- 01 Ekim 2019 Salı 14:09

Sakarya’da yaşlı nüfus kendini güvende hissediyor

A
A
A
Sakarya’da yaşlı nüfus kendini güvende hissediyor

Sakarya Üniversitesi SESAM çalışmaları kapsamında yapılan araştırma, Sakarya’daki yaşlıların ailelerin koruyucu yaklaşımı dolayısıyla kendilerini güvende hissettiklerini ortaya koydu.

Sakarya Üniversitesi SESAM çalışmaları kapsamında yapılan araştırma, Sakarya’daki yaşlıların ailelerin koruyucu yaklaşımı dolayısıyla kendilerini güvende hissettiklerini ortaya koydu.


Hem dünya da hem de ülkemizde yaşlı nüfus giderek artıyor ve bu konuda yapılan araştırmalar da ön plana çıkıyor. Günümüzde yaşlıların birçok sosyal sorun yaşadığı ve bu sorunların başında da sosyal dışlanma riskinin geldiği belirtiliyor.


Sakarya Üniversitesi SESAM çalışmaları kapsamında, danışmanlığını Doç. Dr. Ekrem Erdoğan’ın yaptığı ve Burak Yarbuğ tarafından yürütülen 2019 Eylül ayı itibariyle sonuçlanan araştırmaya göre, Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde yaşlılar kendilerini dışlanmış hissetmiyor.


Yaşlılık ile oluşan sosyal dışlanma sürecinin incelendiği bu çalışmada, Adapazarı’nda yaşayan yaşlı nüfusun dışlanmaya maruz kalıp kalmadıkları sorusuna cevap aranıyor. Araştırmaya katılanların demografik dağılımlarına bakıldığında, katılımcıların yüzde 71’inin erkek, yüzde 29’unun kadın, yüzde 37’sinin 60-65 yaş aralığında, yüzde 86’sının evli, yüzde 43’ünün 2 bin 1 ile 3 bin TL arası aylık gelire sahip olduğu ve yüzde 89’unun da emekli olduğu görülüyor. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 11’inin ise herhangi bir sosyal güvencesi bulunmuyor.


Araştırmaya katılanların yüzde 90’ı maddi ve ekonomik kaynaklar konusunda kendilerini dışlanmış hissetmediğini belirtiyor. Türkiye’de 2019 itibari ile açlık sınırı 2 bin 100 TL olarak belirlenirken, katılımcıların yüzde 95’inin aylık 2 bin TL üzerinde gelir elde etmesi, kendilerini maddi ve ekonomik kaynak yetersizliğinden dolayı dışlanmış hissetmemelerinin en önemli nedeni olarak görülüyor. Katılımcıların yine yüzde 90’ı yaşlılığından ötürü kamu ve özel hizmetlere erişim konusunda kendilerini dışlanmış hissetmiyor. Belediyenin ve özel kuruluşların hizmetinden haberdar olduklarını dile getiren katılımcılar, bu hizmetlere bizzat kendileri ya da aile bireylerinin yardımıyla katılım sağlayabildiklerini belirtiyor. Katılımcıların tamamı etnik kökeni ve dini inancı yüzünden kendilerini sosyal kaynaklara katılım noktasında dışlanmış hissetmediklerini dile getiriyor.


Sakarya Üniversitesi SESAM kapsamında yapılan çalışmada, katılımcıların yüzde 95’i örgütsel ve sosyal katılım açısından da kendilerini dışlanmış hissetmiyor. Büyük bir bölümü herhangi bir toplum kuruluşuna üye olmayan katılımcılar, zamanlarını genellikle aileleriyle geçirdiklerini ve bu yüzden herhangi bir oluşuma üye olmayı düşünmediklerini ifade ediyorlar. Yine aynı şekilde katılımcılar kendilerini teknolojiyi kullanamadıklarından ötürü dışlanmış hissetmediklerini, çünkü bu konu hakkında aile üyelerinden destek aldıklarını söylüyor. Yapılan araştırmada katılımcıların ulaşım konusundaki görüşleri ise çeşitlilik gösteriyor. Elde edilen sonuçlara göre, katılımcıların yarısı ulaşım konusunda bir sorun yaşamadıklarını söylerken, diğer yarısı ulaşım hizmetlerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Gelişim istenen konuların başında ise şoförlerin eğitilmesi geliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Ormanlık alanda gezintiye çıkan 3 genç mahsur kaldı, ekipler seferber oldu Bursa’nın Orhangazi ilçesinde dağlık arazide gezintiye çıkan ve dere kenarında mahsur kalan 3 genç, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, Orhangazi’ye bağlı Sölöz mahallesi ile Bayırköy yolu üzerinde dağlık bir bölgenin içinde yer alan vadide meydana geldi. Alınan bilgilere göre, motosikletler ile Sölöz köyüne gelen Beyzanur A., Ali K., Ahmet Arda Ş. isimli 3 genç, yanlarına hiçbir koruyucu ve güvenlik malzemesi almadan yaya olarak ormanlık alanda gezintiye çıktı. Geldikleri yerden yaklaşık 1 kilometre uzaklaşan ve orman içindeki vadide yollarını kaybeden 3 genç, 112’den yardım istedi. Gençlerin bulunduğu bölgeye ihbar üzerine ilk olarak Orhangazi İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri sonrasında ise çok sayıda AFAD, JAK ve itfaiye personeli sevk edildi. Sölöz Mahallesi ile Bayırköy Mahallesi arasındaki yol üzerinden başlatılan çalışmayla ekipler yaklaşık 500 metre mesafeden aşağı indi. Yoğun akan bir derenin karşı tarafından yerleri tespit edilen 3 genç, ilk olarak derenin karşı tarafına alındı ve sonrasında ekiplerinde yardımı ile yukarı çıkarıldı. 3 saatlik bir çalışma ile mahsur kaldıkları yerden alınan ve sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen gençler daha sonra yol üzerinde hazır bekletilen sağlık ekipleri tarafından tedbir amacıyla Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Elazığ Eğitmeninden ’astroloji’ vurgusu, ’medyum’ yanılgısı Astrologların medyum olarak görüldüğünü, astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık gibi yanlış bilginin geldiğini ifade eden astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, astrolojinin, M.Ö. 4000’li yıllara dayandığını söyledi. Astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, gökyüzü bilimi ve astroloji hakkında toplumda doğru olarak kabul edilen yanlışlar konusunda açıklamalarda bulundu. Öztürk, astrolojinin, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalı olduğunu kaydetti. Özellikle astrologların, medyum, falcı ve cadı olarak tanımlanmasının yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, yaşam koşullarını, hayat kalitesini ve yaşamın sürdürebilirliği için evrenle sürekli bağlantı halinde olunması için insanlara, astrolojiyi araştırma ve öğrenme önerilerinde bulundu. ’’Gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı’’ Astrolojinin tarihsel gelişimine değinen astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, ’’Astrologlar medyum olarak görülüyor. Batıya göre doğu tarafında astroloji hiç gelişmemiş. Astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık geliyor. Bizim yaşadığımız toplumda bizlere çok garip bir gözle bakılıyor. Batıda astroloji, bir ilim bir bilim olarak kabul edildi ama doğuda bu şekilde değil. Astroloji, haram bir şey olarak görülüyor. Aslında astroloji, Kur’an’da da geçen, fizikte de kanıtlanmış ve matematik hesapları ile ortaya çıkan bir bilim dalıdır. Astroloji, M.Ö. 4000’li yıllara dayanan, en büyük gelişimini İslamiyet sayesinde gerçekleştiren bir bilim dalıdır” dedi. Astrolojinin yıldızları inceleyen gökyüzü bilimi olduğunu belirten Öztürk, “Biz de uzman astrologlarımız gibi sürekli, depremleri, heyelanları, doğa olaylarını, insanların ruh halini ve hastalıklarını anlatıyorlar. Astroloji, yalan değildir. Astroloji, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalıdır. Örneğin, pandemi döneminde balık burcu dolunayı etkisi altındaydı. Balık burcu astrolojide sağlık demektir. Pandemi döneminde balık burcu dolunayı komple Türkiye ve dünyanın sağlığını derinden etkiledi. Depremlerin hepsi önceden gökyüzünde biliniyor. Çünkü gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı” şeklinde konuştu. ’’Evrenin hareketleri bizi etkiler’’ Astrolojinin araştırılması ve doğru bilinmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Bizim yaşam koşullarımız, hayat kalitemiz ve yaşamımızı sürdürebilmemiz için evrenle sürekli bağlantı halinde olmamız gerekmektedir. Evrenin hareketleri bizim günlük hayatımızı, duygularımız, düşüncelerimizi, ruh halimiz ve sağlığımızı çok derinden etkiler. Astrolojiyi, araştırmaktan öğrenmekten çekinmeyin. Astroloji, bir fal değildir veya medyumlarla alakalı bir şey değildir. Astroloji tamamen yıldız bilimidir, gökyüzü ile alakalıdır. İnsanlar, astrolojiyi araştırmaya, öğrenmeye daha çok meylederse doğuda da batıda da astroloji hayatımızın her alanında kolaylıklar sağlayacak bir ilimdir” diye konuştu.
İstanbul Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin dayanışma yemeği düzenledi Galatasaraylı Sporcular Derneği, birlik ve beraberlik mesajı vermek adına dayanışma yemeği düzenledi. Şişli’de bir otelde düzenlenen organizasyona, Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen ve oyuncular ile davetliler katıldı. Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bu gece, futbolla ilgili önümüzdeki çok önemli maçlarda bütün camianın bir arada olduğunu göstermek için yapılan bir gecedir. Galatasaray Kadın Futbol Takımı’nın da bu hafta sonu maçı var. Kazandıkları takdirde ilk kez şampiyon olacaklar ve direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacaklar. Takımın bu maçı kazanmasını istiyoruz" dedi. Nazifoğlu, konuşmasının ardından Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas’a, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy’a, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar’a, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’a, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen’e ve oyunculara desteklerinden ötürü plaket takdim etti.