TEKNOLOJİ - 21 Kasım 2023 Salı 20:06

Selçuk Bayraktar: “Benim için en kıymetli nişan geliştirilen uçakların kendi topraklarımızın azat edilmesinde kullanılması oldu”

A
A
A
Selçuk Bayraktar: “Benim için en kıymetli nişan geliştirilen uçakların kendi topraklarımızın azat edilmesinde kullanılması oldu”

Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, RTEÜ’de düzenlenen programda yaptığı konuşmada “Benim için en kıymetli nişan geliştirilen uçakların kendi topraklarımızın azat edilmesinde kullanılması oldu” ifadelerini kullandı.


Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde (RTEÜ) düzenlenen kendi adına düzenlenen ‘Gençlik buluşması’ programına katıldı. Üniversite Kongre, Kültür Ve Yaşam Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen programda konuşan Bayraktar, “Türkiye savunma sanayisinde yüzde 85 oranında yurtdışına bağımlıydı. İnsansız hava araçları Dünya’da da pek bilinen şeyler değildi. İHA dediğimizde kimsenin bildiği bir kavram değildi. Yani bugün ki kadar yaygın değildi. Savunma Sanayi ‘En ufağından başlayarak biz insansız hava araçlarını milli bir şekilde geliştireceğiz’ dedi. Bizde çalışmalarımızı yapmıştık. Normalde bu sistemler hep yurt dışından tedarik edilir. Dediler ki ‘Ya gövdesi yada uçuş bilgisayarı milli olacak’. Bunu da bir tek milli olarak yapan bir firma vardı. Diğerleri gövdesini yapmış ama uçuş sistemlerini dışarıdan getirmiş. Dışarıdan getirenlerin daha başarılı olacağı bekleniyordu ancak çok enteresan bir şey oldu. Dışarıdan getirenler taşıma suyla değirmenin dönmeyeceği gibi hiç biri uçamadılar. Bir tek milli ve özgün olan uçak uçabildi, başarılı oldu. 10 yılda dünyanın kendi sınıfında en iyi uçaklarını yaptık. Bayraktar TB2 Dünya’da kendi sınıfında kendi rakibinden 5 kat daha fazla biliniyor. Bunun yanında bütün insansız hava araçları buradan ihracatla elde edilen gelirlerle öz kaynaklarımızla geliştirilmiş oldu. Bunlar pek benzeri görülmüş örnekler değil. Benim için en kıymetli nişan bu uçakların kendi topraklarımızın azat edilmesinde kullanılması oldu. Mühendisler olarak bize en büyük gurur nişanesi oldu” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Karlıova’da at yarışları renkli görüntüler oluşturdu Bingöl’ün Karlıova ilçesinde düzenlenen at yarışları renkli görüntüler oluşturdu. Karlıova ilçesi Toklular köyünde gelenek haline gelen at yarışlarının 2’ncisi düzenlendi. Programa Vali Ahmet Hamdi Usta, Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Bilgihan Yeşilyurt, İl Emniyet Müdürü Şükrü Orhan, Karlıova Kaymakamı Tufan Bağır Gilan, Genç Kaymakamı Muhammet Güzel, Çat Kaymakamı İrem Baha Yağan, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri ile kurum müdürleri katıldı. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda yarışlardan önce çeşitli etkinlikler yapıldı. Yarışlara çevre illerden toplam 30 yarışmacı katıldı. Nefes kesen ve 4 grup halinde düzenlenen yarışlarda birinci gelenlere 30 bin, ikinciye 20 bin ve üçüncüye ise 10 bin TL ödül ve kupa verildi. Yarışı dereceyle bitirenlere ödüllerini Vali Ahmet Hamdi Usta, Kaymakam Tufan Bağır Gilan, Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan ve Karlıova Belediye Başkanı Veysi Bingöl verdi. Etkinlik sonrası misafirlere ve vatandaşlara Karlıova’nın yöresel yemekleri ikram edildi. Karlıova’nın bir huzur, güven ve güvenlik şehri olduğunu gösterdiklerini dile getiren Vali Ahmet Hamdi Usta, ”Burada önemli olan at yarışı değil, biz buradan Türkiye’ye ve dünyaya bir mesaj veriyoruz. ’Biz Karlıova’da biriz, beraberiz, diriyiz, el eleyiz, geçmişe bir sünger çektik’ diye bir mesaj veriyoruz. Burada kim olduğunuzun, ne olduğunuzun bir önemi yok. Aynı fikirde değiliz, aynı düşüncede değiliz ama ortak bir paydada, Karlıova paydasında buluştuk. Türkiye’de yeni sistemde bir cumhurbaşkanı yardımcısına sahipsiniz. Sizin aranızda yetişmiş birisi şu anda bu ülkenin ikinci adamı. Böyle bir şans, böyle bir fırsat başka hiçbir yere nasip olmaz. Dolayısıyla bunun kıymetini bilelim diye düşünüyorum” dedi.
İstanbul Türk Hava Yolları’nın düzenlediği Turkish Airlines World Golf Cup Turnuvası’nın kazananları belli oldu Türk Hava Yolları’nın (THY) kendi adıyla düzenlediği golf turnuvalarından Turkish Airlines World Golf Cup’ın İstanbul ayağı, 5-6 Ekim tarihlerinde Türkiye Golf Federasyonu (TGF) Silivri Golf Kulübü’nde gerçekleştirildi. Müsabakalar sonrası kadınlarda Joelle Benjenk, erkeklerde ise Selim Berkol birinci olarak Antalya’daki büyük finale gitmeye kazandı. 2013 yılından bu yana amatör golfçülere yönelik düzenlenen Turkish Airlines World Golf Cup ile THY kurumsal müşterilerine etkin bir biçimde ulaşıyor. Bu yıl içerisinde 118’den fazla turnuvada 10 bini aşkın oyuncu bir araya geldi. Turnuvaya THY’nin kurumsal ve sadık müşterilerinin yanı sıra, iş dünyasından önemli isimlerin de aralarında bulunduğu 160 kişi katıldı. Büyük final Antalya’da Turnuva bu yıl, 67 ülkede toplamda 118 şehirde yapıldı. Turnuvada 24 ve altı handikap seviyesinde bayanlarda mücadele eden Joelle Benjenk oldukça iyi bir performans göstererek 39 puan aldı ve şampiyon oldu. Erkeklerde ise 46 puanla Selim Berkol birinci sıraya yerleşti ve her iki finalist de turnuvanın final oyunlarının oynanacağı Antalya’ya, büyük finale gitmeye hak kazandı. Düzenlenen turnuvaya ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları Genel Müdür (Ticari) Yardımcısı Ahmet Olmuştur, “Turkish Airlines World Golf Cup Turnuvamızın İstanbul ayağında oynayan tüm misafirlerimize teşekkür ederiz. İzlemesi keyifli bir turnuva oldu. Bu seride kazanan Joelle Benjenk ve Selim Berkol’u tebrik ediyor ve Antalya’da başarılar diliyoruz” dedi.
Burdur Burdurlular Filistin’e destek için yürüdü Burdur’da İsrail’in Gazze’yi işgalinin 1’inci yıl dönümünde protesto yürüyüşü düzenlendi. Burdur’da sivil toplum kuruluşları tarafından Filistin’e destek amacıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Köprübaşı mevkiinde toplanan kalabalık, Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyerek İsrail aleyhine sloganlar attı. Yürüyüş ve Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından STK’lar adına konuşan Burdur Kudüs Platformu Sözcüsü Oktay Akgün, “Siyonist İsrail, Gazze’de tam 365 gündür soykırım yapıyor. Dünyanın bu suskunluğu çoğu çocuk ve kadın 42 binden fazla insanı katleden, hastaneleri, okulları, ibadethaneleri dahi bombalayan soykırımcıyı, kandan beslenen katil sürüsünü cesaretlendiriyor" dedi. Akgün, “Uluslararası sistem ahlaken, fikren, fiilen çökmüştür. Uluslararası kurumlar çökmüştür. Daha da kötüsü, insanlık bütün değerleriyle birlikte bu katil rejim ve onu koşulsuz destekleyen emperyal güçler karşısında savunmasız bir şekilde beklemektedir. Katil Netanyahu yönetimindeki siyonist İsrail, 7 Ekim tarihinden bu yana 17 bini çocuk, 11 bin 500’ü kadın olmak üzere 42 bin Filistinli masum insanı katletti. 97 binden fazla yaralı, on binlerce kayıp var. Bugün Burdur Cumhuriyet Meydanı’ndan sesimizi yükseltiyoruz. Diyoruz ki Filistin özgür oluncaya dek bizler buradayız” diye konuştu. Basın açıklaması sonrası yapılan duaların ardından kalabalık dağıldı.
Düzce Filistin’e destek için çocuklar 1 kilometrelik resim yaptı Düzce’de İsrail’in Gazze’ye saldırılarının 1. yılı ve Lübnan’a saldırıları, düzenlenen sessiz yürüyüşle protesto edildi. Eylemde çocukların çizdiği "Filistin’e özgürlük" temalı 1 kilometre uzunluğundaki resim de sergilendi. İsrail’in Gazze’ye 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı saldırıların üzerinden 1 yıl geçti. İsrail, başta Gazze olmak üzere Filistinlilerin yaşadığı mülteci kamplarını, ibadethaneleri, hastane ve okulları bombalayarak her gün yüzlerce Filistinliyi katletmeye devam ediyor. Son olarak Lübnan’a hava ve kara harekâtı başlatan İsrail’in saldırılarını protesto etmek için Düzce’deki sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek kurdukları Filistin’e Destek Platformu, sessiz yürüyüş düzenledi. Cedidiye Meydanı’nda platform adına konuşan Memur-Sen Düzce İl Başkanı İsmail Atay, Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun da tehdit altında olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Kirli bir oyunla karşı karşıyayız. Onun için tekrar altını çizmek gerekir ki Türkiye’nin savunması Gazze’den başlar. Lübnan’a saldırı ise savaşın yeni bir evreye geçtiğini gösteriyor. Batılı başkentlerde ise aynı kalıp açıklamalar devam ediyor. Dün komplo denilerek küçümsenen stratejilerin bugün gerçekleştiğine hep birlikte şahit oluyoruz. Onun için kimse olayları bizden uzak zannetmesin. Gaflet sonumuz olur. Vakit teyakkuz vakti, vakit Gazze hattına sahip ve destek çıkma vakti. Vakit insanlık haysiyetini sahiplenme, vicdanın sesi olma vakti. Vakit kardeşlerimize sahip çıkma vakti. İnsanlık şerefinin bu katil sürüsüne karşı mutlak galip geleceğine inanıyoruz. Ancak önce direniş hatlarını güçlü bir şekilde takip etmek zorundayız. Soykırım destekçisi markaları, boykotu derinleştirerek ve yaygınlaştırarak siyonizme kan pompalayan damarları kesmeliyiz. İsrail malı almazsan ölmezsin, alırsan çocukları öldürürler. Buradan açıkça bir kez daha deklare ediyoruz; İsrail 100 yıldır Filistin topraklarında katliam yapan bir terör örgütüdür. Yerleşimci adlı terör ve kan şebekesi eliyle tedrici olarak sürdürdüğü işgal yeni bir aşamaya geldi. 7 Ekim’den bu yana yaşananlar siyonist İsrail’in, siyonist işgalin yeni bir evresini göstermektedir. Emperyalizmin sınırsız desteği, siyonist şirketlerin sponsorluğu ile Gazze’de Müslüman kıyımı yapan ırkçı rejimin hedefinde bütün bölgemiz, coğrafyamız var.” Çocukların yaptığı 1 kilometrelik resim açıldı İsrail’i protesto gösterisinde, çocukların Filistin’e destek için yaptığı 1 kilometre uzunluğundaki resim de gösteriye katılanlar tarafından açıldı. Uzunluğu nedeniyle meydana sığmayan resim bir kısmı açılarak sergilendi. Gösteriye katılanlar, daha sonra Cedidiye Meydanı’ndan Anıtpark Meydanı’na kadar ellerindeki Türk ve Filistin bayrakları, pankartlarla sessizce yürüdüler. Anıtpark Meydanı’nda toplanan kalabalık daha sonra olaysız şekilde dağıldı.
Antalya Antalya’da Filistin’e destek yürüyüşü Antalya’da, İsrail’in Gazze’ye karşı başlattığı işgalin birinci yılında binlerce vatandaşın katılımı ile ‘Filistin’e Destek Yürüyüşü’ düzenlendi. İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı saldırı ve işgalin birinci yıldönümünde binlerce Antalyalı, ‘Filistin’e Destek Yürüyüşü’nde bir araya geldi. Aydın Kanza Parkı’nda ellerindeki Türkiye ve Filistin bayrakları ile toplanan vatandaşlar, tekbir ve sloganlarla Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. Grup adına basın açıklaması yapan Antalya Kudüs Platformu Başkanı Mustafa Erduran, Yahudilerin İsrail’in kuruluş sürecinde Filistin topraklarının yüzde 5,6’sına sahipken BM tarafından 1948 yılında Filistin topraklarının yüzde 56’sının gasp edilerek İsrail’e verildiğini belirtti. 1897 yılında temeli atılan işgalin hedefinin Arz-ı Mevud olarak ifade edilen tüm coğrafyayı işgal etmek olduğunu söyleyen Erduran, “Bugün İsrail, İslam dünyasının kalbine saplanmış gayrimeşru bir işgal yönetimidir. Yüz yıldır belirli aralıklarla devam eden vahşi katliam ve işgal eylemleri nedeniyle sabıkası soykırımlarla dolu olan İsrail, özellikle bir yıldan beri Filistin’de soykırım suçunu en vahşi şekilde işlemektedir. Kesintisiz devam eden saldırılar sonucu on binlerce çocuk, kadın, yaşlı, hasta, engelli ve yüzlerce gazeteci, sağlık çalışanı, insani yardım çalışanı katledildi. İsrail’in terörü karşısında BM ve AB gibi uluslararası örgütler engelleyici bir rol üstlenmedikleri gibi İsrail’i koruyup kollamaktadırlar” ifadelerini kullandı. "Dünyayı kaosa sürükleyecek” AB’ye üye ülkeler İsrail’e silah ve para desteğinde bulunurken, BM Güvenlik Konseyi’nin ise İsrail terör örgütünün dokunulmazlığını tescilleyen bir rol üstlendiğini söyleyen Erduran, “Artık herkes anlamaktadır ki İsrail sorunu dünyanın kayıtsız kalamayacağı insani ve vicdani bir sorundur. Yüz yıldır yaşananlar göstermiştir ki İsrail uluslararası hukuk mekanizmalarında yargılanıp ceza almadığı ve yalnızlaştırılmadığı sürece sorun gerçek anlamda çözülmeyecektir. 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonu, toprakları işgal edilmiş, soykırıma maruz kalırken yalnız bırakılmış Filistin halkının insani çırpınışını temsil etmektedir. Arz-ı Mevud safsatasıyla saldırgan tutumunu Gazze, Batı Şeria ve tüm Filistin’den sonra Lübnan’a da taşımıştır. Siyonist rejimin bu azgın tutumu bölge halkları için açık bir tehdittir. Kıbrıs’a ve Türkiye’ye doğru sıçrayacağı açık olan bu cüretkâr tehdidin tüm dünyayı kaosa sürükleyebileceği görülmelidir” şeklinde konuştu. Antalya Müftüsü Nazif Yalçınkaya tarafından okunan duanın ardından yürüyüş sona erdi.