Son Dakika
|
İBB davasında yeni karar: Tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi
Futbolda Bahis Soruşturmaları'nda ikinci dalga operasyon: 35 gözaltı
Ziraat Türkiye Kupası’nda gruplar belli oldu
Bakan Yılmaz Tunç: " Hep beraber soruşturmanın seyrini takip edeceğiz"
Bodrumda sokaklar göle döndü araçlar sular altında kaldı
İstanbul’da çete operasyonu: 12 gözaltı
İmralı tutanağı okundu
Adliyedeki emanet deposu soygununun görüntüleri ortaya çıktı
Emanet kasasından altın çalıp İngiltere'ye kaçmıştı! Kırmızı bülten talebi!
Adalar Adliyesi adli emanetinde soygun
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
The Voice of the Steppe Lives On in Kyrgyz Craftsmanship
Küçükçekmece’de 4 katlı binada çatı yangını: Binadakiler tahliye edildi
Tartıştığı şahsı 17 yerinden bıçaklayan kadın tutuklandı
Ferdi Zeyrek davasında tutuklu sanık kalmadı
Ehliyetsiz sürücünün kullandığı otomobil ağaca çarpıp yola savruldu: 2 yaralı
Marmaris’te sağanak etkili oldu
Formula 1’de şampiyon Abu Dabi’de belli olacak
Datça’da sağanak yağış ve fırtına kurumlar teyakkuza geçirdi
SAĞLIK
Uşak’ta hemodiyaliz merkezi hizmete alındı
05 Aralık 2025 Cuma - 18:04:14
Uşak’ın Karahallı ilçesinde hayırseverlerin destekleriyle hazırlanan Semra-Özkan Atak Hemodiyaliz Ünitesi düzenlenen törenle hizmete açıldı. Karahallı Devlet Hastanesi Hacı Rafet Zora ek binası bahçesinde gerçekleştirilen açılış törenine, Uşak Valisi Naci Aktaş, AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, İl Emniyet Müdürü Taner Çiftçi, İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Deniz Çezik, Karahallı Kaymakamı Ramazan Çelebi, İl Özel İdare Genel Sekreteri Sabri Ceylan, İl Sağlık Müdürü Tarık Acar ile siyasi parti temsilcileri, sağlık çalışanları, hayırseverler ve vatandaşlar katıldı. Tören, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Burada konuşma yapan Vali Aktaş, "Buradan şifa bekleyen tüm hastalarımıza Allah’tan şifa diliyorum. Burada ve diğer sağlık tesislerinde çalışan tüm sağlık çalışanı arkadaşlarımıza işlerinde kolaylıklar diliyorum. Ünitenin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum." dedi. Programda, Karahallı Devlet Hastanesi Hacı Rafet Zora ek binasının yenilenmesine katkı sağlayan hayırseverler Fehmi Zora ve Sinan Zora ile hemodiyaliz ünitesini yaptıran Özkan ve Semra Atak çiftine plaket takdim edildi. Duanın ardından açılış kurdelesi kesildi. Açılışın ardından Vali Aktaş, protokol üyeleri ve hayırseverler daha sonra yeni hemodiyaliz merkezini gezerek bilgi aldı.
05 Aralık 2025 Cuma - 16:56
Bingöl’e 5 yeni ambulans ve 2 UMKE aracı tahsis edildi
Sağlık Bakanlığı tarafından Bingöl’e 5 adet 2025 model tam donanımlı acil yardım ambulansı ile 1 adet UMKE personel aracı ve 1 adet UMKE haberleşme aracı tahsis edildi. Yeni araçların hizmete alınması kapsamında düzenlenen programda konuşan Vali Dr. Ahmet Hamdi Usta, sağlık alanında Bingöl’de son yıllarda önemli çalışmalar yapıldığını belirtti. Vali Usta, tahsis edilen 5 ambulanstan 3’ünün 4x4, 2’sinin ise 4x2 özellikte olduğunu ifade ederek, "4x4 araçları Solhan, Genç ve Karlıova ilçelerimize birer tane gönderiyoruz. İki aracı da merkezde hizmete alıyoruz. Bu araçlarla birlikte ilimizdeki ambulans sayısı 39’dan 44’e yükseldi. Bunların 3’ü de paletli ambulans. Merkezde 20, Genç’te 6, Solhan’da 4, Karlıova’da 5 ve diğer ilçelerimizde birer ambulans görev yapıyor" dedi. Yeni Devlet Hastanesinin tamamlanmasıyla birlikte hasta nakli ihtiyacının önemli ölçüde azalacağına dikkat çeken Usta, ilçelere verilen 4x4 ambulanslarla sağlık hizmetlerine erişimin daha hızlı olacağını kaydetti. Ayrıca tahsis edilen iki yeni UMKE aracından birinin tam donanımlı haberleşme aracı, diğerinin ise personel nakil aracı olduğuna değinen Usta, "İnşallah ihtiyaç olmaz ama afet anlarında haberleşme aracımız çok kritik bir görev üstlenecek" ifadelerini kullandı. Vali Usta, Bingöl’e kazandırılan araçlarda emeği geçen Cumhurbaşkanı Yardımcısına, milletvekillerine, Sağlık Bakanına ve İl Sağlık Müdürüne teşekkür ederek, "112 çalışanlarımıza ve doktorlarımıza güç kuvvet versin. Ambulanslarımız ilimize hayırlı uğurlu olsun" dedi. Programda konuşan İl Sağlık Müdürü Dr. Samet Tatlı ise yeni araçların sahadaki çalışma şartlarını güçlendireceğini belirterek, "Sağlık camiamızın göz bebeği kıymetli 112 çalışanlarımızın sahadaki çalışma şartlarını daha kolay hale getirecek ve vatandaşlarımıza daha hızlı ulaşmamızı sağlayacak yeni ambulanslarımızın 112 ailemize ve Bingöl’ümüze hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.
05 Aralık 2025 Cuma - 16:53
Bingöl’e 5 yeni ambulans ve 2 UMKE aracı tahsis edildi
Sağlık Bakanlığı tarafından Bingöl’e 5 adet 2025 model tam donanımlı acil yardım ambulansı ile 1 adet UMKE personel aracı ve 1 adet UMKE haberleşme aracı tahsis edildi. Yeni araçların hizmete alınması kapsamında düzenlenen programda konuşan Vali Dr. Ahmet Hamdi Usta, sağlık alanında Bingöl’de son yıllarda önemli çalışmalar yapıldığını belirtti. Vali Usta, tahsis edilen 5 ambulanstan 3’ünün 4x4, 2’sinin ise 4x2 özellikte olduğunu ifade ederek, "4x4 araçları Solhan, Genç ve Karlıova ilçelerimize birer tane gönderiyoruz. İki aracı da merkezde hizmete alıyoruz. Bu araçlarla birlikte ilimizdeki ambulans sayısı 39’dan 44’e yükseldi. Bunların 3’ü de paletli ambulans. Merkezde 20, Genç’te 6, Solhan’da 4, Karlıova’da 5 ve diğer ilçelerimizde birer ambulans görev yapıyor" dedi. Yeni Devlet Hastanesinin tamamlanmasıyla birlikte hasta nakli ihtiyacının önemli ölçüde azalacağına dikkat çeken Usta, ilçelere verilen 4x4 ambulanslarla sağlık hizmetlerine erişimin daha hızlı olacağını kaydetti. Ayrıca tahsis edilen iki yeni UMKE aracından birinin tam donanımlı haberleşme aracı, diğerinin ise personel nakil aracı olduğuna değinen Usta, "İnşallah ihtiyaç olmaz ama afet anlarında haberleşme aracımız çok kritik bir görev üstlenecek" ifadelerini kullandı. Vali Usta, Bingöl’e kazandırılan araçlarda emeği geçen Cumhurbaşkanı Yardımcısına, milletvekillerine, Sağlık Bakanına ve İl Sağlık Müdürüne teşekkür ederek, "112 çalışanlarımıza ve doktorlarımıza güç kuvvet versin. Ambulanslarımız ilimize hayırlı uğurlu olsun" dedi. Programda konuşan İl Sağlık Müdürü Dr. Samet Tatlı ise yeni araçların sahadaki çalışma koşullarını güçlendireceğini belirterek, "Sağlık camiamızın göz bebeği kıymetli 112 çalışanlarımızın sahadaki çalışma koşullarını daha kolay hale getirecek ve vatandaşlarımıza daha hızlı ulaşmamızı sağlayacak yeni ambulanslarımızın 112 ailemize ve Bingöl’ümüze hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" şeklinde konuştu. (FB-YRT
05 Aralık 2025 Cuma - 16:52
Uzmanından açıklama: "Zatürreye neden olan etkenler sonbahar kış aylarında artış gösteriyor"
Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Kliniği’nden Uzm. Dr. Latife Güder, "Zatürreye neden olan bu etkenler sonbahar kış aylarında artış gösteriyor. Bu yüzden bu mevsimlerde de çocuklarımızı mevsimine uyumlu şekilde giydirmemiz gerekiyor" dedi. Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Kliniği’nden Uzm. Dr. Latife Güder, soğuk havaların gelmesiyle birlikte çocuklarda artan zatürre hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Güder, çocuğun ne kadar küçükse etkilenme oranının o kadar yüksek olduğunu belirterek, "Biz zatürre ile çok sık karşılaşıyoruz. 5 yaş altındaki çocuklar özellikle 2 yaş altındaki çocuklar için daha riskli olabiliyor bu durum" diye konuştu. Hastalığın belirtilerinin de yaşa göre değişim göstereceğini dile getiren Güder, "Küçük bir bebek ise mesela öksürük olmayabilir, ateş, huzursuzluk, emme isteğinde azalma görülebilir. Daha büyük bir çocuksa bize göğüs ağrısı tarif edebilir. Öksürüğü olabilir, hızlı nefes alıp vermesi olabilir. Hastanın bazen bunlar olmadan ateş ve karın ağrısıyla, sırt ağrısıyla, omuz ağrısıyla gelebilir" açıklamasında bulundu. "Çocukluk çağı aşılarınızı yaptırmamız gerekiyor" Zatürre hastalığında vücut toparlasa bile öksürüğün bir süre geçmeyeceğini söyleyen Güder, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastalık bitmiş olsa bile öksürüğün devam edebileceği konusunda hastaların yakınlarını bilgilendiriyoruz. Peki hastaları tedaviden sonra eve gönderdik hatta önlemek için de, hiç olmaması için de tedaviden sonra dikkat edilmesi gereken şeyler var. En önemlisi önlemek için eksiksiz bir şekilde çocukluk çağı aşılarınızı yaptırmamız gerekiyor. Hatta her yıl grip dediğimiz influenzaya karşı koruyucu olan aşılarınızın da yapılmasını öneriyoruz. El hijyeni, solunum hijyene dikkat edilmesi gerekir. Düzenli ve dengeli bir beslenme, güzel bir uyku, bol sıvı alınması, istirahat edilmesini önemsiyoruz. Sigaradan mutlaka uzak durulması gerekiyor. Sigara dumanı da çünkü solunum yollarını etkilemektedir. Çocuklar pasif içiciliğe maruz kalıyor, bundan korumamız gerekir. Kalabalık ortamlardan, hijyeni bozuk ortamlardan, havasız ortamlardan çocuklarımızı korumamız gerekir." "Çocuklarımızı mevsimine uyumlu şekilde giydirmemiz gerekiyor" Çocukların mevsime uygun şekilde giydirilmesi gerektiğini vurgulayan Güder, şunları kaydetti: "Özellikle zatürreye neden olan bu etkenler sonbahar kış aylarında artış gösteriyor. Bu yüzden bu mevsimlerde de çocuklarımızı mevsimine uyumlu şekilde giydirmemiz gerekiyor. Tek başına üşütme ince giydirmek hastalığa sebep olmaz ama dolaylı olarak bağışıklık sistemini zayıflatır ve bakterinin ve virüslerin hastalığa yol açma ihtimalini arttırır. Bu yüzden uygun şekilde giyindirmemiz gerekir. Çocuklarımıza burada şunu vurgulamak istiyorum, çocukluk çağı aşıları çok kıymetli. Bu aşılar birçok hastalıktan koruduğu gibi, zatürreden de koruyor. Bu aşılarınızı zamanında mutlaka yaptıralım."
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
03 Aralık 2025 Çarşamba- 11:20
Sivas Devlet Hastanesi doktorlarından büyük başarı
2
04 Aralık 2025 Perşembe- 10:36
İçtiği çay nefes borusuna kaçan genci Heimlich manevrası kurtardı
3
04 Aralık 2025 Perşembe- 12:36
Sosyal medya bağımlılığı beyni çürütüyor
4
04 Aralık 2025 Perşembe- 15:45
Tamamlandığında bölgenin en büyük sağlık yatırımı olacak
5
04 Aralık 2025 Perşembe- 10:16
Menopoz kış aylarında sağlık risklerini arttırıyor
28 Kasım 2025 Cuma - 16:19
Menteşe Belediyesi’nden kasaplarda sıkı denetim
Menteşe Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ve Menteşe İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, halk sağlığını korumak ve güvenilir gıdaya erişimi sağlamak amacıyla ilçe genelindeki kasaplarda kapsamlı denetimler gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen denetimlerde; ürünlerin son kullanma ve üretim tarihleri, işletmelerin genel temizlik ve hijyen şartları, ruhsat ve hijyen belgesi doğrulamaları, onaylı fiyat tarifeleri, ve ürünlerde fiyat etiketi uygunlukları titizlikle kontrol edildi. Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal Aras’ın özellikle son dönemde ülke genelinde artan gıda zehirlenmeleri nedeniyle verdiği "denetimleri sıklaştırma ve hiçbir tolerans göstermeme" talimatı doğrultusunda ekipler, tüm gıda işletmelerini düzenli ve aralıksız şekilde denetlemeye devam edecek. Başkan Köksal Aras, denetimlerle ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: "Halk sağlığı bizim için her şeyden önce gelir. Tüketicinin güvenliği, işletmelerin sorumluluklarını yerine getirmesi ve gıda güvenliğinin sağlanması konusunda kararlıyız. Vatandaşlarımızın gönül rahatlığıyla alışveriş yapacağı bir Menteşe için denetimlerimizi artırarak sürdüreceğiz"
28 Kasım 2025 Cuma - 15:44
Büyükşehir Belediyesi’nden Samsun’a 100 ambulans
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Samsun’a 100 yeni ambulans kazandırdıklarını açıkladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Samsun Şehir Hastanesini ziyaret ederek sağlık çalışanları, hasta ve hasta yakınları ile bir araya geldi. Başkan Doğan’a ziyaretleri sırasında İl Sağlık Müdürü Mustafa Uras da eşlik etti. Ziyaretin ardından açıklama yapan Başkan Halit Doğan, "Samsun’umuzda dev bir sağlık yatırımı hizmete başladı. Samsun Şehir Hastanemizi; İl Sağlık Müdürümüz Sayın Mustafa Uras ile birlikte ziyaret ettik. Kıymetli hemşehrilerimiz ve sağlık çalışanlarımızla bir araya geldik. İlk hastalarımızın memnuniyetine şahitlik ettik. Sadece Samsun için değil bölge için de önemli bir yatırım olan hastanenin şehrimize kazandırılmasında emeği olan başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere herkese şükranlarımı sunuyor; Samsun’umuza hayırlı olmasını diliyorum. Samsun her şeyin en güzelini hak ediyor" ifadelerini kullandı. 100 ambulans Şehir Hastanesi ziyareti sırasında önemli bir müjdeyi de kamuoyuyla paylaşan Doğan, "Bizim bütçemiz şehrin bütçesi, şehrimizin ihtiyaçları ise birinci önceliğimiz. Samsun’da sağlık altyapısının daha da güçlenmesi, acil müdahale kapasitesinin artırılması için önemli bir adım atarak 100 yeni ambulansı şehrimize kazandırıyoruz. 100 yeni ambulansın sağlık envanterine eklenmesi ile sağlık hizmeti de daha hızlı ve sağlıklı işleyecek. Samsun için çalışmaya devam ediyor, şehrimizin ihtiyaç duyduğu her alanda hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Bu hizmetler Samsun’daki birlik ve beraberliğin eseridir" şeklinde konuştu. Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan 100 yeni ambulans, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun katılımıyla gerçekleşecek programın ardından hizmete alınacak.
28 Kasım 2025 Cuma - 15:42
Diyarbakır’da öğrencilere sağlıklı yaşam eğitimi
Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü ile İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün ortaklaşa yürüttüğü "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" programı kapsamında, Kayapınar Vehbi Koç İlkokulunda öğrenciler için kapsamlı bir sağlık farkındalık etkinliği düzenlendi. Program açılış ve kurdele kesimiyle başladı. Ardından İl Milli Eğitim Müdürlüğü bando takımı tarafından verilen mini konser, öğrencilere keyifli anlar yaşattı. Okulda kurulan stantlarda çocuklara ağız ve diş sağlığı, kişisel hijyen, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, ilk yardım ve 112 acil sağlık hizmetleri gibi konularda uygulamalı eğitimler verildi. Sağlık ekipleri öğrencilere günlük yaşamda kullanabilecekleri pratik bilgiler aktardı. Etkinliğin en renkli anlarından biri ise "Sağlık Elçisi" rozeti töreni oldu. Yöneticiler, stantlarda eğitim alan öğrencilere özel olarak hazırlanan Sağlık Elçisi rozetlerini takarak onları sağlık konusunda bilinçlendirilen birer gönüllü elçi ilan etti. Rozetlerini gururla takan çocuklar, öğrendikleri bilgileri aileleri ve arkadaşlarıyla paylaşacaklarını söyledi. Etkinliğe İl Sağlık Müdürlüğü ve İl Millî Eğitim Müdürlüğü yöneticileri de katılarak öğrencilerle yakından ilgilendi. İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Emre Asiltürk, bu programların önemiyle ilgili yaptığı konuşmada, ‘’Çocuklarımızın erken yaşta sağlık bilinci kazanması, geleceğin daha sağlıklı nesillerine yapılan en değerli yatırımdır. Bugün verilen eğitimler, bir etkinliğin ötesinde yaşam boyu sürdürülecek sağlıklı alışkanlıkların temelini oluşturuyor. Sağlık Elçisi rozeti alan her bir öğrencimiz, hem kendi sağlığına hem de çevresine örnek olacak, sağlık okuryazarlığının artmasına katkı sunacaktır. Bu çalışmalarımız kararlılıkla devam edecektir’’ dedi. "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" Projesi ile çocukların hem sağlığı koruma bilinci kazanması hem de topluma örnek bireyler olarak yetişmesi hedefleniyor.
28 Kasım 2025 Cuma - 14:45
Bursa’nın sağlık tarihi Nilüfer’de mercek altına alındı
Nilüfer Belediyesi ve Türk Tıp Tarihi Kurumu iş birliğiyle düzenlenen "Kentler ve Tıp Tarihi-2 Bursa Sağlık Tarihi Sempozyumu" başladı. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi’nin ev sahipliği yaptığı etkinlikte, Bursa’nın sağlık geçmişi uzman isimler tarafından ele alındı. Nilüfer Belediyesi, kentin kültürel belleğine katkı sunan çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Türk Tıp Tarihi Kurumu ile ortaklaşa düzenlenen "Kentler ve Tıp Tarihi - 2 Bursa Sağlık Tarihi Sempozyumu", Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi’nde başladı. Sempozyumun açılışına Nilüfer Belediye Başkan Vekili Demirhan Aslan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Prof. Dr. Alpaslan Türkkan, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman, Sağlık Müzesi Proje Yöneticisi ve sempozyum eş başkanı Op. Dr. Ceyhun İrgil ile Türk Tıp Tarihi Kurumu Başkanı ve sempozyum eş başkanı Prof. Dr. Gülten Dinç katıldı. "Müzemizde 72 bin ziyaretçi ağırladık" Sempozyumun açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkan Vekili Demirhan Aslan, tarih ve sağlık alanındaki bu tür akademik çalışmalara destek vermekten memnuniyet duyduklarını ifade etti. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi’nin önemine değinen Aslan, "Müzemiz özellikle Cumhuriyet dönemi ve Bursa tıp tarihi alanında önemli bir kaynak oluşturdu. Kurulduğu günden bu yana 72 bin ziyaretçiyi ağırlamanın gururunu yaşıyoruz. Toplum sağlığı alanında böyle bir değerin Nilüfer’de bulunması bizler için çok kıymetli" dedi. Türk Tıp Tarihi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gülten Dinç ise ‘Kentler ve Tıp Tarihi’ etkinliklerini iki yılda bir düzenlediklerini belirtti. İlk etkinliğin Gaziantep’te yapıldığını hatırlatan Dinç, "İkincisini Bursa Sağlık Tarihi Sempozyumu adıyla gerçekleştiriyoruz. Katılımcıların değerli katkılarıyla Bursa’nın sağlık tarihini tüm yönleriyle irdeleyeceğiz" diyerek, iş birliği için Nilüfer Belediyesi’ne teşekkür etti. Sempozyum eş başkanı Op. Dr. Ceyhun İrgil de yaptığı konuşmada özellikle genç katılımcıların ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, verimli bir sempozyum temennisinde bulundu. Üç oturumda 17 sunum Açılış konuşmalarının ardından bilimsel oturumlara geçildi. Toplam üç oturumda 17 sunumun gerçekleştirildiği sempozyumun ilk bölümünde "Cumhuriyet Öncesi Bursa Sağlık Tarihi", ikinci bölümünde ise "Cumhuriyet Sonrası Bursa Sağlık Tarihi" konuları ele alındı. Günün son oturumu ise "Bursalı Hekim ve Eczacıları Anma" başlığıyla gerçekleştirildi. Sempozyum programı, ikinci günde yapılacak kültürel gezilerle sona erecek. Katılımcılar, Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi’ni ziyaret ettikten sonra Gölyazı’da saha incelemelerinde bulunacak.
28 Kasım 2025 Cuma - 14:43
Osmangazi’de minikler sağlıklı gülüşlerin sırrını öğrendi
Osmangazi Belediyesi’nin hizmete kazandırdığı kreşlerde eğitim gören miniklere, uzman diş hekimleri tarafından ağız ve diş sağlığı konusunda bilgilendirici eğitimler veriliyor. Bu eğitimler sayesinde çocuklar, küçük yaşlardan itibaren ağız ve diş bakımını doğru yöntemlerle yapmayı öğrenerek sağlıklı alışkanlıklar kazanıyor. İlçedeki tüm çocukların eşit hizmet almasını hedefleyen Osmangazi Belediyesi, modern kreşlerinde miniklere ağız ve diş sağlığına yönelik kapsamlı eğitimler sunuyor. Bu eğitimlerde çocuklar, diş hekimlerinin rehberliğinde diş ve ağız bakımını doğru tekniklerle yapmayı uygulamalı olarak öğreniyor. Ayrıca ağız sağlığını korumak için günlük yaşamda dikkat edilmesi gereken noktalarda ayrıntılı şekilde anlatılıyor. Osmangazi Belediyesi’nin düzenlediği Ağız ve Diş Sağlığı Eğitimleri kapsamında Ayça Azak Kreş ve Gündüz Bakımevi’ndeki minikler, Diş Hekimi Melek Güler’den 6 yaşında çıkan dişlerinin gelişim sürecinden, doğru beslenmenin diş sağlığına etkisine kadar birçok konuda bilgi aldı. Çocuklar, şekerli ve paketli gıdalardan uzak durmanın, düzenli fırçalamanın ve sağlıklı alışkanlıklar edinmenin önemini öğrendi. Eğitim kapsamında miniklere ağız muayenesi de yapıldı. "Çocukların ağız ve diş sağlığı eğitimi alması çok önemli" Ayça Azak Kreş ve Gündüz Bakım Evi’ndeki çocuklara diş bakımı ile ağız hijyeni nasıl olmalı konusunda bilgiler verdiklerini ifade eden Diş Hekimi Melek Güler, şu şekilde konuştu: "Özellikle çocuklarda süt dişlerinin dökülme döneminde bir korku oluşabiliyor. Bu nedenle çocukları bilgilendirdik ve ağız muayenesi yaptık. Ağız sağlığı açısından paketli gıdalardan uzak durmaları gerektiğini anlattık. Süt dişi zannettikleri 6 yaşında çıkan dişlerine daha iyi bakmaları gerektiğini vurguladık. Ayrıca dişlerin nasıl doğru fırçalanması gerektiği ve günde kaç kez fırçalanması gerektiği konusunda kapsamlı bilgiler verdim. Bu yaşlardaki çocukların ağız ve diş sağlığı eğitimi alması, ilerleyen dönemlerde büyük avantaj sağlıyor. Çünkü bu sayede çocuklar diş hekiminin kapısını korkmadan çalabiliyor. Aksi durumda küçük problemler büyüyerek daha ciddi sorunlara dönüşebiliyor." Küçük yaşlardan itibaren düzenli kontrollere gitmenin ve ağız hijyenine dikkat etmenin büyük önem taşıdığının altını çizen Güler, "Çocukların süt dişleri dökülürken ‘acaba dişim çıkacak mı, acıyacak mı?’ gibi endişeler yaşaması çok normal. Bu noktada onları doğru bilgilendirmemiz, sürecin daha rahat geçmesini sağlıyor. Çocuklar bazen çürük nedeniyle diş kaybı yaşıyor ve bu durum darlığa neden olabiliyor. Ardından sürekli dişlerinin eğri çıkması veya çürümeye daha yatkın olması gibi sorunlarla karşılaşabiliyorlar. Bu nedenle erken yaşta muayene, bilgilendirme ve ağız hijyenine dikkat etmek hem aileler hem çocuklar için son derece önemli" açıklamalarında bulundu.
28 Kasım 2025 Cuma - 14:32
Bakan Memişoğlu: "Türkiye’yi sağlıkta dünyaya yön veren ülke haline getireceğiz"
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye’nin artık sadece sağlık hizmeti sunan değil, aynı zamanda bunun bilimini ve teknolojisini de üreten bir ülke olma yolunda olduğunu belirterek, "Türkiye’yi sağlıkta teknoloji ve bilim anlamında dünyaya yön veren, insanlara sağlıkla ilgili ulaşımını sağlayan bir ülke haline getireceğiz" dedi. Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Mersin’e gelen Bakan Memişoğlu, kent programına valilik ziyaretiyle başladı. Vali Atilla Toros, vali yardımcıları, kaymakamlar ve birim müdürleri tarafından karşılanan Memişoğlu’na öğrenciler çiçek takdim etti. Valilik şeref defterini imzalayan Bakan, daha sonra basına kapalı gerçekleştirilen görüşmede Vali Toros’tan kentteki sağlık yatırımlarına ilişkin brifing aldı. Brifingin ardından beraberinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ’Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’ kapsamında 63. il ziyareti olan Mersin’de sağlık yatırımlarını değerlendirdi. Mersin’in sağlık altyapısının güçlü olduğunu ve gelişmiş bir şehir olduğunu vurgulayan Bakan Memişoğlu, "Çünkü burada bir Şehir Hastanemiz ve bir üniversite hastanemiz ile beraber toplam özel hastaneler dahil 25 hastanemiz ile sağlık hizmeti veriyoruz. Sağlık hayat merkezlerimiz ve aile hekimliklerimizle birlikte burada Türkiye’ye örnek bir sağlık hizmeti veriyoruz ama yetmez, daha iyisini yapacağız" diye konuştu. "Mezitli’deki hastane 2026 yılı başında hizmete açılacak" Memişoğlu, 2002 yılından itibaren Mersin’de şehir hastanesiyle birlikte toplam 16 hastanenin hizmete açıldığı bilgisini vererek, açılan yeni hastanelerle yatak kapasitesinin 2500’den 5500’e çıkarıldığını söyledi. Mersin’in bu konuda daha da yatak kapasitesi ilave etmeye ihtiyacı olan bir şehir olduğunu kaydeden Bakan Memişoğlu, bu yöndeki çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Mezitli ilçesindeki hastanenin 2026 başında hizmete açılacağı bilgisini de paylaşan Bakan Memişoğlu, 150 yataklı hastanenin yüzde 95’nin bitmiş durumda olduğunu belirterek, Mersin’de daha çok hastane planlamasının olacağını söyledi. "Öncelikli amacımız hastalanmadan insanlarımızı kontrol etmek ve takip etmek" diyen Bakan Memişoğlu, şöyle devam etti; "Onun için de aile hekimlikleriyle beraber tarama programlarımızı yapıyoruz. Toplumumuzdan şunu istiyoruz, hastalanmadan bedenlerine bakacak, aile hekimliklerine ve sağlık hayat merkezlerinde olacak olan arkadaşlarımıza ulaşmalarını istiyoruz. Biliyorsunuz sağlık hayat merkezlerinden de toplumumuz direk artık MHRS üzerinden randevu alabilirler. Ne randevuları bunlar? Diyetlisiysen, psikolog, fizyoterapist, çocuk gelişimi, diş hekimi gibi bir çok branşta sağlık hayat merkezlerimiz toplumumuzu bekliyor. Orada aile danışmanlığından, sağlıklı hayat danışmanlığına kadar her türlü hizmeti verebiliyoruz. Çoğu insan bilmiyor ama fizyoterapist eşliğinde plates salonlarında bile hareketi öğretiyoruz. Bu konuda toplumumuzu kötü beslenmeden ve hareketsizlikten uzak durmalarını sağlıyoruz." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TÜSEB’in Türk Tıp Kurultayı’nda beraber olduklarını hatırlatan Bakan Memişoğlu, "Gerçekten çok başarılı bir süreç oldu. Türkiye artık sadece sağlık hizmeti sunan değil, aynı zamanda bunun bilimini ve teknolojisini de üreten bir ülke olma yolunda. Bu konuda çaba harcayan herkese teşekkür ediyorum. Biz, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi çalışacağız, üreteceğiz, irademizi ortaya koyacağız, çalışkanlıklarımızı ortaya koyacağız, bilgimizi ortaya koyacağız ve Türkiye’yi sağlıkta teknoloji ve bilim anlamında dünyaya yön veren, insanlara sağlıkla ilgili ulaşımını sağlayan bir ülke haline getireceğiz. Bizler gece gündüz insanlık için, insanlar için, iyilik için çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Bakan Memişoğlu’nu Mersin programında önceki dönem Hazine ve Maliye Bakanı, Mersin Milletvekili Nureddin Nebati ile AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı da eşlik etti.
28 Kasım 2025 Cuma - 13:58
Akciğer kanseri sigara içmeyenlerde de görülüyor
Akciğer kanserinin en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Fatih Gürler, "Maalesef akciğer kanseri artık sigara içmeyenlerde ve özellikle kadınlarda da görülme sıklığı artmaya başladı" dedi. Türkiye’de de dünyada da en sık görülen kanser hastalıkları arasında üst sıralarda yer alan kanser türünün akciğer kanseri olduğuna dikkat çeken Acıbadem Kayseri Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Fatih Gürler "Kanser, vücudumuzdaki sürekli yenilenmenin bir aşamada sekteye uğraması ve kontrolsüz hücre çoğalmasıyla nitelendirdiğimiz bir hastalıktır. Hangi organda bu çoğalma meydana gelirse, o organın kanseri olur. Akciğer kanserinin şöyle bir durumu var, tüm yaş gruplarını baz aldığımızda en sık görülen kanser türü akciğer kanseridir" diye konuştu. Tüm dünyada her yıl neredeyse 2 milyondan fazla yeni akciğer kanseri teşhisi konulduğunu ve yine her yıl 2 milyona yakın insanın bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini aktaran Dr. Gürler, bu durum sebebiyle akciğer kanserinin diğer kanser türlerinden ayrıştığını ve daha çok dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. "Sigara akciğer kanseri riskini 20 kat arttırıyor" Sigaranın, akciğer kanserinde çok önemli bir risk faktörü olduğunun altını çizen Dr. Gürler, sigara içildiği zaman sigara dumanının geçtiği tüm yolların doğrudan akciğer kanserinin geliştiği yollar olduğunu ifade etti. Sigaranın akciğer kanseri riskini 20 kata kadar artıran bir özelliği bulunduğuna dikkat çeken Dr. Gürler, "Ancak sigara tek başına büyük etken değildir; bütün kanserlerde olduğu gibi çevresel etkenler de çok önemlidir. Stres, kötü hava şartları, asbest maruziyeti gibi unsurların her biri farklı risk faktörleridir. Günümüzde sadece sigara içenlerin akciğer kanseri olacağı düşünülmemelidir. Maalesef gün geçtikçe artan akciğer kanseri vakalarında sigara içmeyenlerde ve özellikle kadınlarda da akciğer kanserinin arttığını görüyoruz" dedi. "Hastaların yüzde 50’den fazlasına ileri evre tanısı konuluyor" Akciğer kanserinin sinsi bir hastalık olduğuna işaret eden Dr. Gürler, hastaların yüzde 50’den fazlasına ileri evre tanısı konulduğunu belirtti. Üç haftadan fazla süren bir öksürük, kilo kaybı, halsizlik, tükürmekle ve öksürmekle kan gelmesi gibi durumların hastalığın belirtileri olarak sayıldığını dile getirdi. Tanı konulurken basit bir tomografi ile hastalığın tespit edilebileceğini söyleyen Dr. Gürler, öncelikle akciğerdeki anormal olan yapıyı tespit etmek ve buradan biyopsi almak; sonrasında hastalığın evresini ortaya çıkarmak için diğer yöntemlere başvurmak gerektiğini anlattı. "50 yaşın üzerinde olup sigara içenlere tomografi öneriyoruz" Dr. Gürler hastalığın tedavisi için erken evrelerde ameliyat önerdiklerini, ileri evrelerde ise kemoterapi ve radyoterapinin devreye girdiğini ifade etti. Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yönelik uygulanan immünoterapi yönteminin de artık ön plana çıktığına değinen Dr. Gürler sözlerini şöyle tamamladı: "Tarama programı şu an dünyada sınırlı ülkelerde vardır. Ülkemizde bir tarama programı yok. Fakat 50 yaşın üzerinde olan, sigara içen veya ailesinde kanser öyküsü bulunan kişilerin düşük dozlu tomografi çektirmesi, akciğerdeki erken evredeki lekelerin ve şüpheli lezyonların tespit edilmesine imkân sağlayacaktır. Bu bir devlet politikası değildir ama biz bu hastalara öneriyoruz."
28 Kasım 2025 Cuma - 13:53
Besin zehirlenmelerinde en kritik 72 saat için hayati uyarılar
Besin zehirlenmelerinde hastalık belirtilerinin 30 dakika ile 72 saat arasında ortaya çıkabildiğini söyleyen Acil Tıp Uzmanı Dr. Ayşegül İşlek Yüksel, "Eğer gastrointestinal sistem semptomlarının yanı sıra bilinç bulanıklığı, çift görme, baş ağrısı, nöbet gibi nörolojik semptomlar varsa; ishal ve kusmanın yanı sıra nefes darlığı veya solunum güçlüğü çekiliyorsa; kanlı ishal varsa, ishal ile birlikte boyun sertliği ve ateş görülüyorsa, ölümcül konserve zehirlenmesi belirtileri varsa veya zehirlenme belirtileri 2 günden fazla devam ediyorsa vakit kaybetmeden acil servise başvurulmalıdır" dedi. Son dönemde acil servis başvurularında "besin zehirlenmesi" vakalarında belirgin bir artış gözlemleniyor. Çoğu zaman hafif seyirli olsa da bazı bakteri türlerinin ölümcül sonuçlara yol açabildiğini belirten VM Medical Park Mersin Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Ayşegül İşlek Yüksel, "Hangi besin, hangi bakteriyi taşır?" ve "Vücudumuz bu toksinlere nasıl tepki verir?" sorularını yanıtlayarak hayati uyarılarda bulundu. "Bebekler, çocuklar, gebeler ve yaşlılarda risk daha fazla" Besin zehirlenmesinin herhangi bir yiyecek ya da içeceğin tüketimi sonucu meydana gelen enfeksiyon veya intoksikasyon durumuna verilen genel bir isim olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Yüksel, "Özellikle halk sağlığını yakından ilgilendiren ve yaz aylarında artan bu yaygın hastalık grubu, çoğu zaman hafif seyirli ve kısa sürelidir. Ancak kış aylarında da zehirlenmeye yol açan besinler ve kişilerle ilişkili faktörlere bağlı olarak zaman zaman ağır seyredebilir, hatta ölümcül olabilir. Besin kaynaklı hastalıklara herkes yakalanabilir ancak bebekler, çocuklar, gebeler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler bu duruma karşı çok daha duyarlıdır" ifadelerine yer verdi. "Kusma ve ishal, vücudun savunma mekanizması" Besin zehirlenmelerinin en klasik belirtilerinin mide bulantısı, kusma ve ishal olduğunu belirten Uzm. Dr. Yüksel, "Aslında bu semptomlar korkulacak düşmanlar değil, vücudun zehri dışarı atma yöntemleridir. İnsan vücudu kötü olan her şeyi atma üzerine kurulmuştur. Zehirli bir besin tükettiğimizde vücudumuzdan atmak için midemiz bulanır, kusarız, bağırsaklar aktifleşir, ishal olur ve toksin vücuttan uzaklaştığı için genelde bir ile üç gün arasında tam iyileşme sağlanır. Bu yüzden hastaların kesinlikle bulantı ve ishali önleyici ilaçları bilinçsizce kullanmamaları gerekir. İshali durdurucu ilaçlar, gıda zehirlenmesine yol açan etkenin dışarı atılmasını geciktirebilir ve bakterinin bağırsakta çoğalarak daha ciddi sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir. Ayrıca, ‘ishal ve kusmayı artıracak’ düşüncesiyle hiçbir şey yememek de yanlış bir davranıştır" şeklinde konuştu. Hangi bakteri hangi besinden bulaşır Uzm. Dr. Yüksel, besin zehirlenmesine yol açan bakterileri, kaynaklarını ve vücutta oluşturduğu etkileri şu şekilde açıkladı: "Çiğ besinlerdeki tehlike salmonella: Salmonella türleri, kuşlar dâhil birçok çiftlik ve kümes hayvanlarının bağırsaklarında bulunur. Bu nedenle çiğ veya iyi pişmemiş tavuk, et, yumurta, balık ve pastörize edilmemiş sütler salmonella türlerinin üremesi için iyi birer kaynaktır. Özellikle sokak sütleri, pastörize edilmedikleri için salmonella açısından büyük risk taşır. Yumurtanın sadece kullanılmadan hemen önce yıkanması gerekirken; kırık, çatlak ve dışkı ile kirlenmiş yumurtalar asla satın alınmamalıdır. Ölümcül konserve zehri clostridium botulinum: En ciddi ve ölümcül olan besin zehirlenmesi, "clostridium botulinum" adlı bakterinin yol açtığı zehirlenmedir. Bu bakteri, bakteriler içinde en öldürücü ve etkili zehre (botulinum toksini) sahip olandır. Toprakta, kaynak sularında ve deniz suyunda bulunan bu bakteri, oksijensiz ortamda çoğalabildiğinden özellikle evde yapılan ve doğru hazırlanmamış konserve yiyecekler en önemli zehirlenme kaynaklarıdır. Etkisi 2-3 güne kadar ortaya çıkabilir. Sinir sisteminde felç yaparak solunumu engeller ve ölüme neden olur. Konservelerde alt ve üst kapakların şişkin, bombe yapmış olması içerisinde bu bakterilerin ürediğinin en önemli göstergesidir. Kıyma ve kirli sulardan gelen e.coli: Escherichia coli (E.coli), insan ve hayvan bağırsaklarında yaygın olarak bulunan bir bakteridir. Hayvansal yiyeceklerle insanlara bulaşan bu bakterinin hızla ürediği besinler; çiğ ve iyi pişmemiş kıyma, pastörize edilmemiş sütler, dışkı ile kontamine olmuş kaynak suları ve kirli sularla sulanmış, iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerdir. Hijyen eksikliği bakterisi staphlylococcus aureus: Bu bakteri doğal olarak insanların burnunda, boğazında ve derisinde bulunur. Ayrıca deri üzerindeki çıban, sivilce, iltihaplanmış yaralar ve kesiklerde de mevcuttur. Temel bulaşma kaynağı, besinle uğraşan kişilerdir. Özellikle süt ürünleri, salatalar, kremalı pastalar, diğer tatlılar, çiğ et ve kümes hayvanı etlerinde kolayca ürer. Önemli bir nokta şudur ki; staphylococcus aureus tarafından üretilen toksinler normal pişirme ile yok edilemez. Pirinç ve makarnadaki gizli tehlike bacillus cereus: Sıklıkla toprak ve birçok bitkide bulunan bu bakteri, özellikle pirinç, makarna, kremalar ve sütlü pudinglerde hızla üreyebilir. Zehirlenmenin temel kaynağı genellikle pişmiş pirinç içeren yiyeceklerin uygun olmayan şekilde soğutulup tekrar ısıtılmasıdır. Soğuğa dayanıklı bakteri listeria monocytogenes: Çevrede yaygın bulunan bu bakteri oldukça dayanıklıdır ve donma derecesine yakın sıcaklıklarda bile üreyebilir. Büyük kısmı çiğ et, tavuk, dondurulmuş besinler, peynir ve krema kaynaklıdır. Deniz ürünleri ve vibrio türleri: Genellikle deniz suyunda bulunan vibrio parahaemolyticus, deniz suyunun ısındığı yaz aylarında artış gösterir. Gastroenterit çoğu zaman, özellikle kabuklu deniz ürünleri olmak üzere az pişmiş deniz ürünlerinin tüketilmesinden sonra ortaya çıkar. Ayrıca özellikle kirli sularda yaşayan midyelerin içinde vibrio, salmonella, E. coli gibi bakteriler bulunabilir." "Belirtiler 30 dakika ile 72 saat arasında çıkabilir" Besin zehirlenmelerinin genellikle aniden başladığını ve kontamine olmuş besinler tüketildikten sonra hastalık belirtilerinin 30 dakika ile 72 saat arasında ortaya çıkabildiğini dile getiren Uzm. Dr. Yüksel, "Hastalıklı dönem genellikle 1-3 gün sürer ancak bir haftaya kadar uzayabilir. Genellikle hastaların yüzde 90’ı basit gastrointestinal sistem semptomları ile gelir" diye konuştu. Ne zaman acil servise başvurulmalı Uzm. Dr. Yüksel, vakit kaybetmeden acil servise başvurulması gereken durumları ise şöyle sıraladı: Nörolojik belirtiler: Eğer gastrointestinal sistem semptomlarının yanı sıra, bilinç bulanıklığı, çift görme, baş ağrısı, nöbet gibi nörolojik semptomlar varsa. Solunum sıkıntısı: İshal ve kusmanın yanı sıra nefes darlığı veya solunum güçlüğü çekiliyorsa. Bu durum toksinin mide-bağırsak sisteminden çıkıp diğer sistemleri de etkilediğini gösterir. Süre ve şiddet: Kanlı ishal varsa, ishal ile birlikte boyun sertliği ve ateş görülüyorsa veya zehirlenme belirtileri iki günden fazla devam ediyorsa. Botulizm şüphesi: Konserve tüketimi sonrası gelişen, ilerleyici kas güçsüzlüğü ve nörolojik semptomlarda mutlaka hekime konserve ürün tüketildiği söylenmelidir. Ayrıca bu belirtiler bazen zirai ilaç zehirlenmesi ile karışabilir; herhangi bir zirai ilaç ile temas öyküsü varsa mutlaka hekime bildirilmelidir."
28 Kasım 2025 Cuma - 13:40
Hava kirliliği sigara kadar tehlikeli
Akciğer kanserinin bir numaralı nedeni sigara kullanımıyken günümüzde dünya genelinde sigara kullanmayan kişilerde akciğer kanserinin görülme oranının artığını belirten Medicana Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, "Sigara içmeyen kişilerde akciğer kanseri görülme oranlarındaki belirgin artış, son yılların en dikkat çekici halk sağlığı sorunlarından biri hâline geldi. Hava kirliliği, radon maruziyeti, kapalı alanlardaki kirleticiler ve genetik mutasyonlar gibi sigara dışı risk faktörlerinin önem kazandığı bu dönemde sigara içmeyen bireylerin de kanser riski açısından göz ardı edilmemesi gerekiyor" diye konuştu. Sigara, başta akciğer kanseri olmak üzere birçok kanser türünün bir numaralı nedeni olarak biliniyor. Ancak artık sigara kullanmayan kişilerde de akciğer kanserine yakalanma oranlarında ciddi bir artış görüldüğünü belirten Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, sigara dışında artan hava kirliliğinin de kanseri tetiklediğini söyledi. Uzm. Dr. Merda Erdemir ışık, "Dünya genelinde akciğer kanseri, hem erkeklerde hem de kadınlarda kansere bağlı ölümlerin başında geliyor. Ancak son yıllardaki istatistikler, özellikle kadınlarda ve genç yaş gruplarında hastalığın beklenenden daha fazla görüldüğünü ortaya koyuyor. Sigara içmeyen kişilerde akciğer kanseri görülme oranlarındaki belirgin artış, son yılların en dikkat çekici halk sağlığı sorunlarından biri hâline geldi. Hava kirliliği, radon maruziyeti, kapalı alanlardaki kirleticiler ve genetik mutasyonlar gibi sigara dışı risk faktörlerinin önem kazandığı bu dönemde sigara içmeyen bireylerin de kanser riski açısından göz ardı edilmemesi gerekiyor" dedi. Yüzde 20’si hiç sigara içmeyenlerden oluşuyor Dünya genelinde akciğer kanseri vakalarının yüzde 15-20’sinin hayatı boyunca sigara içmemiş kişilerden oluştuğunu aktaran Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, "Akciğer kanseri sadece sigara içenlerin hastalığıdır algısı artık geçerliliğini yitiriyor. Artışın en büyük nedenleri arasında hava kirliliği (PM2.5), radon gazı, pasif içicilik, genetik yatkınlık ve kapalı ortam toksinleri yer alıyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde hava kalitesinin Dünya Sağlık Örgütü sınır değerlerinin üzerinde seyretmesi, sigara içmeyen bireylerde bile akciğer kanseri riskini artırıyor" ifadelerini kullandı. Vaka analizine bakıldığında özellikle sigara içmeyen kadınlarda akciğer kanserinin görüldüğünü söyleyen Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, "Özellikle adenokarsinom alt tipinin kadınlarda daha sık görüldüğü gözlemlenmiş. Bu durum, hem hormonal faktörlerle hem de kadın akciğer dokusunun çevresel toksinlere karşı daha duyarlı olabileceğine dair tespitler ilişkilendiriliyor. Ayrıca büyük şehirlerde yaşayan kadınların günlük yaşamda daha yüksek düzeyde hava kirliliğine maruz kalması da risk artışında önemli rol oynadığı düşünülüyor" açıklamasını yaptı. Belirtiler çoğu zaman gözden kaçıyor Sigara içmeyen kişilerde hastalığın çoğu zaman sessiz ilerlediğini dile getiren Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, geçmeyen öksürük, nefes darlığı, tekrarlayan enfeksiyonlar, göğüs ağrısı, ses kısıklığı ve açıklanamayan kilo kaybının ciddiye alınması gerektiğini vurguladı. "Sigara içmeyen kişilerde kanser riskinin daha düşük olduğunun düşünülmesi, tanıda gecikmelere neden olabiliyor" diyen Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, "Hava kirliliğinden korunmak için HEPA filtreli hava temizleyicileri kullanabilirsiniz, yoğun trafik saatlerinde dış hava aktivitelerini azaltın, evinizi mutlaka havalandırın, mutfak aspiratörlerinin aktif kullanın ve de radon ölçümünü yaptırın" diye konuştu.
28 Kasım 2025 Cuma - 12:38
Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Koçoğlu doğada yetişen mantarlara dikkati çekti
Bilecik İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Hacer Koçoğlu, doğada yetişen mantarların zehirli olabileceğine dikkati çekerek, "Mantar zehirlenmelerinden korunmak için doğal ortamlarda yetişen mantarlar yerine bandrollü kültür mantarları tercih edilmelidir" dedi. Koçoğlu, Türkiye’de ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde özellikle yağışların artmasıyla doğada üreyen mantarların artmasında ve bu mantarların tüketimine bağlı olarak mantar zehirlenmesi vakalarında artışlar görülmekte olduğunu söyledi. Doğal ortamlarda yetişen ve yapısında zehir bulunan mantarların taze, kurutulmuş veya konserve şeklinde çiğ ya da pişirilmiş olarak tüketilmesi ölümle sonuçlanabilen ciddi zehirlenmelere sebep olabileceğini anlatan Bilecik İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Hacer Koçoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Zehirlenme belirtileri mantarın içinde bulunan zehrin niteliğine göre 2 ile 6 saat arasında ortaya çıkabilmektedir. Sersemlik, uyku hali, baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, yüzde ve boyunda kızarıklık, bulantı, kusma, terleme gibi bulgular görülebilmektedir. Bazı mantar türlerinin yenmesinden 6 saat sonra ise bulantı, kusma, ishal, terleme, karın ağrısı, böbrek ve karaciğer fonksiyon bozukluğu ve ölümle sonuçlanabilen ciddi zehirlenme bulgularına yol açabilmektedir. Vatandaşlarımız doğada yetişen mantarların ölümcül sonuçlar doğurabileceğini bilmeli ve kesinlikle tüketmemelidir. Ancak tüketilmesi halinde bu zehirlenme belirtilerinin görülmesi halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Ayrıca Ulusal Zehir Danışma Merkezi 7/24 kesintisiz hizmet sunmaktadır. İhtiyaç halinde bilgi almak isteyen vatandaşlar 114 numaralı Ulusal Zehir Danışma Merkezi’ni arayabilirler. Mantar zehirlenmelerinden korunmak için doğal ortamlarda yetişen mantarlar yerine bandrollü kültür mantarları tercih edilmelidir."
28 Kasım 2025 Cuma - 12:16
Samsun Şehir Hastanesi hasta kabulüne başladı
Sağlık Bakanlığı’nın öz kaynaklarıyla yapılan bin 458 yatak kapasiteli Samsun Şehir Hastanesi’nin Göğüs Hastalıkları Kliniği, hasta kabulüne başladı. Yeni hastane için vatandaşların ilk yorumu "Otel konforunda" oldu. Canik ilçesinde bulunan Samsun Şehir Hastanesi’nin Göğüs Hastalıkları Kliniği bugün itibarıyla faaliyete geçti. Kliniğin açılmasıyla birlikte, diğer hastanelerin yoğun bakım ve servislerinde yatan göğüs hastaları yeni hastaneye transfer edildi. Ayrıca hastanede poliklinik hizmeti verilmeye başlandı. Hastaneye gelen vatandaşlar, tesisin büyüklüğü ve konforundan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Samsun İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras ve Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Ulubay, hastanede yatan hastaları ziyaret ederek ’geçmiş olsun’ dileklerini iletti. "Hastaneyi aşama aşama vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız" Hastane hakkında bili veren Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Kamunun öz kaynaklarıyla yapılan bin 458 yatak kapasiteli Samsun Şehir Hastanesi bugün itibarıyla hastalarımıza hizmet vermeye başladı. Şu ana kadar 75 poliklinik hastasına hizmet verildi. Kan alma, akciğer grafisi, tomografi gibi tüm alanlar aktif olarak kullanıldı. Şu ana kadar herhangi bir sorun ile karşılaşmadık. Göğüs hastalıkları hastalarımızın transferini sürdürüyoruz. İşimiz çok hassas olduğu için tüm sistemleri tekrar tekrar kontrol ediyoruz. Kademeli geçişle, hata yapmadan tüm hastaların transferini sağlayacağız. Hastaneyi aşama aşama vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız" dedi.
28 Kasım 2025 Cuma - 12:14
Uzmanlardan çocuklarda boy kısalığı için erken müdahale uyarısı
Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Baver Demir, çocuklarda giderek daha sık görülen boy kısalığı konusunda aileleri uyararak erken tanı ve düzenli büyüme takibinin önemine dikkat çekti. Boy kısalığının genetik faktörlerin yanı sıra hormon eksiklikleri, kronik hastalıklar ve yetersiz beslenme gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabileceğini ifade eden Dr. Demir, çocukların büyüme eğrilerinin düzenli takip edilmesi gerektiğini vurguladı. Dr. Baver Demir, büyüme sürecinde kaliteli uykunun kritik rol oynadığına da dikkat çekerek, "Büyüme hormonu özellikle 22.00-07.00 arasında yoğun salgılanır. Bu nedenle çocukların bu saatlerde uykuda olması büyüme için kritik önem taşır" dedi. Medical Point Gaziantep Hastanesi’nde büyüme ve gelişme takibi, kemik yaşı ölçümü ve gerekli laboratuvar testlerinin uygulanabildiğini belirten Dr. Demir, erken tanı sayesinde birçok çocuğun sağlıklı büyüme sürecine yeniden kazandırılabildiğini ifade etti. Ailelere çağrıda bulunan Dr. Baver Demir, "Çocuğunuz akranlarına göre daha kısa görünüyorsa ya da büyüme hızında yavaşlama fark ediyorsanız vakit kaybetmeden bir uzmana başvurun. Büyüme döneminde geçen her ay büyük önem taşır" diye konuştu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder