GÜNDEM - 16 Haziran 2025 Pazartesi 13:22

Vali Akbıyık: "Muğla’nın huzuru için gece gündüz sahadayız"

A
A
A
Vali Akbıyık: "Muğla’nın huzuru için gece gündüz sahadayız"

Muğla Valisi İdris Akbıyık, 2025 yılına ilişkin güvenlik, trafik, asayiş, terörle mücadele, organize suçlar, uyuşturucuyla mücadele, göçmen kaçakçılığı, siber suçlar, orman yangınları ve turizm sezonu tedbirleriyle ilgili kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Vali Akbıyık, "Muğla’nın huzuru için tüm güvenlik birimlerimizle kararlı ve özverili bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.



"Trafik denetimleri ve bayram tedbirleri"


30 Mayıs - 9 Haziran 2025 tarihleri arasında Kurban Bayramı tatilini de kapsayan 11 günlük süreçte Muğla’ya kara yoluyla 246 bin 582 araç giriş yaptı. Bu süreçte 205’i yaralanmalı, 160’ı maddi hasarlı olmak üzere toplam 365 trafik kazası meydana geldi. Kazalarda 289 kişi yaralandı, 2 kişi ise hayatını kaybetti. Trafik güvenliğini artırmak amacıyla yapılan denetimlerde 94 bin 977 araç ve 25 bin 875 motosiklet kontrol edildi. Bu denetimlerde 14 bin 239 araca ve 4 bin 20 motosiklete cezai işlem uygulandı. Geçen yılın aynı dönemine göre kontrol edilen araç sayısında yüzde 23,36, motosiklet sayısında ise yüzde 42,49 artış yaşandı. Yaralanmalı kazalarda ise yüzde 31,43 oranında azalma kaydedildi. KASKOM ve "Kaskın Kapalı, Yolun Açık Olsun" projeleri kapsamında 86 binden fazla motosiklet sürücüsüne eğitim verildi. Bu eğitimlerin etkisiyle motosiklet kaynaklı ölümlü kazalarda önemli oranda düşüş yaşandı.



"Asayiş ve güvenlik operasyonları"


2025 yılı genelinde Muğla’da terörle mücadelede 38, organize suç örgütlerine karşı 8, narkotik suçlara yönelik 245, siber suçlarla ilgili ise 15 operasyon gerçekleştirildi. Aranan şahıslara yönelik çalışmalarda ise 2 bin 69 kişi yakalanarak adli mercilere sevk edildi. Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında 13 bin 482 kadına KADES uygulaması tanıtılırken, 7 bin 700’ü aşkın erkeğe farkındalık eğitimi verildi. Uyuşturucuyla mücadele kapsamında yürütülen "En İyi Narkotik Polisi Anne" projesi ile 2 bin 176 anneye ulaşıldı. Narko Rehber, Narko Nokta, Narko Kaan ve Narko Gençlik projeleriyle 99 etkinlikte toplam 12 bin 894 kişiye eğitim verildi. Ayrıca, siber zorbalık, dijital bağımlılık ve dolandırıcılık konularında öğrencilere ve vatandaşlara yönelik bilinçlendirme faaliyetleri sürdürüldü.



"Göçmen kaçakçılığı ve düzensiz göçle mücadele"


2025’in ilk beş ayında düzenlenen 191 operasyonda 2 bin 341 düzensiz göçmen yakalanırken, 427 kişi sınır dışı edildi. Son bir ayda ise 411 düzensiz göçmen yakalanıp, 109’u sınır dışı edildi. Sahil Güvenlik, Emniyet, Jandarma ve Göç İdaresi’nin koordinasyonuyla deniz yoluyla yapılan yasa dışı geçişlerin önlenmesine yönelik denetimler; mobil radar araçları, İHA’lar ve fotokapan destekli olarak artırıldı.



"Siber suçlarla mücadele"


SİBERAY Projesi kapsamında vatandaşların güvenli internet kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi hedefleniyor. Sosyal medya dolandırıcılığı, dijital çocuk istismarı ve bilişim sistemlerine izinsiz erişim gibi suçlara yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda çok sayıda şüpheli yakalanarak dijital materyalleriyle birlikte adli makamlara teslim edildi.



"Okul güvenliği ve servis denetimleri"


2025 yılı boyunca 25 bini aşkın okul servisi denetlenirken, sürücülere güvenlik ve farkındalık eğitimleri verildi. Aynı zamanda okul çevrelerinde devriye faaliyetleri artırıldı; metruk binalar, parklar ve bahçelerde güvenlik denetimleri sıklaştırıldı.



"Turizm sezonu ve ziyaretçi sayıları"


30 Mayıs - 9 Haziran 2025 tarihleri arasında Muğla’ya otogar ve iç hat uçuşlarıyla 222 bin 812, hudut kapılarından ise 189 bin 949 ziyaretçi giriş yaptı. Güvenlik birimleri, turizm sezonu boyunca sahada aktif görev alarak yerli ve yabancı turistlerin huzur ve güvenliğini sağlamaya devam ettiği ifade edildi.



"Orman yangınlarıyla mücadele"


2025 yılı içerisinde şimdiye kadar 53 orman yangını ve 23 ziraat yangını meydana geldi. Yaklaşık 16 hektarlık ormanlık alan ve 5 hektarlık tarım arazisi zarar gördü. Yangınların önlenmesi amacıyla 31 Ekim 2025’e kadar ormanlık alanlara girişler yasaklandı. Yasak; kamp, piknik ve benzeri tüm etkinlikleri de kapsıyor.



Jandarma tarafından Bodrum’da başlatılan "Orman Muhafızları" projesi kapsamında orman köylerinde yaşayan vatandaşlara yangınlara karşı bireysel önlemler konusunda eğitimler veriliyor. Riskli bölgelerde İHA destekli 24 saat esasına dayalı gözetleme faaliyetleri sürüyor.



"Vali Akbıyık: "Muğla’nın huzuru için kararlıyız"


Muğla Valisi İdris Akbıyık değerlendirmesinin sonunda, "Tüm güvenlik birimlerimizle birlikte, vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğini sağlamak için gece gündüz demeden görev başındayız. Bu kararlılıkla Muğla’nın huzur ve güvenliğini sürdüreceğiz" dedi.



Vali Akbıyık: "Muğla’nın huzuru için gece gündüz sahadayız"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
İzmir Adet sancılarının çaresi mutfakta Şişkinlik, karın ağrısı, iştah artışı ve benzeri durumlar; adet dönemlerinde çoğu kadın için zorlayıcı ve can sıkıcı olabiliyor. Buna karşı adet sürecinde görülebilen bu etkilerin hafif geçmesinde beslenmenin etkili olabileceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, "Adet döneminde beslenme, hormonel dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabilir. Ancak tek başına çözüm olarak düşünülmemelidir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su ile tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" dedi. Adet dönemleri çoğu kadın için sıkıntılı geçebiliyor. Özellikle adet sancısı ve şişkinlik durumu çoğu kadının yaşam konforunu bozabilecek noktalarda seyredebiliyor. Bu dönemi konforlu geçirmek adına çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak adet sürecinde hafiflemenin daha sağlıklı ve dengeli bir yolu olduğuna dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, beslenmenin hormon dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi. Kuşku, "Adet döneminde beslenmeyi tek başına çözüm gibi düşünmemek gerekir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su-tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin (yüksek şeker/atıştırmalık ağırlığı gibi) dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" açıklamalarını yaptı. Adet döneminde özellikle aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların ödem ve şişkinliği artırabildiğini, bunun yanında; yüksek şeker ve rafine karbonhidratlı gıdaların kan şekeri dalgalanmasına neden olmakla birlikte iştah artışı, yorgunluk ve ağrı gibi sorunlara neden olabildiğini aktaran Kuşku, "Adet döneminde paketli işlenmiş gıdalardan, şeker ve karbonhidrat içeren gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli. Ayrıca, yağdan çok zengin, ağır kızartmalar: sindirim yükü ve inflamatuar yanıt üzerinden yakınmaları artırabilir; düşük yağlı diyetle ağrıda azalma bildiren çalışmalar vardır. Alkol de PMS yakınmalarını artırabildiği için bu dönemde sınırlanması önerilir. Öte yandan gaz yapan gıdalarda belirlenerek tüketiminde dikkatli olunmalıdır" diye konuştu. Zencefil, bitkisel destekçilerden biri Adet sancılarıyla beslenme arasında bir ilişki olduğunun artık daha net bilindiğini aktaran Kuşku, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bazı besin grupları ağrının şiddetini azaltmada destekleyici olabiliyor. Omega-3’ten zengin besinler, örneğin haftada 2 kez tüketilen yağlı balık, ceviz ya da chia tohumu, vücuttaki iltihap yolaklarını baskılayarak adet ağrısında hafif-orta düzeyde azalma sağlayabiliyor. Etkisi çok keskin değil ama düzenli tüketim genel sağlık açısından da oldukça faydalı. Magnezyum içeren besinler (ıspanak, avokado, kakao gibi) kas gevşetici etkileri sayesinde adet sancılarını hafifletebilir. Bu konuda çalışmalar umut verici olsa da herkese rutin magnezyum takviyesi önermek doğru değil. En güvenli yol, magnezyumu gıdalardan almak ve gerekirse kişiye özel değerlendirme yapmak. Kalsiyum, özellikle PMS belirtilerinde; şişkinlik, hassasiyet ve duygu durum değişikliklerinde fayda sağlayabiliyor. Potasyum ise doğrudan ağrı kesici bir etki göstermese de sıvı dengesini düzenleyerek ödem ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle zencefil adet sancısı konusunda en çok çalışılmış bitkisel desteklerden biri. Zencefilin klinik çalışmalarda ağrıyı azaltabildiği gösterilmiş durumda. Rezene ve papatya çayı da bazı kadınlarda rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bitkisel ürünlerin de bilinçsiz ve sürekli kullanımının riskleri olabileceğini unutmamak gerekir. D vitamini eksikliği olan kadınlarda, bu eksikliğin giderilmesiyle adet ağrılarında azalma görülebiliyor. B6 vitamini daha çok PMS semptomları üzerinde etkili; B12’nin ise doğrudan ağrı azaltıcı güçlü bir kanıtı yok, ama eksiklik varsa mutlaka yerine konmalı. Yeterli su tüketimi de önemli. Hidrasyon, hem ağrı şiddetini hem de şişkinliği azaltmada destekleyici olabilir." Vücudunuz uyarı veriyor olabilir Adet sürecinde beslenmeye dikkat edildiği halde şiddetli sancı durumunun geçmemesi durumunda mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Kuşku, "Özellikle ağrının ilk kez çok şiddetli başlaması ya da yıllar içinde giderek artması, ağrı kesicilere rağmen belirgin rahatlama olmaması önemli bir uyarı işaretidir. Bunun yanında aşırı veya pıhtılı kanama, ara kanama, ateş, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişkide ağrı, idrar yaparken ya da dışkılama sırasında ağrı, bayılma hissi ya da günlük yaşamı ciddi şekilde aksatan sancılar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, uluslararası kılavuzlarda da açıkça vurgulanmaktadır. Adet ağrısı yalnızca adet günleriyle sınırlı değilse, adet dışı pelvik ağrı da eşlik ediyorsa; cinsel ilişkide derin ağrı, çocuk sahibi olamama öyküsü varsa veya kanamalar belirgin şekilde artmışsa endometriozis, miyom ya da adenomyozis gibi altta yatan hastalıklardan şüphelenmek gerekir. Muayene ve ultrason temel değerlendirme yöntemleridir; gerekirse ileri tetkikler planlanır" ifadelerini kullandı. Toplumda adet süreciyle ilgili bazı yanlış inanışlar olduğunu da belirten Kuşku, şöyle konuştu: "Soğuk içeceklerin herkeste mutlaka sancıyı artırdığı ya da şeker tüketilmezse ağrının dayanılmaz olacağı düşüncesi bilimsel bir genelleme değildir. Bitki çaylarının tamamen zararsız olduğu ve sınırsız içilebileceği algısı da doğru değildir. ‘Adet sancısı normaldir, katlanmak gerekir’ düşüncesi de yanlıştır. Şiddetli ve yaşam kalitesini bozan ağrı mutlaka ciddiye alınmalıdır."