GENEL - 19 Kasım 2018 Pazartesi 22:48

Erbaş: “Peygamberimiz bütün insanlık için huzurun, merhametin ve adaletin rehberidir”

A
A
A
Erbaş: “Peygamberimiz bütün insanlık için huzurun, merhametin ve adaletin rehberidir”

Diyanet İşleri Başkanı Prof.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Peygamber Efendimiz, kötülüklere bulaşan, zulme ve isyana saplananlara karşı, Allah’ı, mahşer gününü, azabı hatırlatan bir uyarıcıdır. O, bütün insanlık için huzurun, merhametin ve adaletin rehberidir” dedi.


Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bir dizi ziyaretler kapsamında geldiği memleketi Ordu’da, Mevlit Kandili dolayısıyla Ulu Cami’de düzenlenen programa katıldı. Binlerce vatandaşın katıldığı camide ibadet yapmak isteyenler oturacak yer bulmakta zorlanırken, kılınan yatsı namazı sonrası hep bir ağızdan dualar edildi.


Programda, gecenin anlamına ilişkin vaaz veren Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Kur’an-ı Kerim’in pek çok ayetinde Hazreti Peygamber’in tanıtıldığını belirterek, Mevlid-i Nebi’nin öneminden bahsetti. Erbaş, “Peygamber Efendimiz, kötülüklere bulaşan, zulme ve isyana saplananlara karşı, Allah’ı, mahşer gününü, azabı hatırlatan bir uyarıcıdır. O, bütün insanlık için huzurun, merhametin ve adaletin rehberidir. O olmasaydı insanlık nasıl kurtulacaktı cahiliyenin karanlığından? İnsanlık bugün de kurtulamayacak, acı, gözyaşı, ızdırap ve bunalımlardan. O, her şeyde en güzel örnektir. Baba olarak, komşu olarak, yönetici olarak, komutan olarak, genç olarak en güzel örnektir. Peygamber efendimiz, en güzel ahlak sahibidir. Efendimizin ahlakına bütün gücüyle sarılmayan insanlık, insani erdemleri, yardımlaşmayı, dayanışmayı, dostluğu, vefayı da kaybetmiştir. Peygamber efendimizi görmeyen insanlık kendini kaybetmeye mahkum olmuştur. İşte bir mevlit gecesindeyiz. Peygamberimize olan muhabbetle bir aradayız. Bu gecenin en büyük fazileti ve bereketi, Peygamber efendimizi hakkıyla anlamaya azmetmektir. Getirdiği değerleri yaşamaya kendi kendimize söz vermektir. Onun üstün ahlakını ahlak edinmeye karar vermektir. Onu sevdiğimizin ispatı sünneti seniyyesini yaşamaktır. Bilinmelidir ki, Hazreti Peygamber’in sünneti, Kur’an’ın hayata dönüşmüş şeklidir. Kur’an’dan sonra İslam’ın ikinci temel kaynağıdır. Dolayısıyla onu göz ardı ederek İslam’ın anlaşılması ve yaşanması mümkün değildir” diye konuştu.



“Yeryüzü, Peygamber Efendimizin getirdiği değerler ile buluşursa, insanlık huzuru yaşayacaktır”


“Mevlid-i Nebiyi anmak, aynı zamanda, savaşlar, yoksulluk ve ümitsizlik gibi devasa sorunların kuşattığı yeryüzünü yeniden adalet, merhamet ve muhabbetle tanıştırmanın yolunu ve yöntemini anlamaktır” diyen Erbaş, şöyle devam etti:


“Peygamber Efendimizi hakkıyla tanımak, güzel ahlakı, kardeşliği, ahde vefayı, merhameti, dostluğu, cesareti, adaleti, erdemli davranışı, başkasının iyiliği için çalışmayı, Allah’a kulluğu, gerçek manada özgürlüğü anlamak demektir. Bugün yeryüzü onun getirdiği değerlerle buluşursa insanlık huzuru yaşayacaktır. Dünyayı, İslam’ın şefkat, merhamet, hakkaniyet, güzel ahlak ve bir arada yaşama ilkeleriyle tanıştırmak ise son Peygamber’e ümmet olmanın onurunu yaşayan müminlerin iman ve kulluk sorumluluğudur.”



“Bu yılki Mevlid’i Nebi Haftası’nın konusu, ‘Peygamberimiz ve Gençlik’ olarak belirlendi”


Hazreti Peygamber’in çocuklara ve gençlere verdiği önemden de bahseden Erbaş, “Özellikle gençlerimizi, çocuklarımızı, nesillerimizi Peygamber efendimizin hayatıyla, sünneti seniyyesiyle tanıştırmak bizim iman ve kulluk sorumluluğumuzdur. Gençlerimizin dünya ve ahiret huzuru, milletimizin bekası ve insanlığın geleceği için yapacağımız en büyük iyilik nesillerimizi inanç ve medeniyet değerleriyle buluşturmaktır. Bunun için özellikle Peygamber efendimizin etrafında kenetlenen ve her biri İslam medeniyetinin harcı, insanlığın yıldız şahsiyetleri olan genç sahabilerle, günümüzün gençliğini tanıştırmalıyız. Peygamber Efendimiz onları şöyle tanıtıyor: ‘Ashabımın her biri bir yıldızdır.’ Bu yüzden, bu yılki Mevlid-i Nebi Haftası’nın konusunu, ’Peygamberimiz ve Gençlik’ olarak belirledik. Peygamber Efendimiz, gençlere değer vermiştir, ideal ve ufuk vermiştir. Onları her daim dinlemiş, ötelemeden, incitmeden, onurunu kırmadan onlara rehberlik etmiştir. Çocukları gençleri eğitirken onlara şu nasihatte bulunmuştur “Öğretiniz, kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz, sevdiriniz ve nefret ettirmeyiniz” ifadelerini kullandı.



“Çocuklarınıza yaklaşırken peygamber üslubundan taviz vermeyiniz”


Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, vaazının devamında şu ifadelere yer verdi:


“Çocuklarımıza ve gençlerimize yaklaşırken, sevgili Peygamberimizin üslubundan metodundan asla taviz vermeden ve sapmadan bu işi yapmamız gerekiyor. Onları gerçek yiğitliği, güzel ahlak ve insanlara hizmet ile mümkün olduğunu bizzat kendisi örnek olarak göstermiştir. Hiçbir gölgenin olmadığı yerde güneşin bir mızrak boyu insanın başının üzerine yaklaştığı bir anda, Allah’ın arşının gölgesi altında gölgelendireceği insanlar içerisinde saymıştır kalbi ve gönlü cami ile mescitlere bağlı olan gençleri. İnşallah çocuklarımız ve gençlerimiz bu kültür ile yetişir ve Peygamber efendimizin müjdesine nail olurlar.”


Vaazında ayrıca, Mevlid-i Nebi Haftası’nın, Müslümanlar için tefekkür ve muhasebe iklimi olduğunu anlatan Erbaş, "Sözlerimizi hakikat, nezaket ve zarafet ekseninde muhasebe edelim. Davranışlarımızı güzel ahlak ve Peygamberimizin davranışları ekseninde muhasebe edelim. Kendimize, ailemize, çevremize, gençlerimize karşı sorumluluklarımızı iman ve kulluk ekseninde muhasebe edelim. Bütün hayatımızı, rahmet Peygamberinin hayatı ve sünneti ekseninde muhasebe edelim. Bu geceyi vesile kılalım. Hatalarımızdan ve günahlarımızdan arınalım. Gönüllerimizdeki peygamber muhabbetini, hayata peygamber ahlakı, kulluk sorumluluğu ve ümmet bilinci olarak taşıyalım" diyerek, bütün Müslüman aleminin Mevlit Kandili’ni kutladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: "Umarım yeni kayyumlar atanmaz ama devlet kendini korumak mecburiyetindedir" Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Hakkari Belediyesine kayyum atanmasına ilişkin, "Umarım yeni kayyumlar atanmaz ama devlet kendini korumak mecburiyetindedir" dedi. Kılıç, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan önderliğinde parti Genel Merkez binasında yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın açıklamasında bulundu. Kılıç, yeniden Refah Partisi önderliğinde 7 Haziran Cuma Günü saat 17.00’da Şanlıurfa’da ‘Kıyam’a Davet’ mitingi düzenleyeceklerini ve mitingde hiçbir siyasi parti simge ve amblemi bulunmayacağını ifade etti. Yeni anayasa tartışmalarında prensip olarak yer aldıklarını ifade eden Kılıç,” Darbe anayasasını reddetmeyi, yeni sivil ve özgürlükçü bir anayasayla yola devam etmeyi ilkesel olarak benimsiyoruz. Yeni anayasa konusunda henüz AK Parti’nin, CHP’nin ve diğer siyasi partilerin teklifi henüz ortaya çıkmış değildir. Anayasa konusunu en fazla gündemde tutan siyasi partiler bir teklif öne sürmedikleri halde Yeniden Refah Partisi bir anayasa değişikliği teklifi üzerinde çalışmaktadır ancak yine de beklentimiz; TBMM’de çoğunluğu oluşturan parti gruplarının tekliflerini öncelikle görmektir. Yeni anayasa evet ama ekonomideki olumsuzlukların yeni anayasanın gölgesinde bırakılmasına hayır diyoruz” ifadelerini kullandı. Kılıç, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. "Umarım yeni kayyumlar atanmaz ama devlet kendini korumak mecburiyetindedir" Bir gazeteci Hakkari Belediyesine kayyum atanmasını sorması üzerine süreci değerlendiren Kılıç, şu cevabı verdi: “Gönül arzu eder ki sandıktan çıkan irade, sonuna kadar belediyeleri de devleti de yönetmeye devam etsin. Hakkari örneğinde gördüğümüz kötü bir örnek var. Umarım yeni kayyumlar atanmaz ama devlet kendini korumak mecburiyetindedir. Devlet demek; güvenlik ve adalet demektir. Devletin egemenlik yetkisinin en önemli göstergelerinden bir tanesi yargılama yetkisidir. Mahkemeleri bağımsız çalışan, milleti adına kararlar alan ve bu kararları uygulayan devlet, tam bağımsız egemen bir devlettir. Bir siyasi parti terör örgütü üyeliğinden ve yöneticiliğinden yargılanmakta olan bir ismi başkanlığa aday gösterdi, hata. YSK bu isme itiraz etmedi, hata. Terör örgütü üyeliğinden yargılananların kesin hükmü olmadığından dolayı adaylıklarının engellenemiyor olması ve TBMM’de bir yasal düzenleme yapılmamış olması ayrı bir hata. İlgili parti ve YSK’nın hatası ile yasal boşluğu TBMM’nin doldurmamış olmasının hatasını İçişleri Bakanlığına bir suç işlemiş gibi yüklemek doğru değildir. Terör örgütü üyeliği kesinleşenler Türkiye Cumhuriyeti’nde kamu görevinde bulunamazlar ama temelde milli irade ile seçilen belediye başkanları, hangi partiden seçilmiş olurlarsa olsunlar görevlerine devam edilmelidir.” "Normalleşme ikliminin sadece AK Parti ve CHP arasındaki diyalogla sürdürülemeyeceğini de görüyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bir araya gelmesiyle başlayan siyasette normalleşme döneminin sorulması üzerine Kılıç, “Normalleşme sürecine kesinlikle destek veriyoruz. Hangi partiler birbirleriyle görüşüyor olursa olsun normalleşme süreci devam etmelidir. Birbirlerine güzellemeler yapmak ya da muhalefetin iktidarın olumsuzluklarını görmesini biz normalleşme olarak görmüyoruz. Bunu etkisizleşme olarak görürüz. Muhalefet ve iktidar görevlerini devam ettirebilmelidir. İktidar muhalefete, muhalefette iktidara ilişkin itirazlarını seslendirebilmelidir. Partiler, öz kimliklerini korumalıdır. Türkiye’de normalleşmenin mottosunu veren siyasi parti Yeniden Refah Partisi’dir. Siyasi partilerin birbiriyle diyalog kurmasına sonuna kadar destek veriyoruz. Sıkılı yumruklar yerine birbirleriyle tokalaşabilen siyasi parti ve liderlere sonuna kadar destek veriyoruz. Normalleşme ikliminin sadece AK Parti ve CHP arasındaki diyalogla sürdürülemeyeceğini de görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Bursa İnegöl zabıtası çevre için görev başında Çevre Koruma Haftası’nda yapılan çalışmaları paylaşan İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, son bir yılda 244 kişi ve işletmeye çevre kirliliği nedeniyle cezai müeyyide uygulandığını duyurdu. Yapılan açıklamada, "Zabıta Müdürlüğü 7/24 esasıyla çevreyi korumaya devam edecektir” denildi. İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, Çevre Koruma Haftası’nda yapılan çalışmalara ilişkin bilgiler paylaştı. Geleceğe daha temiz bir dünya bırakmak için çevre kirliliğini önlemek adına mesai harcayan Zabıta ekiplerinin çalışmaları hakkında bilgi verilirken, ihlallerin mazeret kabul edilmeksizin cezai müeyyidelerle neticelendiği açıklandı. İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğünden konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “1972 yılından bu yana Dünya Çevre günü olarak kutlanan 5 Haziran tarihinin içinde bulunduğu hafta, Çevre Haftası olarak kutlanıyor. Bu yıl Çevre Haftasının teması ise ‘Hepimizin Bir Dünyası Var’ olarak belirlenmiştir. Zabıta Müdürlüğümüz de görev ve sorumlulukları itibariyle çevre konusunda vazife üstlenmiş, bu alanda yoğun faaliyetler yürüten bir birim. Bu hafta özelinde vatandaşlarımızı bilgilendirmek maksadıyla çalışmalarımızı anlatmak istedik. Bu çerçevede ısınma kaynaklı hava kirliliğinin azaltılması, doğada ve çevrede bozulma meydana getirecek her türlü katı, sıvı, gaz atıklarının kamuya ait sair alanlara atılmasının önüne geçilmesine yönelik Zabıta Müdürlüğü ekiplerimiz aralıksız şekilde denetimler yapmaktadır. Yaşadığımız dünyanın bizlere ait değil, gelecek nesillerin bize emaneti olduğu gerçeğini unutmayarak, çevreyi korumak adına ekiplerimiz ihlal ve olumsuzluklara asla müsaade etmemektedir. 2024 yılı başından bu yana bu konuda özellikle sanayi bölgelerinde resmi ve sivil denetimler gerçekleştirilmekte olup; son 1 yılda 244, yılbaşından bu yana ise 118 kişi ve işletmeye cezai müeyyide uygulandı. Onlarca işletme de denetlenmiş ve konu hakkında uyarılarak bilgilendirilmiştir. Kontrollerimiz 7/24 esasına göre resmi ve sivil olarak devam edecektir”
Manisa Turgutlu Belediyesi Yaz Spor Okulları ve Kültür Kursları kayıtları başladı Turgutlu Belediyesinin yaz tatillerini fiziksel aktiviteler ile eğlenip öğrenerek geçirmelerini amaçlayan Yaz Spor Okulları ve Kültür Kursları kayıtları başladı. Turgutlu’da gençleri spor, eğlence ve eğitimle dolu bir yaz bekliyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Turgutlu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde açılacak olan Yaz Spor Okulları ve Kültür Kursları sayesinde Turgutlulu çocuklar yazın keyfini doyasıya çıkaracak. Çocukların fiziksel gelişimlerinin yanı sıra sosyal ve kültürel açıdan daha donanımlı hale gelmelerini sağlayan Turgutlu Belediyesinin düzenlediği yaz spor okulları ve kültür kurslarının kayıtları ise başladı. Öğrenciler, yaz spor okulları kapsamındaki yüzme, basketbol ve voleybol kurslarında alanlarında uzman antrenörler tarafından eğitim alarak yaz dönemini sporla iç içe geçirecek. Turgutlu Belediyesinin kültür kurslarında ise Turgutlulu çocuklar ve gençler sanat dallarında eğlenerek öğrenmenin keyfini yaşayacak. Bu doğrultuda çocuklar ve gençler müzik, resim, el sanatları ve tiyatro eğitimleriyle keyifli ve bir o kadar da faydalı bir yaz sezonu geçirecek. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesindeki yaz spor okulları ve kültür kursları 1 Temmuz Pazartesi günü başlayacak. Söz konusu kurslara kayıtlar ise 09.00-12.30-13.30-17.00 saatleri arasında Turgutlu Belediyesi hizmet binası zemin katında ve 7. katta yer alan Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünde yapılıyor. Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın “Turgutlu Belediyesi olarak kentimizde yaşayan çocuklarımızın ve gençlerimizin kendilerini fiziksel, sosyal ve fikri anlamda geliştirebilmelerine fırsat oluşturmaya devam ediyoruz. Turgutlulu gençler ve çocuklar, belediyemizin bu hizmetleri sayesinde, yaz boyunca çeşitli sportif ve sanatsal faaliyetlerde bulunup, sosyal çevrelerini genişleterek özgüvenlerini arttıracak. Aynı zamanda farklı branşlarda açmış olduğumuz kurslar sayesinde geleceğin yıldız sporcularını ve yıldız sanatçılarını da yetiştirmiş oluyoruz. Ailelerimizi kurslarımıza kayıt yaptırmaya davet ediyorum” dedi.
Ankara Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: “Türkiye haberleşme uydusu üreten 11 ülkeden biri” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türkiye haberleşme uydusu üreten 11 ülkeden biri” dedi. Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın üretim entegrasyon, test ve paketleme işlemleri Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi USET’te tamamlandı. TUSAŞ Uçuş Alanı’nda gerçekleşen TÜRKSAT 6A Uğurlama Töreni’ne Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır katıldı. Törende konuşan Bakan Kacır, “Uydumuz bünyesindeki yazılımların tamamen yerli imkanlarla geliştirilmesi, entegrasyon ve test faaliyetlerinin ülkemizde yürütülmesi sayesinde yakaladığımız yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranı bizim için iftihar kaynağıdır. Bugüne kadar haberleşme uydularını yurtdışı firmalardan temin eden ülkemiz, TÜRKSAT 6A ile birlikte haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olacaktır. Uydu teknolojilerinde bugüne dek elde ettiğimiz Ar-Ge ve üretim kabiliyetimizi ticarileştireceğiz. Ülkemizin stratejik güvenliği için Milli uydu markamızı oluşturacağız. Uydu üretimi ve geliştirme sürecinde elde ettiğimiz teknolojik yetkinlikler, operasyonel kabiliyetlerden Ay Misyonumuzda yararlanacağız” ifadelerini kullandı. “Ülkemizin yer gözlem uydusu ve yer istasyonunu tasarlayıp üreten ülkeler arasında yer almasını sağladık” Bilsat uydusuyla, sonra Rasat, Göktürk uydularıyla elde edilen gözlem uydusu üretme kabiliyetini metre altı çözünürlüklü milli görüntüleme uydusu İMECE ile taçlandırdıklarını hatırlatan Kacır şunları söyledi: “Elektro-optik kamerasından itki sistemine, yıldız izlerinden tepki tekerine, uçuş bilgisayarından yer istasyonu anteni ve yazılımlarına milli olarak geliştirdiğimiz IMECE uydusuyla Ülkemizin yer gözlem uydusu ve yer istasyonunu tasarlayıp üreten ülkeler arasında yer almasını sağladık. Görevdeki ilk yılını başarıyla tamamlayan İMECE ile artık dünyanın her yerinden hiçbir kısıt olmadan görüntü elde ediyoruz. TÜRKSAT 6A projesiyle de; uydu teknolojindeki yetkinliklerimizi; görüntüleme uydularına nazaran daha yüksek irtifada daha uzun süre görev yapan ve sofistike teknolojik ekipmanları bünyesinde barındıran haberleşme uydularının üretiminde değerlendirdik. Tasarım, alt bileşen üretim, entegrasyon ve test olmak üzere tüm aşamalarıyla yerli olarak gerçekleştirilen proje sürecinde uydumuzun uçuş bilgisayarları, güç dağıtım ve düzenleme birimleri, yıldız izler, tepki tekeri, elektrikli itki sistemi (EİS) gibi 24 farklı çeşitte toplam 84 ekipmanı yerli olarak ürettik” Çevresel testler öncesi ve sonrasında gerçekleştirilen işlevsel testler ile uydunun uzay şartlarına uygunluğunu doğruladıklarını ifade eden Kacır, “TÜBİTAK Uzay, TUSAŞ, ASELSAN ve CTech ekiplerinin bir arada çalıştığı projenin üretim ve test süreçlerini başarıyla tamamladık. Yürütülecek son testler sonrasında 8 Temmuz haftasında fırlatılması planlanan 4,2 ton ağırlığındaki uydumuz dünyadan 35 bin 786 kilometre uzaklıkta yer sabit yörüngede görev alacak. Fırlatma sonrasında uydumuzun yörüngeye yerleşme operasyonunu kendi ekiplerimiz gerçekleştirecek. Yapılacak yörünge kabul testleri ve devreye alma işlemleri sonrasında TÜRKSAT 6A uydumuz, ülkemizin ulusal uydu operatörü Türksat A.Ş.ye on beş yıldan fazla işletmesi için teslim edilecek ve hizmet vermeye başlayacak” dedi. Türksat 6A’nın bünyesindeki yazılımların tamamen yerli imkanlarla geliştirilmesi, entegrasyon ve test faaliyetlerinin Türkiye’de yürütülmesi sayesinde yakalanan yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranının iftihar kaynağı olduğunu söyleyen Kacır, dönem dönem 400’e kişinin ortak çalışma yürüttüğü bu projeyle Türkiye’nin uzay alanında yetişmiş personel gücünü artırılmasını sağladıklarını söyledi. “Türksat-6A ile birlikte haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olacaktır” Uydu teknolojilerinde bugüne dek elde edilen Ar-Ge ve üretim kabiliyetini ticarileştireceklerini vurgulayan Kacır, “Türksat-6A ile birlikte haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olacaktır. Ülkemizin stratejik güvenliği için Milli uydu markamızı oluşturacağız. İddiamızı yeni projelerle sürdüreceğiz. Uydu üretimi ve geliştirme sürecinde elde ettiğimiz teknolojik yetkinlikler, operasyonel kabiliyetlerden Ay Misyonumuzda yararlanacağız” şeklinde konuştu. 2018’de Türkiye Uzay Ajansı’nı kurduklarını hatırlatan Kacır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzaydaki 10 yıllık vizyon, strateji, hedef ve projelerini tayin eden Millî Uzay Programı’nı ilan ettiğini dile getirdi. Program kapsamında 10 hedef belirlediklerinin altını çizen Kacır, bu hedeflerden bir tanesinin de “Türk Astronot ve Bilim Misyonu” olduğunu ifade etti.