EĞİTİM - 25 Mayıs 2021 Salı 11:55

“Çağdaş Batı Literatüründe Kur’an Metnine Yaklaşımlar” konulu seminer düzenlendi

A
A
A
“Çağdaş Batı Literatüründe Kur’an Metnine Yaklaşımlar” konulu seminer düzenlendi

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Seminerleri kapsamında Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Dr.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Seminerleri kapsamında Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Dr. Öğr. Üyesi Ersin Kabakcı tarafından “Çağdaş Batı Literatüründe Kur’an Metnine Yaklaşımlar” konulu seminer gerçekleştirildi. Seminer Fakültenin YouTube kanalından canlı olarak yayınlandı.


Seminerin moderatörlüğünü yürüten Tefsir Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Bayram Demircigil, açılışta konuyla ilgili kısa bir girizgah gerçekleştirdi. Batıdaki İslam araştırmaları denilince akla ilk olarak oryantalizmin geldiğini ve bu çalışmaların Avrupa merkezli bir bakışla icra edildiğini ifade eden Dr. Demircigil, Batıdaki çalışmaların sadece oryantalistler tarafından gerçekleştirilmediğini vurguladı.


Batıdaki bu çalışmalara duyarsız kalıp kalamayacağımız sorusuna da dikkat çeken Dr. Demircigil, İngilizce olarak yapılan yayınların Arapça ve Türkçe yayınlardan çok fazla olduğunu hatırlatarak bu çalışmalara bigâne kalınamayacağının altını çizdi. Dr. Demircigil, sözü daha sonra Dr. Ersin Kabakçı’ya bıraktı.


Konuşmasına, Dr. Demircigil’e ve onun şahsında SAÜ İlahiyat Fakültesi’ne teşekkür ederek başlayan Dr. Öğr. Üyesi Ersin Kabakçı konuyu hazırladığı slayt eşliğinde anlattı. Dr. Kabakçı, oryantalizmin kadim bir geçmişe sahip olduğunu, kendi içerisinde belirli kırılmaların olduğunu ve devasa bir literatür oluşturduğunu ifade etti ve bu sebeplerden dolayı bu söz konusu çalışmalara duyarsız kalınamayacağı gibi bunlara tamamen genellemeci ve negatif bakış açısıyla da yaklaşılamayacağını belirtti. Ayrıca duyarsız kalmanın veya genellemeci bir bakışla bu çalışmalara yaklaşmanın Müslümanlara fayda sağlamadığını da ifade etti.


Müslümanların Kur’an’a yükledikleri anlamla Batı literatüründe gayrimüslimler tarafından yüklenen anlamın temel paradigmalar sebebiyle farklı olduğunu vurgulayan Dr. Kabakçı, batı literatürünün de ön yargısız ve tarafsız bir şekilde ele alınmasının önemini vurguladı. Batı’da çağdaş Kur’an araştırmalarında hangi konuların öne çıktığına değinen Dr. Kabakçı ilk olarak metin bütünlüğü arayışlarının üzerinde durdu. İkinci olarak Kur’an mushafları yazmaları hakkındaki araştırmalara işaret eden Dr. Kabakçı, araştırmaların son yıllarda Kur’an’ın metnine yoğunlaştığını belirtti. Konuşması boyunca Kur’an metniyle ilgili çalışmaları değerlendiren Dr. Kabakçı, Müslümanların oryantalist çalışmalara da adil bir şekilde yaklaşması gerektiğinin üzerinde durdu. Kabakçı, oryantalistlerin Kur’an hakkındaki araştırmalarının İslam akidesini bozma dışında bilimsel gayelerinin de olabileceğini örnekler vererek belirtirken onların düştüğü hataları da zikretti.


Konuşmasının sonunda çalışılması gereken pek çok konu olduğunun altını çizen Dr. Kabakçı, bazı konu tavsiyeleri bulunarak konuşmasına son verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.