ÇEVRE - 04 Mayıs 2022 Çarşamba 15:09

Doğal kaynak suları kuruyan mahalleli, 4 yıldır suyun geri gelmesini bekliyor

A
A
A
Doğal kaynak suları kuruyan mahalleli, 4 yıldır suyun geri gelmesini bekliyor

Sakarya’nın Geyve ilçesinde tarım arazilerinin sulanmasında kullanılan doğal kaynak suyunun sondaj çalışması neticesinde kuruduğunu iddia eden mahalleli, yaklaşık 4 yıldır suyun geri gelmesini bekliyor.

Sakarya’nın Geyve ilçesinde tarım arazilerinin sulanmasında kullanılan doğal kaynak suyunun sondaj çalışması neticesinde kuruduğunu iddia eden mahalleli, yaklaşık 4 yıldır suyun geri gelmesini bekliyor.


Geyve ilçesine bağlı Ilıca Mahallesinde 30 hanenin tarım arazilerinin su ihtiyacını karşılayan doğal kaynak suyu, yaklaşık 4 yıl önce kurudu. Bölgede kurulan tavuk çiftliğinin çalışmalar sırasında sondaj vurması neticesinde suyun kesildiğini iddia eden mahalleli ise yaklaşık 4 yıldır suyun geri gelmesini bekliyor. Durumu yetkililere bildirdiğini belirten muhtar Nazmi Yılmaz, sondaj kuyusunun kapatılmasına rağmen suyun geri gelmediğini ifade etti.



"Sondaj vurulan yeri kapattırdık ama su geri gelmedi"


Suyun geri gelmesini beklediklerini belirten Nazmi Yılmaz, "25 derece sıcaklığındaki mineralli suyumuz, yaklaşık 4 yıl önce kesildi. Sondaj vurularak kesildiğini düşünüyoruz. Bununla ilgili yetkililere gidildi, bu mahallenin kaynak suyunun kesildiğini biliyorlar. Bölgedeki tavuk çiftliği yüzünden kesildiğini tahmin ediyorlar. Sondaj vurulan yeri kapattırdık ama su geri gelmedi. Su, 30 hanenin içme suyu değil ama tarım suyu ihtiyacını karşılıyordu" dedi.



"Burada arazilerimizi suluyorduk, hayvanlarımız su içiyordu"


Kaynak suyunun kuruduğunu aktaran mahalle sakini Hakkı Can, "Çeşmenin kaynağı yer altından çıkıyordu ve zamanında mahalle halkının taşla ördüğü bir kanaldan geliyordu. Sular kesildi, kaynak kurudu. Burada arazilerimizi suluyorduk, hayvanlarımız su içiyordu" diye konuştu.



“Biz küçüklüğümüzde bu oluklarda banyo yapardık”


Suyun geri gelmesini bekleyen 78 yaşındaki Hasan Işıktaş ise "Buradan çok su akıyordu. Biz küçüklüğümüzde bu oluklarda banyo yapıyorduk. Benim 20 dönüm meyve veren arazim vardı ve bu akan su ile sulardım. Sular gidince meyveler kurudu, bende ağaçları kesmek zorunda kaldım. Bölgede bulunan kavak ağaçları da su gidince kurudu. Bölgedeki tavuk çiftliğinde sondaj yaptılar ve mahallemiz mağdur kaldı. Bu su, mahallemizi temsil ediyor. Mahallemiz ismini bile su sudan aldı. İşler artık kötüye gitmeye başladı. Bizler suyun yeniden akmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”