ASAYİŞ - 16 Aralık 2025 Salı 17:39

Muş’ta 1 milyon 820 bin TL’lik sahte ürün ele geçirildi

A
A
A
Muş’ta 1 milyon 820 bin TL’lik sahte ürün ele geçirildi

Muş İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince sahte ve taklit ürün satanlara yönelik düzenlenen operasyonda, piyasa değeri yaklaşık 1 milyon 820 bin TL olan çok sayıda ürün ele geçirildi, 2 şüpheli gözaltına alındı.


Muş İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince sahte ve taklit ürün ticareti yapan şahıslara yönelik operasyon gerçekleştirildi.


Yürütülen istihbarat çalışmaları kapsamında, Muş Merkez ilçesinde M.M. isimli şahsın kiraladığı depoda sahte ve taklit temizlik ürünleri bulundurduğu ve satışını yaptığı bilgisine ulaşıldı. Şüpheli şahıslar 10 gün süreyle takibe alındı. Takip sonucunda, depodan deterjan yüklü bir kamyonun çıkış yaptığı tespit edildi. Adli makamlardan alınan arama kararı doğrultusunda, V.V. isimli şahsın idaresindeki kamyon durduruldu. Merkez Jandarma Karakol Komutanlığı ile müşterek olarak icra edilen operasyonda, M.M. ve A.İ. isimli şahıslara ait olduğu tespit edilen ürünler ele geçirildi.


Operasyonda; 9 bin 490 kilogram sahte deterjan, 5 bin 396 adet sahte şampuan, bin 800 adet sahte bulaşık deterjanı, bin 170 adet sahte çamaşır yumuşatıcısı ile 221 adet taklit kazak olmak üzere piyasa değeri yaklaşık 1 milyon 820 bin TL olan ürünlere el konuldu. Olayla ilgili olarak Muş Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla şüpheli şahıslar gözaltına alınarak tahkikat başlatıldı.



Muş’ta 1 milyon 820 bin TL’lik sahte ürün ele geçirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kurum: "27 Aralık’ta Hatay’ımızda, 455 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim edeceğiz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "27 Aralık’ta Hatay’ımızda, 455 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim edeceğiz" dedi. Bakan Kurum, TBMM Genel Kurulu’nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 yılına ilişkin faaliyetleri ve 2026 yılı bütçe teklifine ilişkin sunum yaptı. Göreve gelmelerinde bu yana 50 bin çalışma arkadaşlarıyla 81 ilde 922 ilçeye hizmet götürmek için aşkla, azimle çalıştıklarını söyleyene Kurum, "Ankara’yı Anadolu’ya taşıma ilkesiyle hareket ederek her şeyin en güzelini hak eden milletimizi, daha güzel şehirlerde yaşatmak için ‘Önce insan, önce millet’ demeye devam ediyoruz. 81 şehrimizin ulusal ve küresel ölçekte marka değerini yükseltecek yeni vizyon projeleri büyük bir titizlikle yapıyoruz. Biz istiyoruz ki istisnasız her bir şehrimiz yeni yuvaları ve işyerleriyle, birbirinden güzel tarihi kent meydanlarıyla, sosyal, kültürel alanlarıyla, gölleri, denizleri ve millet bahçeleriyle, birer yıldız gibi parlasın. İstiyoruz ki; Selçuklu ve Osmanlı’nın emanetini omuzlarında taşıyan şehirlerimiz her açıdan güzelleşsin, çocuklarımız bu şehirlerde geleceğe güvenle baksın, memleketiyle, ülkesiyle gurur duysun. İşte bu anlayışla Cumhuriyet tarihimizin en nitelikli ve kapsamlı projelerini bir bir hayata geçiriyoruz. Özellikle de depremsellik açısından kritik bir coğrafya üzerine kurulmuş olan ülkemizin, yaşadığı afetlerde binlerce evladını toprağa vermiş milletimizin ‘güvenli yarınları için’ insanüstü bir gayretle çalışıyoruz. Ülkemizde hayatı durduran pandemiyle, Karadeniz bölgemizde sellerle, Antalya, Muğla ve İzmir’de yangınlarla, Elazığ, Malatya ve yine İzmir’de depremlerle sınandık. Afetlerin ardından hızla kolları sıvadık, ‘ne bu aceleniz’ diyenlere rağmen; yeni yuvaları 1 saat daha erken verebilmek için çabaladık. Devletin milletine olan borcunu ödemek için, her afet bölgesinde olduk, haftalarca oralardan ayrılmadık" ifadelerini kullandı. "27 Aralık’ta Hatay’ımızda, 455 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim edeceğiz" 6 Şubat depremleri sonrası 11 ilde ilk konutların temellerini 15. günde attıklarını hatırlatan Kurum, "Yine 45. günde ilk evlerimizi teslim ettik. ‘Devlet nerede?’ diyenler oldu. Onlara, asrın felaketini asrın inşasına dönüştürerek cevap verdik ve ‘Devlet, işte burada’ dedik. Geçtiğimiz yıl yine bu kürsüde, ‘155 bininci konutumuzu teslim ettik’ demiştik. Ve bugün büyük bir gururla söylüyoruz ki; o sayının üzerine tam 300 bin konut daha ekledik. Allah’a şükürler olsun ki sözlerimizi tuttuk. İnşallah 27 Aralık’ta barışın ve medeniyetimizin kalbi olan Hatay’ımızda Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle, ’Asrın İnşası, Türkiye’nin Başarısı’ diyecek; 455 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim edeceğiz. Milletimize ‘bu iş bizim namusumuzdur, şerefimizdir’ dedik ve hamdolsun sözümüzü tuttuk. Bu başarı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye’nin başarısıdır. Bu başarı; devletine güvenmekten asla vazgeçmeyen Büyük Türk Milletinin başarısıdır" dedi. "1,5 trilyon liralık bir bütçeye sahip olan sosyal konutlarımızla tam 300 sektörde iş imkanı ve ekonomik gelir sağlayacağız" Kentsel dönüşüm seferberliğiyle üretilen 1 milyon 750 bin sosyal konuta 500 bin sosyal konut daha ekleyeceklerini ifade eden Kurum, "24 Ekim’de 500 bin sosyal konutumuzun ilk adımını attık. Yeni yuvalarımızı 81 ilimizde yapacağız. Bunların 100 binini İstanbul’umuzda inşa edeceğiz. Yine Ankara’da 30 bin, İzmir’de 21 bin, Konya’da 15 bin, Bursa ve Gaziantep 13’er bin, Hatay ve Diyarbakır’da ise 12 bin konutumuzu yapacağız. İstanbul’da 100 bin sosyal konutun yanına, 15 bin kiralık sosyal konut daha inşa edeceğiz. Bununla da yetinmeyecek 500 mahalle konağını, 500 anaokulunu, aile sağlığı merkezlerini, gündüz bakım evlerini, taziye evlerini, misafirhaneleri ve spor salonlarını da hızla inşa edeceğiz. Mahalle kültürünü sitelere taşıyacağız. 5 milyondan fazla kardeşimizin başvurduğu projemizin ilk kuralarını 29 Aralık’ta çekecek, Allah’ın izniyle ilk anahtarlarımızı da Mart 2027’de teslim edeceğiz. 1,5 trilyon liralık bir bütçeye sahip olan sosyal konutlarımızla tam 300 sektörde iş imkanı ve ekonomik gelir sağlayacağız. Kira ve konut fiyatlarını dengeleyeceğiz, istihdamı, yerel kalkınmayı, sosyal refahı güçlendireceğiz. Bu ülkede ev sahibi olmayan tek bir kardeşimiz kalmayana kadar çalışacağız" şeklinde konuştu. Şu ana kadar 543 millet bahçesini en son hizmete açılan 1 milyon 215 bin metrekare büyüklüğündeki Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ile beraber, 313’ünü vatandaşların hizmetine sunduklarını belirten Kurum, "230 millet bahçesinde ise çalışmalarımız devam ediyor. Mavi Vatanımızın her noktasında, tarihimizin en kapsamlı ‘Temiz Deniz Seferberliğini’ devam ediyoruz. Denize kıyısı olan 28 ilimize dair eylem planlarıyla; 300 bin ton atığı bertaraf etme başarısına eriştik. Marmara Denizi’ndeki İzmit Körfezi’mizde Avrupa’nın en kapsamlı çevre projesini yürütüyoruz. Yine İzmir Körfezi’nde 15 maddelik körfez eylem planını devreye soktuk. Fethiye-Göcek koruma bölgesinde başlattığımız Mapa-Şamandıra Projemizle deniz trafiğini azaltacak; teknelerin çevreyle uyumlu olarak konaklamalarını sağlayacak, daha temiz bir deniz turizmine erişeceğiz. 81 ilimizde yapacağımız doğa koruma alanlarımızın genişletilmesinden iklim değişikliğine uyum projelerine, düzenli atık depolamadan atıksu arıtma tesislerine kadar her alandaki yatırımlarla sürdürülebilir çevre ve yaşanabilir şehirler için canla başla çalışacağız" dedi.
Bursa Bursa’daki aynı evde baba-kızın ölümündeki sır perdesi aralandı Bursa’nın Osmangazi ilçesinde 3 katlı bir binada baba ve kızının evlerinde ölü bulunmasına ilişkin soruşturmada yeni detaylar ortaya çıktı. Olayda babanın, giriş kattaki dairede kızını boğarak öldürdüğü, ardından çatı katına çıkarak kendisini asarak hayatına son verdiği belirlendi. Olay, Ovaakça Mahallesi Yayla Sokak’ta bulunan 3 katlı binada meydana geldi. Yakınlarının eve girmesiyle, giriş kattaki dairede Kübra Aybey’in (28) yatağında hareketsiz halde, çatı katında ise babası Nazmi Aybey’in (55) asılı olduğu görüldü. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, baba ve kızın hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yerinde yapılan incelemelerin ardından cenazeler, kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi amacıyla Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Otopsi bulguları ve yürütülen soruşturma kapsamında, Nazmi Aybey’in kızını boğarak öldürdükten sonra intihar ettiği değerlendirildi. Ailenin 3 katlı binada birlikte yaşadığı, anne ve diğer kız kardeşlerin olay sırasında evde olmadığı öğrenildi. Mahalle sakinleri ve akrabalar, Nazmi Aybey’in son günlerde içine kapanık bir ruh hali sergilediğini, ancak herhangi bir sorununu çevresiyle paylaşmadığını ifade etti. Özel bir şirkette muhasebeci olarak çalışan Kübra Aybey’in ise bilinen bir probleminin olmadığı belirtildi. Baba ve kızının cenazelerinin, otopsi işlemlerinin ardından toprağa verileceği öğrenilirken, olayla ilgili soruşturma sürüyor.