POLİTİKA - 14 Mart 2024 Perşembe 21:02

Fatih Erbakan: "Millet CHP’ye belediye verdi, 1994’te koşa koşa Refah Partisi’ne belediyeleri teslim etti"

A
A
A
Fatih Erbakan: "Millet CHP’ye belediye verdi, 1994’te koşa koşa Refah Partisi’ne belediyeleri teslim etti"

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, "Millet CHP’ye belediye verdi. 1994’te koşa koşa Refah Partisi’ne belediyeleri teslim etti” dedi.


Bir dizi program için Rize’ye gelen Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, aday tanıtım toplantına katıldı. Erbakan Türkiye genelinde partisinin büyük bir teveccüh ile karşılandığını ifade ederek, “Bütün Anadolu’nun gittiğimiz her köşesinde, Trakya’nın her köşesinde, hem bizler hem belediye başkan adaylarımızı ve teşkilatlarımızı en açık bir şekilde görüyorum. Bizim dışımızda bizimle ilgisi olmayan anket firmaları, siyasetçiler, araştırmacılar, yorumcular, gazeteciler, siyaset bilimciler, sosyologlar hepsi hep bir ağızdan diyorlar ki ‘Sahada, Anadolu’da tek bir güçlü rüzgar var, o da Yeniden Refah rüzgarıdır. Bu seçimin yıldızı Yeniden Refah Partisi olacak ve oylarını arttıran tek parti de bu seçimde Yeniden Refah Partisi olacaktır’ diye ifade ediyor. Bizler de milletimizin teveccühünden heyecanından, bizlere olan yaklaşımından, bizleri bağrına basmasından bu sonucun olacağını açık bir şekilde görüyoruz. Aynı zamanda milletimizin bu teveccühü; meydanların dili, caddelerin, sokakların dilinin yanında Yeniden Refah Partimizin resmi üye sayısı. Bugün itibariyle 475 bine dayandı. Tabii sadece fotoğrafa değil videoya bakmak lazım. Video ne gösteriyor? Altı ayda, Eylül ayı başından mart ayına kadar, 260 binden 475 bine, yani bu 6 ayda yüzde 85’lik bir büyüme demektir. Ve böyle bir büyüme başka bir siyasi partiye nasip olmuyor. Yeniden Refah Partimiz Türkiye’nin hızlı büyüyen siyasi partisidir. Milletimiz akın akın fevç fevç Yeniden Refah’a koşuyor. Değişimin adresi olarak, kurtuluşun adresi olarak, umudun adresi olarak Yeniden Refah Partimizi görüyor. İnşallah milletimizle beraber 31 Mart’ta sandıkları patlatacak ve 1 Nisan’da ahlaklı belediyecilik dönemini başlatacağız” dedi.


Erbakan, "Ekonomik sıkıntılar, yoksulluk, açlık, fakirlik, enflasyon, faiz, vergiler, zamlar milletimiz artık bunalmış durumda. 10 lira emekli maaşı demek açlık sınırının yarısında milyonlarca emekliye talim yaptırmak demek. Açlık sınırı 20 bin liraya dayandı. 17 bin lira asgari ücret demek 10 milyon asgari ücretlinin açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermesi demek. 53 bin lira yoksulluk sınırı. Bu hesaba göre Türkiye’de halkın yüzde 85’i yoksul, yüzde 45’i açlık sınırının altında gelire sahip. Bak bunun ispatı nerede? Sosyal yardımda. 2002’de 1 milyon haneye sosyal yardım yapılıyorken bugün 4 buçuk milyon haneye sosyal yardım yaptık. Neden Türkiye’nin nüfusu dört buçuk katına mı çıktı? Fakirlik arttı, yoksulluk arttı. 1 milyon haneye sosyal yardım yapılırken bugün gelinen noktada 4 buçuk milyon haneye sosyal yardım yapılıyor” ifadelerini kullandı.



“Bu millet 1994’te koşa koşa Refah Partisi’ne belediyeleri teslim etti”


Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediyeleri eleştiren Erbakan, “Bu millet heykelci belediyecilikten de usandı, millete tepeden bakan, kibirli, halkla arasına duvarlar örmüş, milletin derdiyle dertleneceğine makam aracının markası ve modeliyle dertlenen, millete hizmetle dertleneceğine makam odasının mobilyasını değiştirmekle uğraşan, israf lüks ve şatafatla belediyeyi borca batıran, faize batıran, çifte standartçı, adam kayırmacı, torpilci, alın terinin karşılığını vermeyen, vatandaşa değil, yandaşa çalışan, üç liralık işleri on liraya ihale. Böyle bir belediyecilik anlayışından milletimiz bıktı. Nereye gidecek? CHP’ye mi gidecek? CHP’nin ne olduğu belediyecilikte ne yaptığı 1989-1994 arasında tescilli. Millet CHP’ye o dönemde belediye verdi. 1994’te koşa koşa Refah Partisi’ne belediyeleri teslim etti. Canını zor kurtardı. Çöp, çamur çukurdan başka bir şey vermediler. İSKİ skandallarını unuttuk mu zannediyorsun? 1989’da bütün belediyeleri ANAP’tan SHP’ye verdi bu millet 1994’te canını zor kurtardı. Hepsini Refah Partisi’ne teslim etti. Denenmiş bir daha denenmez. Dünyanın en yüksek dolar faiziyle borçlanıp belediyeleri boğazına kadar borca ve faize batırıyorlar. O faizi de belediye hizmetlerine yaptıkları zamlarla millete yüklüyor. CHP’nin belediyeciliği bu. Bu millet nereye koşacak? Doğru adrese koşuyor. 1994’te Milli Görüş belediyeciliğiyle destan yazan, çığır açan, efsane hizmetleri yapan milli görüşe, Refah Partisi’ne koşuyor milletimiz. Elhamdülillah. Belediyecilikte o efsane hizmetlerin yapılabilmesi Milli Görüş ruhunun belediyelere gelmesine bağlı. O ruhun temsilcisi Yeniden Refah Partimizin belediyeleri kazanmasına bağlıdır. İnşallah milletimiz ferasetiyle bu sefer Yeniden Refah diyecek, bu sefer milli görüş diyecek ve ahlaklı belediyecilik dönemine bir Nisan’dan itibaren Rize’de de tüm Türkiye’de de kavuşacak” şeklinde konuştu.



Fatih Erbakan: "Millet CHP’ye belediye verdi, 1994’te koşa koşa Refah Partisi’ne belediyeleri teslim etti"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.