ASAYİŞ - 02 Haziran 2021 Çarşamba 13:53

Annelerin HDP önündeki evlat nöbeti sürüyor

A
A
A
Annelerin HDP önündeki evlat nöbeti sürüyor

Muş’ta çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan gözü yaşlı ailelerin parti binası önündeki eylemleri 7.

Muş’ta çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan gözü yaşlı ailelerin parti binası önündeki eylemleri 7. haftada da devam ediyor.


Çocuklarına kavuşma ümidiyle 2 yıldır Diyarbakır’da eylem yürüten Muşlu aileler, HDP Muş İl Başkanlığı önünde nöbetlerini sürdürüyor. Parti önünde çocuklarının kaçırılmasını protesto eden aileler, "Halk düşmanı parti", "Evlatlarımızı vereceksiniz", "Ha HDP ha PKK", "Türk Kürt kardeştir, HDP kalleştir" ve "Halkı dolandıran parti" dövizleri açarak tepki gösterdi. Dağa kaçırılan çocuklarının fotoğrafları ile HDP önünde eylemini sürdüren gözü yaşlı aileler, çocukları gelene kadar eylemlerine devam edeceklerini ifade etti.



“Hain PKK terör örgütü öncelikle Kürtlerin düşmanıdır”


Annelere destek için HDP önüne gelen STK temsilcileri, ailelerin her zaman yanında olacaklarını belirtiler. Muş Kardeşlik Platformu adına konuşma yapan Akil Gençler Platformu Doğu ve Güneydoğu Bölge Başkanı Adnan Demir, Muş Kardeşlik Platformu olarak Muş annelerinin yanında olduklarını söyledi. Hain PKK terör örgütünün öncelikle Kürtlerin düşmanı olduğunu ifade eden Demir, “Onların Allah belasını versin. Bu annelerin çocuklarını bir hiç uğruna, Ermenilere, Siyonistlere yardım etmek için dağa götürdüler. Bu ülkeyi bölemezler, yapamazlar, edemezler. Kürt ve Türk’ün arasına ayrım sokan gerçekten kalleştir. HDP kalleştir. Buna sevinenlerin hepsi haindir, hepsi terör örgütü mensubudur. Biz gençler olarak annelerimizin ölene kadar, çocuklarını alana kadar onların yanında bulunacağız inşallah. Bu ülkeye kimse elini uzatamaz, kimse de aklından geçirmesin. Annelerimiz de her zaman bizim başımızın tacıdır. Annelerin nöbeti devam ettiği sürece kanımızla, canımızla buradayız, her zaman yanlarındayız” dedi.


Eyleme devam ettiğini belirten annelerden Şahinaz Özcan da, “HDP’nin önündeyim. Çocuğumu HDP’den istiyorum. Dört yıldır çocuğum kayıp ve hiçbir haber alamıyoruz. Burada çocuğum gelene kadar eyleme devam edeceğim” ifadelerini kullandı.



“Bu Kürt davası değil”


Oğlu 2016 yılında dağa kaçırılan baba Şemsettin Özcan da, HDP’nin önünde çocuklarını istediğini belirtti. “Diyarbakır’dayız, Muş’tayız, Siirt’teyiz, Van’dayız, hepimiz ayaktayız” diyen baba Özcan, “HDP bizden ne istiyor? Çocuklarımızı götürdüler ne yapıyorlar? Bu Kürt davası değil. Biz de Kürt’üz. Bunlar Kürt’ün çocuğunu imha ediyor, götürüyor Amerika’ya veriyor, İsrail’e veriyor. Kime veriyor bizim çocuklarımızı? Hiçbir haber, bilgi yok. Çıksınlar ‘sizin çocuklarınız falan yerde yaşıyor ya da ölüdür’ desinler. Bu HDP’yi ortadan kaldırın” diye konuştu.



“Sen neden devletteki çocuğunu istiyorsun da PKK’daki çocuğunu istemiyorsun”


Selahattin Demirtaş’ın HDP ile beraber olduğunu ve cezaevinde bulunduğunu ifade eden baba Özcan, “Selahattin Demirtaş’ın annesi diyor ki; ‘benim çocuğumu niye bırakmıyorsunuz?’ Ben de o anneye soruyorum sen neden devletteki çocuğunu istiyorsun da PKK’daki çocuğunu istemiyorsun? Senin çocuğun şimdi nerede? PKK’yla birlikte dağın başında. Biz istiyoruz ki herkes bize destek versin. Şehit ailesi de gelsin bize destek versin. HDP’den kim zarar görmüşse gelsin. Bu Kürt davası değil, Kürtlere diyorum uyanın” şeklinde konuştu.


2014 yılında oğlu dağa kaçırılan anne Gülbahar Teker ise “Ben eyleme devam ediyorum ve kimseden korkmuyorum. HDP kapatılsın. Bizim çocuklarımızı getirsin. HDP bizden ne istiyor? Bu çocuklar dağda ne yapıyor? Çocuklar gelmeyene kadar biz buradan gitmiyoruz. Allah devletten razı olsun bize bu kapıyı açtı” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”