KÜLTÜR SANAT - 13 Temmuz 2019 Cumartesi 08:54

Karadeniz’in altın postu: Yason

A
A
A
Karadeniz’in altın postu: Yason

Ordu’nun Perşembe ilçesinde bulunan ve birinci derece arkeolojik, ikinci derece de doğal sit alanı olan Yason Burnu, doğal güzelliği ile adından söz ettiriyor.

Ordu’nun Perşembe ilçesinde bulunan ve birinci derece arkeolojik, ikinci derece de doğal sit alanı olan Yason Burnu, doğal güzelliği ile adından söz ettiriyor.


Coğrafî özellikleriyle doğal liman özelliği taşıyan Yason Burnunda 2300 yıllık antik liman ve balık üretme havuzlarının kalıntıları bulunuyor. Yunan mitolojisindeki Altın Post Efsanesi’nin geçtiği yerlerden olduğu ifade edilen Yason Burnu, havaların ısınmasıyla çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlamaya başladı.


Özellikle su sporları ve dalış için tercih edilen yarımada, 1868 yılında yörede yaşayan Rumlar tarafından yaptırılan kilise ve bir deniz feneriyle ziyaretçilerini karşılıyor. Karadeniz sahili boyunca üzerinde kilise bulunan tek yarımada olma özelliğini de taşıyan Yason Burnu, piknik alanları, yeşil doğası ve temiz havasıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.


Yaz aylarında yeni evlenecek çiftlerin düğün fotoğrafı çekimlerinde ilk sırada yer alan yarımada, mavi ile yeşilin kucaklaştığı kıyıları sayesinde her geçen yıl ziyaretçi sayısını artırıyor. Resmi kayıtlara göre her yıl 100 bine yakın yerli ve yabancı turisti ağırlayan Yason Burnu, Yunan mitolojisindeki Altın Post Efsanesi’nin geçtiği yer olması nedeniyle tarihi ve doğayı Karadeniz’in mavi sularında bir arada tutuyor.


Çevresindeki restoranlarda sunulan Karadeniz yemekleriyle yöresel mutfak kültürünün de tanıtıldığı yarımada, doğal güzelliği bozulmamış ender yerlerden birisi olarak kabul ediliyor.


Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler, Yason Burnu’nun sit alanı olmasından dolayı yıllardır doğal güzelliğini bozmadan bugünlere kadar taşıdığını belirtti. Tarihi, kültürel ve turistik özelliği bünyesinde barındıran tek alan olan Yason Burnu’nda yeni bir çevre düzenlemesi yapacaklarını söyledi. Güler, “Yason’un cazibesini arttıracağız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Başkan Tutdere’den su kesintisi açıklaması Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, yaşanan su kesintisiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Başkan Tutdere, yıkımdan dolayı su kesintisine neden olan firma hakkında işlem başlattıklarını duyurdu. Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere, usulsüz yıkım nedeniyle su kesintisine neden olan firma hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatıldığını ve birkaç saatlik süren kesintisinin yapılan çalışmalar sonrası sona erdiğini belirtti. Yıkım alanına gelerek durum hakkında bilgiler alan Başkan Tutdere, su arızasına müdahale eden belediye çalışanlarına kolaylıklar dileyerek halkın mağdur olmaması için işi hızlandırılmasını ve tamiratın sağlam bir şekilde yapılmasını istedi. Başkan Tutdere, “Dün gece Hoca Ömer Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yıkım esnasında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması ve usulsüz yıkım nedeniyle bina yola devrilerek su şebekesine zarar verdi. Adıyaman Belediyesi ekipleri de gece olaya müdahale ederek saat 01.00’da su kesintisi yaşanan mahallelere su arzını sağladı. Ancak su arzının sağlanmasının ardından aynı noktada meydana gelen yeni şebeke arızaları nedeniyle bu kez de Hoca Ömer, Kap Camii, Ulu Cami, Bahçelievler, Yunus Emre, Bahçecik, Ali Taşı, Mara ve Varlık Mahallelerinde su kesintisi meydana geldi. Yapılan çalışmalar sonucunda su yeniden şebeke hattına verildi. Vatandaşlarımızı mağdur eden firma hakkında gerekli yasal çalışmalar başlatıldı ve tutanak tutuldu. Bize düşen kısmıyla ilgili olarak kıymetli hemşerilerimizden özür diliyor, anlayışları ve sabırları için teşekkür ediyorum. Ekiplerimiz olay yerinde canhıraş bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Enkazın kaldırılmasıyla birlikte tüm mahallelerimize su arzını sağlayacağız” diye konuştu.
Nevşehir Kapadokya’nın lezzetleri ‘Kapadokya’da Bahar Sofraları’ etkinliğinde görücüye çıktı Kapadokya bölgesinin önemli organizasyonlarından biri olan ’Kapadokya Gastronomi Festivali’ bu yıl ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ adı altında Kapadokya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde başladı. İlki 2022 yılında yapıldığında Kapadokya bölgesinde gastronomi rüzgarını başlatan festival; yine insan, tarih ve doğa temaları üzerinden yürütülüyor. Tarih boyunca kadim topraklarda yaşamış çeşitli kültür ve inançlara sahip insanların baharın gelişini, şifa, bolluk ve bereket beklentileriyle anlamlandırarak kutladıkları Hıdırellez’in geleneksel lezzetleri öne çıkartılıyor. Katılımcılar doğanın uyanışı ile insanın yeşeren umutlarının bütünleştiği, mevsimsellik ve yerelliğin ön planda tutulduğu Kapadokya’da Bahar Sofraları etkinliği ile gastronomi alanında kanaat önderleri Kapadokya’nın gastronomi mirası ile tanışma imkânı buldu. Nevşehir Valiliği himayesinde Kapadokya Üniversitesi, Ürgüp Kaymakamlığı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA) ve Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) iş birliği ile düzenlenen festival, Kapadokya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Bölümü ile Kapadokya bölgesinin değerli şeflerinin öncülüğünde hazırlanan ve ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ sloganı ile sunulan öğle yemeği ile başladı. Kapadokya Üniversitesi Gastronomi bölümü mutfağında hazırlanan ve bölgeye özgü birbirinden farlı tatların bir araya getirildiği festivalde, özellikle küllü mısırlı ısırgan çorbası ve tatlı su balığından yapılan fava tabağı dikkat çekti. Kapadokya yöresinde yetişen bitkilerden yapılan yemeklerin ön plana çıktığı etkinlikte katılımcılara, taze otlu, asma yapraklı, bölgeye özgü bulgur pilavı ile sunulan kuzu yahninin yanı sıra, bazlama üzerinde karamelize edilmiş soğan ile sunulan kuzu ciğeri ve bölgede yetişen otlarla yapılan gözlemeler ikram edildi. Tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı Saniye Gezer, bölgede yenilenebilir otlardan bir araya getirdiği su ritüeli hazırladı. Bölge özgü yemeklerin sunumunun yapıldığı festivalde konuşan Anadolu Halk Mutfakları Araştırmacısı ve Program Yapımcısı Adnan Şahin, "Kapadokya’da bu yıl 3.’sü yapılan bu festivalin gecikmiş bir festival olduğunu düşünüyorum. Bölgenin gastronomik zenginliğinin öne çıkması konusunda çok önemli bir çalışma" dedi. Akademisyen şef ve TV yapımcısı Asuman Kerkez de yenilen yemeğin damağa imza atması gerektiğini söyledi. Kerkez, "Bu festival gerçekten çok önemli, belki de yüz yıllar önceki reçeteleri burada tatma ve deneyimleme şansınız oluyor. Kapadokya’yı çok seviyoruz. Her sene buraya keyifle geliyoruz. Eskiyle yeniyi bir araya getirmeyi çok iyi başarıyorlar. İçeride birbirinden güzel nefis şeyler tattık. Özellikle tatlı su balığından yapılan bir fava tabağı var. O tabak benim favorimdi. Bunun üzerine yetiğin hiçbir şey o tadı değiştiremedi. Yemek böyledir, damağınıza imza atar. Yıllar sonra bile hatırlarsınız" ifadelerini kullandı.