GENEL - 29 Şubat 2012 Çarşamba 19:54

SAÜ`DE "HOCALI KATLİAMI" PANELİ

A
A
A
SAÜ`DE "HOCALI KATLİAMI" PANELİ

Azerbaycan Milletvekili Dr. Ganire Paşayeva, "Dedelerimiz bize Ermenilerin Anadolu’da yaptığı katliamları tam olarak aktarsalardı, bizde bunu dünyaya çok daha önceden duyururduk ve Ermeniler bugün bu kadar üzerimize gelemezdi. Ama biz dünyaya gerçekleri duyurmakta çok geç kaldık" dedi.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Öğrenci Konseyi, "Hocalı Katliamı"nın yıldönümü dolayısıyla bir panel düzenledi. Sakarya Üniversitesi Kongre Merkezi’nde düzenlenen panele Azerbaycan Milli Meclisi Vekili Dr. Ganire Paşayeva, TÜRKSAM Başkanı Sinan Oğan, ve Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Selçuk Ural konuşmacı olarak katıldı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği panelde, ilk olarak Hocali Katliamı’nda ölenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Her iki ülkenin milli marşlarının
okunmasının ardından panelin açılış konuşmasını yapan SAÜ Öğrenci Konseyi Başkanı İshak İlkis, "1992 yılının 25 Şubat gecesi, kana susamış, insanlıktan nasibini alamamış bir grup Ermeni, Rus ordusunun destek ve himayesinde Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı’da katliama girişmişlerdir. Uluslararası hukukta ismine soykırım denilen bu katliamda 613 kişi hunharca katledilmiştir. Bugün bu katliamı anmak için buradayız" diye konuştu.
İlkis’in konuşmasının ardından kürsüye gelen panelistler de katliamla ilgili tarihi dökümanları ve yaşanan dramları katılımcılarla paylaştı. Azerbaycan Milli Meclisi Vekili Dr. Ganire Paşayeva, Türkiye’de Hocalı Katliamı ile ilgili yapılan programlardan dolayı müteşekkir olduklarını ifade ederken, bu toplantıların üniversitelerde gerçekleştirilmesin özellikle önemsediğini dile getirdi. Salonda bulunanlara, "Burada toplanarak bütün dünyaya hepimiz Karabağlıyız mesajı veriyorsunuz" diye seslenen Paşayeva,
"Tarihimizi iyi bilmeliyiz. Gençlerimize tarihimizi öğretmez isek, yaşanan o günlerin hiçbir önemi kalmayacaktır. Geçmişi olmayan bir milletin geleceği de olamaz. Bu bütün dünyada kabul edilmiş bir gerçektir. Aydınların en önemli görevlerinden biri tarihlerine sahip çıkmaları ve bunu gençliğe öğretmeleridir" dedi.
Bugün yaşanılan birçok sorunun kökeninde tarihi iyi bilmemenin yattığını dile getiren Paşayeva, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu sorunların başında geçmişte yaşadığımız zulümlerin gelecek nesillere iyi aktarılamamış olmasıdır. Biz birçok konu ile yüzleşmedik. Dedelerimiz bize Ermenilerin Anadolu’da yaptığı katliamları tam olarak aktarsalardı, bizde bunu dünyaya çok daha önceden duyururduk ve Ermeniler bugün bu kadar üzerimize gelemezdi. Ama biz dünyaya gerçekleri duyurmakta çok geç kaldık."
"Hocalı Katliamı’nı unutmayacak ve unutturmayacağız" sloganının bunun için çok önemli olduğunu dile getiren Paşayeva, "Bu yaklaşım çok önemli. Zira ilk önce kendimizin unutmaması, sonrasında ise başkalarına unutturmamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 20 Azeri öğrencinin de takip ettiği panel, öğrencilerin konuşmacılara sordukları soruların cevaplanmasıyla sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Öğrencilerin sağlığı için kantinlerde titiz denetim Osmangazi Belediyesi, öğrencilerin sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimini temin etmek amacıyla ilçe genelindeki okul kantinlerinde sıkı denetimler gerçekleştirmeyi sürdürüyor. Gelecek nesillerin daha sağlıklı ve bilinçli bireyler olarak yetişmesi için yoğun çaba harcayan Osmangazi Belediyesi, öğrencilerin en çok vakit geçirdiği ve alışveriş yaptığı kantinlerdeki hijyen ve sağlık şartlarına ilişkin kontrolleri titizlikle yürütüyor. İlçede bulunan 186 ilkokul, ortaokul ile liselerin kantinleri sık sık incelemeye tabi tutulurken, Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından kantinlerde ruhsat, vergi levhası, ürünlerin muhafaza şekilleri, son kullanma tarihi, ilaçlama ve havalandırma kontrolleri yapılıyor. Yapılan denetimlerde gerekli şartları sağlamayan okul kantinlerine 2 bin 950 lira idari para cezası uygulanıyor. Hijyen ve gıdalara ilişkin büyük özen gösterdiğini kaydeden okul kantini işletmecisi Belgin Alaca, "Buradaki çocuklarımızı, kendi çocuğum gibi görüyorum. Burayı evin bir mutfağı gibi kullanmaya çalışıyorum, her şeye dikkat ediyorum. Bu noktada zabıtanın kontrolleri de bence gayet iyi, çok şükür bir problem yaşamadık. Para için kimsenin günahına girmemek gerekiyor diye düşünüyorum" diye konuştu. Bir diğer kantin işletmecisi Hafize Aksu da, denetimlerin her zaman olması gerektiğinin altını çizerek, "Çocuklar bizim geleceğimiz. Çocukların sağlıklı beslenmesi önemli. Sağlıklı gıdayı tavsiye ediyorum. Denetimlerimiz çok güzel geçti. Bence sık sık denetimlerin yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı. İlçede bulunan okul kantinlerinin denetimleri, 2025-2026 eğitim ve öğretim yılı boyunca Osmangazi Belediyesi ekipleri tarafından en ince ayrıntısına kadar sürdürülecek.
Kocaeli Başiskele’deki "koridor" projesinde geofoam teknolojisiyle 350 milyon lira tasarruf Kocaeli’de Başiskele ile İzmit arasındaki trafiği rahatlatacak dev ulaşım projesinde kullanılan "geofoam" blokları sayesinde 350 milyon lira tasarruf sağlandı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesince D-130 kara yolu üzerindeki trafik yoğunluğunu azaltmak amacıyla hayata geçirilen ve yapımında sona yaklaşılan "Başiskele Kavşağı Koridor Projesi"nde fiziki ilerleme yüzde 38’e ulaştı. Haziran ayında yapımına başlanan ve 16 kilometrelik ulaşım koridorunu kapsayan projede, zemin iyileştirme, geogrid-geokompozit malzeme serimi ve yol üstyapı imalatlarına devam ediliyor. Proje kapsamında inşa edilecek 9 köprü için öngörülen fore kazık imalatlarının yüzde 93’ü, zemin iyileştirme çalışmalarının ise yüzde 90’ı tamamlandı. Geofoam teknolojisi maliyeti düşürdü Projede zemin dolgusu olarak kullanılan hafif ve dayanıklı "geofoam" blokları sayesinde, ilk yatırım maliyetinden yaklaşık 350 milyon lira tasarruf sağlandı. Yaklaşık 100 bin metreküp geofoamın kullanıldığı teknoloji sayesinde 9 bin tırın trafiğe çıkmasının önüne geçildi. Bu sayede trafik yükü hafifletilirken, yaklaşık 14 milyon liralık yakıt ve 26 bin 912 saatlik zaman tasarrufu elde edildi. 9 köprü ve 7 menfez inşa ediliyor D-130 kara yoluna nefes aldıracak projede 9 köprü, 7 menfez ve 2 yaya üst geçidi yer alıyor. Güney yan yolda (İzmit istikameti) geofoam dolgu ve askeriye alt geçit köprüsünün betonarme işlemleri tamamlanarak güzergah bütünlüğü sağlandı. Kuzey yan yolda (Gölcük istikameti) ise dolgu çalışmaları devam ediyor. Toplamda 30 bin metreküp beton ve 5 bin 500 ton nervürlü demirin kullanılacağı projede, trafik güvenliği için 13 bin metre yağmur suyu hattı ile 11 bin 500 metre oto korkuluk imalatı gerçekleştirilecek. Öte yandan, enerji tasarrufu sağlamak amacıyla yeni nesil LED armatürlerin kullanıldığı aydınlatma çalışmalarında yüzde 95 seviyesine gelinirken, elektrik hatlarının yer altına alınma işlemleri de sürüyor.
İstanbul Girişimlerin 2024 yılında doğum oranı 15,8 oldu Girişimlerin 2024 yılında doğum oranı 15,8 oldu. Bu girişimlerin istihdam oluşturma payı yüzde 4,9 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Girişimcilik ve İş Demografisi verisini açıkladı. Girişimlerin 2024 yılında doğum oranı 15,8 oldu. Bu girişimlerin istihdam oluşturma payı yüzde 4,9 oldu. Girişimlerin 2023 yılındaki doğum oranı ise yüzde 15,5 ve istihdamdaki payı yüzde 4,9 olarak gerçekleşti. Doğan girişimler incelendiğinde, 2024 yılında en yüksek payı yüzde 32,1 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektörü aldı. Bu sektörü sırasıyla, yüzde 16,8 ile ulaştırma ve depolama ve yüzde 10,1 ile inşaat sektörleri takip etti. İllere göre 2024 yılında doğan girişimlerden en yüksek payı yüzde 25,8 ile İstanbul aldı İstanbul’u sırasıyla yüzde 7,5 ile Ankara ve yüzde 6,5 ile İzmir takip etti. Girişimlerin 2022 yılında ölüm oranı yüzde 12,9 oldu Ölen girişimlerin istihdamdaki payı ise 2022 yılında yüzde 4,2 oldu. Girişimlerin 2021 yılındaki ölüm oranı yüzde 11,9 iken istihdamdaki payı yüzde 4,1 olarak gerçekleşti. Ölen girişimler incelendiğinde, 2022 yılında en yüksek payı yüzde 35,0 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektörü aldı. Bu sektörü sırasıyla, yüzde 16,3 ile ulaştırma ve depolama ve yüzde 10,6 ile konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri sektörleri takip etti. İllere göre 2022 yılında ölen girişimlerden en yüksek payı yüzde 25,7 ile İstanbul aldı İstanbul’u sırasıyla yüzde 7,0 ile Ankara ve yüzde 6,0 ile İzmir takip etti. Girişimlerden 2023 yılında doğanların yüzde 78,3’ü 2024 yılında hayatta kaldı Girişimlerin 2022 yılında bir yıllık hayatta kalma oranı yüzde 75,2, iki yıllık hayatta kalma oranı yüzde 58,6 olarak gerçekleşti. Hızlı büyüyen girişimler oranı 2024 yılında yüzde 14,4 oldu Aynı yıl için ceylan girişimler oranı ise yüzde 2,4 oldu. Hızlı büyüyen girişimlerin 2024 yılında yüzde 23,5’i imalat, yüzde 20,5’i toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve yüzde 15,2’si ise inşaat sektöründe faaliyet gösterdi. Ceylan girişimlerin 2024 yılında yüzde 27,0’ı imalat, yüzde 15,2’si toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı yüzde 12,4’ü ise inşaat sektöründe faaliyet gösterdi. İmalat sanayinde 2024 yılında doğan girişimlerin yüzde 57,8’i düşük teknoloji ürünleri üretti İmalat sanayinde 2024 yılında doğan girişimlerin yüzde 29,6’sı orta düşük, yüzde 11,7’si orta yüksek, yüzde 0,9’u ise yüksek teknoloji düzeyine sahip ürünleri üreten girişimler oldu. Kuruluş yılı 2016-2020 arası olan girişimlerin 2024 yılındaki ciro payı yüzde 16,6 oldu En yüksek ikinci ciro payına ise yüzde 14,1 ile 2011-2015 yılları arasında kurulan girişimler sahip oldu. Kuruluş yılı 2016-2020 arası olan girişimlerin 2024 yılındaki istihdam payı yüzde 20,1 oldu Girişimlerden 2021 ve sonrasında kurulanlar ise yüzde 17,4’lük istihdam payına sahip oldu. Kuruluş yılı 1990 ve öncesi olan girişimlerin 2024 yılındaki ihracat payı yüzde 17,3 oldu Girişimlerden 1996-2000 arasında kurulanlar ise yüzde 16,3’lük ihracat payı ile ikinci en yüksek orana sahip oldu. Kuruluş yılı 1990 ve öncesi olan girişimlerin 2024 yılındaki ithalat payı yüzde 28,4 oldu Girişimlerden 1996-2000 arasında kurulanlar ise yüzde 16,3’lük ithalat payı ile en yüksek orana sahip oldu.
Mersin Trafik sigortasında ’sürücü temelli’ sistem iddiası Son günlerde basında yer alan ve 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe gireceği öne sürülen ’sürücü temelli trafik sigortası’ modeliyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Özhedef Sigorta Kurucu Ortağı Abdulcelil Alkış, kamuoyuna yansıyan bilgilerin henüz resmi bir düzenlemeye dayanmadığını vurguladı. Alkış, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından yayımlanmış herhangi bir tebliğ, genelge ya da Resmi Gazete kararı bulunmadığını belirterek, mevcut sistemin aynen devam ettiğini söyledi. "Hasarsızlık hakkı araçla birlikte kaybolmamalı" Sürücü temelli bir sistemin muhtemel etkilerine ilişkin görüşlerini paylaşan Alkış, "Bugün yürürlükte olan sistem araç bazlı. Sürücü aracını sattığında, yıllarca kazandığı hasarsızlık indirimini de kaybediyor. Oysa bu hak, aracın değil sürücünün davranışının sonucu. Sürücü temelli bir model hayata geçirilirse, bu yapısal adaletsizlikler ortadan kalkabilir" dedi. Kurallara uyan sürücülerin ödüllendirilmesi gerektiğini vurgulayan Alkış, "Riskli davranış sergileyen sürücüler ise gerçek maliyetleriyle karşılaşmalı. Sigorta sisteminin temel mantığı da budur" ifadelerini kullandı. "Sigorta sadece fiyatlayan değil, güvenliği artıran bir mekanizma olmalı" Basına yansıyan iddialar arasında yer alan eğitim ve rehabilitasyon uygulamalarına da değinen Alkış, sigortanın yalnızca prim hesaplayan bir yapı olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. Alkış, "Riskli sürücüler için sadece yüksek prim uygulamak yeterli olmayabilir. Psikoteknik değerlendirme, zorunlu eğitim ve davranış geliştirme programları gibi önleyici adımlar, trafik güvenliğine daha kalıcı katkı sunabilir. Bu yaklaşım cezalandırıcı değil, rehabilite edici olmalıdır" diye konuştu. Basına yansıyan iddialar Henüz resmi olarak doğrulanmamış iddialara göre, ilerleyen dönemde trafik sigortasında araç bazlı hasarsızlık sistemi yerine sürücü kimliği ve sürüş geçmişini esas alan bir yapı gündeme gelebilir. Bu modelde; hasarsızlık indirimi ve sürprim uygulamalarının plaka yerine sürücünün T.C. kimlik numarası ve risk profiline bağlanması, iyi sürücüler için daha avantajlı primler, sık kazaya karışan sürücüler için ek yükümlülükler uygulanması konuşuluyor. Sektörel veriler dikkat çekiyor Türkiye Sigorta Birliği’nin geçmiş dönemlerde paylaştığı verilere göre, trafikteki araçların yaklaşık yüzde 80’i hasarsızlık indiriminden yararlanırken, toplam hasar maliyetlerinin büyük bölümünün yüzde 20’lik riskli sürücü grubundan kaynaklandığı belirtiliyor. Ayrıca 2024 yılında trafik sigortası hasar maliyetlerinin, artan yedek parça ve işçilik giderleri nedeniyle yüzde 70’in üzerinde yükseldiği ifade ediliyor. Yetkililer, kamuoyunda oluşabilecek yanlış algılara karşı uyarıda bulunarak, şu an için zorunlu trafik sigortasında herhangi bir sistem değişikliği olmadığını vurguluyor. Poliçe yenilemeleri mevcut basamak yapısına göre devam ediyor.