerin katılımıyla 28 Nisan’da Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Söz konusu toplantıda savunma ve savunma sanayii iş birliği imkânlarının geliştirilmesi ile bölgesel ve uluslararası güvenlik konularında görüş alışverişinde bulunulmuş, stratejik ortaklığın daha da güçlendirilmesine ilişkin kararlılık vurgulanmıştır. Taraflar bir sonraki toplantının önümüzdeki yıl ABD ev sahipliğinde yapılması konusunda mutabık kalmıştır." İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik toplu katliamlara ve Filistinlileri yerlerinden etmeye devam ettiğini hatırlatan Tuğamiral Aktürk, "Bölgede istikrar ve güvenliğin en büyük tehdidi haline gelen İsrail’e karşı barış çabalarının hızlandırılması, ateşkese geri dönülmesi ve insani yardımların bir an evvel ulaştırılması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz" şeklinde konuştu. Bakan Güler TEKNOFEST’e katılacak Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in programına ilişkin bilgi veren Tuğamiral Aktürk, "Sayın Bakanımız; 2-3 Mayıs’ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlenen TEKNOFEST’e katılacaktır. 28 Nisan’da Kore Cumhuriyeti’ne resmi bir ziyaret gerçekleştiren Sayın Genelkurmay Başkanımız, Busan Türk Şehitliği’ni ziyaret etmiş, Türkiye’den götürülen vatan toprağını şehitliğe bırakmıştır. Sayın Deniz Kuvvetleri Komutanımız, 28 Nisan’da resmi davetlisi olarak ülkemize gelen Avustralya Deniz Kuvvetleri Komutanı’nı ağırlamıştır" dedi. "3 PKK’lı terörist teslim oldu" Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadelede taviz vermediğine vurgu yapan Tuğamiral Aktürk, "Geçtiğimiz hafta içerisinde Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 1, mağarada tespit edilen ve teslim ol çağrısına uyan 2 olmak üzere toplam 3 PKK’lı terörist teslim olmuş, hudutlarımızda 1’i terör örgütü mensubu olmak üzere 104 şahıs yakalanmış, bin 893 şahıs engellenmiştir. Böylelikle 1 Ocak’tan bugüne kadar sınırlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı bin 666’ya, engellenen kişi sayısı da 27 bin 507’ye ulaşmıştır" ifadelerini kullandı. Tuğamiral Aktürk, Suriye harekat alanlarında ocaktan bu yana sürdürülen ‘tünel imha’ faaliyetleri kapsamında bugüne kadar Tel Rıfat bölgesinde yaklaşık 85, Menbiç bölgesinde ise 95 kilometre uzunluğundaki tünellerin imha edildiğini bildirdi. Yerli ve milli savunma sanayiinin katkısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güvenlik kapasitesinin her geçen gün arttığını da dile getiren Tuğamiral Aktürk, "Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca muhtelif miktarda MİKON İHA Sistemi, modüler gündüz görüş kamerası ile 5,56 mm hafif makineli tüfek, muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanarak envantere alınmıştır. 4 Mayıs tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ercan Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST KKTC’ye Milli Savunma Bakanlığı standı, SOLOTÜRK ve Türk Yıldızları dâhil çeşitli hava araçları ve askeri bandonun yanı sıra Bakanlığımıza bağlı Makine Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi ve ASFAT ile katılım sağlanmaktadır. Bakanlığımızın stantları ile hava unsurlarımızın statik/dinamik gösterileri ve Armoni Mızıkası Komutanlığımızın konserine gençlerimiz başta olmak üzere tüm halkımızı bekliyoruz" şeklinde konuştu. "Suriye’nin varlıkları ve kaynakları Suriyelilere aittir" Öte yandan bakanlık kaynakları, Suriye’deki son duruma ilişkin sorular üzerine şunları söyledi: "Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği, Türkiye için temel bir önceliktir. Bu kapsamda özerklik talepleri ve bu yöndeki açıklamalar, Suriye’nin egemenliğine ve bölgesel istikrara zarar verme potansiyeli taşımaktadır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün parçalanmasına ve hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza gösteremeyiz. Net bir biçimde vurgulamak gerekir ki özerk bölge ve/veya adem-i merkeziyetçi söylem veya faaliyetlere Suriye yeni yönetiminin karşı olduğu gibi biz de karşıyız. Tişrin Barajı’nın kontrolüne ilişkin olarak Suriye’nin varlıkları ve kaynakları Suriyelilere aittir. Barajın devredilmesine ilişkin hususlar Suriye Geçici Hükümeti Savunma Bakanlığı ve bölgesel aktörler ile koordine edilmekte ve gerekli görüşmeler yapılmaktadır. Bu kapsamda süreç yakından takip edilmektedir." Türkiye’nin Pakistan’a silah yardımı yaptığı iddiası Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Türkiye’nin Pakistan’a silah yardımı yaptığına dair haberlerle ilgili sorular üzerine şunları söyledi: "Bazı basın yayın organlarında yer alan ’Türkiye, Pakistan’a 6 uçak dolusu silah gönderdi’ iddiası doğru değildir. Türkiye’den hareket eden bir adet nakliye uçağı, yakıt ikmali sebebiyle Pakistan’a iniş yapmıştır. Ardından belirlenen rotasında hareketine devam etmiştir. Yetkili kişi ve kurumların açıklamaları dışında yapılan spekülatif haberlere itibar edilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı olarak Güney Asya’da istikrarı tehdit eden ve bölgesel güvenliği ciddi biçimde zedeleyen Pakistan-Hindistan gerilimini büyük bir endişeyle takip etmekteyiz. İki ülke arasında artan sözlü ve askeri tansiyonun yalnızca bölge halklarını değil, tüm uluslararası toplumu tehdit eden sonuçlar doğurabileceği açıktır. Bu nedenle Hindistan’ın sorumluluk sahibi davranarak gerilimi tırmandırıcı adımlardan kaçınması, uluslararası hukuk ve diplomasi çerçevesinde hareket etmesi zaruridir. Türkiye, kardeş Pakistan’ın haklı güvenlik kaygılarını anlayışla karşılamakta; tarafların barışçıl çözüm yollarına yönelmesini ve uluslararası toplumun bu süreçte yapıcı bir rol üstlenmesini beklemektedir. Türkiye Cumhuriyeti, Güney Asya’da istikrarsızlık oluşturan her türlü tahrik ve provokatif eylemin karşısında olmaya devam edecek, barış ve güvenliğin tesisi için uluslararası platformlarda kararlılıkla çaba gösterecektir." GKRY’nin KKTC’ye yönelik faaliyetleri Bakanlık kaynakları, son dönemde GKRY’nin KKTC’ye yönelik faaliyetleri ile ilgili sorulara ise şöyle cevap verdi: "Akdeniz ve Ege Denizi’ni istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istediğimizi ancak barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken milli hak ve menfaatlerimizden de asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Nitekim son dönemde Kıbrıs Türkü kardeşlerimize yönelik bilinçli ve kasıtlı olarak nefret eylem ve söylemlerinin arttığı, Türk düşmanlığının körüklendiği, EOKA’cı terör zihniyetinin yeniden canlandırılmaya çalışıldığı görülmektedir. Uluslararası hukuku ve insani değerleri hiçe sayan bu yaklaşım, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini hedef almaktadır. Daha önce de benzerleri yaşanan bu tarz durumlar Kıbrıs’taki iki devletli çözüm vizyonunun ne kadar haklı ve gerçekçi olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Türkiye, garantör devlet olarak uluslararası anlaşmalar ve uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklar çerçevesinde Kıbrıs’ta barış, huzur ve güvenliğin teminatı olmaya devam edecek; garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri daha önce olduğu gibi kullanmaktan asla çekinmeyecektir." Türkiye-ABD Yüksek Düzeyli Savunma Grubu Toplantısı Bakanlık kaynakları, Türkiye-ABD Yüksek Düzeyli Savunma Grubu Toplantısı’na ilişkin de, "Türkiye Cumhuriyeti-Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Düzeyli Savunma Grubu Toplantısı, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı Savunma Güvenlik Genel Müdürü Tümgeneral İlkay Altındağ ve Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı’nda Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Vekili Katherine Thompson başkanlığındaki heyetlerin katılımıyla 28 Nisan 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Taraflar, yakın zamanda karşılıklı olarak en üst düzeyde ifade edildiği üzere, iki ülke arasındaki samimi diyaloğu ilerletme arzusuyla savunma ve savunma sanayi işbirliğinin çeşitli veçhelerinin derinleştirilmesi imkânlarını ele almış, bölgesel ve uluslararası güvenlik meselelerine dair görüş alışverişinde bulunmuş ve stratejik ortaklığın daha da güçlendirilmesine ilişkin kararlılıklarını yinelemişlerdir. Bir sonraki toplantının gelecek sene Amerika Birleşik Devletleri’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştır." Teğmenlerle ilgili basına yansıyan dezenformasyon Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, teğmenlerin idare mahkemesine başvurması sebebiyle bakanlık savunmasında geçen ifadelere yönelik sorular üzerine şunları söyledi: "MSB savunmasında ‘ajan’ kelimesinin kullanılmasına ilişkin, bahsi geçen ifade ’idare ajanı’ terimi olup, devlet tüzel kişiliği veya diğer yönetim idareleri adına kamusal faaliyetleri yürüten kamu görevlisine verilen isimdir. Memur, hakim, savcı, asker, akademisyen gibi diğer özel nitelikli kamu görevlilerini de kapsar. Bu tabir kamu görevi icra edenler için literatürde sıklıkla kullanılan hukuki bir terimdir."