SAĞLIK - 20 Mayıs 2020 Çarşamba 18:29

TAB Başkanı Ziya Şahin; “Sürdürülebilir yaşamın anahtarı arıda”

A
A
A
TAB Başkanı Ziya Şahin; “Sürdürülebilir yaşamın anahtarı arıda”

Bu yıl 10’uncusu kutlanan ‘Dünya Arı Günü’ kapsamında Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, sürdürülebilir yaşamın anahtarının arı olduğu açıkladıBu yıl 10’uncusu kutlanan ‘Dünya Arı Günü’ pandemi nedeniyle toplu olarak gerçekleştirilemedi.

Bu yıl 10’uncusu kutlanan ‘Dünya Arı Günü’ kapsamında Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, sürdürülebilir yaşamın anahtarının arı olduğu açıkladı



Bu yıl 10’uncusu kutlanan ‘Dünya Arı Günü’ pandemi nedeniyle toplu olarak gerçekleştirilemedi. Geçen Yıl Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte Ankara’da kutlanan ‘Dünya Arı Günü’ kapsamında Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birlik Başkanı Ziya Şahin, açıklama yaptı.


“Ülkemiz 9 ay arıcılığa müsait”


Türkiye’de 3 bine yakın endemik bitkinin bulunduğunu belirten TAB Başkanı Şahin, “Ülkemiz coğrafyasında 12 bin doğal bitki türü ve 500 adedi nektar ve polen kaynağı olan bitki bulunmaktadır. Dünyada bilinen 27 bal arısı alt türünün 6’sı ülkemizde bulunmaktadır. 7,8 milyon koloni ile 114 bin ton bal üretilmektedir. Çam Balı üretiminin ana vatanıyız. İçinde bulunduğumuz coğrafi konum itibariyle yılda 9 ay arıcılık yapabilme potansiyeline sahibiz” dedi.


“Arı yasası henüz yok”


Sürdürülebilir bir yaşam için; arıları korumanın önemine dikkat çeken Şahin, “Sürdürülebilir yaşamın anahtarı arıdır. Arının olmadığı bir çevrede yaşam kalitesinin olamayacağını anlatmalıyız ve anlatıyoruz.


Bildiğiniz gibi kedi, köpek gibi evcil hayvanlarla, yabani hayata uyum sağlamış hayvanların korunmasına yönelik yasalarımızda koruma kanunu var. Ancak arıların korunmasına yönelik bir yasa henüz mevcut değildir. Biz, arıları ve doğayı sevenler olarak ‘Arı önemli ise yasası olsun’ diyoruz. Bal arıları doğal dengenin ve ekosistemin en önemli halkalarından birini oluşturmaktadır. Arı popülasyonunun olmadığı çevrede doğal dengeden söz edilmesi mümkün değildir” dedi.


“Arı tarımın vazgeçilmez unsurudur”


Türkiye’nin bir tarım ve hayvancılık ülkesi olduğunu, arının da tarımın vazgeçilmez bir unsuru olduğunun altını çizen Şahin, “Dünyamız, her geçen gün doğal kaynakların yok edildiği ve var olanların da tahribata uğradığı bir süreci yaşamaktadır. Doğal bal, doğal çevre ve doğal şartlarda üretilir. FAO (BM Gıda ve Tarım Örgütü) verilerine göre; Türkiye’de son 4 yılda tarım ilacı kullanımı yüzde 29 arttı. Günümüz tarımında yapılan yoğun pestisit kullanımı sonucu yabani polinatörlerin sayısının önemli ölçüde azaldığı düşünülecek olursa, yegane tozlayıcı ajan bal arıları olarak öne çıkmaktadır. Özellikle neonikotinoid grubu pestisitler nedeniyle hemen hemen her bölgemizde arı ölümleri yaşanmıştır” dedi.


“Çiftçi ile arıcı ortak çalışmalı”


Çiftçi ile arıcı ortak çalışmasının önemli olduğunu açıklayan Şahin, “Çiftçinin üretimi ne kadar değerliyse arıya da o değer verilmeli. Çiftçi ve arıcı ne zaman ne yapmalı bu Bakanlıkça belirlenmeli ve denetlenmelidir. Bu konu devlet politikası haline getirilmelidir. Karamsar tablo çizmeye gerek yok. Bakanlık (Kamu), Üniversite ve TAB iş birliği içerisinde ülke arıcılığımıza katkı sunmak ve sorunlara çözüm bulmak adına projeler ve çalışmalar yürütüyoruz” dedi.


Arıcılık sektöründeki hedeflerimiz


Türkiye’de kovan başı üretimin 25 kilogramın üzerine çıkarak dünya ortalamasının üstünde yer almak istediklerini belirten Şahin, “100 bin hektar basralı çam ormanı alanının 200 bin hektara çıkararak geven alanları genişletilmelidir. Arılarımıza ilaçsız flora alanları sunulmalıdır. Arılarımız zehirsiz doğal alanlarda bizlere bal üretir. Tüm dünyada olduğu gibi Arı Sağlığı konusunda toplu mücadele programları tüm ülke genelinde uygulanır. Arıcılarımızın 2020 yılındaki aldıkları işletme kredileri bir yılsonuna ertelenir” dedi.


Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak, “Muğla il sınırları içiresinde arı yetiştiricilerimiz, mumcumuz, kovancımız her şeyimiz en az 35-40 bin kişiye istihdam fırsatı sağlayan bir sektörden bahsediyoruz. Türkiye’de çam balının yüzde 99’unu üreten bir Muğla’dan bahsediyoruz. Eylül ve Ekim aylarında 3 buçuk milyon kovanı Muğla’da ağırlıyoruz. Yıllar önce Fethiye’de olan Arıcılık Enstitümüzün buradan kaldırıldığını biliyorum. Şimdi biz kaybettiklerimizi yeniden kazanmak için çaba gösteriyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa AK Partili kadınlar Gazzeli anneler için toplandı AK Parti Manisa İl Kadın Kolları üyeleri, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda toplanarak bu yılki Anneler Günü’nü Gazze’deki annelere ithaf etti. AK Parti Kadın Kolları Başkanı Ebru Kalfa Kaplan, Anneler Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında, Gazzeli annelerin dramına değindi. Kalfa, "Pazar günü anneler günü. Günlerdir her yerde tatlı bir telaş yaşanıyor. Anneler günü öksüzlerin ve evladını kaybeden annelerin de ağır imtihanı fakat bir yandan da dünyanın orta yerinde, yanı başımızda Filistin’de, Gazze’de, Refah’ta yaşanan soykırım nedeniyle anne olmak hiç bu kadar zor olmamıştı Biz bugün okuldan gelecek çocuklarımızı, Gazzeli anneler ise çocuklarına verecek bir lokma ekmeği bekliyor. Bizler karışmasın diye çocuklarımızın defterlerine, kitaplarına isim yazarken, Gazzeli anneler ise cesetleri teşhis edilebilsin diye çocuklarının kollarına isim yazıyor. Bir kadın, bir anne olarak çok net ifade ediyorum. Her can tek, her can biricik ve ’bir cana kıyan tüm insanlığa kıymış gibidir’ Filistin Sağlık Bakanlığının 5 Mayıs’ta yaptığı açıklamaya göre; İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 34 bin 683 kişi öldü, 78 bin 18 kişi yaralandı. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin raporuna göre Gazze’de 9 bin kadın öldü. Günde ortalama 63 kadın hala ölüyor ve bunların 37’si ise anne. Kayıp ve akıbeti bilinmeyen kadınların sayısı 2 bin 100. Peki ya sağ kalan ve yaşam savaşını sürdürmeye, çocukları için hayata tutunmaya çalışan kadınlar, anneler! Filistin’de sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle yaklaşık 60 bin hamile kadın risk altında. Her gün 180 anne ölümle burun buruna doğum yapıyor. Gazze’deki her 5 kadından 4’ü, aile bireylerinden en az birinin üst üste iki öğün yiyemediğini ifade ediyor. Çocuklar, annelerinin gözü önünde eriyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler ve pek çok uluslararası platformda haykırdığı gibi ’Savaşın da bir ahlakı, hukuku vardır. Sivillerin hedef alındığı saldırıyı haklı gösterecek tek bir neden dahi olamaz’ Biz anneler olarak yine de İsrail’e bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; ateşkes için bir adım bekliyoruz. Bizler bugün AK Parti İl Kadın Kolları Başkanlığı, teşkilatlarımız, kadın milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri olarak buradayız. Şu anda 81 ilde AK Partili kadınlar olarak Gazzeli anneler için dimdik ayaktayız. Yaşanan tüm zulme, acıya rağmen eşini, evladını, ailesini kaybetmesine rağmen çocukları için, ülkesi için dimdik ayakta duran Filistinli anneler, er ya da geç kazanacak. Anneler bitmeden bu direniş bitmez" dedi. Basın açıklamasına AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı da katıldı.