ÇEVRE - 03 Ekim 2018 Çarşamba 13:04

Gürgen : “Yıkımlara Rize’de selin sembolü haline gelmiş olan binadan başladık”

A
A
A
Gürgen : “Yıkımlara Rize’de selin sembolü haline gelmiş olan binadan başladık”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedat Gürgen, buralarda dere içerisinde bulunan binaların, yapılmış olan dolguların ve müdahalelerin tek tek tespitlerini yaptıklarını belirterek “Bu kapsamda yıkımlara Rize’de selin sembolü haline gelmiş olan binadan başladık” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedat Gürgen, buralarda dere içerisinde bulunan binaların, yapılmış olan dolguların ve müdahalelerin tek tek tespitlerini yaptıklarını belirterek “Bu kapsamda yıkımlara Rize’de selin sembolü haline gelmiş olan binadan başladık” dedi.


Rize’de 2 Ağustos’ta yaşanan selde gündeme gelen Muradiye beldesinde dere yatağına inşa edilen 7 katlı binanın yıkımı sürüyor. Rize’de, 2 Ağustos’ta şiddetli yağışın etkisiyle oluşan sel ve heyelanda en fazla zarar gören yerlerin başında merkeze bağlı Muradiye gelirken, beldeye bağlı Kömürcüler köyünde dere yatağına inşa edilen 7 katlı bina selden hasar görmüş ve bina basında geniş olarak yer almıştı. 15 yıl önce 3 katlı inşa edilen ancak ardından ilave katlarla 7 kata çıkan dere yatağındaki bina için sahipleri, ’imar barışı’ başvurusunda bulunmuştu. Tartışmalara neden olan 7 katlı bina ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bina arazisinin kamulaştırılarak yıkımına karar vermişti. Yıkım kararı verilen binanın yıkımına bugün başlanırken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedat Gürgen, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.



“Tek tek tespit ediyoruz”


Bu yıl Ağustos ayının başında tüm Doğu Karadeniz’ etkileyen bir sel felaketi yaşadıklarını hatırlatan Gürgen “Bu sel felaketinde yaşamış olduğumuz iklim değişikliğinin büyük etkisi var. İklim değişikliği ile birlikte yağışlar normal yapış rejiminin çok ötesine geçti. Üzerinde bulunduğumuz derelerin gürül gürül çağlamasıyla insanlarımız artık sel baskınlarıyla yüz yüze kaldılar. Ağustos ayının başında yaşadığımız Muradiye ilçemizde arkamızda görmüş olduğunuz 8 katlı binada derenin taşması neticesinde altlarında görüldüğü gibi su basmıştı. Bu konunun üzerinde Çevre ve Şehircilik Bakanımızın da bize talimatları çerçevesinde biz bütün Rize’nin içerisinde bütün Doğu Karadeniz içerisinde yeni yağış rejimlerine göre uyum için en baştan çalışıyoruz. Buralarda dere içerisinde bulunan binaların, yapılmış olan dolguların ve müdahalelerin tek tek tespitlerini yapıyoruz. Bu çerçevede Artvin’den başlayarak Samsun’a kadar devam eden süreçte inşallah bu sene sonuna kadar eylem planını hazırlamış olacağız” dedi.



“Bundan sonra derelerdeki işgallerin hepsi kaldırılacak”


“Hem yağış rejiminin değişmesi hem de ciddi anlamda derelere müdahaleler nedeniyle ciddi seller oluşuyor” diyen Gürgen “Bu riskleri kaldırmak adına ilk önce bakanımızın talimatıyla Rize’de selin sembolü haline gelmiş olan binadan başladık. Bu binanın malikleri ilk önce bu felaketi yaşadıkları için üzülmüştür ama kendileri de ilgi ve alaka gösterdiler. Bizde kendilerine ilgi ve alaka gösterdik. Bu binanın kamulaştırılması yapıldı ve yıkımı gerçekleştiriliyor. Elbette bu bina sürecin içerisindeki tek bina değil. Bu bir başlangıç. Bundan sonra derelerdeki işgallerin hepsi kaldırılacak. Çünkü Türkiye’de değişen iklim koşullarıyla birlikte sel felaketleri yaşamak istemiyoruz. Vatandaşımız can güvenliğini sağlamak birinci önceliğimiz. Bakanımızın bu konuda çok ciddi talimatları var” ifadelerini kullandı.



“İmar barışı konusu bir imar affı değildir”


Genel Müdür Vedat Gürgen, dün Ayder Yaylası’na kadar çıktıklarını ve Fırtına Vadisi’nin gezdiklerini belirterek şunları söyledi:


Fırtına Vadisi’nde 9 tane binanın kaçak olarak yapımına başlandığını gördüklerini kaydeden Gürgen “İnsanımız belki de yanlış bir yönlendirme ile imar barışı konusunu imar affı olarak anlayıp tekrardan konut yapabilme yanlışının içerisine düştü. Bugün Fırtına Vadisi’nde mühürlenen binaların ve inşaatına devam edilen binaları da gördük. Buradan vatandaşlarımıza açık yüreklilikte sesleniyorum. Kendi iyilikleri için uyarıyorum. Bu inşaatlara devam etmesinler. Bu inşaatların yıkılmasının önünde hiçbir engel yoktur. Bunlarla ilgili ciddi kararlar aldık. Kendilerinden rica ediyorum boş yere harcama yapmasınlar. Bu imar barışı konusu bir imar affı değildir."



"1 Ocak 2018’den itibaren aykırı yapılmış binaların hepsi yıkılacak"


Vatandaşların yörede kaçak bina yaparak paralarını boş yere harcamamaları uyarısında bulunan Gürgen "Çünkü o binalar yıkılacak. Öyle veya böyle yıkılacaklar. Mühürlenmiş 9 tane bina vardı. Bunun başka suçlara teşkil etmemesi gerektiğini düşünüyorum. 1 Ocak 2018’den itibaren aykırı yapılmış binaların hepsi yıkılacak. Bunlar yıkılmaz düşüncelerine kapılmasınlar. Bu ayın içerisinde o binalar da yıkılacak” açkılamasında bulundu.


Gürgen, Ordu’da yaşanan selin ardından orada da yıkımların gerçekleşeceğini kaydederek “Orada derenin içerisinde yapılmış olan bir dolgu vardı. O dolgu da kaldırılıyor” dedi.



Binasının yıkılmasının ardından artık Rize’de yaşamayı düşünmüyor


Yıkılan 7 katlı binada oturan bina sahiplerinden Nihat Yazıcı da yaptığı açıklamada “Duygusal anlar yaşıyoruz. Artık Rize’de yaşamayı düşünmüyorum. Başka bir yerde yeni bir hayat kurmayı düşünüyoruz. En azından şimdilik böyle düşünüyoruz, her şey nasip kısmet" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türk Mutfağı Haftası’nda Türkiye’nin eşsiz lezzetleri ve mutfak kültürü dünyaya tanıtılacak Türk mutfağının tarihi ve kültürel mirası, 21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası’nda yurt içi ve yurt dışında düzenlenecek etkinliklerle tanıtılacak. Türk mutfağının kendine özgü niteliklerine dikkat çekilecek etkinliklerde, Türk mutfağı ve kültürü hakkında bilgi verilecek. Türk Mutfağı Haftası tanıtım etkinlikleri çerçevesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayelerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde “Asırlık Tatların Buluşma Noktası: Yedi Bölgede Türk Mutfağı” temasıyla program ve sergi düzenlenecek. Etkinlikte Türk mutfağının geleneksel, sağlıklı ve atıksız kültürel mirasını vurgulayan ve Türk mutfağının zenginliğini aktaran bir video gösterilecek. 21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası çerçevesinde gerçekleştirilecek etkinliklerde Türkiye’nin iklim yelpazesinin ve coğrafi çeşitliliğinin Türk mutfağının zenginliğine katkıları ile Türk misafirperverliğinin mutfak kültürüne yansımaları vurgulanacak. Türk mutfağında sadece yemeklerin değil aynı zamanda kültürün, geleneğin ve duygudaşlığın da paylaşıldığı yerli ve yabancı konukların dikkatine sunulacak. Türkiye’nin farklı bölgelerinin zengin mutfak kültürü ve özgün nitelikleri konuklarla paylaşılacak. Etkinlik kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda hazırlanan sergi ve dijital deneyim alanlarında Türkiye’nin Ege’den Doğu Anadolu’ya, Karadeniz’den İç Anadolu’ya kadar farklı coğrafi bölgelerinin sahip olduğu doğal ve kültürel miras ile tarımsal çeşitlilik beş duyuya hitap edecek şekilde sunulacak. Ayrıca Türkiye’nin tüm bölgelerinin mutfak zenginliği ve sofra kültürleri hakkında bilgi verilecek, çeşitli bölgelere ait mutfak araç gereçleri, el emeği dokuma işleri ve sofra sunumları görülebilecek. Ait oldukları yörede kültür, turizm ve ekonomi gibi pek çok alana etki ederek katma değer oluşturan coğrafi işaretli ürünler tanıtılacak. Kurulacak dijital ekranlarda Türk mutfağının hikâyesi, tarihi gelişimi ve bölgelerin kendine has dokuları izlenebilecek. 1 ay boyunca ziyaret edilebilecek sergide Türk mutfağının sahip olduğu zengin yiyecek ve içecek çeşitliliği, hazırlanma ve tüketme aşamalarındaki birlikte üretme kültürü, toplumsal dayanışma, kaynaşma ve paylaşma dinamikleri öne çıkarılacak.