YEREL HABERLER - 28 Mart 2017 Salı 17:58

Malazgirt’te ‘Kariyer Günleri’ etkinliği

A
A
A
Malazgirt’te ‘Kariyer Günleri’ etkinliği

20 arasında tamamlayarak hayata atıldığını belirterek, “Bizden referans istediler, yazacak kimsemiz yoktu.

20 arasında tamamlayarak hayata atıldığını belirterek, “Bizden referans istediler, yazacak kimsemiz yoktu. Bu ülkede torpil olduğundan bahsediliyor ya hakikaten iki kişi yazamadım” dedi.


Malazgirt Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından düzenlenen ‘Kariyer Günleri’nin konuğu Muş Valisi Seddar Yavuz oldu. Son yıllardaki okul yatırımlarına değinen Vali Yavuz, “Geleceğimizin teminatı sevgili öğrencilerimiz, son yıllardaki okul yatırımlarına bakarsanız sizlere verdiğimiz değeri görürsünüz. İsteriz ki valiler, doktorlar, öğretmenler sizler olun. Türk milleti kavramını etnik bir kavram olarak kullanmıyoruz. Biz Türk milleti kavramına Kürt, Türk, Arap, Çerkez’in oluşturduğu kültürel bir birliktelik olarak tanımlıyoruz. Boşnak birinin Başbakan olma, Kürt birinin Cumhurbaşkanı olma ihtimali var. Rahmetli Turgut Özal da ‘ben Kürt’üm’ dedi ve anket yapılsa en sevilen 5 kişi arasında çıkar. Türkiye’nin en büyük sorunu paradigma. Zihinlerimizde ördüğümüz olumlu olumsuz duvarlar var, bu duvarları yıkmadan yolumuza devam edemeyiz. Irkçılıkla, kafatasçılıkla bir yere varamayız. Kişisel tecrübelerimden anlatmak istiyorum. Eskişehir’de kasaba olan bir yerde 8 çocuklu bir ailenin 6. çocuğuyum. İlkokulu memleketimde bitirdim. Eskişehir’deki bir okula kaydoldum. Öğretmenim demiş ki ‘bu çocukta bir gelecek görüyorum.’ Köyde değil de şehirde okursa başarılı olacak. Bende onu bir anne gibi kabul etmeye başladım. Hiç rehberim olmadı. Sebebini bilemiyorum, ama böyle bir mesleği seçme arzusu oldu bende. Liseyi dereceyle bitirdim. Başardık, daha çok keyif almaya başladım. İkincilik hiçbir zaman beni mutlu etmedi. Benim için başarı olmadı. Bin 100. olarak İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimleri Fakültesini kazandım. Üniversiteyi çalışarak okudum, o şartlara rağmen ilk 15-20 arasında tamamlayarak hayata atıldım. Kaymakamlık sınavına çalıştım ve kaymakam olarak atandım. Bizden referans istediler, yazacak kimsemiz yoktu. Bu ülkede torpil olduğundan bahsediliyor ya hakikaten iki kişi yazamadım. Vali, milletvekili, müsteşar kimseyi tanımıyorum. Fakat çok çalıştım, mülakatta istediğiniz yerden sorun dedim. İki soru sordular bilemedim, bilmediğim halde bilmiyorum diyebilme cesaretini aradıklarını fark ettim. Özgüvenim hoşlarına gitti, bu sefer normal sorular sormaya başladılar. Sonra liste açıklandı ve baktım beni almışlar. Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nde soyluluk geleneği yoktur. Çalışın fark oluşturun, fark oluşturursanız mutlaka sizi gören olur. Kimseyi aramadan, bir şey yapmadan aradılar ve Uşak Valisi olduğum söylendi. Uşak Valisi olarak atandım, emeğin asla boşa gitmeyeceğine inananlardanım. Hak ve hukukun yanında yer alın. İyi çalışın, devletin elbette yanlış yönleri var, ama devleti yıkmayı, zayıflatmayı asla düşünmedim” dedi.


Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Vali Yavuz, “Hangi alana yeteneğimiz, kabiliyetimiz varsa onlara bakmalıyız. Sınıfınızda olan 30 kişi ile objektif değerlendirme yapabilirsiniz. Başka ne yapılabilir, aile çevresi. Bunların tavsiye ve tercihleri etkili olabilir. Hangi alandan daha başarılı olacağı tespit edilir. Çok iyi Türkçe ve matematik çözüldüğünde ‘bundan kaymakam, vali olur’ diye bir yanlış algı var. İnsanları sevmeyen, konuşmayan biri olursanız bizim meslek size zor. Meslek seçimi, kişilik özelliklerinizle de ilgili olmalı, tahammül olmalı. Hayata pozitif bakabilen olun, reaktif insanlar karşılaştıkları sorunlarda karşı tarafı suçlarlar. ‘Acaba bu sorunda benim bir katkım var mı?’ Düşünmez, başkasını suçlar. Şartların imkânsızlığından yakınır. ‘Öğrencim iyi yetişmemiş, daha iyi anlatmalıyım’ diyen öğretmen olmalı. Bu ülkede makam, mevkisi sahibi olan insanlar dâhil olmak üzere biz anlık karşılaştığımızda onlarla yüzleşiriz. İlke ve prensipleriniz olmalı. Fransa’da bomba patlarsa herkes Fransız oluyor. İngiltere’de terör eylemi olsa dünya ayağa kalıyor. Irak’ta bomba patlayınca aynı kesimler tepki göstermiyor. Batılı kutsanmış, değerli, kıymetli insan. Doğuda olunca istatistikten ibaret ve küçük bir kınama. Doğulu ve Müslüman olunca çokta bir kıymeti yok. Akademik başarı ile hayat başarısı örtüşmez. Hayat başarılarına baktığımızda yok. Hedef sadece o dalda iyi olmak değil, aynı zamanda iyi insan olmaktır. Ben de Galatasaraylıyım ama buna bakarken Galatasaraylı olmak 90 ve 2000’li yılların başında bir başarı vardı. Örneğin renginde bir mantığı yok. Rengi seversin mantığı yoktur, zevkleri tartışma konusu haline getirmeyin. Siyahı seven birisine ‘sevilir mi’ dediğiniz zaman kişiyi incitirsiniz, inançlarda hakeza öyle. İnsanların inançlarını değiştirmek gibi bir vazifemiz yok bizim, taraftarlık dediğiniz şey fikir sahibi olunmadan olursa kavga ve küslükle biter. Halkların kardeşliğinde bir şey yok. Ama hakların kardeşliği deyip insanları katledebiliyorlar. Düşüncelerimizle eylemlerimiz arasındaki makas ne kadar darsa o kadar tutarlı bir insanız” diye konuştu.


Etkinliğe İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, Malazgirt Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Soner Kırlı, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Serdar Uğurlu, İlçe Emniyet Müdürü Ömer Akpınar, İlçe Milli Eğitim Müdürü Vedat Kaya, Okul Müdürü Dinçer İpek, okul öğretmenleri ve öğrencileri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0’lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe’ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy’e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs’ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski’ye gerek Ferdi Kadıoğlu’na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray’ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe’ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, ’Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.’ Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum. Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez. Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum. Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz. Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek’in, "Ali Koç’un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız. Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor’un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe’nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi. Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı. Fenerbahçe’nin Trabzon’da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi. Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı.