EKONOMİ - 08 Aralık 2017 Cuma 11:09

Akkuş fasulyesinin üretimi artacak

A
A
A
Akkuş fasulyesinin üretimi artacak

Ordu’nun Akkuş ilçesinde yetişen ve Türk Patent Enstitüsü tarafından ’coğrafi işaret’ olarak tescillenen Akkuş şeker fasulyesinde taleplere yetişilemiyor.

Ordu’nun Akkuş ilçesinde yetişen ve Türk Patent Enstitüsü tarafından ’coğrafi işaret’ olarak tescillenen Akkuş şeker fasulyesinde taleplere yetişilemiyor.


Akkuş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kaya, Ordu Valisi Seddar Yavuz’u ziyaretinde yaptığı açıklamada, coğrafi işaretini aldıkları ‘Akkuş şeker fasulyesi’nin üretimini arttırmak için çalışmalara başladıklarını belirterek, hedeflerinin üretimi 2 bin tona çıkarmak olduğunu belirtti. Bugün itibariyle 300 ton civarında Akkuş fasulyesi üretildiğini belirten Kaya, “Ürettiğimiz fasulye ile taleplere yetişemiyoruz. Dolayısıyla bugün 300 ton üretilen Akkuş Fasulyesini, en az 2 bin tona ulaştırmayı hedefliyoruz. Ekilebilir arazimiz oldukça geniş. Az alandan, kaliteli ürün elde etmeye çalışacağız. Gurbetçilerimizi, gençlerimizi elde tutmak için böyle bir çalışmaya giriştik. DOKAP Başkanlığından aldığımız destekle beraber 2017 yılında 500 işletme ile organik fasulye sözleşmemizi yaptık, 500 çiftçiye sertifikasını vereceğiz. 2018 yılında da 500 işletmemize daha fasulye ile ilgili sözleşmemizi yapacağız. Bu çalışmalarımızda yine Akkuş Belediyesi ile işbirliği içerisinde olacağız” dedi.


Kaya, 12 Aralık 2017 tarihinde Organik Fasulye Yetiştiriciliğine yönelik ‘Akkuş Organik Fasulye Yetiştiriciliği Eğitim Semineri’ düzenleneceğini, seminerde üreticilere fasulye yetiştiriciliği, bitki beslemede kullanılan gübreler, zararlılar ve hastalıklarla mücadele konularında Ordu Üniversitesi öğretim görevlileri tarafından eğitim verileceğini anlattı.



Sırada patates üretimi var


Akkuş Fasulyesinin üretiminin yanı sıra ‘beyaz patates üreticiliği’ için de coğrafi işaret müracaatının yapılacağını belirten Kaya şu bilgileri verdi: “Bunun ismini de ’Akkuş Kartopu Beyaz Patatesi’ olarak belirledik. Diğer geriye kalan kısımlarında da hayvancılık faaliyetlerini yapmayı düşünüyoruz. Akkuş’u bölge bölge belirleyerek tarım işini halletmiş olacağız. 2018 yılı itibariyle biz tarım ürünlerinde organik üretime geçişi sağladığımız gibi, küçükbaştan büyükbaşa kaç tane hayvanımız varsa, yine DOKAP’tan alacağımız destekler ile hayvancılıkta da çalışmalarımızı devam edeceğiz.”



Günlük 22 bin yumurta


Akkuş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kaya, organik yumurta üreticiliği hakkında da bilgi verdi. 2016 yılında yumurta üreticileri birliği kurulduğunu belirten Kaya, günlük 22 bin adet yumurta üretildiğini söyledi.


Kaya açıklamasını şöyle tamamladı: “Biz Akkuş ve Ordu’nun diğer ilçelerini kapsayacak şekilde yumurta üreticileri birliğini kurduk. Merkezimiz Ordu’da. Şu anda 36 tane aktif yumurta üreten işletmelerimiz var. Bu işletmelerimizden 26 bin tane organik tavuğumuz var. Günlük 22 bin yumurta üretiliyor. Üretilen yumurtaları İstanbul’a gönderiyoruz. 2018 yılında yine DOKAP Başkanlığının sponsorluğunda, Altınordu Belediyesinin destekleri ile Ordu’da yem fabrikası ve tam teşekküllü paketleme tesisi oluşturulacak. Akkuş Belediyesinin sağlamış olduğu 40 dönüm arazinin üzerinde de bir organik tavuk yetiştirme tesisimiz kuruluyor. Yem fabrikası ile paketleme tesisimiz tahminen Mart ayında teslimi yapılacak. Mart ayına kadar organik tavuk yetiştirme tesisimizi biz yapmış olacağız. Dolayısıyla tavuğumuzu kendimiz yetiştireceğiz, yemimizi kendimiz üreteceğiz, paketlememizi de kendimiz yaparak, az maliyetle üreticiye çok kazanma fırsatı sunacağız. Yumurtamızın markasını da ’Yeşil Karadeniz Organik Yumurta’ adı altında olarak belirledik.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”