EKONOMİ - 07 Eylül 2025 Pazar 09:33

Rizeli bal üreticileri uyarıyor: "Bal güvene dayalı alınır ve tüketilir"

A
A
A
Rizeli bal üreticileri uyarıyor: "Bal güvene dayalı alınır ve tüketilir"

Rizeli bal üreticileri kahvaltıya nazaran daha çok sağlık için tüketilen balların alımında ‘güvendiğiniz üretici ve satıcıları tercih edin’ uyarısında bulunuyor.


Türkiye’de bal kullanımı oldukça yoğun. Özellikle Rize’de kahvaltı deyince akla bölgeye has çeşit çeşit ballar akla gelir. Kahvaltıdan ziyade sağlık için kullanılan ballarla da ön plana çıkan Rize’de özellikle yüksek rakımlı yaylalarda üretimi gerçekleştirilen ballar herkesin ilgi odağıdır. Karakovan balından tutun, türkülere konu olan Andon Balı, Anzer Balı, Ayder Ayder Balı’na kadar türlü türlü çiçek balının yanında şifa deposu Delibal olarak bilinen Komar Çiçeği Balı da şehirde ve çeşitli bölgelerde oldukça rağbet görüyor. İnternet üzerinden de oldukça fazla satılan ve haklarında çeşitli reklamlar yapılan bu balların tümü de gerçek bal olmayabiliyor. Dolandırıcıların vatandaşın sağlık için tükettiği bala bile sahte karıştırdığı bu ortamda üreticiler tüketicileri ‘istismar edilmeye’ karşı uyarıyor.


Rize’nin Andon diye bilinen Küçükçayır Köyü’nde dededen kalma miras gibi arıcılığını sürdüren Nazım Mengene, sadece tüketicinin değil bir üreticinin de kendi balı dışındaki bir balın gerçek olup olmadığını yiyerek anlamasının çok kolay olmadığını hatta bazen mümkün olmadığını ifade ediyor. O nedenle tüketicileri güvendikleri üreticiler veya Arıcılar Birliği vasıtası ile dolumu gerçekleşmiş, mühürlenmiş balları almaları konusunda uyaran Mengene, sağlık için tüketilen balın insanların sağlığını bozmaması için kontrollü tüketilmesini öneriyor.



"Ben bir balın sahte olup olmadığına kesin kanaat getiremiyorum"


Balın sahte olup olmadığını anlamanın en güzel yolunun üniversiteler aracılığı ile yapılan analizler olduğuna vurgu yapan Mengene, geleneksel metotların doğru olmadığını kaydederek "Bir tüketicinin balın sahtesini anlaması mümkün değil. Mesela komar balı. Ya kendin yapacaksın, ya da kendin gibi güvendiğin birisini bulup ondan alacaksın yahut bunun analizlisini, yani Rize Arıcılar Birliği tarafından üniversiteye analize gönderildikten sonra dolumu yapılmış, tahlili bal alacaksın. Diğer türlü bir balın sahte olup olmadığını, şekerli olup olmadığını ben anlamıyorum da artık anlayan var mı? Nasıl anlıyor bilmiyorum. Birisi kaşığı havaya kaldırıyor ‘Akarsa baldır’ diyor diğeri ‘Akmazsa baldır’ diyor. O tür şeylere ben inanmıyorum. Çocukluğumuzdan beri arıcılık yapıyorum. Bizde deden toruna miras gibi. Ben yine de bir balın sahte olup olmadığına kesin kanaat getiremiyorum. Bazen anlıyorsun ama yine de yanılıyorsun. Bunun en güzel yöntemi ya kendin yapacaksın, ya kendin gibi güvendiğin birisini bulup ondan alacaksın, ya da tahlili mühürlüsünü alacaksın" dedi.



"Bal kristalize olarak kendini doğal korumaya alıyor"


Balın kristalize olması yani vatandaşların deyimi ile şekerlenmesi durumunun balın sahte olduğu anlamına gelmediğini aksine gerçek olduğu için kendisini korumaya aldığının bir göstergesi olduğuna vurgu yapan Mengene "Kristalize olan bal kendini doğal korumaya alıyor. Bu sahte olsa, glikozdan veya başka bir maddeden yapılmış olsa bu şekli almaz. Sen istesen de sahte bala bu şekli aldıramazsın. Bazıları bu şekerlenmiş diyor ama bu şekerlenme değil. Bu kendini doğal korumaya alıyor. Eğer bir bal kendini doğal korumaya alıyorsa bu hakiki baldır. 40 derecelik ılık bir suda beklediği zaman kristalize olmuş bal normal halini alabiliyor. Ama yüksek derece suda ısıtmaya kalkıldığında veya kaynatıldığında bütün özelliklerini kaybeder" şeklinde konuştu.



"Artık parasını bile sormuyoruz. Yeter ki iyi bal olsun"


‘Yeter ki gerçek bal olsun’ diyerek fiyatına bakmadan güvendiği kişiler bal alıp tükettiğini ifade eden Naim Balcıoğlu isimli vatandaş "Bal her sabah yerim. Çokta tüketirim. Bu ortamda bal almak çok zor. Üreticiye güveneceğim ki alıp bal yiyeceğim. Bazı arıcılar kendisinden şüphe ediyor acaba hakiki bal hangisi diye. Ben balı severim. Bende kestane balı olur, çam balı olur, bütün ballar olur ve ben yerim. Sabah kahvaltılarında tereyağı ve bal mutlaka yerim. Sahte baldan kaçabildiğimiz kadar kaçıyoruz. Sevdiğimiz, güvendiğimiz arkadaşlardan kaliteli bal alıyoruz. Ben Güneysu Kanbozluyum. Dağ balı alıyorum. Artık parasını bile sormuyoruz. Yeter ki iyi bal olsun" dedi.



"Benim anlamam mümkün değil ama anlayan varsa onu da bilmem"


Balı yine güvendiği kişiden aldığını ifade eden bir başka tüketici Emine Terzi ise "Balı yiyerek gerçek olup olmadığını anlamıyoruz. Güvendiğim yerlerden bal alıyorum, yoksa ben onu sahte mi değil mi diye anlayamam. Benim anlamam mümkün değil ama anlayan varsa onu da bilmem" ifadelerini kullandı.



Rizeli bal üreticileri uyarıyor: "Bal güvene dayalı alınır ve tüketilir"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.