SAĞLIK - 12 Kasım 2019 Salı 12:34

Dünyada yılda 5 yaş altı 1 milyon çocuk zatürreden ölüyor

A
A
A
Dünyada yılda 5 yaş altı 1 milyon çocuk zatürreden ölüyor

Dünyada ve Türkiye’de en sık görülen ve en fazla ölüme neden olan hastalıkların başında gelen zatürre sebebiyle dünyada yılda 5 yaş altı 1 milyon çocuğun öldüğü açıklandı.

Dünyada ve Türkiye’de en sık görülen ve en fazla ölüme neden olan hastalıkların başında gelen zatürre sebebiyle dünyada yılda 5 yaş altı 1 milyon çocuğun öldüğü açıklandı.


İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, dünyada yılda 5 yaş altında yaklaşık 1 milyon çocuk zatürreden öldüğünü belirtti. Zatürrenin özellikle 2 yaş altı bebeklerde, 65 yaş üzeri bireylerde, böbrek, kalp, karaciğer, şeker hastalığı ve KOAH gibi kronik hastalığı bulunan kişilerde, bağışıklığı baskılanmış hastalarda daha ağır seyrettiğini söyleyen Prof. Dr. Ali Kutlu, “Dünyada yılda neredeyse yarım milyar insan zatürreye yakalanıyor. Zatürre enfeksiyon hastalıkları arasında birinci ölüm sebebidir. Büyük bölümü Afrika ve Güney Asya’da olmak üzere yılda 5 yaş altında yaklaşık 1 milyon çocuk zatürreden ölmektedir. Dünyada ve ülkemizde başlıca hastaneye yatış ve ölüm sebeplerinden biri olan zatürre, aşılamayla kısmen de olsa önlenebilen, erken tanı ve uygun tedaviyle çoğu zaman hızlı yanıt alınan bir hastalıktır” dedi.


Zatürreye yakalanan hastalarda genellikle öksürük, renkli balgam, göğüs ağrısı, ateş, titreme, halsizlik nefes darlığı şikayetleri olduğunu belirten Medical Park Ordu Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, “Hastalık ani gelişebildiği gibi şikayetler sinsi bir şekilde de başlayabilir. Bebek ve küçük çocuklarda öksürüğe ilaveten kusma, ateş, huzursuzluk, dudaklarda morarma, nefes alma ve yeme zorluğu görülebilir. Küçük çocuklarda bazen tek bulgu hızlı nefes alıp verme olabilir. Yaşlılarda ise ateş yüksekliği olmadan, halsizlik, şuur bulanıklığı ve genel durumda bozulma hastalık bulgusu olabilir” uyarılarında bulundu.



Yetersiz beslenme zatürreye zemin hazırlıyor


Prof. Dr. Ali Kutlu hastalığa kış mevsiminde daha sık rastlanmasının bir sebebinin de grip ve diğer viral solunum yolları enfeksiyonlarının zatürre oluşumuna zemin hazırlaması olduğunu dile getirerek şu açıklamalarda bulundu:


“Bebek ve küçük çocuklarda anne sütü ile beslenememe, yetersiz beslenme, kalabalık ve sigara gibi hava kirliliğine yol açan sağlıksız ortamlar ile eksik aşılanma zatürre gelişimini kolaylaştırır. Erken tanı ve tedavi bu hastalıkta çok önemlidir. Saydığımız şikayetleri yaşayan hastalara muayene ve akciğer röntgeniyle tanı konulabilir. Gerekli durumlarda rutin kan tetkikleri, balgam mikrobiyolojik incelemeleri yapılabilir. Altta yatan sebepleri bulmak için akciğer tomografisi gerekebilir. Çoğu hasta evde tedavi edilebileceği gibi, ağır olguların, yaşlı ve ek hastalıkları olan hastaların hastaneye yatışı gerekir. Bazı hastalarda oksijen ve hatta yoğun bakımda solunum desteği gerekebilir. Tedavide antibiyotikler, bazen antiviral ilaçlar, sıvı desteği, ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılır. Zatürreden korunmak için; uygun beslenme, iç ortam havasının temiz tutulması, sigaranın bırakılması, grip salgınları sırasında kalabalık ortamlardan kaçınma, genel hijyen ve temizlik kurallarına uyulması gereklidir. Zatürre geçirme ve ağır seyretme riski olan küçük çocukların, yaşlı ve kronik hastalığı olan kişilerin pnömokok ve grip aşılarını yaptırması gereklidir. Pnömokok aşıları göğüs ve enfeksiyon hastalıkları uzmanlarına danışılarak planlanmalı, grip aşıları ise her yıl ekim-aralık ayları içinde yapılmalıdır. Ayrıca, riskli kişilerle birlikte yaşayanların ve bakımından sorumlu olan kişilerin de grip aşısı olmaları önerilir. Bebeklerde pnömokok aşısı rutin aşılama takvimine alınmıştır. Grip salgınları sırasında özellikle yaşlıların kalabalık ortamlardan kaçınması, maske kullanması ve düzenli el yıkaması yararlı önlemlerdir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın kuzeyi, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Doğu Akdeniz, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Antalya’nın iç kesimlerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Sinop, Sivas, Kahramanmaraş ve Osmaniye çevreleri ile Adana’nın kuzey kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı yurt genelinde mevsim normalleri civarında seyredecek. Rüzgar, genellikle kuzeyli, güney ve doğu kesimlerde güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, kuvvetli yağış beklenen yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli olarak esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde kuzey ve doğu ilçeleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 21 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, yerel sağanak yağışlı 16 İzmir: Az bulutlu, yer yer parçalı bulutlu 24 Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların kuzey kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor) 28 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde iç kesimleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 17 Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 16 Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 23
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”