EKONOMİ - 30 Nisan 2024 Salı 10:54

Kadın kasap

A
A
A
Kadın kasap

Ordu’da 8 yıl önce kanser hastalığı nedeniyle eşini kaybeden Saniye Bayburt, kocasından miras kalan kasap dükkanını kızları ile birlikte işletiyor. Bayburt, eşinin mirasını en güzel şekilde yaşatmak için ailecek çalıştıklarını belirtiyor.


Fatsa ilçesi Yalıköy Mahallesi’nde yaşayan Saniye Bayburt, evlendiklerinde kasap olan eşinin yanına yardıma giderek, bu işi öğrendi. Sonrasında kendilerini ait işyerini açan çift, bir süre bu şekilde çalıştı. Ancak Saniye Bayburt’un eşi 8 yıl önce kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Eşinin yıllardır işlettiği kasap dükkanını kapatmak yerine kızları ile birlikte devam ettirmeyi düşünen Saniye Bayburt, kocasının mirasını kızlarını ile birlikte başarılı bir şekilde yürütmenin haklı gururunu yaşıyor.


Kızları ile birlikte işyerinde müşterilere hizmet veren Bayburt etleri parçalıyor, pişiriyor ve servis ediyor. Çocuklarının da baba mirası bu işte çalışmasının kendisini mutlu ettiğini söyleyen Bayburt, dışarıdan işçi almadıklarını, kimi zaman torunlarının da iş yerinde vakit geçirdiklerini belirtiyor.



“Burası eşimden bize emanet”


Eşinin vefatından sonra iş yerini çalıştırmayı sürdürdüklerini ve dışarıdan işçi almadıklarını söyleyen Saniye Bayburt, “Evlendiğimizde eşim kasaptı, onunla beraber yardım için çalışarak bu işi öğrendim. Bu iş yerini açtığımız yıl eşim rahatsızlandı, 4 sene 2 ay yaşadı, sonrasında vefat etti. Ben de bırakmaktansa kızlarımla birlikte devam etmeye karar verdim. Eşim vefat edeli 8 yıl oldu ve o günden bu yana kızlarımla birlikte işyerimizi çalıştırıyoruz. Dışarıdan işçi almadık, kimi zaman torunlarım da yardımcı oluyor, hep birlikte çalışıyoruz. Burası eşimden bize bir emanet, o nedenle devam ettirmek istiyorum” diye konuştu.



“İnsanlar kasap reyonunda bizleri görünce şaşırsa da olumlu tepkiler alıyoruz”


Saniye Bayburt’un kızı Betül Ünlü ise çocukluğundan itibaren babalarının yanında olduklarını ve bu işi yaptıklarını söyledi. Babasının vefatının ardından annesi ile birlikte baba mirası işyerini çalıştırmayı sürdürdüklerini ifade eden Ünlü, “Güzel ilerliyor, bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Babamın emanetini güzel bir şekilde sürdürdüğümüzü düşünüyoruz. Bazı müşterilerimiz kasap olarak kadınları görünce şaşırıyor ama güzel de yorumlar alıyoruz, o nedenle mutlu oluyoruz” şeklinde konuştu.



Kadın kasap

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Bin rakımdaki tarlalarda tohumları toprakla buluşturuyorlar Sakarya’nın Hendek ilçesinde hem kendi ihtiyaçları hem de geçimlerin sağlamak için biber, salatalık, karalahana, fasulye gibi mahsulleri üreten vatandaşlar, bin rakımlı tarlalarında tohumları toprakla buluşturuyor. Hendek ilçesinde bazı vatandaşlar, hem kendi ihtiyaçları hem de geçimlerin sağlamak için ilçe merkezine 32 kilometre uzaklıkta olan ve bin rakıma sahip Dikmen Mahallesi’ndeki tarlarında biber, salatalık, karalahana, fasulye gibi mahsullerin üretimini yapıyor. İlçe merkezinde ikamet eden vatandaşlar, yılın belirli aylarında kilometrelerce yolu kat ederek dik yamaçlarda geçimlerini sağlamak için tohumları toprakla buluşturuyor. “Hava şartları normal değil erken diktiğimiz zaman ürün soğuktan etkileniyor” Bin rakımlı tarlalarda hava şartlarından dolayı fasulye ekimini Hıdırellez’den sonra diktiklerini aktaran Meryem Kazın, “Erken diktiğimizde ürünlerimiz çürüyor. Hendek ilçe merkezinde ikamet ediyorum orada bir süre kaldıktan sonra ürünleri ekmek için Dikmen Mahallesi’ndeki evimizde kalıyorum” derken Emine Kazın, “Biber, salatalık, fasulye ve karalahana dikiyoruz. Burada en çok giden ürün karalahanadır. Biberleri önce tohum halinde ekip fide haline getiriyoruz daha sonrasında da farklı bir ekim daha yapıyoruz. Fasulyeleri Hıdırellez’den sonra dikiyoruz sebebi ise bölge yüksek bir yer olduğu için hava şartları normal değil erken diktiğimiz zaman ürün soğuktan etkileniyor. Biz damlama sistemi ve direk dikerek fasulyeleri ipe sardırıyoruz” dedi.
Mardin Mardin’de mahkeme kararıyla Aybüke ismini aldı, azimli kardeşinin en büyük destekçisi Mardin’in Artuklu ilçesinde yaşayan 2 kız kardeş, eşyasız ama kitap dolu evlerinde tüm zorlukları aşarak üniversiteyi kazanıp kendileri gibi okumak isteyen kızları savunmak istiyor. Kız kardeşleri küçük yaşta evlendirilen ve kendileri okumayı başaran Hazal Aybüke Atay (25) ve kız kardeşi Ayşil Neva Atay (19), okumak için destek bekliyor. Kendileri de evlendirmek isteyen fakat okumak isteyen kız kardeşler tüm imkansızlara rağmen okuma azimlerini sürdürüyor . Batman’da şehit edilen Aybüke öğretmenin hayatını kendine örnek alan kız kardeşlerden Hazal, ismine mahkeme kararıyla "Aybüke" öğretmenin adını ekleterek Mardinli kızların ve kadınların vatan sevgisini ve coğrafi şartların zorluğunu gazete manşetlerine taşımak için okumak istediğini söyledi. Kitabın bulunduğu bir aile ortamında bulunmadıklarını beliren Atay, “Galiba onun yokluğu beni kitap okumaya itti. Bunu da Allah’ın bana verdiği bir nimet olarak düşünüyorum. Genelde kitaplarla örülü bir hayatımız var. Sürekli kitaplarla haşır neşir bir şekilde bilgi edinmeye çalışıyoruz. İsmime gelecek olursak, 2017 yılında mezuniyet senemde Şehit Şenay Aybüke Yalçın öğrencilerine karne dağıttıktan sonra terör örgütü tarafından şehit edildi. Tabi bütün kadınların haklarının korunmasını istiyorum. Ama Şehit Aybüke öğretmenin üzerimde çok farklı bir etkisi oldu. Uzun süre etkisinden çıkamadım. Her yıl kendisini saygıyla anıyorum. Onun ismini yaşatmak istedim ve gerekli müracaatlarda bulundum. Şu an Aybüke öğretmenimizin ismini taşıyorum. Bizim de öğretmenlerimiz var, biz de karne alıyorduk. Şehit edildiği gün aklıma öğretmenlerim geldi” diye konuştu. Küçüklüğünde 32. Gün programını sık takip ettiğini ve Mehmet Ali Birand’a hayranlık duyduğunu ifade eden Atay, kendisi için büyük bir öncü olduğunu gazetecilik ruhunu ondan aldığını dile getirdi. Kız kardeşi Aysil Neva Atay ise, bugüne kadar yüzlerce kitap okuyarak hukuk fakültesini okumak için hazırlandığı, sınavı kazanıp kadınların hakkını savunmak için hakime olmak istediğini belirtti. Her çocukta olduğu gibi kendi okuma merakının da çocukken başladığını vurgulayan Atay, "Hukuk alanında uzman bir hakim olmak istiyorum. Fakat oldukça kaynak eksikliğim var. Yüce devlet erkanlarımızdan istirhamlarımız ve taleplerimiz var. Bize her türlü yardımlarını bekliyoruz. Yardım edeceklerinden hiç kuşkumuz yok” şeklinde konuştu. Atay, “Tüm birimlere çağrı yapmak istiyoruz. Biz sadece okumak istiyoruz. Buralarda harcanmak istemiyoruz. Küçük bir yerde yaşıyoruz ve imkanımız çok kısıtlı. Yegane isteğimiz güzel bir eğitim almak. Devletimize itimat ediyoruz. Maddi ve manevi destek bekliyoruz" ifadelerinde bulundu.