SAĞLIK - 13 Mayıs 2018 Pazar 14:07

Zor geçecek bir ameliyatı 3 boyutlu yazıcı ile kolay hale getirdi

A
A
A
Zor geçecek bir ameliyatı 3 boyutlu yazıcı ile kolay hale getirdi

Rize’de ‘komplet uterin bicornis’ hastası kadına 3 boyutlu (3D) yazıcı ile organın birebir aynısı yapılıp, yapay organ üzerinde defalarca deneme yapıldıktan sonra başarılı bir ameliyat gerçekleştirildi.

Rize’de ‘komplet uterin bicornis’ hastası kadına 3 boyutlu (3D) yazıcı ile organın birebir aynısı yapılıp, yapay organ üzerinde defalarca deneme yapıldıktan sonra başarılı bir ameliyat gerçekleştirildi.


Daha önce 4 tane düşük ve bir tane de 24 haftalık ölü doğum yapan ve halk dilinde “çift başlı rahim” olarak bilinen ‘komplet uterin bicornis’ hastası 40 yaşındaki kadına farklı bir tedavi metodu ile ameliyat gerçekleştirildi. Kadın doğumda ilk kez kullanılan yöntemle kadına ait rahim bölgesi önce 3 boyutlu ultrason cihazı vasıtası ile bilgisayarda çizim programına aktarıldı. Daha sonra 3 boyutlu (3D) yazıcı ile organın birebir aynısı yapıldı. Yapay organın üzerinde defalarca deneme yapıldıktan sonra ameliyat başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.


Ameliyatı gerçekleştiren Kadın Doğum Uzmanı Dr. Evren Akmut, 3 boyutlu yazıcı marifeti ile hastanın daha kısa sürede ameliyat edildiğini, yoğum bakım sürecinin en aza indirildiğini ve başarılı geçen ameliyatın ardından 1 gün içerisinde hastanın taburcu edildiğini dile getirdi. Çayeli Devlet Hastanesinde 2 yıldır doktorluk yapan Akmut, 3 boyutlu yazıcı teknolojisi ile bir deneme haklarının olduğu cerrahi müdahalede başarı sağladıklarını söyledi. Çift başlı rahim adı verilen hastalıkta cerrahi müdahalede başarı oranının düşük olmasının sebebini sorguladıklarını ve bu sorgulamanın sonunda 3D yazıcı ile organı birebir modeller oluşturarak denemeler yapabileceklerini düşündüklerini belirten Akmut, “Hastayı anlamak adına biz hastaya ekstradan bir MR çektirdik. MR görüntülerini ve hastanın muayene sonuçlarını değerlendirdik. MR görüntüsünde hastada ‘complet uterin bicornis’ yani çift başlı rahim olduğunu anladık ama ayrımın çok derin olduğunu, rahim ağzına kadar bu ayrımın indiğini gördük. Bir operasyon gerçekleşmeden hastanın çocuk sahibi olamayacağını gördük. Kendimize ‘Neden bu operasyon başarılı değil’ diye sorduk. Bunu anlamak adına da burada 3D yazıcıda operasyonu gerçekleştirebileceğimiz, kesebileceğimiz, dikebileceğimiz birebir örnek modeller oluşturduk” dedi.


Modellerin üzerinde denemelere başladıklarını dile getiren Dr. Akmut “Çıkarttığımız bu modeller üzerinde çalışmalara başladık. Önce var olan ameliyatı simüle ettik, gerçekleştirdik. Bu ameliyatı gerçekleştirdiğimizde şunu fark ettik, eğer geniş bir rezeksiyon yaparsak, geniş bir doku çıkartırsak rahimin iç hacminin ileri derecede küçüklüğünü fark ettik. Rahimin iç hacmini arttırmak adına kısmi olarak parça çıkarttığınızda ameliyat sonrası hastalarda geniş tabanlı bir perde olduğunu gördük. Literatür ile karşılaştırdık, yapılan ameliyatlarla karşılaştırdık, bu ameliyat görüntülerine ulaştığımızda yine aynı sonucu gördük. Bunun üzerine şunu düşünmeye başladık, iç hacmi nasıl genişletebiliriz de yukarıda perde olmamasını nasıl sağlayabiliriz. Yine aynı modeller üzerinde uygulamaya başladık. Uygulama operasyonları gerçekleştirdik. Bu operasyonlar sonrasında rahimin arka yüzünden ‘D’ şeklinde Flap alıp bunu rahimin tabanını oluşturacak şekilde birbirine yaklaştırdığımızda, iç hacmi geniş ve ameliyat sonrası da rahim içerisinde herhangi bir geniş tabanlı perde olmadığını anladık. Yaptığımız üç aylık bir çalışma sonrasında hasta ve hasta yakınıyla yaptığımız modeller üzerinde hastaya bu ameliyatı anlattık. Yani klasik yöntem yapıldığında ne sonuca ulaşıyoruz, bizim yöntem ne için gerekli, bunu anlattık hastaya. Hastanın onayını aldıktan sonra operasyon hazırlığını tamamlayıp, hastaya operasyonu gerçekleştirdik. Adım adım maket üzerinde uyguladığımız şekilde operasyonu gerçekleştirdik, başarılı bir ameliyatla hasta bir sonraki gün taburcu oldu. Şuan hastamız iyileşme aşamasında. Bir sonraki aşamamız gebeliği sağlamak olacak” ifadelerini kullandı.


3D yazıcı sayesinde cerrahi müdahalelerin daha kolay hale geldiğini dile getiren Evren Akmut, “Her vakaya değil ama kompleks vakalarda bu metot uygulanabilir. 3D yazıcı kullanmak ameliyat öncesi anatomik yapıyı anlamamızı ve operasyon öncesi operasyon stratejisini belirlemekte önemli. Bununla ilgili yapılan literatürlerde, 3D yazıcı ile yapılan modelleme sonrası operasyonlarda ameliyat süresinin kısaldığı, anestezi alış süresinin kısaldığı ve hastanın yoğun bakım ihtiyacının kısaldığını gösteren çalışmalar var. Cerrahi müdahalede deneme yanılma yöntemi yoktur çünkü hasta üzerinde bunu deneyip yanılamazsınız. Hasta üzerinde başarılı olma durumunuz var. Yani başarısız olmayı hasta üzerinde kabul etmiyoruz. O yüzden başarısız olacaksak da 3D modeller üzerinde başarısız olalım” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir, Arı Günü etkinliklerine ev sahipliği yaptı Balıkesir Büyükşehir Belediyesi “Arı Varsa Hayat Var” sloganı ile gerçekleştirilen 20 Mayıs “Dünya Arı Günü” etkinliklerine ev sahipliği yaptı. Programda konuşan Başkan Ahmet Akın “Gelecek arının kanadındadır. Arı yetiştiriciliğinde de hedefimiz, Türkiye’de bir numara olmak. Onun için çalışacağız ve destekleyeceğiz.” dedi. 20 Mayıs “Dünya Arı Günü” etkinliklerinin 14’üncüsü “Arı Varsa Hayat Var” sloganı ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Her yıl arıların önemini vurgulamak ve onların korunmasına yönelik farkındalığı artırmak amacıyla dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanan Arı Günü etkinlikleri kapsamında Avlu Yaşam Merkezi’nde bir kortej yürüyüşü gerçekleştiren arıcılar hemen ardından Kongre Merkezi’nde kurulan stantları incelemeye geçtiler. Stant incelemesinin ardından da protokol konuşmalarına geçildi. “Arıyı Yaşat ki dünya yaşasın” 2 bin 600 üye ile Balıkesir’in, Türkiye’de ilk altının içinde yer aldığını belirten Balıkesir İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Yazıcı “250 bine yakın kovan adetiyle de yine bu sıralamalarda önemli yer arz etmekteyiz. Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla her yıl yaklaşık 6 bin adet ana arı teslimi yapılmaktadır. Bu katkılarından dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkürlerimi sunuyorum. Arıcılığın sadece bal üzerinde değil tarımsal olarak da etkisi çoktur. Arıyı yaşat ki dünya yaşasın” dedi. “Gıda krizine ancak arılar umut ışığı olabilir” “Türkiye’de 20 yıldır arıcılıkta hangi sorun var ise o soruna neşter vurduklarını ifade eden Türkiye Merkez Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ziya Şahin “Proje ürettik, ARGE ürettik. Bilim insanlarına da saygılarımı iletiyorum. Doğada tüketmeden üreten tek canlı, bal arılarıdır. Ülkemiz bir tarım hayvancılık ülkesidir; arı vazgeçilmezdir diyoruz ama unutuyoruz, unutmamak gerekiyor. Gıda krizine ancak arılar umut ışığı olabilir. Türkiye ziraat odalarının görmediği arıyı bu vesilesiyle biz göstermek istiyoruz. Biz; tarımcılarla bir bütün olmak istiyoruz, çağrı yapıyorum. Başında da bakanlık olmalı. Arıcılık sektörü stratejiktir. Umuyoruz ki arıcılarımızın ürettiği arı ürünleri kayıt altına alınır, ovadan sofraya kadar izlenebilirlik olur diyoruz, üreticilerimizin tüketicilerimizin hakkı da korunur. Emeğimizin hakkını istiyoruz” dedi. “Hedefimiz Türkiye’de bir numara olmak” Balıkesir Arı Yetiştiricileri Birliği ile Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği’ne teşekkür ederek konuşmasına başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın “Gelecek arının kanadındadır. Hakikaten çok güzel bir söylem. Bal, propolis ve diğer arı ürünlerini pandemi dolayısıyla artık herkes çok daha yakından tanıyor. Ne kadar önemli olduğunu gördük. Arının sağlık olduğunu herkes anladı. Bizim desteklerimiz de artarak devam edecek. Göreve geldiğimde ilgili birimimizle görüştük. Ne yapabilirsek arıcılığı daha çok destekleyebiliriz diye ve ortaya koyduğumuz vizyonla arıcılıkla uğraşan tüm hemşehrilerimizin yanında olacağız. Türkiye’de bal çeşitliliğinde bir numarayız. Bunu arttırmak için de elimizden gelen desteği ortaya koyacağız. Hedefimiz belli. Arı gibi çalışan bir belediyemiz var, inşallah arı yetiştiriciliğinde de hedefimiz Türkiye’de bir numara olmak. Onun için çalışacağız ve destekleyeceğiz.” diye konuştu. “Arı varsa tarım var” ‘Geleceğimiz Arıların Kanatları Altındadır’ sloganıyla 14’üncüsü düzenlenen Arı Günü’nü kutlayan Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Melikşah Taşkın “Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre ülkemiz koloni varlığı Dünya’da, Çin’den sonra ikinci sırada yer almaktadır. 2002 yılında 74 bin ton olan bal şuan 115 bin tona kovan sayımız da 9,2 milyona çıkmıştır. Bakanlık olarak da önümüzdeki süreçlerde en büyük gayemiz ve hedefimiz kovan balına düşen verimi artırmaktır. Dünya’daki endemik bitkilerin büyük çoğunluğu bizde yetişmektedir. Özellikle zirai üretimde, tarımsal üretimde arıların yeri başkadır. 2008 yılında bakanlık tarafından arıcılık kayıt sistemi oluşturulmuş ve kovanlarımız kayıt altına alınmaya başlamıştır. 2024 yılında bakanlık politikaları tarafından arıcılara ciddi destekler vereceğiz. Özellikle genç ve kadın üreticilerimize ilave destekler vereceğiz. Gezginci arıcılarımıza da planlı üretim desteği adı altında destek vereceğiz. Arı varsa tarım, tarım varsa üretim, üretim varsa gelecek vardır. Kısacası ara varsa hayat vardır” dedi. “Yaşanan hak gaspının takipçisi olacağız” Arı Günü dolayısıyla gerçekleştirilen etkinliklere katılım sağlayan tüm vatandaşlara teşekkür eden Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı “Gazi Mustafa Kemal’in de vurguladığı gibi gençler geleceğin teminatıdır. Arı üreticilerinin ne kadar zorlu koşullarda üretim yaptıklarını biliyorum. Hepsinin bu mücadelesinde yanında olacağım. Sahte ballarla ilgili yaşanan hak gaspının da takipçisi olacağız. Denetimlerin etkin ve yetkin olması için belediye başkanımızın da elinden geleni yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini görüyorum” dedi.