SAĞLIK
Besin alerjilerinde uzman uyarısı: Geç kalınan müdahale ölümcül olabilir 27 Aralık 2025 Cumartesi - 12:48:16 Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Özdamar, besin alerjilerinde yanlış diyet uygulamaları ve geç müdahalenin hayati risk taşıdığını belirterek aileleri uyardı. Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Özdamar, besin alerjilerinin genellikle alerjen gıdaya maruz kalındıktan sonraki ilk 1-2 saat içerisinde ortaya çıktığını söyledi. Özdamar, "Vücutta kaşıntı, kızarıklık, burun kaşıntısı, hapşırık ve kusma gibi belirtiler görülebiliyor. Bu belirtiler hafiften şiddetliye kadar geniş bir yelpazede seyredebilir" ifadelerine yer verdi. En sık yapılan hatanın, ailelerin bir çocuk alerji uzmanına başvurmadan kendi gözlem ve yorumlarıyla çocuklarına diyet uygulaması olduğunu vurgulayan Özdamar, "Bu durum çocukların beslenme kalitesini bozuyor ve gereksiz kısıtlamalara yol açıyor" dedi. Besin alerjisi tanısı olan bireyler için temel kuralın alerjiye neden olan besinden kesin olarak kaçınmak olduğunu belirten Özdamar, gıda alışverişlerinde etiket okumanın hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Özdamar, "Hiç umulmadık gıdaların içerisinde bile alerjen maddeler bulunabiliyor. Bu nedenle içeriklerin mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor" diye konuştu. Restoran ve lokantalarda da dikkatli olunması gerektiğini ifade eden Özdamar, alerjen besinin yemeğin içinde doğrudan yer almasa bile aynı tezgahta hazırlanması, aynı bıçakla kesilmesi ya da aynı kapta pişirilmesi durumunda alerjik reaksiyon gelişebileceğini söyledi. Seyahatlerde ise uçak ekibinin ve konaklanan otellerdeki restoran birimlerinin mutlaka bilgilendirilmesi gerektiğini kaydetti. Besin alerjilerinde nadir ancak son derece tehlikeli olan anafilaksi tablosuna da değinen Özdamar, "Kaşıntı ve kızarıklığa ek olarak bilinç kaybı, tansiyon düşmesi, nefes darlığı, hırıltı ve öksürük gibi bulgular ortaya çıkabiliyor. Bu durum hayatı tehdit eden bir acil tablodur" ifadelerini kullandı. Anafilaksi riski bulunan hastaların mutlaka doktor tarafından reçete edilen adrenalini yanlarında taşımaları gerektiğini vurgulayan Özdamar, "Küçük çocuklara adrenalin ampulleri, kilosu 15 kilogramın üzerinde olanlara ise adrenalin oto-enjektörleri veriyoruz ve ailelere nasıl kullanacaklarını ayrıntılı şekilde anlatıyoruz" dedi. Adrenalinin zamanında uygulanmasının hayat kurtarıcı olduğunun altını çizen Özdamar, "Alerjen besinle temas sonrası nefes darlığı, hırıltı, öksürük, bilinç kaybı ya da tansiyon düşmesi varsa adrenalin hiç vakit kaybetmeden uygulanmalı. Bu ilaç ne kadar erken yapılırsa hayat kurtarıcı etkisi o kadar yüksek olur. Gecikme durumunda hastaneye gidilse bile tablo ağırlaşabilir" uyarısında bulundu. Son olarak vatandaşlara çağrıda bulunan Özdamar, "Besin alerjisi şüphesi olan çocuklar mutlaka çocuk alerji uzmanına, erişkinler ise erişkin alerji uzmanına başvurmalı. Tedavi ve diyet yalnızca uzman önerileri doğrultusunda şekillendirilmeli. İnternetten ya da kulaktan dolma bilgiler ciddi riskler doğurur" ifadelerine yer verdi.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 11:23 Türkiye’de HIV vakaları artış eğiliminde Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emin Halis Akalın, dünyada HIV vakalarının azalma eğilimine girdiği yerler olsa da Türkiye’deki tablonun farklı olduğunu vurguladı. Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği ‘Nilüfer’de Sağlık’ buluşmalarında HIV ve AIDS masaya yatırıldı. Akademisyenler, dünyada vakalar azalırken, Türkiye’de artış eğilimine dikkat çekerek, erken tanının önemini vurguladılar. Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Nilüfer’de Sağlık’ buluşmaları kapsamında "HIV/AIDS Yeterince Farkında Mıyız?" başlığıyla bir seminer gerçekleştirildi. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi’ndeki programa Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin’in yanı sıra bilgi sahibi olmak isteyen çok sayıda vatandaş katıldı. Programda Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emin Halis Akalın ve akademisyen Doç. Dr. Uğur Önal konuyla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Türkiye’de vaka sayısı artış eğiliminde Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emin Halis Akalın, dünyada HIV vakalarının azalma eğilimine girdiği yerler olsa da Türkiye’deki tablonun farklı olduğunu vurguladı. Bu hastalığın 1980’li yıllardan bu yana devam eden çok önemli bir salgın olduğunu hatırlatan Akalın, "Dünyanın önemli bir kısmında yeni enfeksiyon sayıları azalırken, Türkiye’de rakamlar maalesef yukarı doğru bir artış eğrisi gösteriyor. Resmi kayıtlara göre yaklaşık 60 bin kişi tanı almış durumda ancak durumunun farkında olmayanlarla birlikte bu rakamı ikiyle çarpmak gerekiyor. Artık biz bu bireylere ‘HIV pozitif’ yerine ‘HIV ile yaşayan birey’ diyoruz. Çünkü günümüzdeki etkili tedavilerle bu kişilerin yaşam beklentisi, HIV ile yaşamayan bireylerle aynı seviyeye gelmiş durumda" dedi. Böyle önemli bir konuda farkındalık gösteren Nilüfer Belediyesi’ne teşekkür eden Akalın, belediye bünyesindeki Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi’nin anonim test imkanı sunarak, damgalanma ve ayrımcılığın önüne geçilmesi açısından hayati bir rol oynadığını vurguladı. Hastalığın bulaşma yolları ve korunma yöntemleri üzerine bilgiler paylaşan Doç. Dr. Uğur Önal ise toplumdaki yanlış algılara ve tedavinin gücüne değindi. Bulaş yollarıyla ilgili bilgi veren Önal, "En sık bulaş yolu korunmasız cinsel temastır. Ancak HIV; tokalaşmakla, sarılmakla, aynı havayı solumakla veya ortak çatal-bıçak kullanımıyla kesinlikle bulaşmaz. Eğer bir birey ilaçlarını düzenli kullanır ve kanda virüs tespit edelimeyecek düzeye indirilirse, artık bulaştırıcı olarak kabul edilmez. Bu durum hem toplum sağlığını koruyor, hem de bireylerin çocuk sahibi olabilmelerine ve normal hayatlarına devam etmelerine imkan sağlıyor" diye konuştu. Akademisyenler, erken tanının hem bağışıklık sisteminin çökmesini engellemek, hem de toplumdaki yayılımı durdurmak için en güçlü silah olduğunu hatırlattılar. Seminer, akademisyenlerin katılımcılardan gelen soruları yanıtlamasıyla sona erdi.
İl Sağlık Müdürü Bildirici’den fizyoterapistlere anlamlı ziyaret
09 Eylül 2025 Salı - 17:59 İl Sağlık Müdürü Bildirici’den fizyoterapistlere anlamlı ziyaret 8 Eylül Dünya Fizyoterapistler Günü kapsamında İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, Eskişehir’de görev yapan fizyoterapistleri ziyaret etti. İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, 8 Eylül Dünya Fizyoterapistler Günü kapsamında sağlık hizmetlerinin görünmeyen kahramanları olan fizyoterapistleri ziyaret etti. Yunus Emre Devlet Hastanesi İki Eylül Ek Binası ve Eskişehir Şehir Hastanesi’nde görev yapan fizyoterapistlere lavanta dağıtarak teşekkürlerini iletti ve moral verdi. Hastane yöneticileri ziyarete eşlik etti İki Eylül Ek Binası’nda Yunus Emre Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Mustafa Doğan ve hastane yöneticileri, Şehir Hastanesi’nde ise Eskişehir Şehir Hastanesi Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Fatih Alper Ayyıldız ve hastane yöneticileri ziyarete eşlik etti. Hastalarla yakından ilgilendi Eskişehir Şehir Hastanesi ziyaretinde Bildirici, fizik tedavi gören hastalarla sohbet ederek geçmiş olsun dileklerini iletti ve tedavi süreçleri hakkında bilgi aldı. Hem sağlık çalışanlarının hem de hastaların motivasyonunun önemine dikkat çekti. Fizyoterapistlerin önemi Ziyaret sırasında konuşan İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, fizyoterapistlerin sağlık hizmetlerindeki kritik rolünü vurgulayarak şunları söyledi: "Sağlığın her alanında görev yapan ekiplerimiz büyük emek harcıyor. Fizyoterapistlerimiz de bu zincirin en değerli halkalarından biri. Onlara teşekkür etmek çok önemli."
Denizli’de Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek programı düzenlendi
09 Eylül 2025 Salı - 17:50 Denizli’de Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek programı düzenlendi 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası etkinlikleri kapsamında Denizli İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Hüsamettin Kulaklı İlkokulu’nda Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek programı düzenlendi. Program kapsamında öğrencilerin sağlıklı yaşam bilincini teorik bilgilerle pekiştirmesi ve pratik uygulamalarla deneyimlemesi hedefleniyor. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan ve toplumda sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazandırılması ve sağlık okuryazarlığı düzeyinin arttırılmasını hedefleyen ‘Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek’ programı kapsamında Hüsamettin Kulaklı İlkokulu’nda etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut, Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, Denizli İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çalışkan, sağlık çalışanları, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Program kapsamında Hüsamettin Kulaklı İlkokulu’ndaki etkinlik alanında "Aile Hekimliği İstasyonu, Ağız ve Diş Sağlığı İstasyonu, Sağlıklı Beslenme İstasyonu, Fiziksel Aktivite İstasyonu, Kişisel Hijyen ve Bulaşıcı Hastalıklardan Korunma İstasyonu, 112 Acil Sağlık Hizmetleri ve UMKE (Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi) Tanıtım İstasyonu, Geleneksel Çocuk Oyunları Alanı" kuruldu. Çocuklara özel olarak hazırlanmış şarkılara, boyama kitaplarına, mini eğitim kitapçıklarına ve interaktif oyunlara yer verildi. Denizli Milli Eğitim Müdürü Emre Çalışkan Sağlıklı Çocuk Sağlıklı Gelecek programıyla Denizli’de akademik başarının yanında mutlu ve sağlıklı bireyler yetiştirmek için çalıştıklarını belirterek; " Denizli’de birçok paydaş kurumla işbirliği içinde çalışıyoruz. Okulların açıldığı ilk gün Orman Bölge Müdürlüğümüzle birlikte yeşil vatan için çocuklarımızla fidan diktik. Bugün de sağlık elçilerini yetiştirmek için buradayız. Biz eğitimciler çocuklarımızın hem ruhsal hem de fiziksel sağlığı yerinde, yeşil vatanına sahip çıkan, milli ve manevi değerlerine bağlı 21. Yüzyıl teknolojileri üretebilen nesiller yetiştirmek için çalışmalara devam edeceğiz. Bizim çıktığımız bu yolda bizleri her zaman desteklediği için Sayın Valimiz Ömer Faruk Coşkun’a eğitimcilerimiz ve öğrencilerimiz adına şükranlarımı sunuyorum" şeklinde konuştu. Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk de yaptığı konuşmada sağlıklı nesiller yetiştirmek ve sağlıklı bir toplum elde etmek için Sağlıklı Çocuk Sağlıklı Gelecek programını uyguladıklarını söyleyerek; "Sağlık Bakanlığımız ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle Sağlıklı Çocuk ve Sağlıklı Gelecek programını Denizli’de yürütüyoruz. Öncelikli hedefimiz, bilinçli ve sağlık okuryazarlılığı olan bireyler yetiştirmek. Bu doğrultuda bugün Hüsamettin Kulaklı İlkokulu’ndaki çocuklarımıza sağlık bilinci kazandırmak amacıyla 112 Acil Sağlık Hizmetleri, Aile Hekimliği, UMKE, Ağız ve Diş Sağlığı, Sağlıklı Beslenme, Fiziksel Aktivite, Hijyen, Bulaşıcı Hastalıklardan korunma gibi temel sağlık konularında bilgiler verilecek. Çocuklarımızın aktif katılımını esas olan bu program ile her öğrencimiz buradan öğrendikleri bilgileri ebeveynlerine ve çevrelerine aktararak bizim birer Sağlık Elçimiz olacak. Ben buradan her bir çocuğumuzu sağlık elçisi olarak görevlendiriyor gelecek nesilleri sağlıkla buluşturuyoruz diyerek tüm çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyorum. Yeni eğitim öğretim yılının da hepinize sağlık, başarı ve mutluluk getirmesini diliyorum. Sağlıklı Çocuk Sağlıklı Gelecek programında bizi yalnız bırakmayan Denizli Valimiz Sayın Ömer Faruk Coşkun’a ve Pamukkale Kaymakamımız Sayın Uğur Bulut’a da çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun da güçlü ve sağlıklı bir toplum inşa etmenin yolunun geleceğin teminatı olan çocukların fiziksel, zihinsel ve sağlıklı bireyler olarak yetişmelerinden geçtiğini belirterek; "Ailelerimizin ve toplumumuzun gözbebeği olan çocuklarımız, yarınlarımızın teminatıdır. Onların sağlıkla büyümeleri, hepimizin ortak sorumluluğudur. İşte bu anlayışla Sağlık Bakanlığımız ile Milli Eğitim Bakanlığımız arasında imzalanan ‘Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek’ protokolü ile temel eğitim kademesindeki öğrencilerimize hem teorik hem de uygulamalı eğitimler verilmekte, küçük yaşlardan itibaren sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırılmaktadır. Programın merkezinde yer alan Sağlık Elçisi modeli ile de evlatlarımız sadece bilgiyi öğrenmekle kalmıyor, öğrendiklerini çevreleriyle paylaşarak yayma sorumluluğunu da üstleniyorlar. Daha önce Osman Aydınlı İlkokulu’nda tanıtımını yaptığımız programla 850 öğrencimiz Sağlık Elçisi olmuştu. Onların bu görevi büyük bir sorumluluk bilinciyle ve başarıyla yerine getirdiklerini görmekten büyük bir memnuniyet duyduk. Bugün ise Halk Sağlığı Haftası vesilesiyle Hüsamettin Kulaklı İlkokulu’nda 950 öğrencimiz sağlık elçisi olarak görevlendiriliyor. Çocuklarımız, 112 Acil Sağlık Hizmetleri, Afet Bilinci, UMKE, Aile Hekimliği,Sağlıklı Beslenme, Fiziksel Aktivite, Kişisel Hijyen ve Bulaşıcı Hastalıklardan Korunma gibi temel sağlık konularında bilgi edinerek hem kendi sağlıklarına dikkat edecekler, hem de çevrelerine örnek olacaklardır. Bu vesileyle Sağlıklı Çocuk Sağlıklı Gelecek Programının ilimizde ve ülkemizin dört bir yanında hayırlı ve sağlıklı sonuçlar doğurmasını temenni ediyor, emeği geçen bütün kurumlarımıza ve katkı sunan herkese gönülden teşekkür ediyorum" dedi.
Onaylı veteriner hijyen ürünü animal spray Bodrum’da üretildi
09 Eylül 2025 Salı - 17:15 Onaylı veteriner hijyen ürünü animal spray Bodrum’da üretildi Ar-Ge çalışmalarıyla öne çıkan Bodrum merkezli İmmunat A.Ş., evcil hayvanların sağlığını korumak için özel formülle ürettiği Türkiye’nin onaylı ve tescilli veteriner hijyen ürünü "Animal Spray" ürünü piyasaya sundu. GMP ve ISO 9001 sertifikalı üretim tesislerinde geliştirilen Animal Spray, bilimsel testlerle etkinliği kanıtlanmış bir hijyen ürünü olarak öne çıktığı belirtildi. İlk ihracat talebinin ABD’den aldığı belirtilen ürünün önümüzdeki ay yurt dışına gönderilmeye başlanacağı açıklandı. CEO’dan açıklama İmmunat A.Ş. CEO’su Adnan Akar, "Animal Spray yalnızca bir hijyen ürünü değil, hayvan sağlığında yeni bir çağın başlangıcıdır. Bodrum’da doğan bu vizyon şimdi dünyaya açılıyor. Ürünümüzün kısa sürede veteriner hekimlerden hayvan sahiplerine kadar geniş bir kitleye ulaşacağına inanıyoruz. İlk 5 dakikada yüzde 99 koruma sağlayan bu ürün, saf gümüşten özel yöntemlerle elde edilen içeriğe sahip. Kolloidal gümüş suyu + Plus, meyan kökü ekstraktı ve defne yaprağı yağı ile güçlendirilen Animal Spray, bakteri, virüs, mantar ve enfeksiyonlara karşı ilk 5 dakikada yüzde 99 koruma sağlıyor. Patilerden tüy ve yaralara, mama kaplarından gıda ile temas eden yüzeylere kadar güvenle kullanılabiliyor" dedi. Animal Spray’in, veteriner klinikleri, pet shoplar, yetkili satış noktaları ve çevrim içi platformlar aracılığıyla satışa sunulduğu belirtildi.
Geleceğin ’sağlık elçileri’ öğrencilere kalp masajı ve suni teneffüs anlatıldı
09 Eylül 2025 Salı - 15:36 Geleceğin ’sağlık elçileri’ öğrencilere kalp masajı ve suni teneffüs anlatıldı "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek Programı" çerçevesinde Kırklareli’nde eğitim alan ilkokul öğrencileri öğrendikleri bilgileri arkadaşlarına gösterdi. Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan işbirliği ile Kırklareli’nde Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek Programı" gerçekleştirildi. 100. Yıl İlkokulu’ndan gerçekleşen etkinlikte program öncesi eğitim alan geleceğin ’sağlık elçileri’ arkadaşlarına ve katılımcılara kalp masajı ve suni teneffüs anlattı. Törene Vali Yardımcısı Ahmet Çırakoğlu, İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Çiğdem Cerit, İl Milli Eğitim Müdürü Hilal Özefsun Liliyar, veliler ve öğrenciler katıldı. Törende konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Hilal Özefsun Liliyar sağlıklı geleceğe değinerek öğrencilere öğrencileri bilgilendirdi. Daha sonra İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Çiğdem Cerit, hedeflerinin sağlıklı Türkiye yüzyılı olduğunu ifade ederek, "Sağlık için bu gün geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızla törenimizi gerçekleştiriyoruz. Hedefimizi sağlıklı Türkiye yüzyılı" dedi. Cerit, bu proje ile gelecek nesillerin daha güçlü, daha sağlıklı, daha umut dolu bir Türkiye inşasına katkı sunacağını söyledi. Küçük yaşta sağlıkla ilgili bilinci korumak, sağlık okur yazarlığını arttırmak hedeflediklerini aktaran Cerit, çocukların gelecekte sağlık elçileri olarak görev yapacaklarını anlattı. Konuşmaların ardından kurulan stantlar gezildi.
Damarlarınızı korumak için bu önerilere dikkat edin
09 Eylül 2025 Salı - 14:53 Damarlarınızı korumak için bu önerilere dikkat edin Damar tıkanıklığının sessizce ilerleyen ancak ciddi sonuçlara yol açan bir sorun olduğuna işaret eden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Volkan Yurtman, Akdeniz tipi beslenme ve fiziksel aktivitenin önemine dikkat çekerek 40 yaş üstündeki kişilere düzenli check-up tavsiye etti. Damar sağlığının önemine dikkat çeken Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Volkan Yurtman "Kalbiniz, ömrünüz boyunca size tek kuruş maaş istemeden, tatil yapmadan çalışan en sadık işçinizdir. Ama bu işçinin yolları, yani damarlarınız, zamanla tıkanmaya başlarsa, işte o zaman sorun büyük! En kötüsü de bu tıkanıklıkların genellikle sessiz olmasıdır. Yani fark ettiğinizde, çoğu zaman iş işten geçmiş olabilir" diye konuştu. Vücuttaki damarları apartmandaki su borularına benzeten Dr. Yurtman tıpkı yıllar geçtikçe su borularının kireç tutup, paslanıp, içinin daraldığı gibi damarların da benzer süreçten geçtiğini yani damar kireçlenmesi yaşandığını, buna da tıptaki adıyla "ateroskleroz" denildiğini ifade etti. Başta hiçbir şey fark edilmediğini anlatan Dr. Yurtman "Su hâlâ akar, kalp hâlâ pompalar. Ama bir gün aniden musluk akmaz ise, kalp krizi böyle gelir" dedi. "Bir gün sağlıklı görünen kişi, ertesi gün kalp krizi geçirebilir" Damarlardaki daralma yüzde 30-40 seviyelerinde olduğunda genellikle belirti görülmediğini aktaran Dr. Yurtman daralma yavaş yavaş arttıkça, örneğin yüzde 70’e yaklaştığında göğüs ağrısı, nefes darlığı, yürürken bacaklarda yorulma gibi şikâyetlerin başladığını söyledi. Daha kötü olan durumlarda ise bazen plakların daha yüzde 50’de iken bir anda çatlayarak aniden pıhtı oluşturduğunu yani oldukça sağlıklı görünen birinin ertesi gün kalp krizi geçirebileceğini dile getirdi. "Göğüs ağrısı kalp damarlarına işaret ediyor" Dikkatli bakıldığında bu durumun küçük göstergeleri olduğuna değinen Dr. Yurtman "Göğsünüzde baskı veya kola yayılan ağrı kalp damarlarının alarmda olduğunu söyler. Konuşmada bozulma ve görmede kayma beyin damarlarının işlevlerine işaret eder. Yürürken hissedilen ancak durunca geçen baldır ağrısı bacak damarlarından haber taşır. Dirençli tansiyon ise böbrek damarlarındaki bir sorun anlamına gelebilir" diye konuştu. Dr. Yurtman damar kireçlenmesi için yüksek risk taşıyan grupları "Sigara tiryakileri çoğu zaman dumanı sadece akciğere değil, doğrudan damara verdiklerini bilmezler. Ellenmiş bir kalbi olmasına rağmen yüksek kolesterol ile gezenler, kontrol altına alınmamış yüksek tansiyon ve şeker hastaları, göbek çevresini büyütecek kadar iştah sahibi olanlar ile ‘Ailemde kalp krizi var ama bana bir şey olmaz’ diyenler" olarak sıraladı. "Az içmek yeterli değil sigarayı mutlaka bırakın" Erken tanının önemini vurgulayan Dr. Yurtman kan testleriyle kolesterol, şeker ve trigliserit değerlerine bakılabileceğini; efor testiyle de kalbin performansının görülebileceğini ifade etti. Boyun ve bacak damarlarını gözden geçirmek için ultrason (doppler); damarların içini üç boyutlu görmek için ise BT anjiyo yapılabileceğini sözlerine ekledi. Dr. Yurtman damar sağlığını korumak için şu tavsiyelerde bulundu: "Sigarayı bırakın gerçekten bırakın, ‘az içiyorum’ diye kandırmayın. Akdeniz tipi beslenin; zeytinyağı, balık ve sebzenin kalp dostu üçlü olduğunu unutmayın. Egzersiz yapın, hareket edin, en azından haftada en az 3 gün 45 dakika tempolu yürüyüş yapabilirsiniz. Kilonuzu kontrol edin. Özellikle 40 yaş üstüyseniz düzenli check-up yaptırın." "Damar tıkanıklıkları sessizdir ama sonuçları gürültülüdür" diyen Dr. Yurtman kalp krizi, felç ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına işaret etti. Damar sağlığına dikkat etmenin kalp sağlığına da hizmet etmek olduğunun altını çizerek erken tanı ve takibin altını çizdi.
Çifteler Devlet Hastanesi’ne 6 yeni hemodiyaliz cihazı kazandırıldı
09 Eylül 2025 Salı - 14:45 Çifteler Devlet Hastanesi’ne 6 yeni hemodiyaliz cihazı kazandırıldı Çifteler Devlet Hastanesi’ne kazandırılan 6 yeni hemodiyaliz cihazı sayesinde böbrek hastaları artık şehir merkezine gitmek zorunda kalmadan, kendi ilçelerinde modern ve güvenli şartlarda tedavi olabilecek. Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü, ilçelerde sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak için yatırımlarına devam ediyor. Çifteler Devlet Hastanesi’ne kazandırılan 6 yeni hemodiyaliz cihazı, böbrek yetmezliği olan hastaların tedavi süreçlerine büyük kolaylık sağladı. Yeni cihazlar sayesinde hem hasta konforu yükseltildi hem de sağlık çalışanlarının iş yükü azaldı. Böbrek hastaları için hayati öneme sahip Hemodiyaliz, böbrek fonksiyonlarını yerine getiremeyen hastaların yaşamını sürdürebilmesi için düzenli aralıklarla uygulanan hayati bir tedavi yöntemi. Çifteler Devlet Hastanesi’nde hizmete giren yeni cihazlar, güvenliği artırırken hasta konforunu da üst seviyeye çıkarıyor. Şehir Merkezine gitme zorunluluğu ortadan kalkıyor Daha önce diyaliz için Eskişehir merkeze gitmek zorunda kalan birçok hasta, artık kendi ilçesinde tedavi olabiliyor. Bu durum, hem hastalara hem de yakınlarına zaman ve ulaşım açısından büyük kolaylık sağlıyor. İl Sağlık Müdürü Bildirici’den açıklama Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, yatırımla ilgili yaptığı açıklamada, "Çifteler Devlet Hastanemize kazandırılan 6 yeni hemodiyaliz cihazı ile vatandaşlarımızın tedavi süreçlerini daha güvenli ve konforlu hale getirdik. Sağlık Bakanlığımızın desteğiyle Eskişehir’in her ilçesinde sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaya devam ediyoruz" dedi. Her vatandaşa eşit sağlık hizmeti Bildirici, ilçelere yapılan yatırımların önemine dikkat çekerek, "Sağlık hizmetleri sadece merkezde yaşayan vatandaşlarımız için değil, kırsalda yaşayan vatandaşlarımız için de aynı standartlarda olmalıdır. Çifteler Devlet Hastanemize kazandırılan yeni cihazlar, bu anlayışımızın en güzel örneğidir" ifadelerini kullandı. Hasta ve yakınlarından büyük memnuniyet Yeni cihazlarla tedavi almaya başlayan hastalar ve yakınları, hizmetin ilçeye kazandırılmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Tedavilerin artık daha konforlu ve ulaşılabilir olduğunu belirten hastalar, hem ekonomik hem de psikolojik olarak rahatladıklarını ifade etti. Sağlık yatırımları devam edecek Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü, yalnızca Çifteler’de değil, tüm ilçelerde sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için yatırımlarını sürdürüyor. Modern cihazlarla donatılan hastaneler, vatandaşların sağlık hizmetine daha kolay ve hızlı erişmesine imkân sağlayacak.
Kars’ta Halk Sağlığı Haftası’nda vatandaşlar bilgilendirildi
09 Eylül 2025 Salı - 14:16 Kars’ta Halk Sağlığı Haftası’nda vatandaşlar bilgilendirildi Kars İl Sağlık Müdürlüğü, 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası kapsamında Bedesten’de stantlar kurarak vatandaşlara sağlık hizmetlerini tanıttı. Sağlık Bakanlığı tarafından her yıl 3- 9 Eylül tarihlerinde kutlanan "Halk Sağlığı Haftası"nın bu yıl da devam ediyor. Bu haftanın amacı halk sağlığının ve koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini vurgulamak ve yürütülen çalışmaları daha görünür kılmaktır. Halk sağlığı, bireyi sağlıklı ve üretken bir şekilde tutarak toplumsal gelişmeyi sağlamayı hedefliyor. Bu hedefe ulaşmak amacıyla bireylerin sağlıklarını korumak ve geliştirmek için gereken tüm sağlık hizmetlerini sunmak esastır. Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı’na bağlı birimlerin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, vatandaşlara sağlık konusunda bilgilendirmeler yapıldı. İl Sağlık Müdürlüğü sağlık personelleri, tütün bırakma, beslenme danışmanlığı ve boy-kilo ölçümü, kanser taramaları, kronik hastalıklar, şeker ve tansiyon ölçümü, ilk yardım ve yabancı cisim çıkarma eğitimi, organ bağışı, anne sütü, akılcı ilaç ve antibiyotik kullanımı ile ağız ve diş sağlığı konularında vatandaşları bilgilendirdi. Ayrıca, katılımcılara broşürler dağıtılarak sağlık farkındalığı oluşturuldu. Stantları ziyaret eden vatandaşlara bilgilendirme yapılarak bardak ve broşür dağıtıldı. Kars İl Sağlık Müdürü Vekili Uzm. Dr. Arif Eker, "3- 9 Eylül tarihleri arasında yaptığımız "Halk Sağlığı Haftası"nın son günündeyiz. Kentin birçok noktasında etkinlik gerçekleştirdik bugün de buradayız. Birçok farklı konuda vatandaşlarımızı bilinçlendirdik ve bu sürecimiz devam ediyor. Randevulu veya randevusuz olarak tüm sağlık birimlerimiz vatandaşlarımızın hizmetindeyiz" dedi.
Tele-müdahale: Doktor telefonda, aile evde zamanla yarıştı
09 Eylül 2025 Salı - 13:53 Tele-müdahale: Doktor telefonda, aile evde zamanla yarıştı DÜZCE (İHA) – Düzce’de komuta merkezindeki doktor, soluk borusuna yemek kaçan yaşlı kadını, telefonla yakınlarına yaptırdığı Heimlich manevrası ve kalp masajıyla hayata döndürdü. Yaşlı kadın, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Edinilen bilgiye göre, merkeze bağlı Bataklıçiftlik köyünde yaşayan 84 yaşındaki kadının yakınları, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak hastanın yemek yerken soluk borusuna cisim kaçtığını, nefes alamadığını, morardığını ve bilincini kaybettiğini bildirdi. Çağrıyı alan Düzce İl Ambulans Servisi Komuta Kontrol Merkezi Hekimi Dr. Ayşe Su Durkut, köye en yakın ambulansı derhal olay yerine sevk etti. Durkut, ambulans ulaşana kadar geçen sürede, telefonda hasta yakınlarına ’yabancı cisim aspirasyonu’ teşhisiyle ilk müdahale talimatları vermeye başladı. Doktorun yönlendirmesiyle Heimlich manevrası yapan hasta yakınları, yaşlı kadının kusarak boğazındaki yemeği çıkarmasını sağladı. Ancak manevraya rağmen hastanın nefesi geri gelmedi ve kalbi durdu. Telefonla kalp masajını tarif etti Bunun üzerine Dr. Durkut, bu kez de telefonla kalp masajı tarif ederek hasta yakınlarına yaptırmaya başladı. Yaklaşık 5 dakika boyunca doktorun talimatlarıyla kalp masajı yapan yakınları, olay yerine ulaşan 112 Acil Sağlık ekibine hastayı teslim etti. Hayatını kaybetti Ekiplerin müdahalesiyle yeniden hayata döndürülen yaşlı kadın, Düzce Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Ancak yaşlı kadın, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. "Hastayı an için kurtardık" Yaşadığı süreci anlatan Dr. Ayşe Su Durkut, çağrının "hasta nefes almıyor" şeklinde geldiğini belirterek, şöyle konuştu: "Hasta yemek yerken soluk borusuna yemek kaçmış. Hastanın nefes alamadığını, yüzünün morardığını ve konuşmadığını söylediler. Telefonla yönlendirerek Heimlich manevrası yaptırdık. Manevra sonrası hastanın ağzından gelen olduğunu, kustuğunu ama nefes almamaya devam ettiğini söylediler. Daha sonra ambulans ekibimiz yola çıktı ancak biz hasta yakınları ile konuşarak kalp masajını başlattık. Şansımıza iki kişiydiler. Hasta yakınları iletişime açık ve anlayışlı insanlardı. Birini dışarıya ambulans karşılamaya çıkardık, bir tanesi ise kalp masajına başladı. Hastayı sırt üstü uzatmalarını söyleyerek, kalp masajını tarif ettik. Bu süreçte sürekli hasta yakınlarıyla iletişim halineydik. Daha sonra olay yerine ekip gitti. Kalp masajını ve müdahaleyi ekip devraldı. Ardından hasta devlet hastanesine götürüldü ve yoğun bakıma kaldırıldı. Hasta yakınları ve ekibimiz sayesinde hastayı o an için kurtardık" "Acil dönemlerde hasta yakınlarının sakin olması avantaj sağlıyor" Acil durumlarda hasta yakınlarının sakin kalmasının hayati önem taşıdığını vurgulayan Dr. Durkut, "Ekibimiz hastanın yanına 7 dakikada vardı. Telefonla konuşma ve müdahale süreciyle birlikte yaklaşık 5 dakika boyunca hasta yakını müdahale etti. Ekibimiz çok hızlı ulaştı ve vakayı devraldı. Acil dönemlerde hasta yakınlarının iletişime açık ve sakin olmaları gerçekten çok önemli bir avantaj sağlıyor" ifadelerini kullandı.
Çocuklar sağlık konusunda bilinçlendirildi
09 Eylül 2025 Salı - 13:51 Çocuklar sağlık konusunda bilinçlendirildi Diyarbakır’da Halk Sağlığı Haftası kapsamında ’Sağlıklı çocuk, sağlıklı gelecek’ programı düzenlendi. Diyarbakır’da 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası kapsamında ’7 gün 7 tema’ çerçevesinde kronik hastalıklar, bulaşıcı hastalıklar, çevre sağlığı, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, ruh sağlığı ve sağlık hizmetlerine erişim konularında farkındalık çalışmaları yapıldı. Mobil sağlık taramaları, bilgilendirme stantları, seminerler, yürüyüş etkinlikleri, açık hava pilatesi ve bisiklet sürme organizasyonlarına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Haftanın son gününde ise Bağlar ilçesindeki Arif Eminoğlu İlkokulu’nda ’Sağlıklı çocuk, sağlıklı gelecek’ programı düzenlendi. Programa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Emre Asiltürk, İl Milli Eğitim Müdürü Sadi Sadoğlu, öğretmen, öğrenciler ve veliler katıldı. Asiltürk ve Sadoğlu, program kapsamında kurulan istasyonları gezdi. İstasyonlarda sağlıklı beslenme, ağız ve diş sağlığı, aile hekimliği, fiziksel aktivite, kişisel hijyen, bulaşıcı hastalıklardan korunma, ilk yardım ve arama kurtarma konularında öğrencilere uygulamalı eğitimler verildi. Etkinliklerle, çocuklara küçük yaşlardan itibaren sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırılması ve toplumda sağlık bilincinin artırılması amaçlandı. Ayrıca Kızılay tarafından kurulan stantlarda öğrencilere ikramlıklar dağıtıldı. Programda konuşan İl Sağlık Müdürü Asiltürk, her yıl 3-9 Eylül tarihleri arasında halk sağlığının ve koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini vurgulamak, yürütülen çalışmaları görünür kılmak ve toplumda farkındalığı artırmak amacıyla çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiklerini söyledi. Asiltürk, "Bu hafta boyunca düzenlediğimiz etkinliklerle sağlıklı yaşam biçimlerinin benimsenmesini teşvik etmeyi, hastalıkların erken teşhisini sağlamayı ve sağlık okuryazarlığını artırmayı hedefliyoruz. Bu yılki temamız olan ’7 gün 7 tema’ çerçevesinde kronik hastalıklar, bulaşıcı hastalıklar, çevre sağlığı, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, ruh sağlığı ve sağlık hizmetlerine erişim konularında farkındalık oluşturacak etkinlikler planladık ve büyük kısmını hayata geçirdik. Bu kapsamda; mobil sağlık taramaları, bilgilendirme stantları, seminerler, yürüyüş etkinlikleri, açık hava pilatesi ve bisiklet sürme gibi çalışmalar gerçekleştirdik. Bugün, 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftasının son gününde, ’Sağlıklı çocuk sağlıklı gelecek programı’ vesilesiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız. Programın temel amacı çocuklara ve dolayısıyla topluma sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırmak ve sağlık okuryazarlığı düzeyini artırmaktır. Çünkü sağlıklı bir toplumun temeli, sağlıklı çocuklardan geçmektedir" dedi. Türkiye genelinde ilkokul çağındaki çocukları kapsayan bu programla çocukların sağlık konularındaki bilgi ve farkındalıklarını geliştirmeyi hedeflediklerini aktaran Asiltürk, "Çocukların aktif katılımını esas alan program sayesinde, her öğrenci edindiği bilgileri çevresiyle paylaşan bir sağlık elçisi olarak yetişecek ve toplumun genel sağlık bilincinin güçlenmesine katkı sağlayacaktır" diye konuştu.