GENEL - 19 Nisan 2019 Cuma 09:21

63 yıl önce diktirdiği pantolon, onu yılların terzisi yaptı

A
A
A
63 yıl önce diktirdiği pantolon, onu yılların terzisi yaptı

Ordu’da, yıllar önce sattığı odunların parasıyla diktirdiği pantolondan heveslenerek terzi olamaya karar veren Muzaffer Karaman, 63 yıldır terzi olarak çalışmanın mutluluğunu yaşıyor.

Ordu’da, yıllar önce sattığı odunların parasıyla diktirdiği pantolondan heveslenerek terzi olamaya karar veren Muzaffer Karaman, 63 yıldır terzi olarak çalışmanın mutluluğunu yaşıyor.


Altınordu ilçesinde dükkanı bulunan 73 yaşındaki Muzaffer Karaman, küçük yaşlarda başladığı terzilik mesleğini, ilerleyen yaşına rağmen sürdürmenin haklı gururunu yaşıyor. Küçük yaşlarda, bir terzinin yanında çırak olarak başlayan ve dağdan toplayıp sattığı odunların parası ile kendisine pantolon diktiren Karaman’ın hikayesi burada başlıyor. Diktirdiği kadife pantolon ile mesleğe olan aşkı artan Karaman, geride bıraktığı 63 yıla rağmen dükkanında halen mesleğini sürdürüyor. 3 çocuğu ve 5 torunu bulunmasına rağmen sabahın ilk ışıklarıyla dükkanını açan emektar terzi, iş hayatında teknolojiyi de yakından takip ettiğini belirtiyor.



İlk sermayesi dağdan topladığı odunlar


“Terziliğe ilk heveslenmenin nedeni, daha ilk çırak girdiğim zamanlar diktirdiğim pantolon” diyen Kahraman, “Bir terzi ustamızın yanına ilk çırak olarak girince, üzerimde yırtık giysiler vardı. Ustama, ‘pantolon dikebilecek misin’ diye sorunca dikeceğini söyledi. Param olmadığı için dağdan 8-10 yük odun taşıdım ve onları sattım. Parayla keten pantolon için kumaş alıp, ustama diktirdim. O pantolonu giyince terzilik mesleğine olan hevesim arttı. Terziliğe başlamam da bu nitelikle oldu, 63 yıldır da devam ediyor” dedi.



“İmkanlar el verirse ölene kadar devam ettireceğim”


Mesleğe çırak olarak ilk başladığında 14 yaşında olduğunu ve farklı yerlerde çalıştıktan sonra askere gittiğini, dönüşte de kendi iş yerini açtığını belirten Kahraman, “O yeni pantolonu giyince terziliğe çok özenmiştim. Kendi kendime bu sanatı ilerletmeye karar verdim. Bu zamana kadar da her zaman yenilikleri takip ettim. Teknolojiyi de mesleğimde çok kullandım, kullanmaya da devam ediyorum. Allah sağlık ve sıhhat verirse, ölene kadar devam ettirmeyi de düşünüyorum. Mesleğimize şu anda, yeni çıraklar yetişmediği için, hemen hemen benimle yaşıt olan ustalar ile devam ediyoruz. Onlardan sonra da sanatkar yetişmiyor. Terzi çok ama sanatkar çok az. İyi ve güzel bir meslek, bu mesleği öldürmemek gerekiyor. Bizden sonra da bu mesleğin yürümesini istiyoruz” diye konuştu.


Kahraman, yıllar önce hevesle başladığı terzilik hayatında 63 seneyi geride bırakmanın mutluluğunu yaşarken, şuana kadar birlikte çalıştığı ustalarla el ele vererek işlerini ileriye taşıdıklarını da söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "İyilik Elçisi" Projesi gençlere yardımlaşma ve tarih bilinci aşılıyor Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında Beydağı Anadolu Lisesi öğrencilerine yönelik anlamlı ve farkındalık dolu bir program düzenlendi. Programda gençlere yardımlaşma, paylaşma ve toplumsal dayanışmanın önemi anlatılırken, sosyal sorumluluk bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Yeşilyurt Belediyesi, "iyiliğin izinde, bilinçle büyüyen gençler" yetiştirmek amacıyla sosyal, kültürel ve eğitici projelerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında gerçekleşen gezi ve inceleme ziyaretine katılan Beydağı Anadolu Lisesi öğrencileri, Yeşilyurt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Hayır Çarşısını ziyaret etti. Burada yürütülen yardım faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan öğrenciler, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan desteklerin nasıl organize edildiğini yerinde görme fırsatı buldu. Emanet Çarşı’nın, dayanışma kültürünü güçlendiren ve iyiliği çoğaltan bir sosyal hizmet modeli olduğuna dikkat çekildi. Programın devamında öğrenciler için Savaş Müzesi, Tekstil Müzesi ve Cezaevi Müzesi gezileri düzenlendi. Gerçekleştirilen müze ziyaretleriyle gençler, Malatya’nın ve ülkemizin yakın tarihine, kültürel ve sosyal mirasına yakından tanıklık etti. Savaş Müzesi’nde milli mücadele ruhu ve fedakârlık duygusu ön plana çıkarken, Tekstil Müzesi’nde kentin üretim kültürü ve emeğin değeri anlatıldı. Cezaevi Müzesi gezisinde ise geçmişten günümüze toplumsal hafıza ve insan hikâyeleri üzerinden önemli mesajlar paylaşıldı. ‘İyilik Elçisi’ Projesi ile öğrencilerin hem sosyal sorumluluk bilinci kazanması hem de tarih ve kültürle bağ kurarak bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedefleniyor. Program sonunda öğrenciler, yardımlaşmanın ve paylaşmanın toplumsal birlikteliğin temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha idrak ederken, tarih bilinciyle geleceğe daha güçlü adımlarla yürümenin önemini kavradı.
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.