Son Dakika
|
Depremde ailesinden 6 kişiyi kaybeden yaşlı kadının acısı dinmiyor
Tuzla’da kauçuk fabrikasında korkutan yangın
İBB davasında yeni karar: Tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi
Futbolda Bahis Soruşturmaları'nda ikinci dalga operasyon: 35 gözaltı
Ziraat Türkiye Kupası’nda gruplar belli oldu
Bakan Yılmaz Tunç: " Hep beraber soruşturmanın seyrini takip edeceğiz"
Bodrumda sokaklar göle döndü araçlar sular altında kaldı
İstanbul’da çete operasyonu: 12 gözaltı
İmralı tutanağı okundu
Adliyedeki emanet deposu soygununun görüntüleri ortaya çıktı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
The Voice of the Steppe Lives On in Kyrgyz Craftsmanship
Ankara’da feci kaza otomobil tırın altına girdi: 2 ölü 1 ağır yaralı
Kaza yapan otomobiller cami bahçesine girdi
Öldürdüğü eşini evinin banyosuna gömdü
Şanlıurfa’da zehirlenme şüphesiyle 25 öğrenci hastanelik oldu
Victor Osimhen bu sezonki gol sayısını 11’e çıkardı
İtfaiye aracı köprü arasında sıkıştı: 3 personel yaralı
Küçükçekmece’de 4 katlı binada çatı yangını: Binadakiler tahliye edildi
POLİTİKA
Tokat Başsavcılığı ve Tokat Belediyesi yükümlülerin sosyal uyumu için güç birliği yaptı
06 Aralık 2025 Cumartesi - 10:48:32
Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı ile Tokat Belediyesi arasında imzalanan protokol, yükümlülerin belediye hizmetlerinde kontrollü şekilde çalıştırılarak hem kamu hizmetlerinin verimliliğini artırmayı hem de sosyal hayata yeniden uyumlarını desteklemeyi hedefliyor. Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı ile Tokat Belediyesi arasında, üretken belediyecilik anlayışının güçlendirilmesi amacıyla iş birliği protokolü imzalandı. Protokol imza programına Tokat Cumhuriyet Başsavcısı Yunus Emre Büyükyurt ile Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu katıldı. Belediyenin çeşitli birimlerinde yükümlülerin kontrollü şekilde çalıştırılmasını içeren protokol hem kamu hizmetlerinin etkinliğini artırmayı hem de yükümlülerin sosyal hayata yeniden uyum sağlamasına yardımcı olmayı hedefliyor. Programda konuşan Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, üretken belediyecilik vizyonunun toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir yaklaşımla şekillendiğini belirterek; "Bugün imzaladığımız bu işbirliği protokolüyle hem belediye hizmetlerimizin niteliğini artıracak hem de yükümlü kardeşlerimizin yeniden topluma kazandırılmaları için önemli bir fırsat oluşturacağız. Üretken belediyecilik; insanı merkeze alan, toplumsal faydayı büyüten bir anlayıştır. Cumhuriyet Başsavcımız Yunus Emre Büyükyurt’un destekleriyle şehrimiz adına kıymetli bir adım atmış bulunuyoruz. Yükümlülerin toplumumuza kazandırılması noktasında Adalet Bakanlığımız çok ciddi bir proje yürütüyor. Bu örnek projeyi Tokat’ımızda hayata geçmesine destek olan başta Adalet Bakanımıza, Bakan Yardımcılarımıza, genel müdürlerimize ve sayın Tokat Cumhuriyet Başsavcısı Yunus Emre Büyükyurt’a müteşekkiriz. Tokat’a ve Tokat’ımıza hayırlı olsun" dedi. Tokat Cumhuriyet Başsavcısı Yunus Emre Büyükyurt da protokolün yükümlülerin rehabilitasyon sürecine önemli katkı sunacağını ifade ederek, iş birliğinin Tokat için faydalı sonuçlar üreteceğini dile getirdi. Protokol kapsamında yükümlülerin, belediyenin belirlediği sosyal, çevresel, kültürel ve teknik alanlardaki çalışmalara uygun denetim mekanizmalarıyla dahil edilmesi planlanıyor. Böylece hem kamu kaynaklarının daha verimli kullanılması hem de yükümlülerin mesleki ve sosyal becerilerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:49
Belediye kaçak diye mühürledi, seçim ofisi oldu
Kocaeli’de İzmit Belediyesi tarafından mühürlenen binanın CHP tarafından siyasi çalışmalar için kullanılması tepkiye sebep oldu. Binanın mühürlü olmasına rağmen inşaatının tamamlandığını ve CHP’nin seçim ofisine dönüştürüldüğünü ifade eden MHP İzmit İlçe Başkanı İlker Kazan, "3 yıldır hasır altı edilen 900’den fazla kaçak binanın listesini bir gecede basına servis ettiler. Asıl amaç, Eski Hamam Sokak’taki bu binayı bu haberlerin arasında karambole getirmek" dedi. MHP’li İlker Kazan, yaptığı açıklamada, Kemalpaşa Mahallesi Eski Hamam Sokak’ta yer alan binanın imar durumuyla ilgili eleştirilerde bulundu. Söz konusu yapının 2014, 2018 ve 2020 yıllarında iki katlı olduğunu, "basit tadilat" izniyle 3,5 kata çıkarıldığını belirten Kazan, binanın mühürlenmesine rağmen daha sonra kiralanarak CHP’nin seçim ofisi olarak kullanıldığını söyledi. Kazan, konuyu gündeme getirmelerinin ardından İzmit Belediyesi’nin yıkım kararı aldığını vurgulayarak, "Arkadaki binada hala kiralık yazısı duruyor. Biz bu durumu belediyede ortaya çıkardığımızda ertesi gün alelacele yıkım kararı çıkardılar" dedi. "Asıl amaç, bu binayı haberlerin arasında karambole getirmek" İzmit Belediyesi’nin kaçak yapılarla ilgili paylaştığı listeye de değinen Kazan, şunları söyledi: "1 Ağustos 2023’te bu bina için yıkım kararı çıktığını ve 760 bin TL ceza kesildiğini biz hatırlatınca, 3 yıldır hasır altı edilen 900’den fazla kaçak binanın listesini bir gecede basına servis ettiler. Cezaları kendi arkadaşlarına bile kestiklerini duyurarak sözde tarafsız olduklarını göstermeye çalışıyorlar. Asıl amaç, Eski Hamam Sokak’taki bu binayı bu haberlerin arasında karambole getirmek." "Mühürlü bina seçim ofisi olarak kullanıldı" Binanın seçim ofisi olarak kullanılmadan 7 ay önce mühürlendiğini belirten Kazan, Başkan Fatma Kaplan Hürriyet’in meclisteki "Mühürlemişiz ama kırmışlar" savunmasını eleştirerek, "Fatma Hanım mecliste, ’Biz üzerimize düşeni yaptık, mühürlemişiz ama kırmışlar’ diye savunuyor. Oysa bina seçim ofisi olduğunda mühür zaten kırılmış, inşaat çoktan tamamlanmıştı. Bunu bile bile hiçbir işlem yapmadılar" ifadelerini kullandı. "Küçük yerleri yıkım çıkaran belediye kendi yandaşına dokunmuyor" Yıkım ihalelerinin düşük bedellerle açılarak katılımın engellendiğini vurgulayan İlker Kazan, "300 bin TL’lik bir yıkımı 200 bin TL’ye ihale ederseniz elbette kimse girmez. Tavuk kümesi kadar küçük yerlere yıkım çıkartan ama kendi yandaşının binasına dokunamayan bir yönetimle karşı karşıyayız. Kaçak yapıyı yapan kişi Faruk Bostan. Belediyenin ’Tapuya şerh koyduk’ açıklamasına rağmen bina el değiştirildi. Şimdi soruyoruz, bu bina nasıl oldu da tapuda el değiştirdi? Suçu işleyen kişi nasıl cezadan kurtuldu? Bu satış birine zemin mi hazırladı? Bunların hepsinin araştırılması gerekiyor. Savcılarımızı göreve çağırıyorum" dedi. Ne olmuştu? İzmit Kemalpaşa Mahallesi Eski Hamam Sokak’ta bulunan binanın, basit tadilat izniyle imar mevzuatına aykırı şekilde yükseltildiği iddiaları Kocaeli kamuoyunda tartışma oluşturmuştu. Söz konusu yapının mühürlü olmasına rağmen 31 Mart yerel seçimleri sürecinde aktif olarak kullanıldığı ve mühür kırma yapıldığı öne sürülmüştü. "Seçim ofisi açmak belediyeden izin alınmasını gerektirmez" İzmit Belediyesi tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Sürekli olarak dile getirilen bina ile ilgili vatandaşın talebi üzerine verilen basit tadilat izni ile süreç başlatılmış, belediye teknik personeli tarafından yapılan kontrollerde çalışmaların basit tadilat kapsamını aştığı tespit edilmiştir. Bu nedenle yapı mühürlenmiş, mühüre rağmen inşaata devam edilmesi sebebiyle mühür fekki (mühür bozma) işlemi uygulanmış ve konu hakkında savcılığa suç duyurusu yapılmıştır. İlgili kurumlara gerekli bildirimler yapılmış, yapı yıkım ihalesi programına alınmıştır" denilmişti. Ayrıca açıklamada, "Yapının kim tarafından kiralandığı, hangi siyasi parti ya da aday tarafından hangi amaçla kullanıldığı, mevzuat gereği belediyeye bildirilmesi gereken bir konu değildir. Seçim ofisi açmak belediyeden izin alınmasını gerektirmez ve belediye başkanının da bu türden seçim çalışma alanlarını bilmesi beklenen bir idari sorumluluk değildir" ifadeleri kullanılmıştı.
05 Aralık 2025 Cuma - 22:51
Baybatur’dan Manisa’da kardeşlik mesajı
AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur, "Terörsüz Türkiye" sürecine destek amacıyla Manisa’daki kanaat önderleri, iş insanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çeşitli siyasi partilerin temsilcilerinin katılımıyla "Adımız Türkiye, Soyadımız Kardeşlik" programı düzenledi. Geniş katılımla gerçekleşen buluşmanın, kentte toplumsal birlik ve dayanışmayı güçlendirmeye yönelik önemli bir adım olduğu belirtildi. Programda konuşan Baybatur, Türkiye’nin son 40 yıllık terörle mücadelesinde kritik bir aşamaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye’de terör konusu sona erme aşamasına geldi." dedi. Şehit ailelerinin hassasiyetlerinin gözetilerek yürütülen sürecin kararlılıkla devam ettiğini ifade eden Baybatur, Gabar’da bulunan petrol başta olmak üzere bölgedeki yer altı kaynaklarının ülke ekonomisine önemli katkılar sunacağını belirtti. Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişmelere de değinen Baybatur, "Kendi İHA, SİHA, Akıncı ve Kızılelma projelerimiz artık bağımsızlığımızın sembolü oldu. Türkiye, dostlarına güven veren, düşmanlarına ise caydırıcı güç gösteren bir devlet haline geldi." diye konuştu. Baybatur, AK Parti’nin 23 yılda Manisa’ya kazandırdığı yatırımları da aktararak, modern hastaneler, eğitim yatırımları, sulama projeleri ve ulaşım çalışmalarının kentin çehresini değiştirdiğini ifade etti. Yapımı süren Gediz Kavşağı, meslek lisesi kampüsü, küçük sanayi sitesinin taşınması, kentsel dönüşüm ve yakında açıklanacak millet bahçesi projelerinin Manisa’ya değer katacağını söyledi. Konuşmasında, yakın zamanda vefat eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i rahmetle anan Baybatur, "Sevdamız Manisa’dır; adımız kardeşliktir; soyadımız Türkiye’dir." dedi. Programda konuşan eski İl Genel Meclisi Başkanı Hayrullah Solmaz, MAGİD Başkanı Aslan Yılmaz, MESKOP Başkanı Recep Çınar, iş insanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Baybatur’a teşekkür ederek Manisa’daki birlik ve kardeşlik ortamının önemine vurgu yaptı. Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şube Başkanı Yusuf Kıyışkan ise terörle mücadelenin hiçbir zaman etnik kökenler arasında bir çatışma olmadığını belirterek, "Bu mücadele hain bir örgütle oldu. Vatanımıza kasteden elbette hesabını vermelidir." ifadelerini kullandı. Programda konuşan Tarihçi-Yazar Prof. Dr. Mehmet Çelik, Kent Konseyi Başkanı Hakkı Bayraktar, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yılmaz ve Manisa OSB Başkanı Sait Türek de kentteki birlik ruhunun önemine dikkati çekti. Manisa Valisi Vahdettin Özkan, programın değerine işaret ederek, etkinlik kapsamında davetliler adına geçtiğimiz yaz orman yangını yaşanan Yukarıkayapınar Mahallesi’nde fidan dikilmesinin ayrıca anlam taşıdığını söyledi. Program, birlik ve kardeşlik mesajlarının verilmesinin ardından sona erdi.
05 Aralık 2025 Cuma - 21:15
Adalet Bakanı Tunç Hukuk Fakültesi öğrencileri ile buluştu
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Trabzon’da katıldığı açılış ve temel atma programlarının ardından Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Bakan Tunç’a Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Cumhuriyet Başsavcısı Sedat Çelik, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Adil Karaismailoğlu, Yılmaz Büyükaydın ve Vehbi Koç ile HSK 1. Daire Başkanı Turan Kuloğlu eşlik etti. Heyeti, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ve belediye yetkilileri karşıladı. Şehirde devam eden projeler ve planlanan yatırımlar hakkında Bakan Tunç’a bilgi veren Başkan Ahmet Metin Genç, merkezi hükümetle yürütülen iş birliğinin Trabzon’un gelişiminde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bakan Tunç da, Türkiye genelinde olduğu gibi Trabzon’da da adalet hizmetlerinin en iyi şekilde yürütülmesi için desteklerinin süreceğini ifade etti. Ziyaretin sonunda Başkan Genç, Bakan Tunç’a Trabzon’un kültürel mirasını temsil eden bir ibrik ile Trabzonspor forması hediye etti. Bakan Tunç daha sonra Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen TBMM Simülasyon Programı’na da katıldı. Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinin organize ettiği programda 70 öğrenci; Aile Komisyonu, Bütçe Komisyonu, Adalet Komisyonu ve İçişleri Komisyonu oluşturarak kanun tekliflerini tartıştı ve gerçek TBMM ortamını deneyimledi. Öğrencilere hitap eden Bakan Tunç, Parlamenter Sistem ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi arasındaki farklar hakkında bilgi vererek genç hukukçulara tavsiyelerde bulundu.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
04 Aralık 2025 Perşembe- 12:37
Adalet Bakanı Tunç Bayburt Valiliğini ziyaret etti
2
04 Aralık 2025 Perşembe- 22:01
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin İmralı ziyaretine ilişkin tutanak özeti okundu
3
05 Aralık 2025 Cuma- 12:11
Bakan Yılmaz Tunç: " Hep beraber soruşturmanın seyrini takip edeceğiz"
4
05 Aralık 2025 Cuma- 08:19
11. Yargı Paketi bazı değişikliklerle komisyonda kabul edildi
5
05 Aralık 2025 Cuma- 10:59
Bakan Göktaş’tan Anıtkabir’e ziyaret
03 Aralık 2025 Çarşamba - 19:12
Bakan Memişoğlu: "ASELSAN gibi şirketlerin her türlü ürettiği ürünü alacağız ve onu geliştireceğiz"
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "ASELSAN sadece savunma sanayiinin değil, sağlık sanayiinin de gurur kaynağıdır. ASELSAN gibi milli idealist şirketlerin her türlü ürettiği ürünü alacağız ve onu geliştireceğiz" dedi.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 18:22
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ile görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Türkiye ile Finlandiya ikili ilişkileri bölgesel ve küresel konular ele alındı.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 17:52
MHP’li Özdemir: "Üniversite öğrencilerinin alacakları elektronik cihazlarda kısıtlama olmaksızın ÖTV’den muaf tutulmalarına dair kanun teklifimizi meclise sunduk"
MHP İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, "Üniversite öğrencilerinin alacakları elektronik cihazlarda kısıtlama olmaksızın ÖTV’den muaf tutulmalarına dair kanun teklifimizi meclise sunduk" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) üniversite öğrencisi gençlerin elektronik cihazlarda kısıtlama olmaksızın Özel Tüketim Vergisi’nden (ÖTV) muaf tutulmalarına yönelik kanun teklifi sunduklarını duyurdu. Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Cumhur İttifakı olarak daha önce üniversite öğrencisi olan genç kardeşlerimiz için cep telefonu, tablet ve bilgisayar almaları halinde belirli şartlarla kendilerine tanınan vergi indirimini hayata geçirmiştik. TBMM’ye sunduğumuz yeni kanun teklifimiz ile yine üniversite öğrencisi genç kardeşlerimizin alacakları elektronik cihazlarda herhangi bir kısıtlama olmaksızın, yani fiyatlarına ve menşeine bakılmaksızın ve iki yıl kullanmaları şartıyla Özel Tüketim Vergisi’nden tamamen muaf tutulmalarına dair kanun teklifimizi meclise sunduk. Teklifimizin kanunlaşması için MHP olarak gayretimizi sürdüreceğiz."
03 Aralık 2025 Çarşamba - 17:03
Kocagöz, yılın son meclisini müjdeyle kapattı
Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde gerçekleştirilen belediyenin 2025 yılının son meclis toplantısını engelli bireyler için önemli bir müjdeyle kapattı. Başkan Kocagöz’ün önerisiyle meclis gündemine taşınan Engelli Farkındalık Komisyonu kurulmasına ilişkin karar, oy birliğiyle kabul edildi. Bu güzel kararın ardından özel bireyler, meclis üyelerine kırmızı karanfillerle teşekkür etti. Kepez Belediyesi Meclisi, 2025 yılının son toplantısında 34 yazılı, 3 önerge olmak üzere 37 gündem maddesi görüşülerek, karara bağlandı. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, başkanlığındaki Aralık ayı olağan meclis toplantısı; saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla açıldı. Gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce söz alan Başkan Kocagöz, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 39. Olağan Kurulu’na değinerek, Genel Başkan Özgür Özel’i, Antalya’dan parti meclisine giren Önder Kurnaz’ı, Antalya Milletvekili Cavit Arı ve Yüksek Disiplin kurulu üyesi Antalya Milletvekili Aliye Coşar’ı tebrik etti. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne de değinen Başkan Kocagöz, meclis toplantısında Engelli Farkındalık Komisyonu oluşturulacağına dikkat çekerek, Kepez Belediyesi olarak bugüne kadar engelli bireyler için yapılan hizmet çalışmalarını anlattı; "Bir nefes ver hayatıma Mola Evi projemizi, Orhangazi Semt Konağı’nda faaliyete geçirdik. Engellilerin spor ihtiyaçları için Pazartesi ve Cuma günleri Turgut Özal Kapalı Spor Salonu’nda spor aktivitelerini uygulamaya geçirdik. Salı ve Perşembe günleri kapalı yüzme havuzumuzun 12.00-14.00 saatlerini engelli bireylerimiz için ayırdık. Sanatsal faaliyetler içinde Çarşamba günü Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde dans, müzik, tiyatro ve güzel sanatlar alanlarında çalışmalar yapmaları için atölyeler hazırlıyoruz. Engelli ailelerinin, pazara dahi giderken çocuklarını bırakabilecek bir yerleri yok. En kısa sürede ‘Engelli Gündüz Bakım Evi’ni de faaliyete geçiriyoruz. Bununla ilgili yerimiz hazır, çalışmalara başladık, kadromuzu da kurduk. Kepez’de mevcut parkları engelli erişimine uygun hale getiriyoruz. Kaldırımlarımızı engellilerimiz için uygun hale getiriyoruz. Çünkü herkes bir engelli adayıdır. Engelli nüfusu yüzde 12, bu çok büyük bir nüfus" dedi. İç kargaşa oluşturmak isteyen yabancı servisler var Türkiye gündemine de değinerek konuşmasına devam eden Başkan Kocagöz, "Hedefteki ülke Türkiye’dir. İç kargaşa oluşturmak için yabancı servisler adeta ülkemizde cirit atmaktadır. Papa ve Papa sevdalılar neyin peşindedir bilmem. Barzani ve avanesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde boy gösteriyor. Bunlarda neyin sevdasında bilmiyorum. Eğer bu ülkenin toprak bütünlüğünü etnik köken ve mezhepsel ayrılıklarını öne çıkararak zayıflatmaya kalkılırsa net söylüyorum karşılarında büyük güçlü ve büyük Türk milletini bulurlar. Burada siyasi bir şekilde konuşmak değil, memleket için konuşmak gerekiyor. " diyerek belediye meclisinin 3 grup sözcüsünü de kutladı. "Üçünüzde vatanımıza, bayrağımıza ve milletimize sahip çıktığınızı söylediniz." Bugün her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğunu dile getirerek konuşmasını sürdüren Başkan Kocagöz, "Türk’te kürte benim kardeşim, fark etmiyor. İlk önce hepimiz insanız. Hepimiz bir sazın telleriyiz. Hepimiz bir ağacın dallarıyız. Hepimiz bu konuda çok hassas olalım" dedi. Kepez’i ortak akılla yöneteceğiz Başkan Kocagöz, Kepez’deki 2024 yılı Şubat ayında yaşanan sel basınına da değinerek, yapılan hizmet çalışmalarına değindi; "Biliyorsunuz bir yağmur yağdığında Kepez’de sel su baskını olur. Bunun için gerçekten büyük bir mücadele içerisindeyiz. Kış şartların da sel, su baskınları, fırtına, yıldırım gibi meteorolojik uyarılarla oluşacak zararların en aza indirgenmesi, yapılacak mücadele ve müdahale ile ilgili etkin işler yapabilmek için Kepez Belediyesi Afet İşleri ve Risk Yönetimi Müdürlüğümüz bir mücadele ve müdahale planı hazırladı. Bunların hepsini meclis üyelerimize göndereceğiz. Önerilerinizi iletirseniz, hemen faaliyete geçirmemiz lazım" diyerek, Şubat 2024 yılında sel basan, Aralık 2024 sel basmayan Kepez’in görüntülerini meclis üyelerine gösterdi. "Sizlerinde önerilerine ihtiyacımız var, Kepez’i ortak akılla yöneteceğiz dedik. Lütfen bu konuda bize bilgi verin" diye konuştu. İsimleri Kepez’de yaşayacak Başkan Kocagöz’ün konuşmasının ardından gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi. Altınova Sinan Mahallesi Kaşlılar Sokak ile 39/1 sokak kesişimindeki parka ‘Şehit Ömer Halisdemir Parkı, Altınova Sinan Mahallesi Vadi Sokak ile Gökkaya Sokak kesişimindeki parka ‘Şehit Aybüke Öğretmen Parkı’ Ahatlı Mahallesi 3183 sokaktaki parka ‘Mehmet Akif Ersoy Parkı, Altınova Sinan Mahallesi’ndeki Ahmet sokak üzerindeki parka ‘Aşık Veysel Parkı’ ismi verildi. Meclis gündemine taşındı Ahatlı Mahallesi 3155 sokaktaki parka ‘Nene Hatun Parkı’ yine aynı mahalledeki 3157 sokak üzerindeki parka ‘Bahriye Üçok Parkı’, 3139 sokaktaki parka ‘Barış Parkı’, Çamlıbel-Göçerler Erenköy , Kanal ve Fatih Mahallelerinde yaşayan vatandaşları çoğunluğunun Korkutelili olması dolayısıyla 4906-4907 sokak kesişimindeki parka ‘Korkuteliler Parkı’ , Çamlıbel Mahallesi’ndeki parka ‘Çamlıbel Parkı’, Çamlıbel-Erenköy-Esentepe sınırlarındaki 4875 sokağa da ‘Şehitler Caddesi’ isminin verilmesi de meclis gündemine taşınarak, İsim Tespit Komisyonuna havale edildi. 2 semt evi 1 ASM geliyor Kepez Belediye Meclisi’nde Gündoğdu Mahallesi ve Altınova Sinan Mahallelerine Semt Evi, Altınova Düden Mahallesi’ne de Aile Sağlığı Merkezi kazandırılması hususunda işlemlerin yürütülmesi için Başkan Kocagöz’e yetki verildi. Kepez Belediye Meclisi’nde Engelli Farkındalık Komisyonu oluşturulması hususu da meclisin 35. gündem maddesi olarak görüşüldü. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün önerisiyse meclis gündemine taşınan madde oy birliğiyle kabul edildi. Komisyona üye olarak Ahmet Paksoy(CHP), Berna Polat(CHP), Ahmet Şahin(CHP), Cengiz Avcı (AKP) ve Cihan Ak(MHP) oy birliğiyle seçildi. Bu güzel kararın ardından özel bireyler, meclis üyelerine kırmızı karanfillerle teşekkür etti. Kepez Belediye Meclisi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde Engelli Koordinasyon Birimi Kurulması ile ilgili gündem maddesini de yeni oluşturulan Engelli Farkındalık Komisyonu’na sevk etti. Başkan Kocagöz’ün önerisi ile meclis gündemine taşınan bir başka konuda Salon Kepez’in 10 bin TL. ile ücretlendirilmesi oldu. Bu gündem maddesi de görüşülmek üzere komisyona sevk edildi.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:54
Dışişleri Bakanı Fidan AGİT’te Türkiye’nin "barış diplomasisi"ne dikkat çekecek
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Finlandiya’nın ev sahipliğinde 4-5 Aralık’ta Viyana’da düzenlenecek Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 32. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda Türkiye’nin "barış diplomasisi"ne dikkat çekecek. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Finlandiya, "İlkelere Saygı, Sınamalara Mukabele ve Geleceğe Hazırlık" temasıyla yürüttüğü AGİT dönem başkanlığı görevini Ocak 2026’da İsviçre’ye devredecek. Her yıl mutat olarak dönem başkanı ülkede yapılan Bakanlar Konseyi, bu yıl istisnai olarak 4-5 Aralık’ta AGİT’in merkezi Viyana’da gerçekleştirilecek. Avrupa-Atlantik ve Avrasya güvenliği gündemde AGİT 32. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda Avrupa-Atlantik ve Avrasya coğrafyasındaki güvenlik durumu, AGİT bölgesinin karşı karşıya bulunduğu güncel sınamalar ve teşkilatın işleyişine ilişkin konuların ele alınması öngörülüyor. Toplantı, açılış ve kapanış bölümlerine ek olarak üç genel oturumdan oluşacak. Ayrıca resmi nitelikte bir çalışma öğle yemeği düzenlenecek. Açılışta Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger, AGİT dönem başkanı Finlandiya’nın Dışişleri Bakanı Elina Valtonen ve AGİT Parlamenterler Asamblesi (AGİTPA) Başkanı Pere Joan Pons söz alacak. AGİT Genel Sekreteri Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu da katılımcılara hitap edecek. Bakan Fidan’dan barış, diplomasi ve bölgesel istikrar mesajları Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın toplantının ilk gününde yapılacak ilk genel oturumda hitap etmesi öngörülüyor. Bakan Fidan’ın konuşmasında Avrupa-Atlantik ve Avrasya bölgesinin en geniş kapsamlı güvenlik teşkilatı olan AGİT’in temel değerlerinin korunması gerektiğini vurgulaması bekleniyor. Fidan’ın AGİT’in işlevselliğinin sürdürülmesine yönelik Türkiye’nin desteğini de kayda geçireceği belirtiliyor. Fidan’ın konuşmasında ayrıca Rusya-Ukrayna savaşı konusunda adil ve kalıcı bir barışın sağlanmasına dönük çabalara Türkiye’nin verdiği desteği ifade etmesi ve diplomatik çözüm yönünde yakalanan ivmenin korunması gerektiğine işaret etmesi öngörülüyor. Türkiye’nin taraflar arasındaki görüşmeleri kolaylaştırmaya hazır olduğu mesajını yinelemesi bekleniyor. Bakan Fidan’ın hitabında İsrail’in Orta Doğu’daki saldırganlığına ve Gazze’de yaşanan insani felakete dikkat çekmesi, Filistin-İsrail meselesinin ancak iki devletli çözüm temelinde kalıcı bir barışa kavuşturulabileceğini vurgulaması da bekleniyor. Fidan’ın ayrıca Azerbaycan ve Ermenistan’ın ortak çabalarıyla mümkün olan Minsk Süreci ve bağlı yapıların lağvedilmesine ilişkin kararın önemli bir başarı olduğunu dile getirmesi öngörülüyor.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:45
Başkan Kotan: "Bizim farkındalığımız engelliler günü ile sınırlı değil"
Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde farkındalık amacıyla Konyaaltı Belediyesi bünyesinde görev yapan özel gereksinimli personel ile bir araya geldi. Kotan, "Hayata karşı vermiş olduğunuz mücadele, direniş ve olumsuz şartlara karşı götürdüğünüz süreçler bizim için çok önemli ve her zaman için de bu yolculukta sizlere eşlik ediyoruz" dedi. Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Konyaaltı Belediyesi’nde görev yapan özel gereksinimli personel ile buluştu. Buluşmada personelin taleplerini dinleyen Başkan Kotan, Konyaaltı’ndaki eşit ve erişilebilir yönetim anlayışının temelini ilk olarak Konyaaltı Belediyesi’nde attıklarını vurguladı. Özel gereksinimli personeliyle duyduğu gururu dile getiren Kotan, kendileriyle çalışmaktan memnun olduklarını ve yolculuklarında daima beraber olduklarını da ifade etti. Başkan Cem Kotan ile bir araya gelen Konyaaltı Belediyesi personeli ise kendilerini geri planda bırakmadığı için Kotan’a teşekkürlerini iletti. "Yıllardır sizlerle birlikteyim" Konyaaltı Belediyesi’nde görev yapan özel gereksinimli bireyler için birçok iyileştirme ve pozitif çalışmalar yaptıklarını ve buna devam edeceklerini vurgulayan Başkan Cem Kotan, "Biliyorsunuz ben yıllardır sizlerin içerisindeyim. Derneklerimizin içerisindeyim, sizlerle birlikteyim. Sizlerle en çok görüşen belediye başkanlarından bir tanesiyim. Personelimiz bizim için kıymetli. Siz bizim için iki kat daha kıymetlisiniz. Hayata karşı vermiş olduğunuz mücadele, direniş ve olumsuz şartlara karşı götürdüğünüz süreçler bizim için çok önemli. Her zaman için de bu yolculukta sizlere eşlik ediyoruz. Biz konfor alanlarımız artarken sizlerin de artması taraftarıyız. Zaten hayatın bir zorluğunu çekiyorsunuz. Bu zorlukta biz sizlere nasıl yardımcı olabiliriz Belediye Başkanı olarak da Konyaaltı Belediyesi olarak da bunları düşünerek hareket ediyoruz" dedi. "Eşit şartlarda yaşayabileceğimiz bir ortam için çalışıyoruz" Pozitif ayrımcılığın artmasının gerekliliğine dikkat çeken Kotan, "Konyaaltı Belediyemiz bünyesinde bunu başaramazsak Konyaaltı’nda başarma şansımız yok. Bizim bunu başardığımızı düşünüyorum. Bizim meselemiz sadece 3 Aralık mevzusu değil. Bizim meselemiz engelli dostlarımızın yani sizlerin engelleri aşması. Eşit şartlarda yaşayabileceğimiz bir ortam için çalışıyoruz. Size her noktada saygı duyuyoruz. Sizlerle çalışmaktan çok memnunuz. Hepinizin hayata karşı ayrı ayrı bir başarı hikayeniz var. Dediğim gibi bu hayat yolculuğunda birlikte hareket etmeye devam edeceğiz" diye konuştu. Buluşmada söz alan Konyaaltı Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü personeli Irmak Çırakman ise "Bizi geri planda bırakmadığınız için, görünebilir kıldığınız için, diğer arkadaşlarımızla bizim eşit şartlarda çalışmamızı sağladığınız için çok teşekkür ediyorum. Umarım herkesin bizlerin farkında olduğu, bilinçli davrandığı ve bize engel oluşturmadığı bir Türkiye standartları oluşur. Biz kurum olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Çok sağlıklı bir kurumda çalışıyoruz. Bu yüzden biz çok şanslıyız size çok teşekkür ediyorum" dedi.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:42
Bakan Uraloğlu: "10 milyondan fazla engelli yolcumuz ücretsiz seyahat hakkından yararlandı"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Son 10 yılda YHT ve ana hat trenlerinde 10 milyondan fazla engelli yolcumuz ücretsiz seyahat hakkından yararlandı" dedi. Engelliler, Yaşlılar ve Hareket Kısıtlı Bireylere Destek ve İletişim Eğitimi Programı lansmanı, Ankara’da bulunan Yüksek Hızlı Tren (YHT) Garı’nda gerçekleşti. Lansmana Bakan Uraloğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Taşımacılık ile Türkiye Sakatlar Federasyonu yetkilileri, personel ve engelli bireyler katıldı. Konuşmasında ‘Engelliler, Yaşlılar ve Hareket Kısıtlı Bireylere Destek ve İletişim Eğitimi’nin meyvelerinin toplandığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "2023’ten bu yana gişe, kabin ve Turuncu Masa’da görev yapan toplam 256 personelimiz bu eğitimi almıştı. Şimdi de 83 arkadaşımız daha bu eğitimi tamamlayarak aramıza katıldı. Toplamda 339 arkadaşımız artık yalnızca görevini yapmıyor; engelli bir vatandaşımızın gözüne bakarak ‘Size nasıl yardımcı olabilirim?’ diyebiliyor, işaret dilinde ‘Hoş geldiniz’ diyebiliyor. Bir tekerlekli sandalye kullanıcısına en güvenli ve saygın şekilde refakat edebiliyor. İşte bu, farkındalığın somut halidir" ifadelerini kullandı. "Turuncu Masa hizmetimizi havalimanlarımızda da başlattık" Erişilebilir Ulaşım Stratejisi ve Eylem Planı ile herkes için erişilebilir bir ulaşım sisteminin yol haritasının oluşturulduğunu belirten Uraloğlu, "Bu plan, 6 stratejik amaç, 14 hedef ve 33 eylemle toplumda farkındalığı artırmaktan altyapı iyileştirmelerine, teknoloji tabanlı çözümlerden ulaşım türleri arasındaki entegrasyona kadar kapsamlı bir vizyon sunuyor. 2019 yılından bu yana Turuncu Masa Erişilebilir Ulaşım Hizmet Noktası uygulamamız da engelli vatandaşlarımızın YHT garlarında güvenli ve destekli yolculuk yapmalarını sağlıyor. Yerli ve Milli Elektrikli Tren setlerimizi ise baştan sona erişilebilir tasarladık, 26 YHT garımızda Turuncu Masa hizmeti veriyoruz. Bugüne kadar da 82 binin üzerinde yolcumuza destek olduk. TCDD Genel Müdürlüğümüz de 2017 yılından beri yürüttüğü ‘Engelsiz Demiryolu’ yaklaşımıyla gar, istasyon ve peronlarda kapsamlı bir erişilebilirlik dönüşümü gerçekleştirdi. 2025 itibarıyla 113 gar ve istasyonda erişilebilirlik projesi hazırlandı, 92’sinde uygulamalar tamamlandı ve 9 binaya Erişilebilirlik Belgesi alındı. Havalimanlarımızda da erişilebilirlik standartlarını yaygınlaştırdık. Turuncu Masa hizmetimizi havalimanlarımızda da başlattık. 38 havalimanımız ‘Engelsiz Havalimanı Kuruluşu’ unvanına, 41 havalimanımız ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan Erişilebilirlik Belgesi’ne sahiptir" diye konuştu. "10 milyondan fazla engelli yolcumuz ücretsiz seyahat hakkından yararlandı" Bakan Uraloğlu, son yıllarda verilen hizmetlerle ilgili şu bilgileri verdi: "Son 10 yılda YHT ve ana hat trenlerinde 10 milyondan fazla engelli yolcumuz ücretsiz seyahat hakkından yararlandı. Karayolu ulaşımında da 2024’te 1,8 milyon, 2025 yılı ilk 11 ayında ise 1 milyon 671 bin engelli vatandaşımız şehirlerarası otobüslerde yüzde 40’a varan indirimlerden faydalandı. Herkes İçin Hareketlilik mobil uygulaması ile engelli bireylerin ulaşım süreçlerini kolaylaştıracak dijital çözümler de geliştiriyoruz. ‘Herkes için Engelsiz Ulaşım’ temalı 12 Ar-Ge projesine 100 milyon lira destek sağladık. Bu projeler, yapay zeka ve görüntü işleme tabanlı trafik sinyalizasyon sistemlerinden gerçek zamanlı rehberlik sistemlerine kadar yenilikçi çözümler sunuyor. Denizcilik sektöründe de ‘Engelsiz Denizler Projesi’ ile yolcu gemilerinde rampalı girişler, asansörler ve engelli tuvaletleri zorunlu hale getirdik. Haberleşme sektöründe, e-Devlet Kapısı’nda işaret diliyle destek sunan Engelsiz Çağrı Merkezi’ni hayata geçirdik. PTT eliyle 2024 yılında 467 bin, bu yıl ekim ayı sonu itibarıyla da 315 bin engelli vatandaşımız aylıklarını evlerinde teslim aldı. Ayrıca ülkemizdeki tüm internet servis sağlayıcıları tarafından yüzde 40 ve üzeri engel oranı bulunan engelli vatandaşlarımıza internet hizmetlerinde yüzde 25 indirim sunuyoruz. Türkiye Kart ile engelli ve gazi vatandaşlarımıza ulaşımda da yeni imtiyazlar sağlıyoruz." Bakan Uraloğlu, yarın TCDD’nin 169’uncu kuruluş yıl dönümüne ithafen 169 engelli vatandaşın YHT ile Konya’ya uğurlanacağını ve bu tür projelerin artarak devam edeceğini dile getirdi. Bakan Uraloğlu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü en içten duygularıyla kutladığını ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:36
Türk Ceza Kanunu’nda önemli değişiklikler getirecek ’11. Yargı Paketi’ Adalet Komisyonu’nda
TBMM Adalet Komisyonu, "11. Yargı Paketi"ni görüşmek üzere toplandı. Komisyon Başkanı Cüneyt Yüksel, "Teklifle toplumun huzur ve sükununu bozan, vatandaşların can ve mal güvenliğini tehlikeye atan eylemlerle daha etkin mücadele edilebilmesi amacıyla Türk Ceza Kanunu’nda önemli değişiklikler yapılmaktadır. Cezaların caydırıcılığının arttırılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda suç örgütü kurma, yönetme ve üye olma suçlarının cezaları arttırılmaktadır" dedi. Adalet Komisyonu, 11. Yargı Paketi’ni görüşmek üzere AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel başkanlığında toplandı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Yüksel, adaletin insanlık tarihinin en kadim arayışı, meşruiyetin yegane kaynağı ve toplumsal huzurun sarsılmaz teminatı olduğunu söyleyerek, "Tarih boyunca medeniyetler adaletin tesis edildiği ölçüde yükselmiştir. Bu nedenle adalet kavramı toplumsal barışı ayakta tutan her bir vatandaşın geleceğe güvenle bakmasını ve devletin meşruiyetini sağlayan en temel değer olarak kabul edilmektedir. Yine biliyoruz ki hukuk, raflarda tozlanmaya terk edilmiş duran bir metinler büyüklüğü değildir. Toplumun değişen ihtiyaçları doğrultusunda sürekli yenilenmekte, gelişmekte ve dönüşmektedir. Bu doğrultuda sosyal, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin baş döndürücü bir hızla yaşandığı çağımızda hukukun bu değişime seyirci kalması düşünülemez. Zamanın ruhunu yakalayamayan, toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyen kurallar adaleti sağlamak bir yana, adaletsizliğin bizzat kaynağı haline gelmektedir. Bu şuurla hukuk sistemimizi sürekli olarak yenilemek, geliştirmek ve günün koşullarına göre şekillendirmek gerekmektedir" ifadelerini kullandı. Yüksel, şöyle konuştu: "Çağın getirdiği yeni suç tiplerine karşı savunmasız kalan, dijital dünyanın tehditlerini görmezden gelen veya mağduriyetleri etkili bir şekilde gideremeyen bir hukuk sistemi idealimizdeki güçlü toplum, güçlü devlet ilkesiyle asla bağlaşmayacak. Organize suçlara, toplumsal huzursuzluğa sebep olan eylemlerden ekonomik düzeni tehdit eden girişimlere kadar her alanda mevzuatımız vatandaşımızı koruyacak güçte ve yeterlilikte olmalıdır. Değişen ve gelişen toplumsal dinamikler, teknolojik yenilikler ve ekonomik hayatın gereksinimleri yönetilerek ceza ve adalet sisteminin etkinliğinin ve caydırıcılığının takip edilmesi bu doğrultuda amaçlanmaktadır. İşte bu vizyonla hazırlanan düzenlemeler sadece bugünün sorunlarını çözmeyi değil, yarının güçlü ve adil Türkiye’sinin hukuki at yapısını kurmayı hedeflemektedir." Teklifin 38 maddeden oluştuğunu belirten Yüksel, 12 kanunda değişiklik öngörüldüğünü ifade etti. Yüksel, "Teklifle ilk olarak toplumun huzur ve sükununu bozan, vatandaşların can ve mal güvenliğini tehlikeye atan eylemlerle daha etki mücadele edilebilmesi amacıyla Türk Ceza Kanunu’nda önemli değişiklikler yapılmaktadır. Cezaların caydırıcılığının arttırılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda suç örgütü kurma, yönetme ve üye olma suçlarının cezaları arttırılmaktadır. Şayet örgüt faaliyetlerinde çocuklar araç olarak kullanılırsa, örgüt yöneticilerine verilecek cezanın yarısından bir katına kadar arttırılması hüküm altına alınarak, çocukların suça sürüklenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Halk arasında korku ve paniğe yol açan meskun mahallarda silahla ateş etme suçunun cezası arttırılmaktadır. Kurusıkı silahlar da bu suç kapsamına alınmaktadır. Özellikle bu suçun düğün, nişan ve asker uğurlaması gibi toplu alanlarda işlenmesi halinde ceza yarı oranında arttırılmakta ve bu suç seri muhakeme usulünden çıkarılmaktadır. Örgütlü keyfi davranışlarla vatandaşların seyahat özgürlüğünü engelleyen yol kesme fiillerine karşı sert tedbirler getirilmekte. Hukuka aykırı bir davranışla bir aracı durduran veya hareket etmesini engelleyen kişilere bir yıldan üç yıla kadar, bu aracı başka bir yere götüren kişilere ise iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmek süretiyle trafikte yol kesme eylemi, müstakil ve ağır bir suç haline getirilmektedir. Ayrıca taksirle yaralama suçu için öngörülen cezaların alt ve üst sınırları arttırılmaktadır. Ayrıca teknolojinin gelişimiyle birlikte artış gösteren siber suçlar ve doğal dolandırıcılık yöntemlerine karşı vatandaşların mağduriyetini önleyici tedbirler geliştirilmektedir" dedi.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:34
Filistin Büyükelçisi Nasri Abu Jaish: "Dünya önünde ateşkes yapıldı, ama İsrail katliamı durdurmadı"
Eskişehir’de düzenlenen hayır panayırının açılışına katılan Filistin Ankara Büyükelçisi Nasri Abu Jaish, dünyanın önünde ateşkes yapılmasına rağmen İsrail soykırımının durmadığını söyledi. Filistin halkına destek olunması amacıyla, Şarhöyük Mahallesi Cumhuriyet Meydanı’nda bir hayır panayırı düzenlendi. Büyükelçi Nasri Abu Jaish, Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy ve il protokolü etkinliğin açılışına katılım sağladı. Programda konuşma yapan Büyükelçi Nasri Abu Jaish, "Son 2 yıldır Filistin çok büyük acı çekmiştir, ama ben eminim ki, Türkiye ve Türk halkı bizim yanımızdaydı. Filistin’de, özellikle Gazze’de halkımız çok direndi ve hala direniyor. Bu, Türk halkının da Filistin halkının yanında olmasından dolayı daha da iyi olmuştur. Türkiye, bütün konularda Filistin’e yardım etmektedir. Hem insani hem ticari hem de politik konularda, Birleşmiş Milletler ’de ve her yerde Filistin’e destek vermiştir. Türkiye’nin bizim yanımızda olması önemlidir" dedi. Açılışın ardından basın mensuplarına da açıklamada bulunan Büyükelçi Nasri Abu Jaish, dünyanın önünde ateşkes yapıldığını ama İsrail’in hala katliamı durdurmadığını söyledi. Şimdiye kadar yaklaşık 500 şehit olduğunu ifade eden Büyükelçi Nasri Abu Jaish, soykırımın devam ettiğini belirtti.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:54
Bakan Göktaş: "Sosyal ağ sağlayıcılarına 15 yaşından küçük çocuklara kesin olarak hizmet sunmama ve hesap açmama yükümlülüğü getirilmesini öneriyoruz"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Sosyal ağ sağlayıcılarına 15 yaşından küçük çocuklara kesin olarak hizmet sunmama ve hesap açmama yükümlülüğü getirilmesini öneriyoruz" dedi. TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Giresun Milletvekili Nazım Elmas başkanlığında toplandı. Komisyon’da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, milletvekillerine "Dijital Ortamda Çocukların Korunması" konulu sunum yaptı. Komisyon’un açılışında konuşan Milletvekili Nazım Elmas, "Hayatın her alanını etkileyen internet ve özellikle sosyal medyanın yükselişi yetişkinlerin olduğu gibi çocukların hayatlarını da büyük ölçüde etkileyen bir faktör haline gelmiştir. Öncelikle çocukların dijital dünyayla erken yaşta tanışmaları, sosyal medyanın onların yaşam biçimini derinden etkilemesine sebep olmaktadır. Çocuklar da dahil olmak üzere kullanıcıların dikkatini çekme ve daha fazla zaman geçirmelerini sağlama amacına yönelik olarak tasarlanmış dijital dünya, daha geniş kullanıcı kitlelerine ulaşabilen çevrimiçi deneyimi de içinde barındırmaktadır. İnternet ve dijital ortam her zaman çocukların haklarını .güvenliğini ve sağlıklı bir biçimde yetişmelerini dikkate alarak tasarlanmadığından çocukların yasa dışı veya zararlı içeriklere maruz kalma riskini de bünyesinde barındırmaktadır. Çocukların çevirim içi tehlikelere. bir diğer ifadeyle zararlı içeriklere maruz kalmalarınıı yanında bir diğer önemli sorun da çocuklarda bağımlılık gelişmesi olmuştur" ifadelerini kullandı. "Çocuklar için güvenli bir dijital alan oluşturuyoruz" Bakan Göktaş ise sunumunda, "Dijitalleşme sürecinde ailenin desteklenmesi hedefimiz doğrultusunda aile bireylerinin dijital araçları doğru ve bilinçli kullanmalarına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Aile odaklı dijitalleşme stratejileri, farkındalık kampanyaları ve çocuk dostu içeriklerin yaygınlaştırılması ise eylem planımızın temel hedeflerini oluşturuyor. Diğer yandan Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ile dijital ortamda çocukların haklarını koruyan politikalar hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştayı, bu alandaki sorunlara çözüm üretmek için bizlere önemli veriler sağladı. Bu çalıştayda alanında uzman olan isimlerin yanında ebeveynleri ve çocukları da dinledik. Onların deneyimleri ve sahadan gelen gözlemler; dijital dünyanın aile yapısı üzerinde ne denli güçlü bir etkisi olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Diğer yandan Çocuk için Dost Uygulamalar, yani DUY ihbar platformuyla çocuklar için güvenli bir dijital alan oluşturuyoruz" dedi. "18 yaş altı çocukların zorbalık, şiddet, cinsel istismar, ensest, ağır içeriklere hiçbir filtre olmadan maruz kaldığını tespit ettik" Sosyal medya çalışma grubuyla zararlı içeriklerin tespit edildiğini ve gerekli müdahaleleri anında yaptıklarını ifade eden Göktaş, "Bugüne kadar 2 bin 819 içerik hakkında işlem yaptık. Yaptığımız incelemelerde bazı platformlarda 18 yaş altı çocukların zorbalık, şiddet, cinsel istismar, ensest, intihar ve madde bağımlılığı gibi ağır içeriklere hiçbir filtre olmadan maruz kaldığını tespit ettik. Türkiye’de içeriklerle ilgili şikayetlerimizi iletecek bir temsilcisi olmayan platformlara erişim engeli istedik. Böyle bir uygulamaya gitmek istemezdik. Karşımızda bir muhatap olsaydı bu konuları onlarla etraflıca ele almak isterdik. Fakat çocuklarımızın sağlıklı bir ortamda büyümelerini sağlamak, zihin dünyalarını temiz tutmak ve zararlı içeriklerden korumak en önemli önceliğimizdir. Temsilcisi olmayan platformlara bu şekilde müdahale etmek zorunda kaldık. Bu anlayışla çalışmalarımızı büyük bir ciddiyetle sürdürmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. "Avustralya’da 16 yaşın altında olan çocukların sosyal medyaya erişimi yasaklandı" 2025-2029 dönemini kapsayacak Dijital Dünyada Çocukların Güçlendirilmesine Yönelik Eylem Planı çalışmalarını tamamladıklarını belirten Göktaş, "Önümüzdeki günlerde Eylem Planımızın detaylarını kamuoyuyla paylaşacağız. Ayrıca çocukların dijital güvenliğini desteklemek üzere ’Çocuklar Güvende’ web sitesini çok yakında kullanıma açacağız. Bu platformla çocuklara ve ailelerine güvenli içerik ve rehberlik hizmetlerini tek çatı altında topluyoruz. Biz, çocuklarımıza daha güvenli bir dijital dünya sunmak istiyoruz. Son dönemde dünyada yapılan internet düzenlemeleri, sınırsız özgürlük anlayışından platformların sorumluluğunu esas alan bir yaklaşıma doğru değişiyor. Çünkü sosyal medya, artık sadece bir iletişim aracı değil. Çocukların psikososyal gelişimini yönlendiren güçlü bir yapı haline geldi. Bu anlamda bugün birçok ülke, çocukları dijital ortamda karşılaşabilecekleri risklerden korumak için ciddi tedbirler alıyor. Avustralya en çok gündeme gelen ülkelerden biriydi. 16 yaşın altında olan çocukların sosyal medyaya erişimi yasaklandı. Benzer bir yasağın İngiltere’de de gelmesi tartışılıyor. Fransa’da 15, İtalya’da 14, Danimarka’da ve Belçika’da ise 13 yaşından küçük çocuklar ebeveyn izni olmadan hesap açamıyor. Bu alanda ülkemize özgü bir model geliştirmek için geçtiğimiz sene altyapı çalışmalarını başlattık" dedi. "Sosyal ağ sağlayıcılarına 15 yaşından küçük çocuklara kesin olarak hizmet sunmama ve hesap açmama yükümlülüğü getirilmesini öneriyoruz" Yürütülen çalışmalar neticesinde dijital medya ve oyun platformlarına dair yasal bir düzenlemenin yapılmasının elzem olduğunu gördüklerini söyleyen Göktaş, "Yasal düzenleme ile yasaklayıcı değil, alanı düzenleyici ve denetleyici bir rol üstlenmek gerekiyor. Bu düzenlemeyle sosyal ağ sağlayıcılarına 15 yaşından küçük çocuklara kesin olarak hizmet sunmama ve hesap açmama yükümlülüğü getirilmesini öneriyoruz. Ve bunu yerine getirirken ’sadece beyana dayalı olmayan’ yaş doğrulama mekanizmalarını kullanma yükümlülüğü getirmenin önemli olacağını düşünüyoruz. Çocuk ben 15-16 yaşındayım deyip girmemeli. Bunun kontrolünü dijital platformlar kendileri sağlayabilir. Yeterli nitelikler ve altyapıya sahip olduklarını biliyoruz. Çocukların çevrimiçi güvenliğini artırmak için güçlü ebeveyn denetim araçlarına kolay erişimi temel bir gereklilik olarak görüyoruz. Zararlı içerikler ve çocuklara yönelik reklamlar için etkili filtreleme sistemlerinin kurulmasını tavsiye ediyoruz. Yasa dışı veya çocuklara zararlı içeriklerin mahkeme kararına gerek kalmadan hızlıca kaldırılmasını öneriyoruz. Ayrıca platformların kendi risk analizlerini yaparak bu tür içerikleri tespit edip kaldırmaları için önleyici tedbirler alma yükümlülüğü getirilmesini istiyoruz. Yine veri ihlalleri, yasa dışı veya zararlı içerikler için 7/24 erişilebilir, hızlı işleyen bir şikâyet mekanizmasının oluşturulmasını gerekli görüyoruz. İlgili ağ sağlayıcılara periyodik raporlama yükümlülüğü getirilmesini gerekli görüyoruz. Bu raporların Meclise de sunulmasını önemli görüyoruz" ifadelerini kullandı.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:14
Genelkurmay Başkanı Bayraktaroğlu, Katar Kara Kuvvetleri Komutanı Al-Attiyah’ı kabul etti
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Katar Kara Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Jassim Bin Ali Al-Attiyah’ı kabul etti. Ziyarete ilişkin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Metin Tokel’in resmi davetlisi olarak Ankara’da bulunan Katar Kara Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Jassim Bin Ali Al-Attiyah’ı kabul etmiştir. Kabulde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Metin Tokel de yer almıştır" ifadeleri kullanıldı.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:00
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bahçeli’yi hedef alan açıklamalar kabul edilemez, bu vahim hatadan dönülmeli"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Barzani Karargahı Sözcülüğü" adına yayımlanan açıklamada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi hedef alan sözlere sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alan dünkü saygısız açıklamaları asla tasvip etmediğimizi, kabul edilemez bulduğumuzu burada ifade etmek isterim. Bu vahim hatadan dönülmeli" dedi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında vefat eden 26 ve 27. dönem Giresun Milletvekili Cemal Öztürk’ü anarak, "Kardeşimiz emaneti sahibine teslim etti. Cemal kardeşimizi hep nezaketi, çalışkanlığı ve hayırla yad edeceğiz. Ailesine başsağlığı diliyorum" dedi. Ekonomide yılın üçüncü çeyrek verilerinin açıklanmaya başlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna göre 2025 yılının ilk 9 ayında Türkiye’yi ziyaret eden kişi sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 artarak 49 milyon 993 bine çıktığını, turizm gelirlerinde ilk üç çeyrekte 50 milyar doların yakalandığını söyledi. Erdoğan, böylece tüm zamanların üç çeyrek rekorunun kırıldığını dile getirdi. "OECD ülkeleri arasında dördüncü sırada yer aldık" Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonominin 21 çeyrektir kesintisiz sürdürdüğü büyümenin 2025’in üçüncü çeyreğinde de devam ettiğini kaydederek, "Bu oranla OECD ülkeleri arasında 4. olduk. G20 ülkeleri arasında da 5. sırada yer aldı" dedi. Pazartesi günü açıklanan büyüme rakamlarının oldukça müspet olduğuna, Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 3,7 büyüyerek istikrarlı seyrini koruduğuna dikkat çeken Erdoğan, tarım sektöründe zirai don ve kuraklık kaynaklı arzu edilmeyen bir küçülme yaşandığını, bu yıl yağışların bol ve bereketli olmasıyla tarımın toparlanmasını beklediklerini kaydetti. "Milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aştı" Makine ve teçhizat yatırımlarındaki artışın üretime ilişkin umutları güçlendirdiğini ifade eden Erdoğan, yıllıklandırılmış milli gelirin 1,5 trilyon doları aştığını belirterek, bu rakamların hayırlı olması temennisinde bulundu. Bir diğer önemli gelişmenin Türkiye’nin risk primindeki düşüş olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CDS’imiz 233 baz puana gerileyerek son 7 yılın en düşük seviyesine indi. Bu sabah kasım ayı enflasyon rakamları açıklandı. Orada da umutlarımızı artıran bir tabloyla karşılaştık. Buna göre kasım ayı enflasyonumuz 0,87 geldi. Temel mal enflasyonu yüzde 18’ler seviyesine indi" dedi. Hizmet enflasyonunda, deprem konutları ve sosyal konut projeleriyle birlikte kira enflasyonunda hızlı bir gerileme beklendiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu güzel haberlerin de ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. "Türkiye’nin hedefi, rotası, izleyeceği güzergah bellidir" Türkiye’nin hedefi, rotası, izleyeceği güzergahın belli olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bu hedef, 86 milyonun tamamının refahını kalıcı biçimde arttırmaktır. Bu hedef, 2028 yılında 1,9 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır. Bu hedef, gelecek 3 yıl içinde mal ihracatımızı 375 milyar dolara çıkarmaktır. Bu hedef, yine 3 yıl sonra turizmde 100 milyar dolar gelir elde etmektir. Bu hedef, ülkemize 2 trilyon dolar maliyeti olan terör belasına son vererek Türk ekonomisini şahlandırmaktır. Bölgemizdeki sıcak çatışmalara, küresel ekonomideki belirsizliklere, gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen ticaret savaşlarına, Türkiye’nin önünü kesmek için türlü oyunlar çeviren melun ve meyus odaklara rağmen hamdolsun hedeflerimizden kopmadık ve kopmuyoruz. Bizi cesur kılan, bizi her türlü badire karşısında güçlü ve dirençli kılan işte budur, hedeflerimize ulaşacağımıza olan sarsılmaz inancımızdır" değerlendirmesini yaptı. "Ekonomi başta olmak üzere her alanda daha aydınlık bir Türkiye’ye inşallah hep beraber vasıl olacağız. Bu ülkeye yeni bedeller ödetmeyecek, bedel ödetmek isteyenlere de geçit vermeyeceğiz" diyen Erdoğan, "Suyu önce bulandırıp, sonra da bulanık suda sazan avına çıkan simsarların oyunlarına gelmeyeceğiz. Elbette ekonomide rakamlar, oranlar, karşılaştırmalar önemlidir. Ama aslolan, 86 milyonun topyekun düşüncesi, fikri ve kanaatidir. Aslolan esnafın, tüccarın, emeklinin, emekçinin ne dediği, ne hissettiğidir. Bu süreçte sadece rakamlara, sadece oranlara bakmıyor, çarşıya, pazara, esnafa, tüccara, reel sektörün kalbinin attığı sanayi bölgelerimize de kulak veriyoruz. Reel sektörden gelen talep ve şikayetleri daima dikkatle dinledik, bugün de hissiyatımız en üst seviyededir" dedi. "Yeni programımızın ekonomimize hayırlı olmasını diliyorum" Kabine toplantısı sonrasında KOBİ’lerle ilgili yeni bir müjdeyi paylaştıklarını hatırlatan Erdoğan, "Geçen yıl emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde başlattığımız koruma programını devam ettiriyoruz. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına verdiğimiz aylık 2 bin 500 liralık desteği 2026 senesinde 3 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Büyük ölçekli firmalarımızı da dahil edeceğimiz yeni programla 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak, emekçi ve sanayicimizin yanında olacağız. Yeni programımızın ekonomimize hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. Son toplantıdan bu yana uluslararası ilişkiler boyutunda oldukça yoğun bir mesaileri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle G20 Liderler Zirvesi vesilesiyle bulundukları Güney Afrika Cumhuriyeti’nde önemli temaslar gerçekleştirdiklerini ifade etti. Erdoğan, "G20 ülkeleri dünya ekonomisinin yüzde 85’ini, nüfusunun ise üçte ikisini temsil ediyor. Bu ülkeler gerek iktisadi güçleri, gerek dünya siyasetindeki ağırlıklarıyla küresel sorunlara çözüm arayışında ön plana çıkıyor" dedi. "Johannesburg zirvesinde de daha adil bir dünya mümkün şiarıyla küresel sistemin yapılandırılmasına olan ihtiyacı dile getirdik" Türkiye’nin G20’nin en aktif üyelerinden biri olarak çalışmalara gereken desteği verdiğine dikkat çeken Erdoğan, "2015 yılındaki dönem başkanlığımız sırasında düşük gelirli ülkelerin sesi olmuştuk. Johannesburg zirvesinde de daha adil bir dünya mümkün şiarıyla küresel sistemin yapılandırılmasına olan ihtiyacı dile getirdik. Dünya genelinde her 10 kişiden biri hala aşırı yoksullukla mücadele ediyor. Dünyanın birçok ülkesine gittiğimizde şu ibretlik manzarayla sık sık karşılaşıyoruz. Bir yanda dünyanın en pahalı markalarıyla arz-ı endam eden bir avuç elit varken, diğer yanda günlük bir dolar gelirle hayata tutunmaya çalışan milyonları görüyoruz. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan mevcut düzenin sürdürülebilir olmadığının altını her zeminde çiziyoruz. G-20’de verdiğimiz mesajların bilhassa Afrikalı kardeşlerimiz nezdinde memnuniyetle karşılandığını özellikle gördük. Türkiye, uluslararası platformlardaki dik ve dirayetli duruşuyla daha fazla takdir topluyor, çağrıları daha fazla makes buluyor. Bunda elbette ülkemizin son 20 yılda kıtayla ilişkilerini geliştirmesinin büyük payı var. Birazdan Türkiye-Afrika iş birliğinde nereden nereye geldiğimizi göreceğiz. Ben burada sadece birkaç çarpıcı rakamı sizlerle ve ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarımla paylaşmak arzusundayım" değerlendirmesini yaptı. "Afrika ve Afrika halkları bizim kardeşimizdir" Son 20 yılda Afrika’daki büyükelçiliklerin sayısının 12’den 44’e çıktığını, Afrika ülkelerinin Ankara’daki temsilciliklerinin ise 10’dan 38’e yükseldiğini belirten Erdoğan, "Kıtayla ticaretimiz 20 sene 5 milyar dolardan 37 milyar dolar seviyelerine geldi, hedefimiz ise 50 milyar dolar. Doğrudan yatırımlarımız 10 milyar dolara ulaşırken, şirketlerimiz 97 milyar dolar değerinde 2 binden fazla proje üstlendi. Türk Hava Yollarımız 41 ülkede 64 noktaya ulaşarak kıtanın en geniş uçuş alanına sahip firmalarından biri oldu. Türkiye Maarif Vakfı’na ait okullarımız 22 bin öğrenciye eğitim hizmeti veriyor. Türkiye mezunu öğrenciler kıtada artık bakan, büyükelçi, bürokrat, iş adamı, akademisyen olarak önemli görevlere geliyor. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. Şunu burada bir kez daha belirtmek isterim: Afrika ve Afrika halkları bizim kardeşimizdir. Bu kardeşlik hukukunun gereklerini yerine getirmek bizim görevimizdir. Bu hukuka 20 yıl boyunca hiç gölge düşürmedik. İnşallah düşürmeyeceğiz" dedi. "Biz her şeyden önce vicdan sahibi bir millet ve devletiz" "Biz her şeyden önce vicdan sahibi bir millet ve devletiz. En yakınımızdan en ücra köşeye kadar ulaşabildiğimiz her yere imkânlarımız ölçüsünde el uzatmak bizim için çekinilecek bir durum değildir" diyen Erdoğan, "Tam tersine Türkiye’nin alan el konumundan son 23 yılda veren el konumuna gelmesi ülkemiz ve milletimiz adına bir kıvanç vesilesidir. Nasıl 103 bin tonu aşan insani yardımlarımızla Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülkelerden biriysek, neredeyse tüm dünyanın derin bir sessizlikle izlediği Sudan’daki trajediye de en fazla hassasiyet gösteren biziz. AFAD’ımız, Kızılayımız, Türkiye Diyanet Vakfımız ve bu meseleyi dert edinen insani yardım vakıflarımız, tıpkı Gazze’de yaptıkları gibi Sudan’daki insani felaketi de hafifletmek için seferberlik ruhuyla coşturuyor. Akan kanın bir an önce durması, Sudan’ın daha fazla kaosa sürüklenmemesi için yoğun çaba içindeyiz. Büyük ülke olmak, büyük millet olmak neyi gerektiriyorsa inşallah içeride ve dışarda biz işte bu tavır içerisinde olacağız" değerlendirmesini yaptı. 2026 yılının Türkiye açısından kelimenin tam anlamıyla bir uluslararası zirveler yılı olacağını kaydeden Erdoğan, "COP-31 Zirvesi vesilesiyle 200’e yakın ülkeyi Antalya’mızda ağırlayacağız. Temmuz ayında NATO Zirvesi’ni başkentimiz Ankara’da gerçekleştireceğiz. Türk Devletleri Teşkilatı’nın 13. zirvesine ülkemizde ev sahipliği yapacağız. 2026 senesi boyunca da Türkiye’nin itibarına itibar katmayı sürdüreceğiz" diye konuştu. Gelecek nesillere devraldıklarından daha ileri bir ekonomi, daha güçlü bir demokrasi, daha caydırıcı bir savunma sanayii, daha itibarlı bir dış politika, daha iyi hizmet üreten bir bürokrasi teslim etmek amacıyla dur durak bilmeden çalıştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstiyoruz ki yarın veya ertesi gün değil, bizden 40-50 sene, hatta bir asır sonra bile hayırla, şükranla, minnetle yad edilen eserler bırakalım. İstiyoruz ki çocuklarımıza her alanda müreffeh ve muzaffer bir ülke emanet edelim. İstiyoruz ki gençlerimize demokrasi standartları, hukuk standartları, yaşam standartları çok yüksek bir Türkiye teslim edelim. İstiyoruz ki yıllardır halının altına süpürülmüş sorunları çözelim. Türkiye yüzyılının inşasının önündeki büyük-küçük bütün engelleri kaldıralım. Bizim yegane niyetimiz budur. Bizim siyasette varlık gayemiz budur" açıklamasını yaptı. "KIZILELMA havadan havaya görüş ötesi hedefi vurabilen ilk insansız savaş uçağı oldu" Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde savunma sanayiinde küresel bir başarıya daha imza atıldığını belirterek, "KIZILELMA adını verdiğimiz insansız savaş uçağımız, MURAT isimli radarımızla tespit edilen bir savaş uçağını GÖKDOĞAN isimli füzemizle havadan havaya tam isabetle vurmayı başardı. Böylece KIZILELMA havadan havaya görüş ötesi hedefi vurabilen ilk insansız savaş uçağı oldu. Türkiye hava savunmasında çok stratejik bir imkana sahip olma yolunda ciddi bir üstünlük elde etti. Milletimize bu gururu yaşatan tüm kurumlarımıza, bilim insanlarımıza, çalışanlara ve özel sektörümüze ülkem ve milletim adına buradan samimi tebriklerimi iletiyorum" diye konuştu. "Özel cesareti varsa ve bir cellat görmek istiyorsa aynaya baksın" CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de tepki gösteren Erdoğan, "Bu arada testler Sinop’ta yapıldı. Bu küresel başarıya Sinop’ta ulaşıldı. Biliyorsunuz CHP Genel Başkanı bu testleri Sinop’ta ’balıklar rahatsız oluyor’ diyerek eleştirmişti. Biz ona yine Sinoplu Diyojen’in o meşhur sözüyle cevap verelim; ’Gölge etme, başka ihsan istemez.’ Siz gidin kurultay üstüne kurultay yapın. Siz gidin kendi iç meselelerinizle uğraşın. Siz gidin gırtlağınıza kadar battığınız pisliklerden arının. Siz gidin önce içinizdeki yolsuzluk yapanları ayıklayın. Bize gölge etmeyin, o bize yeter. Şimdi çıkmış artık ismini bile duymaya tahammül edemedikleri selefi Kılıçdaroğlu gibi birilerini cellat olmakla itham ediyor. Neymiş? DEM Parti’nin terörsüz Türkiye sürecine katkı vermesi Stockholm sendromu imiş. Yani celladına aşık olmakmış. Yahu insanda biraz utanma olur, mahcubiyet olur. Hadi Türkiye’yi bilmiyorsun, hadi dış politikadan haberin yok, hadi ekonomide elifi görsen mertek zannedersin, insan bari kendi geçmişini bilir, kendi kara sicilini bilir. Şimdi bu beyefendiye sormak lazım. Ya sen ömrün boyunca hiç mi CHP’nin utanç lekeleriyle dolu tarihini okumadın? Tek parti faşizminin bu millete neler yaşattığını hiç mi öğrenmedin? Sen kimin cellat, kimin mağdur olduğunu bilmiyor olabilirsin, ama benim Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir. Şurada, Ulus Meydanı’nda istiklal mahkemelerinde alelacele kararlar alıp, darağaçlarında iskemleyi kimin devirdiğini milletim gayet iyi bilir. Merhum Menderes’i, Polatkan’ı, Zorlu’yu adım adım darağacına kimin taşıdığını milletim bilir. Şimdi ardından timsah gözyaşları döktükleri Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarına kimin sessiz kalarak onay verdiğini benim milletim çok iyi bilir. Terörle mücadele adı altında Tunceli’den başlayarak bizim dönemimize kadar Kürt kardeşlerimizin kanını kimin döktüğünü benim milletim çok iyi bilir. Sayın Özel, hedef saptırmasın, kendini boşu boşuna hiç yormasın. Eğer cesareti varsa ve bir cellat görmek istiyorsa aynaya baksın. Kendi tarihine baksın, CHP’nin geçmişine baksın, celladı orada zaten görecektir" ifadelerini kullandı. "CHP’nin saklamaya çalıştığı gizli yüzü, niyeti, fikri ve zikri deşifre oluyor" "Yönetim değişiyor, fakat CHP her şeye çıkar odaklı bakma alışkanlığından bir türlü kurtulamıyor" diyen Erdoğan, "CHP’nin gözünde kendileri ağa, geri kalan milyonlar ise maraba. Kürt kardeşlerim herkese bunlar için sadece bir oy deposu, ama artık yutmazlar. Denklem gayet basit, hiçbir karşılık beklemeden seçimlerde oy verdiğinizde sizden iyisi yok, tersi bir durumda ise sizden kötüsü yok. Bakın biz buna daha önce 14-28 Mayıs seçimlerinde deprem bölgesinde şahit olduk. Sırf kendi Cumhurbaşkanı adaylarına oy vermediler diye depremzedelerimize günlerce etmediklerini bırakmadılar. Gece vakti misafirhanelerden kovmaktan, sosyal medyadaki edepsizliklere kadar her türlü vicdansızlığı, her türlü hoyratlığı sergilediler. Bugün de aslında aynısı tekerrür ediyor. CHP zihin kodlarındaki faşizmi ve elitizmi dışa vuruyor. CHP’nin saklamaya çalıştığı gizli yüzü, niyeti, fikri ve zikri deşifre oluyor. AK Parti olarak bizim tavrımız bellidir, onlar ne yaparsa yapsın biz Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Çerkez’iyle, Laz’ıyla tüm Türkiye’yi kucaklamaya devam edeceğiz. Hiçbir ayrım gözetmeden 86 milyonun hiçbir ferdini aynı samimiyetle, aynı muhabbetle bağrımıza basacağız" dedi. Terörsüz Türkiye sürecindeki çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan 24 sene evvel 14 Ağustos 2001 tarihinde partimizi kurarken sergilediğimiz irade neyse, 2005 yılında Diyarbakır’da bu sorun benim de sorunum derken ortaya koyduğumuz cesaret neyse, 2013 yılında çözüm için baldıran zehri içmek gerekirse biz o baldıran zehrini de içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin, refah gelsin dediğimiz gündeki kararlılığımız neyse AK Parti olarak bugün de aynı iradeyi, aynı cesareti ve samimiyeti taşıyoruz. Partimizin, ittifakımızın ve devletimizin önce terörsüz Türkiye’yi, ardından ülkemize yönelik terör tehdidinin bertaraf edildiği terörsüz bölgeyi inşa etme azmi tamdır" diye konuştu. "Cumhur İttifakı’nın bütün mücadelesi bu hedefe suhuletle varmak içindir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın hedef, anlayış ve fikir birliği içinde olduğunu vurgulayarak, "Her fırsatta söylüyorum, bugün tekrar altını çizerek ifade ediyorum, Allah’ın izniyle, aziz milletimizin de hayır duasıyla bu sefer başaracağız. Evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinin düşmediği bir Türkiye’yi inşallah teslim edeceğiz. Cumhur İttifakı olarak bir siyasi risk alıyorsak sadece elimizi değil gövdemizi de taşın altına koyuyorsak işte bunun için alıyoruz. Türkiye yarım asırlık bir beladan, yarım asırlık bir sorundan, yarım asırlık bir musibetten tamamen kurtulsun diye bunları yapıyoruz. Cumhur İttifakı’nın bütün mücadelesi bunun içindir. Bu hedefe suhuletle varmak içindir" ifadelerini kullandı. "Bu vahim hatadan bir an önce dönülmeli ve düzeltilmelidir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Barzani Karargahı Sözcülüğü" adına yayımlanan açıklamada Devlet Bahçeli’yi hedef alan sözlere de sert bir dille cevap verdi. Erdoğan, "Bu noktada ittifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alan dünkü saygısız ve hadsiz açıklamaları asla tasvip etmediğimizi, kabul edilemez bulduğumuzu burada ifade etmek isterim. Gerek Parti Sözcümüz, gerekse Dışişleri Bakanlığımız konuya dair rahatsızlığımızı açıkça dile getirmiş, gerekli diplomatik adımlar atılmış, izahat yapılması istenmiştir. Bu vahim hatadan bir an önce dönülmeli ve düzeltilmelidir. Öte yandan bundan sonra sürecin biraz daha ivme kazanmasını ümit ediyoruz. İyimser konuşurken 23 yıllık tecrübelerimizin ışığında elbette şu riskleri de göz ardı etmiyoruz: Hedefe yaklaştıkça istismar mekanizmaları daha fazla devreye girecek. Terör bitince işsiz kalacak olanlar bunu engellemek için daha fazla mesai yapacak. Türkiye’nin bu paslı prangadan kurtulmasını istemeyenler son ana kadar vazgeçmeyecek. Bunların tamamının farkındayız ve hepsine de hazırlıklıyız. İnancım ve samimi duam odur ki, sorunları çözmek amacıyla milletimizin gazi Meclisimize gönderdiği bütün milletvekillerimiz hayati önemi haiz bu konuda bizimle aynı hissiyatı paylaşır, bizimle aynı hedefe yürür. Özellikle tarihi bir sorumluluk üstlenen komisyonumuzun şimdiye kadar başarıyla yürüttüğü çalışmalarını bundan sonra da milletin ve memleketin menfaatlerini önceleyen bir anlayışla tekemmül ettireceğine inanıyorum. AK Parti olarak biz bugüne kadar olduğu gibi sorumluluk almaya, yapıcı ve ön açıcı olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. "Türkiye’ye başkalarının ellerine tutuşturduğu gözlüklerle bakanlar her şeyi bulanık görürler" "Ana muhalefetin eski yönetim, yeni yönetim ve paralel yönetim arasında giderek kızışan çatışmalarını örtmek, belediyelerde ortaya çıkan yolsuzluklarını perdelemek için topluma karamsarlık pompaladığını, umutsuzluk yaymaya çalıştığını hepimiz çok net görüyoruz, biliyoruz" diyen Erdoğan, "Muhalefetin bu noktada yalnız olmadığını da anlıyoruz. İçeride ya da dışarıda birtakım etki ajanları milletimizin huzurunu bozmak, milletimizi kutuplaştırmak, özellikle de gençlerimizi umutsuzluğa, karamsarlığa sevk etmek için yoğun gayret içindeler. Bakınız bir yandan tarihimizin en yıkıcı depreminin yaralarını sarıyoruz, bir yandan açılıştan açılışa koşuyoruz. Bir yandan ekonomiyi büyütüyoruz, diğer yandan savunma sanayinde küresel rekorlar kırıyoruz. Yani her alanda büyük bir atılım ve kalkınma seferberliği içindeyiz. Tabii bunları görmek için Türkiye’ye nereden baktığınız son derece önemli. Türkiye’ye başkalarının ellerine tutuşturduğu gözlüklerle bakanlar her şeyi bulanık görürler. Ama Türkiye’ye kendi gözüyle, kendi gözlüğüyle bakanlar her alanda yükselen, büyüyen, güçlenen, iddiaları olan, tezleri olan, ayakları yere sağlam basan, özgüvenli bir Türkiye görürler" açıklamasını yaptı. Bu toprakların bin yılı aşkın süredir Müslüman Türk hakimiyeti altında olduğunun altını çizen Erdoğan, "Bu topraklarda isteyen istediğine inanmakta özgürdü. İsteyen kendi ibadethanesinde kendi ibadetini yapmakta özgürdür. Bu topraklar hoşgörü toprağıdır. Biz üç kıtada hüküm sürmüş, üç kıtada at koşturmuş cihan imparatorluğunun bakiyesi bir devletiz. Biz Selçuklu’nun, Osmanlı’nın devamı bir ülkeyiz. Biz yedi asır önce yaratılanı severim, Yaratandan ötürü diyen Yunus Emre’nin sevgi diliyle konuşuyoruz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın buyuran Şeyh Edebali’nin hikmet dolu tavsiyesinin izinden gidiyoruz. Evet, biz tarihimize ve ecdadımıza baktığımızda bunları ve çok daha fazlasını görüyoruz. İnsan görüyoruz. İnsanı merkeze alan bir devlet anlayışı görüyoruz. Bunu özellikle şunun için söylüyorum: Avrupa’da zaman zaman birileri çıkıyor, Türkiye’ye ve İslam ülkelerine dini azınlıklar üzerinden ders vermeye kalkıyor. Oysaki bu coğrafya en az bin yıldır, kimi komşu devletler 1400 yıldır kesintisiz İslam hakimiyeti altındadır" dedi. "Onlar camileri yıkarken, biz burada kiliseleri tamir ediyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu coğrafyada Hristiyan, Musevi, Ermeni, Rum, Keldani, Ezidi, Süryani ve daha nice topluluk olduğunu belirterek, "1400 yıldır bu coğrafyada varlar ve özgürce ibadetlerini yerine getiriyorlar. Avrupa’da 1950’lere kadar bunun bir örneğini bulamazsınız, göremezsiniz. Bu topraklarda sayısı az ya da çok onlarca farklı inanış asırlar boyu huzur içinde yaşamıştır. Ama Batı’da tarih boyunca bırakın azınlıkları, mezhepler üzerinden kan dökülmüş, milyonlarca insan kırıma uğramıştır. Bizimle Batı arasındaki en temel zihniyet farkı işte budur. Bizim kendimize güvenimiz tam. Onlar camileri yıkarken, biz burada kiliseleri tamir ediyoruz, çünkü bizim korkumuz yok, biz kendimize güveniyoruz, biz gücümüzün farkındayız. Biz, devletlerden bir devlet, milletlerden bir millet değiliz. Biz, inancımızla, kimliğimizle, ideallerimizle 3 kıta 7 iklimde düzen kurmuş Türk milletiyiz. Biz, tarihiyle büyük, vicdanıyla büyük, merhametiyle büyük, adaletiyle büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yiz" değerlendirmesinde bulundu. "Önce zihinlerdeki prangaları kırıp atacağız" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önce kendimize güvenecek, özgüven sahibi olacağız. Bu milletin Allah’ın izniyle aşamayacağı hiçbir engel yok. AK Parti olarak kurulduğumuz günden itibaren böyle bir vizyonla, böyle bir misyonla hareket ettik. Korku üzerine değil, umut üzerine bir gelecek inşa etmenin mücadelesini verdik. 23 yıl boyunca hangi sorunu çözmek için elimizi uzatsak aman bölünürüz, aman parçalanırız diye engel çıkardılar. 23 yıl boyunca hangi alanda kısıtlamaları, yasakları kaldırsak, özgürlükleri genişletsek, aman geriye gideriz diye korku saldılar. Peki, ne oldu? 23 yılda Türkiye bölündü mü, parçalandı mı, geriye gitti mi? Elbette hayır, tam tersine Türkiye büyüdü, güçlendi, bir ve beraber oldu, her alanda daha da ileriye gitti. Kardeşlerim, unutmayın, önce zihinlerdeki prangaları kırıp atacağız, önce elimizi, kolumuzu bağlayan, ufkumuzu karartan, vizyonumuzu daraltan zincirlerden kurtulacağız. Önce biz kendimize inanacak, kendimize güvenecek, emin adımlarla geleceğe yürüyeceğiz. Milletimden medyada, sosyal medyada, siyasette her fırsatta umutsuzluk, karamsarlık yayanlara, bütün bunlara karşı uyanık olmalarını istirham ediyorum" dedi. "86 milyon kardeş olursak, Allah’ın izniyle aşamayacağımız engel, erişemeyeceğimiz hedef yoktur" Gençlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sevgili gençler bakın özellikle sizlere sesleniyorum, ekranları başında bizi takip eden gençler, sanal alemde sizi kutuplaştıran, sizi kamplaştıran, sizi umutsuzluğa sevk eden o yayınların nereden, kimler tarafından yapıldığı işte tek tek ortaya çıkıyor. Biri Arap ülkesine yerleşmiş, oradan gençler arasında Arap düşmanlığını yaymaya çalışıyor. Biri Amerika’ya yerleşmiş, oradan İstanbul’un gençlerini sokağa dökmeye çalışıyor. Biri İsrail’den yayın yapıyor, burada kışkırtma yapıyor. Farklı maskeler altında hepsi aynı odağa hizmet ediyor, bunlara aldanmayın, bunlara lütfen prim vermeyin. Hiç kimsenin endişesi olmasın, mevcut sorunları da aşacağız, ekonomiyi daha da büyüteceğiz, soframızdaki ekmeği daha da büyüteceğiz, huzuru, kardeşliği, özgürlüğü, demokrasiyi, güvenliği daha da büyüteceğiz. Geleceğe sağlam adımlarla ilerliyoruz, asırların tortularını kaldırarak, asırların engellerini aşarak ilerliyoruz. Biz kendimize güvenirsek, biz birbirimize güvenirsek, 86 milyon kardeş olursak, Allah’ın izniyle aşamayacağımız engel, erişemeyeceğiz hedef yoktur. İnanıyorsanız üstünsünüz, inanıyorsanız zafer sizindir. İnançla, güvenle, özgüvenle inşallah Türkiye yüzyılını hep birlikte inşa edeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder