GENEL - 28 Aralık 2011 Çarşamba 13:09

"ANAYASA`DAN TÜRKLÜĞE YAPILAN BÜTÜN GÖNDERMELER ÇIKARILMALI"

A
A
A
"ANAYASA`DAN TÜRKLÜĞE YAPILAN BÜTÜN GÖNDERMELER ÇIKARILMALI"

Bahçeşehir Üniversitesi AB İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Eser Karakaş, Anayasa’dan Türk ve Türklüğü çağrıştıran bütün göndermelerin hemen çıkarılması gerektiğini söyledi.
Muş Alparslan Üniversitesi’nde (MŞÜ) ’Avrupa Birliği, Yeni Anayasa ve Arap Baharı’ konulu bir konferans düzenledi. Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda Bahçeşehir Üniversitesi AB İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Eser Karakaş’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans öncesi açıklama yapan MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, üniversite olarak yeni anayasaya katkıda bulunacaklarını belirtti. Yeni anayasa konusunda hazırladıkları çalışmayı TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e sunacaklarını vurgulayan İnanç,
"Devlet Planlama Teşkilatı tarafından onaylanan gelişim planımızda bizim üniversite olarak anayasaya bakış açımız belirtilmişti. Türkiye’nin hiç hak etmediği ve üzerine yüklenen kamburlardan kurtulması gerektiğini daha o gün ifade etmiştik" dedi.
Her etnik yapının kendi dilini konuşmasının kendi ana sütleri kadar helal olduğunu kaydeden İnanç, bu nedenle yeni Anayasa’da her türlü etnik yapının kendi ifadesini bulması, kendi dilini konuşması, hatta kendi dilinde eğitim ve öğretim hakkına sahip olması gerektiğini dile getirdi. Anayasa’da her türlü etnik yapının yer alması gerektiğinin altını çizen İnanç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiç kimsenin sizin doğuştan sahip olduğunuz bu haklarınıza kavuşmanız noktasında sizlerin kullanılmasına müsaade etmemenizi bekliyoruz. Hiç kimseye ve hiçbir kesime bu haklarınız üzerinden siyaset yapma, yahut sizleri kullanmasına izin vermemenizi bekliyoruz. Anayasada her türlü etnik yapı yer almalı, herkes dilini konuşabilmeli, hatta kendi dilinde eğitim ve öğretime sahip olmalıdır. Anayasada düşünce özgürlüğünün sonuna kadar yer almasını istiyoruz. Bugün özellikle inanç noktasında bir süredir
dışlanan ve ötelenen kesimlerin eğitim öğretim haklarının yanı sıra çalışma şartlarında da aynı haklara sahip olmaları gerektiğini düşünüyoruz. Anayasa’nın insan ölçekli insan odaklı kısa ve basit bir metin olmasını temenni ediyoruz."
Fransa tarafından kabul edilen sözde Ermeni Soykırımı kararının Fransa için çok ciddi bir paradoks olduğunu belirten Rektör İnanç, şunları kaydetti: "Son günlerin gündemini teşkil eden ve bizi yakından ilgilendiren konularla ilgili olarak Avrupa Birliği’nin çok ciddi bir sınavdan geçtiğini hatırlatmak istiyorum. Avrupa Birliği uzun yıllar önce Türkiye’de kendisi hakkında ortaya çıkan kanaatleri boşa çıkarmak yerine o kanaatleri destekler adımlar atıyor. Fransa Parlamentosu’nun, Ermeni katliamı adı
altında çıkarmış olduğu yasayı kabul etmek mümkün değil. Aynı Fransa, milyonlarca insanın peygamberine hakareti ifade özgürlüğü olarak değerlendiriyor. O ifade özgürlüğünün de birilerine şu katliam yoktur ya da şu katliam vardır demeleri eğer ifade özgürlüğünün ötesinde suç sayılıyorsa bu Fransa için çok ciddi bir paradokstur diye düşünüyorum."
"ANAYASA’DAN TÜRK VE TÜRKLÜĞE YAPILAN BÜTÜN GÖNDERMELER HEMEN ÇIKARILMAK ZORUNDADIR"
Bahçeşehir Üniversitesi AB İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Eser Karakaş ise, Anayasa’da bulunan Türk ve Türklük ifadelerinin hemen çıkarılması gerektiğine vurgu yaptı. Karakaş, "Eğer Anayasa’ya Türk kimliğinin yanı sıra bir de Kürt kimliğini koyarsak o zaman Çingeneler, Rumlar, Ermeniler ve Boşnakların günahı ne? Sayılarının daha az olması mı? Böyle bir şey olabilir mi? ’Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türkler ve Kürtler beraber kurdu’ gibi madde konulmasına kanımın son damlasına kadar karşıyım" diye
konuştu.
Millet denilen kavramın bir ülkenin yurttaşlar bütünü olduğunu belirten Eser Karakaş, Anayasa’dan özel isimlerin çıkarılmasını talep ettiklerini söyledi. Atatürkçülüğün tanımının olmadığına vurgu yapan Karakaş, "Anayasa’dan Atatürkçülüğün çıkarılmasını talep etmek asla ve asla Atatürk karşıtlığı değildir. Belki de Atatürk’ü siyasal tartışmaların dışına taşıyarak tarihsel yerine oturtmak ve böylece daha kalıcı bir saygınlık çabası olacaktır. Anayasa’dan özel isimleri çıkarmayı talep ediyoruz. İlk yapılması
gereken bu" diye konuştu.
Soru cevap şeklinde devam eden konferansın bitmesinin ardından Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç tarafından Prof. Dr. Eser Karakaş’a el dokuma kilim ve plaket verildi.
Konferansa; Muş Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin, Adalet Komisyonu Başkanı Beytullah Bektaş, Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru, İl Emniyet Müdürü Muharrem Durmaz, kurum amirleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Saman yüklü tırda 99 kilo eroinin sevkiyatını yapan sanıkların cezası belli oldu İstanbul’a uyuşturucu sevkiyatı yaptıkları sırada TEM Otoyolu Kocaeli geçişinde saman yüklü tırda 99 kilo 250 gram eroin ile yakalan 2 arkadaş hakkında karar çıktı. Pişman olduğunu söyleyen Beytullah G., "Irakta bulunduğum esnada tanımadığım yabancı bir şahıs whatsapp üzerinden beni aradı, ’Mal var götürür müsün? diye sordu. Paraya ihtiyacım olması sebebiyle teklifi kabul ettim. Şahıs bana sevkiyat karşılığında 550 bin TL vereceğini söyledi" dedi. Mahkeme heyeti, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 2 sanığa da ayrı ayrı 24 yıl hapis ve 240 bin para cezası verdi. Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 21 Şubat 2023 tarihinde TEM Otoyolu’nda yaptıkları denetimde şüphe üzerine 33 AAK 654 plakalı tırda arama gerçekleştirdi. TEM Otoyolu üzerinde saman yüklü tırda narkotik köpeği yardımıyla araçta yapılan aramda tırın dorsesinde yer alan soğutucu kısmında gizlenmiş vaziyette 167 paket halinde 99 kilo 250 gram eroin ele geçirildi. Olayla ilgili araç sürücüsü Beytullah G. (27) ile yanında bulunan Nimet A. (31) gözaltına alındı. İfadeleri alınan şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Şahıs bana sevkiyat karşılığında 550 bin TL vereceğini söyledi" Olayla ilgili duruşma Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuklu sanıklar Beytullah G., Nimet A. ve avukatları katıldı. Önceki ifadelerini tekrar eden Beytullah G., "Tır şoförü olarak çalışıyorum, işim gereği Kuzey Irak’a gidip geliyorum. Nimet’i, Irak’ta ortak alışveriş yaptığımız iş yerinden tanırım. Irak’ta bulunduğum esnada tanımadığım yabancı bir şahıs whatsapp üzerinden beni aradı, ’Mal var götürür müsün? diye sordu. Uyuşturucu olduğunu anladım ancak paraya ihtiyacım olması sebebiyle teklifi kabul ettim. Şahıs bana sevkiyat karşılığında 550 bin TL vereceğini söyledi. Nusaybin’den uyuşturucuyu tıra yükledim. Viranşehir’de tesiste bulunduğun sürede Nimet’i gördüm. İstanbul’a gideceğimi söyleyince Nimet benimle gelmek istedi. Nimet’in uyuşturucudan haberi yoktu. Kocaeli’de polisler beni durdurunca araçta uyuşturucu madde olduğunu söyledim. Pişmanım tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu. Nimet A. ise "Uyuşturucu ticareti ile ilgim yoktur. İşlemediğim suçtan dolayı 15 aydır tutukluyum. Ailem mağdurdur, tahliye ve beraatimi istiyorum" şeklinde konuştu. 2 sanığa 24 yıl hapis Mahkeme heyeti, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 2 sanığa da ayrı ayrı 24 yıl hapis ve 240 bin para cezası verdi.
Bolu Çöl tozuna karşı uzmanından korkutan uyarı: "Ölüme kadar götürebilir" Afrika üzerinden gelen toz taşınımı nedeniyle geçtiğimiz gün Bolu’da gökyüzünün renk değiştirmesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. İlhan Sağsen, renk değişiminin normal olduğunu ancak çöl tozlarının insan ölümüne kadar götürebileceğini söyledi. Afrika üzerinden gelen toz taşınımı nedeniyle Bolu’da gökyüzü kırmızı, mor ve sarı renklerine büründü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz gün Bolu için sarı kodlu uyarı yapılmıştı. Yapılan açıklamada toz taşınımının meydana getireceği başta sağlık problemleri olmak üzere görüş mesafesinde azalma, hava kalitesinin düşmesi, çamur yağışı ve ulaşımda aksamalar konusunda uyarı yapıldı. Sarı kodlu uyarı verildiği kentte toz bulutunun etkisi tekrar görüldü. Toz taşınımı nedeniyle geçtiğimiz gün akşam saatlerinde kentte gökyüzü kırmızı, mor ve sarı renge büründü. Bolu Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Dr. İlhan Sağsen, toz taşınımının etkileri hakkında İHA’ya özel açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. İlhan Sağsen, toz taşımının ciddi sağlık problemlerinin oluşturabileceğini dile getirdi. "Hayat kaybetme noktasına kadar getirebilecek ciddi bir problem" Toz taşınımının olumsuz etkilerinden bahseden Doç. Dr. İlhan Sağsen, "İnsan sağlığına olumsuz etkileri var. Özellikle yetkililerin uyarıları; nefes darlığı ve alerjileri olan insanların daha çok kapalı alanlarda kalması yönündeydi. Bunun dışında daha fazla solunum problemlerine, halsizlik, baş ağrısı gibi sağlık problemlerine yol açtığı biliniyor. Havada ciddi partikülleşme olması insan sağlığını ciddi şekilde etkiliyor. 1952 yılında da Londra sisi yaşanmıştı. Kış ayında fazlaca kömür harcanmış, yakılmış ve hava sirkülasyonunun olmamasıyla şehre çöken karbondioksit yaklaşık 5 binin üzerinde insanın ölümüne sebep olmuştu. Bu kamuoyunu ilgilendiren, daha çok kamuoyunu bilinçlendiren ilk çevre-sağlık problemi ilişkisi. Bu çöl tozları da aslında yine bunun bir benzeri şekilde sağlık problemlerine hatta hayat kaybetme noktasına kadar getirebilecek ciddi bir problem" diye konuştu. "Havanın kararması, kırmızılaşması, havanın kalitesini bozması ve sağlık problemlerine sebep oluyor" Havanın kırmızı renk olmasının normal olduğunu söyleyen Sağsen, "Kırmızı hava olması normal çünkü çöl tozları geliyor. Dolayısıyla bu ince partiküller çok uzun kilometreleri aşıyor. Çöl tozları okyanusları geçiren ve Amerika kıtasına kadar ulaşan aynı zamanda bizim coğrafyamızda da Almanya, Türkiye’ye ulaşan hatta Çin’de yine aynı şekilde bu tozların etki bıraktığını görüyoruz. Bu tozun 2-3 günlük etkisi oluyor. İşte bu etki havanın kararması, kırmızılaşması, havanın kalitesini bozması ve sağlık problemlerine sebep oluyor. O yüzden bunun oluşturduğu bu görsellik bu noktada normal" dedi.
Kastamonu KUZKA’dan ahşap sektörü temsilcilerine teknik gezi Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen teknik gezide, Kastamonulu ahşap sektörü temsilcileri, Kayseri’de sektör ile ilgili çalışmaları inceleyerek bilgi alışverişinde bulundu. Ağaç ve orman ürünleri sektöründe tecrübe paylaşımında bulunmak, işbirliği imkanlarını geliştirmek ve iyi uygulama örneklerini yerinde incelemek amacıyla Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından özel sektör temsilcilerinin katılımıyla Kayseri’ye teknik bir gezi düzenlendi. Kastamonu ahşap sektör temsilcilerinin katıldığı iki günlük teknik gezi çerçevesinde Kayseri’nin ahşap ve mobilya sektöründe öncü kurum ve kuruluşlarına inceleme ziyaretleri gerçekleştirildi. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Kastamonu Yatırım Destek Ofisi tarafından organize edilen programın ilk gününde Erciyes KSS Yapı Kooperatifi, MOBİTEK mobilya fabrikası MOBİ Boya Fabrikası, KUMS Alışveriş Merkezi, KUMSMall Moda Show ve Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Teknik Koleji ziyaret edildi. Erciyes KSS Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı ve proje koordinatörleri ile yapılan görüşmelerde kooperatifin yürütmüş olduğu projeler hakkında fikir alışverişinde bulunulurken, program çerçevesinde Kayseri’de ağaç işleri ve mobilya sektörüne yönelik yapılan çalışmalar hakkında detaylı bilgilendirme sunumları gerçekleştirildi. Teknik koleje yönelik düzenlenen ziyarette ise OSB ve kolej arasındaki işbirliği, staj ve çalışma fırsatları ile kolejin öğrencilere sunmuş olduğu imkanlar ele alınarak, mesleki ve teknik eğitim ile OSB işbirliğinin istihdama yönelik katkısı değerlendirildi. Teknik gezi programının ikinci gününde ise Kastamonu sektör temsilcileri ile birlikte Kayseri Model Fabrika ziyaret edildi. Tesise yapılan ziyaret ve incelemelerde yetkililerden projelere ilişkin detaylı bilgiler alındı. Ziyarette her iki ile yönelik yapılabilecek çalışmalara ilişkin görüş alış verişinde bulunuldu. Son ziyaretini mobilya sektöründe faaliyet gösteren ve model fabrikadan danışmanlık hizmeti alan bir firmaya gerçekleştiren heyet, yapılan verimlilik çalışmalarını ve üretim hattında gerçekleştirilen değişimleri yerinde incelemesiyle programını tamamladı.